Aydın'ı anlatmak istediğimizde akılımıza gelen ilk kelime 'fırtına' oluyor. Henüz 10 yaşında Trabzon'da eldiven giymeye başlayan Selçuk Aydın, Karadeniz'in bıçkın delikanlılarından biri. Çocukken antrenörlerinin dikkatini çeken Aydın, miniklerde Türkiye boks şampiyonu olur. O yıllarda rakiplerini nakavt etmesiyle tanınır. Nazım Dalkıran ile başladığı boks hayatına, Davut Çınarlar ve Cahit Süme'yle devam eder. Sonra kariyerine dünya ve Avrupa şampiyonluklarını ekler. Ancak 2006'da Bulgaristan'da yapılan Avrupa Boks Şampiyonası'nda hakemler tarafından hakkı yenir. Daha önce de sık sık bu tarz yanlı kararlarla karşılaşan şampiyon sporcu, maçtan sonra hakemlere tepki gösterir ve reklam panolarını tekmeler. İşte bu olayla hayatı değişir. Tam 5 yıl ceza alan sporcu amatör boksu bırakır.

Bundan sonrasını Aydın'dan dinleyelim: "Rakiplerim yerine sürekli hakemlerle maç yapmaktan sıkılmıştım. Ülkeme karşı ciddi haksızlıklar yapılıyordu. O şampiyona bardağı taşıran son damlaydı. 14 yıllık boks hayatımda bir ihtar dahi almamışken, 5 yıl uzaklaştırma cezası verdiler. Bu olay kanıma çok dokunmuştu. Profesyonel olmayı tercih ettim. Ahmet Öner beni Almanya'ya götürerek maçlara girmemi sağladı. Artık ringde sadece rakiplerim ve ben vardım. Çıktığım maçların yüzde 90'ını nakavtla aldım. Şu ana kadarki 17 maçın tamamından zaferle ayrıldım."

Kendisine 'Mini Tyson' denmesinden çok mutlu olduğunu belirten şampiyon yumruk, "Kimsenin taklidi olmak istemiyorum. Beni anacaklarsa Türkiye'yle ve Trabzon'la ansınlar. Maçlarıma çok iyi konsantre olurum. Ringde tamamen rakibime odaklanırım. Rakiplerime saldırıyorum. Böyle olduğum için de beni Tyson'a benzetiyorlar." açıklamasını yapıyor. 'Profesyonel boksörler çok sert ve acımasız' dense de her sporcuya örnek olarak gösterilen Aydın sözlerini şöyle tamamlıyor: "Ömrümü boks ringlerinde geçirdim. Belki binlerce maç yaptım. Birçok şampiyonluklar kazandım. İnşallah profesyonel boksta da adımı tarihe yazdıracağım. Ancak tüm bunlardan daha önemlisi Allah beni şöhretin acımasız imtihanından geçirmesin. Niyetim hem ahlaklı hem de başarılı bir sporcu şeklinde anılmak. Milletimden bu şekilde dua istiyorum."