Bursaspor'da kazan kaynıyor
Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, takımın yıpratılmak istendiğini, içinde bulunduğu yönetim ve teknik direktörüne iftira atıldığını belirterek, "Kulüp icralar yüzünden nefes alamaz hale gelmişti, bazı paralar kulüp dışı hesabıma aktarıldı ve ödemeler bura
Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, takımın yıpratılmak istendiğini, içinde bulunduğu yönetim ve teknik direktörüne iftira atıldığını belirterek, "Kulüp icralar yüzünden nefes alamaz hale gelmişti, bazı paralar kulüp dışı hesabıma aktarıldı ve ödemeler buradan yapıldı. Bu bir hataysa bunun bedelini ödemeye hazırım, ne yapsaydık, tüm gelirler icralara mı getsiydi. Bizim suçumuz bu takımı şampiyon yapmak" dedi. Disiplin Kurulu'na sevk edilen Mesut Mestan da Divan Kurulu'nda gergin geçen toplantıda bazı şeyleri sorguladığı için görevden alındığını söyledi.
Bursaspor Divan Kurulu Özlüce Tesisleri'nde toplandı. Kadir Şankaya başkanlığında gerçekleşen toplantıda Kulüp Başkanı İbrahim Yazıcı son günlerde yaşanan polis baskınları ve kulübün mali durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Toplantıya disiplin kuruluna sevkedilen ve görevinden alınan Mesut Mestan da katıldı. Toplantıda merak edilen sorulara açıklıkla cevap verildi. Zaman zaman taraflar arasında tartışma yaşandı. Kulüp Hukuk Sorumlusu Öztürk Yazıcı, İkinci Başkan Haluk Özkıyıcı da kendilerine yöneltilen iddiaları cevapladı.
"BUNUN HESABINI SİZ SORMAZSANIZ TARİH SORAR"
Divan Kurulu toplantısında söz alan Bursaspor Kulübü İbrahim Yazıcı kulübün mali durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Yeşil beyazlı kulübün son günlerde yaşadığı baskınlar hakkında da açıklama yapan Yazıcı, göreve geldiklerinde borcun 25 milyon liranın üstünde olduğunu belirterek, "Geldiğimiz zaman 25 milyon TL üstünde bir borç, bugün de ona yakın kulübün kasasında bir para. Bursaspor kulübü olarak, yönetim olarak son günlerde yaşadığımız haksızlıkların bir tek sebebi var. Şampiyon olmak ve bir zamanlar borç içinde kıvranırken şimdi kasasında para olan kulüp haline gelmek. Eskiden Bursaspor'un ismini ağzına bile almayanların iştihanı kabartan Bursaspor oluşturmak. Bizi küstürmek ve bıktırmak için tezgahlanan bu oyunun hem piyonları hem de gizli patronları vardır. Bir de medya ayağı vardır. Yönetimler bir ailedir ve her ailede olduğu gibi sıkıntı yaşanması normaldir. Yönetimdeki görev değişikliğinin kaos gibi yansıtılması tezgahtan başka birşey değildir. Eski yönetimdeki ikinci başkanın suçlamaları ve bu yönetimdeki malum şahsın iddialarını bilseniz, bu kulübün hocasına yönelttiği iftiraları duysanız çok şaşırırsınız. Bu yönetimin içindeki kişide hiçbir belge olmadığı halde servis ediyor. Bir gazete var hergün başlık atıyor. Bu da 'Meydan' gazetesi. Soruyorum sen kime hizmet ediyorsun? Bizim alnımız ak. Bir tek şey istiyoruz, soruşturma bitsin ve kimin ne olduğu ortaya çıksın. O zaman bu gazete okurunun karşısına nasıl çıkacak" dedi.
"BİZİM SUÇUMUZ ŞAMPİYON YAPMAK MI?"
Kulubün iki yıl önce icralar yüzünden nefes alamaz hale geldiğini anlatan Başkan Yazıcı, "Kulüp maaş veremeyecek durumundaydı. Bursaspor futbolcuları paralarını alamadıkları için antrenmana çıkmadılar. Bu borçları ödeyebilmek için TFF'den gelen paralar kulüp dışı hesabıma aktarıldı ve ödemeler buradan yapıldı. Bu bir hataysa ben bunun bedelini ödemeye hazırım. Ne yapsaydık, tüm gelirler icralara mı gitseydi? O dönemdeki bağışlar da Valilik hesabında toplanmıştı. Bunu da biz istemiştik. O gün Bursaspor için toplanan bağışlar, bu hesapta toplandı diye sayın Vali suç mu işledi? İçinde bulunduğum yönetim ve hocasına iftira atan kişiye sesleniyorum. Tüm rakiplerimiz bir araya gelse bunu yapamazdı. Bir insan bu kadar mı vijdansız olur. Suçlamaların hepsi iftira dolu. bundan sonra benim yüzüme nasıl bakar, hocanın yüzüne nasıl bakar? Ben hayatım boyunca lekeye tahammül gösterecek biri olmadım. Çete iddiasında bulunuyorlar. Bin tane adam çalışıyor yanımda. Sorun bakalım tek adamımı getirmiş miyim? Öyle olsa buraya da kendi adamlarımı getirirdim. benim kişisel varlığımı bilmiyorlarsa vergi sıralamasına da baksınlar. 10 bin TL, 20 bin TL den bahsediyorlar. Ben helikopterimle kimleri taşıdım. 1 TL fatura kestim mi? Utanmadan yüzde 50 menajere ödendi lafları dönüyor. Bizim suçumuz Bursaspor'u şampiyon yapmak mı" diye konuştu.
HER ŞEYİ CEVAPLAMAYA HER ZAMAN HAZIRIM
"Bu kişilerin kulubün itibarını zedelemek için ne gerekiyorsa yaptılar" diyen Başkan Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bundan 20 yıl önce başkanlığı bırakırken kulübün borcu yoktu. Şu anda da borç içinde aldığım kulübün kasasında para var. kulüpte olanları biliyorsunuz. Bir Allah'ın kuluda çıkıp ne oluyor diye sormadı. Taraftar dışında kalan kesim tarafından yalnız bırakıldık. Taraftar bize destek vermeseydik bu görevde durmazdık. Şampiyonlukta yaşayamazdık, borçlardan da kurtulamazdık. Herkes kabuğuna çekildi olanı biteni seyrediyor. Eminim bazıları yaşadıklarımızı kıs kıs gülerek izliyor. Bu mu Bursasporluluk? Bunun hesabını sorarlar. Bunun hesabını Bursa sorar. Siz sormazsanız tarih sorar. Her şeyi cevaplamaya her zaman hazırım"
"SORUŞTURMA SÜRÜYOR"
Kulüp Hukuk İşlerinden Sorumlu Yöneticisi Avukat Öztürk Yazıcı, Başkan İbrahim Yazıcı'nın ardından söz aldı. Soruşturma konularıyla ilgili açıklamalar yapan Avukat Yazıcı şunları söyledi: "Tüm kamuoyunun ve divanın bilgilenmeye ihtiyacı var. Genel hatlarıyla başkanımız yaptı. Öncelikle Bursaspor aleyhine müracaatlar oluyor. Basında yer alıyor ve can sıkıyor. Karşılaştığımız bu güçlükleri de aşmak zorunda kalıyoruz. 2010 yılında verilmiş şikayet dilekçesi var. Eski başkanlardan Recep Günay ve Sedat Topaloğlu. Bu şikayet dilekçesi uzun süre savcılıkta takılıp kaldı. Bir gün düğmeye basıldı. sonra kulübün tüm evraklarına el konuldu. Şu anda bu eski şikayetten dolayı bir soruşturma sürüyor. Biz de bu soruşturmada, şikayet dilekçesinde şu var; çete kurmak, organize suç örgütü kurmak ile suçlanıyor. Soruşturma savcısı da organize suç örgütü savcısı. Hepimiz bu soruşturmada şüpheliyiz. Buna itibar ediliyor. Her kurum ve kişi soruşturulabilir. Şikayet dilekçesinde meşhur temlik dilekçesi yazılı. Olağanüstü birşey yok. Son zamanda bir boyut kazandı. Bu şikayet soruşturmasında tanık sıfatıyla ifade veden yönetim kurulu üyemiz arkadaşımızın olumsuz beyanları var. Stadın yapımı 13 milyon 500 bin TL'ye mal olmuş, Bursaspor neden fazla ödemiş? Bu bir iddia. Biz de namusluyuz ve kulübün arkasındayız. Biz Bursaspor sevdalısıyız. Bu stadın 17 Mayıs'ta inşaatın başlaması ve 2 ayda teslim olması gerekiyordu. Eğer Bursa bunu yapamazsa İstanbul'a maç izlemeye gidecektik. Bu bizim namusumuzdu. Stadın mülkiyeti Belediye'ye ait. onlar ihaleye çıkarsa yandık. Bursaspor adına başladı. Belediye, Vali bey, mimarımız birleşti. İkinci Başkanımız Haluk Özkıyıcı'ya yüklendi. 2 ay 15 günde stat bitti. Harcamalar ve rakamlar 7 milyon 242 bin TL'lik fatura vardı. Bursaspor'un ödemesi konuşuldu. Hala bu fatura ödenmemiş durumda. Müteahit firmaya faturası var. Led TV'ler getirildi. 1 milyon 446 bin TL. Toplam maaliyet 10 milyon TL artı katma değer vergisi ve bu para ödenmemiş durumda. Bursa tüm maçlarını bu statta oynadı. Sivasspor stadı emsal gösteriliyor. Suçlamalardan biri bu. Biz buradan gol yemiyoruz. Kamunun hakim olduğu bir şeyde kimse hırsızlık bulamaz"
"TEMLİKLERDE ÇOK RAHATIZ"
"Bir diğer suçlama ise temlikler" diyen Avukat Yazıcı, "Bunları zaten 1 yıldır hukuken söyleye söyleye bir hal olduk, bu temliklerin vaktiyle yapılmış olmasından dolayı, Bursaspor'un kazandığı para 1 milyon TL. Adamın biri menajer, futbolcu eski. Senetleri icraya koymuş, eğer paralar hesaba girse uçup gidecek. Sonra bir daha geri alamazsınız. Ben yönetime geldiğimde benim ofisimde 10 toplantı yaptık. 75 bin TL'yi kurtarmak için bu toplantıları yaptık. Temlikler boş yere yapılmamıştır. Şu anda öyle inceliyorlar ki, bu temliklerde çok rahatız. Başkanımızın hesabına giren tüm paraların çıkışları Bursaspor ile ilgili. Usulsüzlükle, usule aykırılık çok ayrı kavramlardır. Böyle işlerin de kimse arkasında olmaz. Para cezaları neden kulüp tarafından ödendiği soruluyor. Bursaspor'un hesabından 30 bin TL TFF kesiyor. Haluk Özkıyıcı'nın cari hesabına borç olarak kaydedildi. Osman Nuri Biçer adına da ceza var. Bursaspor da bunu gider olarak işlemiş. Şeffalıktan çok eleştiriliyoruz. Genel kurullar yapıyoruz. Biz kamu kararına derneğiz. Biz 2 yılda bir mecburen de denetleniyoruz. Her savcının ayrı yoğurt yiğişi var. Ben 22 yıldır bunu görüyorum. Soruşturmayı çok katı bir şekilde de yapabiliyor. Bakkal hesabında bile usüle aykırılık bulabilirsiniz. Bursaspor çok büyük bir varlık. Didik didik inceleniyor. Karın ağrımız yok. Türkiye'de son yıllarda, iş soruşturma başında haksızlık olabiliyor. Umarım, bu şanssızlıklar başımıza gelmeden bu soruşturma süreci tamamlanır. Biz hukuken tazminat davası hazırlığı içindeyiz. Disiplin işlemleri gerçekleştirdik. Bunun gerekçelerini de kamuoyuna sunduk" diye konuştu.
MESUT MESTAN:" NEDEN GÖREVDEN ALINDIM?"
Disiplin Kurulu'na sevkedilen Bursaspor eski Futbol Şube Sorumlusu Mesut Mestan konuşmaların ardından söz aldı. Mestan şunları söyledi: "Bahsi geçen şahıs benim. Açık ve net söylüyorum. Hepiniz eski üyelersiniz. Genel kaptanın ne anlama geldiğini bilirsiniz. Başkandan sonra gelen kişidir. Yaklaşık 2003 yılından beri bu kulüpte görev alıyorum. Beni tanıyan tanır. Baktığınızda çok şükür İbrahim başkanımın başkanlığında şampiyon olduk. 47 yıllık Bursaspor tarihinde bize nasip oldu. Herkes çok önemli görevler almıştır. Baktığınızda malzemeci bu şampiyonlukta pay sahibidir. En büyük emek futbolcularındır. Burada acaba benim katkım yok mu? Bir insanın kendi şampiyonluğunu, kendi yönetim kurulunu şikayet edebilmesi için deli olması lazım. Beni özel savcı davet ederse, benden de savunma isterse ben bunu vatandaşlık görevi olarak yapmak zorundayım. Benim o savunmayla alakalı, hocayla alakalı hiç bir konuşmam yoktur. Hocayla arkadaşız. Biz başarıyı böyle getirdik. Savcının belgesini okusunlar. Yönetimi de suçlayıcı yoktur. Ben neden futbol şube sorumluluğumdan alındım? Mesele bu. Ben aileme dahi söyleyemiyorum. Neden alındım?
"HERKES HESABINI VERMELİDİR"
'Ben çalışmasını bilmiyorsam, problemim varsa iki ay önce seçim yaptık. Beni neden aldınız?' diye soran Mesut Mestan, "Bunlar tamamen düzmece. 24 futbolcu var kötü konuşmaz. Bu konuyla buraya gelmeden önce statla alakalı birşeyler duydum, başkana "çözelim" dedim. "Yönetici olan arkadaşımız da rahat eder" dedim. 'Dur bakalım Mesut' dedi. Bir gündemde 17 arkadaşımız vardı. 'Mesut sağda solda konuşup beni suçluyormuşsun' dedi Haluk bey. Ben hesabı yönetim kuruluna getirirdim, sizin yerinizde olsam dedim. 'Muhasebe kayıtları orada, git incele' dedi. Benim muhasebe sorumlusundan aldığım rakam 13.5 milyon TL'dir. Sivas'ın ne kadara yaptığı da önemli değil. Önemli olan iş bittiğinde hesap verebilmek. Benim yönetim kurulu arkadaşlarım dışarıdan bunu duymayacak. Bizden duyulacak. Benim alnım açık. 2 yıl transfer sözleşmelerini ve görüşmelerini ben yaptım. Ben de bunun hesabını kalem kalem veririm. Burada da veririm mahkemede de veririm. Herkes sorumluluk alanındaki hesabını vermelidir" şeklinde konuştu.
"HALUK ÖZKIYICI TARAFTAR ÖDÜYOR MU DEDİ"
Yönetimde 17 kişi konuştuklarını ve düğmeye basıldığını anlatan Mesut Mestan, "Herkes şahittir. Şahısların olan 30'ar bin TL'leri ödemediklerini öğrendim. Sonra sordum, Haluk bey, "Neden ödeyeyim? Taraftar aldığı cezayı ödüyor mu?" dedi. Özel Cumhuriyet Savcısı suçlanıyor. savcılık kafasına göre gelmez buraya. İlk yönetime geldiğimizde temlik davasını kucağımızda bulduk. O icraya veren şirketin avukatlığını kendisi yapıyordu. O zaman, 'Bu davayı sen yürüt' demiş. Başkanıma dedim ki bu 12 kişi imza toplamış. siz lütfen arkadaşları davet eder misiniz? Onların gözlerine bakmak istiyorum dedim. Hepsiyle tek tek konuştum. Bana, "Biz gitmeni istiyoruz" dediler. "İstifa et" dediler. Suçum yok neden istifa edeyim. Gaziantepspor maçını 4-1 kaybettik. Yönetim kurulu arkadaşımız şunu dedi, "Biz yönetimsel olarak sinerjimizi kaybettik. Belki de bundan kaybettik. Seni bu kadar kafaya takmasak bu maçı alabilirdik" dedi. Bazıları da, "Aramızda en iyi görevi yapacak sensin" dediler. Benim yüz kızartıcı ne açıklamam ne suçum var. Özel savcı bildiklerimi sordu ben de onu anlattım. Benim Bursasporluluğumu kimse atamaz. Ben 23 mayıs günü istifa etmeyi düşünüyordum. O zamana kadar susalım dedim. Sanki biz öyle demedik. 1 hafta sonra görevden alındım. 2 ay bana katlanamıyor musunuz? Hiç mi hatrım yok? Bir yönetilen, 'Ya ben ya o' diyemez. O gün yönetici arkadaşlarım o bileti kesmeliydi. Bursaspor kimsenin malı değil. Burası büyük bir kulüp." şeklinde konuştu
İBRAHİM YAZICI: "BANA GİTMEDİM DEDİ"
Mestan'ın ardından tekrar söz alan Başkan İbrahim Yazıcı, Mesut Mestan ile yaşananları anlattı. Yazıcı şunları söyledi: "Beni bilenler nasıl yönetici olduğumu bilirler. Ne kadar idare etmeye yer veren bir kişiliğim var. Bu arkadaşımızın söyledikleri doğru olmadığı için anlatıyorum. Gaziantepspor maçı sonrası moralim bozuk, bizim yeni statta kendimize ait yönetim kurulu odamız var. Tüm arkadaşlar orada toplanmış. Nasıl gittiğimi bile bilmiyorum. Kendimi o odanın içinde buldum. Herkes orada. Önüme imzalı kağıt geldi. 12 imza var. ve diyorlar ki, bu imzalar Mesut Mestan bu görevinden alınsın. Nedenini sordum. 'hiçbirimizle diyaloğu yok böyle istiyoruz' dediler. O zaman Mesut beyi çağırayım kendi yüzüne de söyleyin dedim ve çağırdım. İddiaları söyledim ve onları da çağırdım. Tüm arkadaşlar geldi. Hepsi tek tek yüzüne, 'Biz seni bu görevde istemiyoruz. Uyumsuz bir kişiliğin var. İstemiyoruz' dediler. Kendisine bazı tavsiyelerde bulundum. Daha sonra belki daha iyisi olur. Senin yapman gereken bu işe saygı duyman ve konuşmaman dedim. Konuşmazsan senin lehine olur dedim. Benim makam odam var, onun yanında ikinci oda var, istediğin zaman gidersin benim odama oturursun dedim. Geçtiğimiz günlerde bana, 'Mesut bey ifade vermiş' dediler. böyle birşey olsa benim haberim olur inanmam dedim. Arkadaşlarımın yanında aradım ve, Mesut sen ifade vermişsin, bana böyle bilgiler geldi dedim. 'Hayır efendim gitmedim' dedi. Bunu yanımdaki arkadaşlar da duydu. Daha sonra benim önüme savcılık ifadesi geldi. İfade de o söylediği sözleri burada bir şekilde okumak durumundayız. Özetini söyleyeceğiz. Bunu da hukukçumuz söyleyecek. Suç işlerse de o işlesin."
ÖZTÜRK YAZICI, MESTAN'IN İFADELERİNİ OKUDU
Yeniden söz alan Avukat Öztürk Yazıcı konuşması sırasında Mesut Mestan da konuşmaya girdi. İkili arasında tartışma yaşandı. Mestan, özetin değil tamamının okunmasını istedi. Üyeler ise tahkikat aşamasında olan bir soruşturmanın ifadelerinin okunmasının sakıncalı olacağını söyledi. Mestan, "Buradaki ağabeylerime doğruyu söylesinler. Hepsi çıksın ve desin ki Mesut bey doğru söylemiyorsun desin" dedi. Tartışmaları Divan Kurulu başkanı Kadir Şankaya sakinleştirdi. Yeniden söz alan Avukat Öztürk Yazıcı ifadeyle ilgili şunları söyledi: "Bir soruşturma var ama fotokopileri bize verdiler. Kulübümüzün muhasebeci Sema hanıma da bunun kopyası verildi. İfadede şunlar yer alıyor, 'Özel menfaatler sağlanması, geçmişte dönemde bazı futbolcuların satın alınması durumunda menajerlere yüzde 50 oranlarında ödeme yapılacağına dair anlaşmalar mevcuttur. Futbolcu alımlarında menajerleri ile ön anlaşmaları Yazıcı ve Sağlam yapıyorlardı. Bana fiyat söyleniyordu. En uygun fiyata kulübe kazandırmaya çalışıyordum. Bu tür alım işlerinde şahsi menfaatler için beni engel görmüş olabilirler. Bu yüzden görevden almış olabilirler. Kulübümüzün 19 yıllık çalışanı iki ayrı hesap tutuluyor. BursasporTV genel müdür kontrolündedir. Yönetimle ilgisi yoktur' dolayısıyla bizi zan altına sokabilecek ifadelerdir."
Yeniden söz alan Mestan ise isimler vererek araştırılmasını istedi. Mestan, " Ozan İpek'in menajeri yüzde 20, Shin'in ise menajeri yüzde 30 ortaktır" dedi.
HALUK ÖZKIYICI: "TEZGAHIN KRALINI SİZ BİLİRSİNİZ"
Bursaspor Kulübü İkinci Başkanı Haluk Özkıyıcı ise Atatürk Stadı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özkıycı şunları söyledi: "Susmamızın nedeni korktuğumuz değil. Bursaspor'un menfaatleri için sustuk. Gazetelerde yazılan, internet sitelerinde yapılan yorumlara cevap yetiştirmedik. Ama iş itibarı zedelemeye kadar dayanırsa bu olmaz. Benim ismimle birleştirilmeye çalışılan iftiralara hakettikleri en ağır cevapları vereceğim. Bazı haber ve köşe yazılarında Atatürk Stadı'nın yenileme çalışması ile ilgili iddialar ortaya atıldı. Bu insanlar gerçeği öğrenmek isteseydi beni arayıp bana sorarlardı. Bana neden sormadınız? Sizin yaptığınız gazetecilik değil, yargısız infaz. Bunların hesabını vereceksiniz. Bilgi sahibi olmadan attığınız iftiraların bedelini ödeyeceksiniz. Ucuz kahramanlıklar peşinde koşmanın hesabını mahkemeler sorar. Ben stat işlerinde tek başıma karar yetkisine sahip olmadım. Sivas sürekli emsal gösteriliyor. O statla bizim stadımızda yapılan işlerin alakası yok. Biz yeniden zemin yaptık. Sadece bu işlerin maaliyeti 5 milyon TL'dir. Herşey açık ve nettir. Atatürk Stadı'nda neler yapıldığı sorulsaydı bir çok kişi bunu söylerdi. Biz o dönemde 24 saatimizi statta geçiriyorduk. Mesut arkadaşım yönetimde bize hesap sormuş biz de verememişiz. Ben önce kendime, sonra Allah'a, sonra da yönetim kurulu arkadaşlarıma verdi. Allah'tan kork. O günlerde maaliyet çıkarmaya vakit yoktu. Statta duvara çizim yaparak yetiştirdik. Madem ortada sorulan bir hesap var neden 7 ay bekledi? Biz 3 tane resmi denetleme geçirdik. Usülsüz bir iş olsaydı bu işin hesabını o arkadaş değil başkaları sorardı. Dosyalar elimde. Belge ve bilgiyi özel olarak gösteririm. Küçücük bir işin faturası dahil bu dosyalara kondu. Bizim yaptığımız her iş belgelidir. 12 arkadaşımı da lekelemeye kalkacaksın. İnsan kuldan korkmazsa Allah'tan korkar Mesut. Nedir Mesut bey tezgah? Tezgahın kralını siz bilirsiniz. Üstadı sizsiniz. Yalan yanlış haberlerle ikinci kez şampiyonluk mücadelesi veren Bursaspor'a zarar veriyor. Sayın Mestan Bursaspor'a bir almanak bastı. Teklifler topladık. Kitap başı 77 TL, Mestan ben basacağım dedi. Bursa'da iyi işler yapan firmanın sahibidir. Mestan bizi umursamazcasına Osman beyin odasından çıkıp gitti. 77 TL teklif olduğuna dair tutanak tutuldu. Bu fiyata basacağına inanıyorduk. Faturalar 130 TL olarak geldi.Bizi göreve genel kurul getirdi. Takımımızı yeniden şampiyon yapmak ve kulübümüzü Avrupa standartlarına ulaşmak için uğraşacağız."
RECEP GÜNAY'IN FOTOĞRAFI KALDIRILDI
Öte yandan Bursaspor kulübü toplantı salonu girişinde bulunan başkanlar köşesinde şikayette bulunan eski başkan Recep Günay'ın fotoğrafının kaldırıldığı gözlerden kaçmadı. Günay'ın fotoğrafının bulunduğu yer ise boş bırakılması dikkat çekti.