2011’in Şubat ayında Finlandiya’da yakalanan ve polis ile iş birliği kurmaya ikna edilen Singapurlu bahis mafyası Wilson Raj Perumal, Kelong Kings adlı kitabında şikeyle ilgili çarpıcı detaylar paylaşmıştı. Perumal çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

Tam olarak kaç maçta şike yaptığını saymadığını söyleyen Perumal, “Ama 80 ile 100 maç arasında olması lazım. Bazı zamanlar yedek kulübesinde oturuyor ve oyunculara, teknik direktörlere neler yapmaları gerektiğini söylüyordum. İşte bu kadar kolaydı. Polis falan da yoktu” dedi.

 

Şu ana kadar bahisten 5 milyon dolara yakın bir kazanç sağlayan Singapurlu, bu paranın hepsini kumarda kaybetmiş: “Çocukken hayallerim vardı, asker olmak istiyordum. Ama okul günlerimde çok fazla suça karıştım ve bu yüzden de istediklerimi yapamadım. 19-20 yaşlarımda ise bahis oynamaya başladım. Kaybetmek istemiyordum ve bu yüzden yerel maçlarda şike yapmaya başladım.”

 

İlk şike girişimlerine 80’li yılların sonunda başlayan Perumal Internet’in yaygınlaşmasıyla birlikte dünya genelinde maçlar ayarlamaya başlamış: “Dünya genelindeki bütün maçları takip edebiliyorduk. Savunmasız ülkeleri hedef almıştım, çünkü rüşvet almayı daha kolay kabul ediyorlardı. Ben de bir şirket kurdum ve kulüplerle mailleşmeye ve onlarla yakın ilişkiler kurmaya başladım.”

 

Uluslararası ilk şike girişimini ise 1997 yılında Zimbabwe ile Bosna Hersek arasındaki maçta yapmış. Zimbabwe’den 6 oyuncuyla anlaşan Perumal, maçı 4-0 kaybetmeleri konusunda anlaşmış. Oyuncular da 100,000 dolarlık pastadan paylarını alacaklardı. Kuala Lumpur’da oynanan maç 2-2 sonuçlanmış: “Oyunculara, gerçekleşmesi zor bir sonuç vermiştik. Bir oyuncu maçta yanlışlıkla bir gol attı.”

 

"Bu kadar kolay olmamalı"

Yaklaşık 10 yıl sonra ise Perumal yine bir Zimbabwe maçını hedef aldı. Kamuoyunda “Asiagate” olarak bilinen şike skandalında çok sayıda futbolcu ve hakemin şikeye karıştığı saptandı. Konuyu araştıran FIFA yetkilisi Terry Steans yapılan şike karşısında adeta şoka uğramış: “Dosyayı okudum ve “Hayır, olamaz. Bu kadar kolay olmamalı” dedim. Beş yıl sonra ise işlerin aslında ne kadar kolay olduğunu daha iyi kavradım. Bu dosya bizim gözümüzü açtı ve şike daha da fazla yöneldik.”

 

Perumal %70 ile 80 arasında başarı oranı tutturduğunu söylerken Olimpiyatlar, Kadınlar Dünya Kupası, CONCACAF Gold Cup, Afrika Kupası gibi organizasyonlarda oynanan maçlarda şike yapmış. İlk kez 1995’te hapse giren Wilson Raj 12 ay içeride kaldı. 1999’da ise 26 ay hapis yatarken 2000’de bir futbolcuya hokey sopasıyla saldırdığı gerekçesiyle hapse atıldı.

 

Eski FIFA yetkilisi Steans, Perumal’in telefon rehberindeki görünce de şok uğramış: “Tam 38 farklı ülkeden kontağı vardı - bilgisayar’ını da katarsınız 50’den fazla ülke. FIFA’ya bağlı ise 209 ülke var. Bu da demek oluyor ki bu ülkelerin dörtte biriyle temas halinde.”

 

Pişmanlık duymuyor!

Perumal, geriye dönüp baktığında ise hiç pişmanlık duymuyor: “Yaptığım işler hayatımın bir bölümüydü ve bundan zevk aldım. Dünyayı dolaştım, iyi vakitler geçirdim. Futbol artık bir spor değil. Daha çok bir iş gibi. Biz de bu iş üzerinden para kazanmayı amaçladık.”

 

FIFA, 2011 yılında şikeyle mücadele etmesi için INTERPOL’e 20 milyon euroluk bir kaynak sunmuş. Fakat Perumal, FIFA’nın daha fazlasını yapabileceğini düşünüyor: “FIFA bu işe yeteri kadar önem vermiyor. Irkçılıkla mücadele etmek için çok şeyler yaptılar. Ama şike, ırkçılıktan daha büyük bir sorun. FIFA, ırkçılıkla ilgili daha az para harcasın demiyorum ama şike kesinlikle daha önemli bir konu.”

 

49 yaşındaki Wilson Raj Perumal 2011 yılında Finlandiya’da yakalandıktan sonra bir yıl hapis yatmış daha sonra Macaristan’a gönderilmişti. Burada yetkililerle iş birliği yapan Perumal daha sonra serbest kaldı.