Ayhan Bermek'ten TFF'ye tepki
Türkiye Futbol Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve Milli Takımlar Sorumlusu Ayhan Bermek, A Milli Takım'ın başına yabancı hoca getirilmesi arayışlarını eleştirdi. Türk futbolunun içinde uzun yıllar başarıyla hizmet eden ve TFF yönetim kurulu üyeliğin
Türkiye Futbol Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve Milli Takımlar Sorumlusu Ayhan Bermek, A Milli Takım'ın başına yabancı hoca getirilmesi arayışlarını eleştirdi.
Türk futbolunun içinde uzun yıllar başarıyla hizmet eden ve TFF yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra milli takımlar sorumluluğu görevini de yürüten Ayhan Bermek, A Milli Takım'daki teknik direktör arayışlarıyla ilgili olarak çarpıcı açıklamalar yaptı. TFF yönetiminin yabancı hoca arayışını eleştiren Bermek, "Benim yıllar boyunca bu konudaki görüşüm çok açık ve nettir. Milli Takım'a yerli bir çalıştırıcı gelmesini isterim. Bu milli takım milletin takımıdır. Bu milletin gücünü dünyaya gösterebilmek için
hocası da yerli olmalı, oyuncusu da yerli olmalıdır" dedi.
1986-1998 yılları arasında kesintisiz olarak TFF Yönetim Kurulu Üyeliği ve Milli Takımlar Sorumluluğu yaptığını vurgulayan Bermek, bu süre içerisinde Coşkun Özarı'dan Tınaz Tırpan'a Derwall-Mustafa Denizli ikilisinden, Sepp Piontek'e ve Fatih Terim'e kadar birçok isimle çalıştığını belirtti. Bermek bu tecrübeleri ışığında samimi olarak milli takıma yerli teknik direktör gelmesini istediğini söyledi. A Milli Takım'ın tarihindeki başarılara bakıldığında 1996 (Avrupa Şampiyonası'na ilk kez katılış), 2000 (Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek final) 2002 (Dünya Kupası 3.'lüğü), 2008 (Avrupa 3.'lüğü) yıllarındaki teknik direktörlerin yerli olduğunu hatırlatan Bermek, "Bu başarıları getiren herkese saygılarımı sunuyorum. Elimizdeki bu değerlerin ne kadar uğraşılsa da başarılarının üstünün örtülemeyeceği bir gerçektir. Benim yerli antrenörden yana koyduğum tavır yaşadıklarımdan ve bu başarılardan dolayıdır. Yabancı bir antrenör seçilmesi konusunda da ciddi endişelerim var. Türkiye her bakımdan güçlü bir ülkedir.
Nüfusu, insan kalitesi, gençliği ile ihracatı sürekli artan bir ülkedir" diye konuştu.
Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası Finalleri'ne katılamamasını ve 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri kura çekimine de 2. torbadan girmesinin sorumlusu olarak şu anki federasyonu gösteren Bermek, "Bu düşüşün nedeni baştaki idarecilerin alınan kötü sonuçlardan sonra bu sonuçları umursamamaları, her şeyin iyi gittiğini sanmalarıdır. Ben bunu futbol cinayeti ile eşdeğer görüyorum. Sorumsuzlukların sonucunda seri başı olan Türkiye ikinci kategoriye düştü. Eğer düşmeseydi bugün seri başı olan Avrupa'nın güçlü ülkelerinden bir takım ile karşılaşmayacaktı. Bugün işte Almanya çıktı. Türk Milli Takımında çalışmanın en büyük önemi o takım hangi konumda olursan ol halka hizmet ettiğin gerçeğidir. Halka hizmet etmek Hakk'a hizmet etmek kadar kutsaldır. Burada popülist davranışlara yer verilemez. Maalesef kura çekimine teknik direktörsüz katıldık. Bunun prestij bakımından ne kadar kötü bir durum olduğunu yetkililerin görmesi lazım" dedi.
"AYAĞA GİDEREK, EL AÇARAK FİYAT ARTTIRARAK ANTRENÖR ARANMAZ"
Federasyonun teknik direktör arama biçimini de eleştiren Bermek, "Bugün en kötü durumlardan biri de Milli Takım'a antrenör arama biçimdir. Ayağa giderek, el açarak fiyat arttırarak antrenör aranmaz. Türkiye Milli Takımı'nın başında olmak hangi yabancı çalıştırıcı olursa olsun, kariyeri ne olursa olsun o çalıştırıcının kariyerinde bir başarıdır. Yerli bir hocanın da bu konum en büyük idealidir. Türk Milli Takımı'nı antrenör ararken kimse rencide edemez. Öncelikle Federasyon Türkiye'de futbolun her
konusuna hakim olmalı. En ufak irade beyanından geri kalmamalı. Bazı hocalar vardır örneğin antrenmandaki en iyi oyuncuyu değil de kamuoyunda adı olan -o esnada oyamayan bir futbolcu olsa da- onu oynatır. Yenildiğinde de 'Benim ne suçum var' der. Örneğin Aragones, İspanya'yı Avrupa Şampiyonu yaptı Fenerbahçe'nin başına geldi daha sonra Fenerbahçe onu gönderebilmek için bin bir çile çekti. Hiddink de Türkiye'yi çok iyi biliyor. Fenerbahçe-Trabzonspor maçından sonra Fenerbahçe'nin görevine son verdiği bir teknik adam. Bu guruptan (Euro 2012 Elemeleri) yabancı bir hocayla çıksak bile bu benim içimde bir yara olarak kalacaktır" diye konuştu.
Ayhan Bermek, geçmiş dönemlerdeki milli takım teknik direktörü tercihlerini yerliden yana kullandıklarını ve bu konuda birçok eleştiri almalarına rağmen başarılı olduklarını ifade ederek, "Biz, Tınaz Tırpan'ı Milli Takım Teknik Direktörlüğü'ne atadığımız zaman kamuoyunda bir şaşkınlık oldu. O dönemde adı çok duyulmamıştı çünkü. Tınaz Tırpan TFF özerk olmadan önce o parasız dönemde o zamanın önemli takımı olan Almanya'yı yenerek çok önemli başarılara imza atmıştır. Tınaz Tırpan Türk futbolundaki birçok isimi bu camiaya kazandırarak gitmiştir. Guus Hiddink, Güney Kore'yi, Avustralya'yı çalıştırmış olabilir ama bence bu takımlar Türkiye ile karşılaştırılamaz bile. Fatih Terim de ilk maçına -ki Ümit Milli Takım'da yetiştirdiği futbolcularla çıktı- Norveç'i yenerek başlamıştır ki, Norveç o zamanın en güçlü takımlarından biriydi. Sonrada Rusya'yı yenerek çok güzel bir açılış yaptı" dedi.
Zaman duygusal anlar yaşayan ve gözleri dolan Bermek, Terim'in Akdeniz Olimpiyatları'nı kazanan kadrosunun 10 yıl boyunca Milli Takım'ı sırtladığını ve birçok başarıya imza attığını da hatırlatarak, "Bugün o oyuncular liglerimizin önemli hocaları olmuş ve onlar milli ruhu çok iyi bilirler. Ertuğrul Sağlam ablasının ölümüyle sarsılmıştı o haberi ona verdiğim de ve o oraya giderken geri dönüşünü düşünüyordu. Milletvekilliğini bile teknik direktör olmak için reddeden bir insandır Ertuğrul Sağlam. Samsun'da başlayan futbol hayatını Kayseri'de geliştirip bugün Bursaspor'da teknik direktör oldu. Tolunay Kafkas ise Milli takım kamplarında elinden kitabı düşmeyen hiç problem taşımayan yurt içini yurt dışını gayet iyi bilen, Trabzonspor, Galatasaray gibi takımlarda futbol oynamış bir değerdir. O da bugün ligimize değer katıyor. Bugün bu insanlara milli takımda görev verildiğinde görevlerini başarıyla yerine getireceklerine inanıyorum. Türkiye değerlerine sahip çıkmalı bizim yerli teknik direktörümüz çoktur" diye konuştu.
"BAŞTAKİ İNSANLARIN, 'SENİ ORAYA BEN YERLEŞTİRDİM' DİYEN İNSANLARIN ALTINDA EZİLDİĞİNİ VE DİYET BORCU ÖDEDİĞİNİ GÖRMEKTEN DE RAHATSIZ OLUYORUM"
Futbol federasyonunun Kulüpler Birliği'nin baskısı altında ezildiğini savunan Bermek, "Futbol kulüplerinin federasyonda etkili olmasını hatta başkanı kimse onun sözünün geçtiğini görmekten ben ciddi endişeler duyuyorum. Çünkü baştaki insanların, 'Seni oraya ben yerleştirdim' diyen insanların altında ezildiğini ve diyet borcu ödediğini görmekten de rahatsız oluyorum. Milli takımdaki bu geriye gidiş de buradan kaynaklanıyor. Futbol Federasyonu'nda son derece sayın insanlar var ve nerdeyse hepsi benim arkadaşım. Ama ayda bir yapılan toplantılara katılan arkadaşlarımızın bu olaylara ne kadar hakim olduklarını ben soru işareti ile karşılıyorum. Bu durum şu anda Türkiye'de futbolun içinde olan herkesi endişelendirmektedir" dedi.
Federasyon yönetiminin Fatih Terim'in ayrılışına izin vererek büyük bir hata yaptığını da belirten Bermek, Milli Takım'ın milletle ve basınla el ele olması gerektiğini de söyledi. Bermek sözlerini şöyle tamamladı:
"ŞU ANDA FATİH TERİM'DEN DAHA İYİ BİR TEKNİK ADAM GETİRİLECEĞİNE DE İNANMIYORUM"
"Hedeflere tek başına gidilmez. En iyi antrenörü de getirsen en iyi başkanlar da şu ankiler olsa, milletle, millete bizi götüren basınla el ele tutuşmadan bu başarıyı sağlayamazsınız. Milli Takım birlikteliğin, inancın ve başarının simgesidir. Bu simge hiçbir şahsın olamaz. Bu başarıda bu topraklarda yaşayan herkesin, milli takıma gönül vermiş herkesin duası var. Keşke bizim federasyonumuz da Fatih Terim'in gitmesini engelleseydi. Ben bu konuda ki en büyük suçlu olarak TFF'yi görüyorum. Bana göre Fatih Terim görevine devam etseydi görevini başarıyla yerine getirirdi. Ben şu anda Fatih Terim'den daha iyi bir teknik adam getirileceğine de inanmıyorum. Fatih Terim ile 7 sene çalıştım o ne kadar zor bir insan olarak görünse de bence çok anlayışlı bir insandır. Bence Fatih Terim ile çalışmak da zordur çünkü o teknik direktör olarak ulaşabileceği en büyük başarılara ulaşmış bir insandır."