Trabzonspor Alt Yapı Koordinatörü Sadi Tekelioğlu, Trabzon alt yapı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Futbolun içinden siyasetin elini çekmesi gerektiğini belirten Tekelioğlu, Şenol Güneş, Hami Mandıralı ve Mustafa Akçay’a sitem etti.

Haber61 Spor Müdürü Tuncay Lakot’un sorularını yanıtlayan Tekelioğlu’nun keyifli sohbetinden satır başları ise şöyle;

Yıllardan beri futbola gönül veriyorsunuz. Türk futbolunun hiç sıçrama yapamasının sebebi ne?

Öncelikle sonda söyleyeceğimizi bu sefer ilk başta söyleyelim. Sorun alt yapıda değil sorun üst yapıda. Sadece buradan iyi oyuncular çıkmıyor. Artık İstanbul takımları da Türkiye’nin her yerinden oyuncu buluyor. Eğitiyor ve yarıştırıyor.

Gündeme gelmeniz için milli takımda oynayan oyuncularınızın çok iyi olması gerekiyor. Biz istediğimiz saha sonuçlarıyla değil A takıma oyuncularımızı verdiğimiz zaman gündeme gelmek istiyoruz. Bu yaşta çocuklar oynayacak takım bulabiliyorlar. Ama yaşları 17-18-19-20 ye geldiği zaman alt yapı statüleri oyunculara dur diyor yaşları doluyor. Bu çocuklar oynayacak takım bulamayınca bal ligine gidiyorlar. Veya 3. Lig’de istemeyerek de olsa kendilerinin seçmediği takımlara gidiyorlar.

Yeni gelişen nesil sizce nasıl?

Eski dönemde ışıklandırma yoktu. Toprak saha vardı. sabah okula giden öğrenci aynı okul kıyafetiyle idmana geliyordu terli şekilde de evine dönüyordu. Okullarında ise de büyük avantaj var, dışarıdan liselerini okuyabiliyorlar. Em okulunu okuması hem de futbolunu aksatmaması büyük avantajdır. Bugün ki nesil inanılmaz şanslı bu dönemde. Okullar da bize yardımcı oluyor gerekli izinleri veriyorlar.

Sezon içerisinde 17 teknik adam görevinden ayrıldı. Biz nerede yanlış yapıyoruz?

Almanya olaya başka bakar, İspanya olaya farklı bakar. Bu olaylarda sadece kulüpleri yönetenleri suçlamamak gerekir. Bizim ülkemizde maalesef futbolu bırakıyor bir bakıyorsunuz profesyonel ligin en üstünden başlıyor. E böyle olunca da kıyım illaki olacaktır.

Fatih Tekke futbol hayatında belki de yüzde yüzlük çok goller kaçırmıştır. Ama onu o kaçırdığı golden çok antrenörken futbolcusunun kaçırdığı goller daha çok üzmüştür. Bu küçük örnek bile antrenörlük ile futbolculuğun arasındaki farkı ortaya koyuyor. Futbolcu iken kendinden sorumlusun, ama antrenör isen gece saat 11 de yatmayan oyuncudan sen sorumlusun. Midesi ağıran, üşüten oyuncudan, tedavisinden sen sorumlusun, yardımcı antrenörden sen sorumlusun. Bu kadar sorumluluğu gerektiren bir sistemde de işin en yükseğinden başlamak doğru olmuyor. Ben hocalığa başladığımda 21. Yılında Trabzonspor’a teknik direktör oldum. Bugün bakıyoruz futbolu bırakıyor daha çalışmadan hocalık yapmadan başlıyor. Sağlıklı seçim yapılsa, ona dayatılmasa, başbakan devreye girmese, cemaatler devreye girmese, gazeteciler devreye girmese, Şansal Büyükağa devreye girmese bunun seçimleri kulüplere bırakılsa belki de daha sağlıklı sonuçlar alınacak.

Beşiktaş’ı milyonlarca lira zarara uğratan Yıldırım Demirören’in Türk futbolunun başında olması örnek gösterilirse Türk futbolu Avrupa arenasında başarılı olması mümkün mü?

Yıldırım Demirören’i kulüpler seçseydi ben inanıyorum ki bir veya iki kulüp dışında herkes Haluk Ulusoy’a oyunu verirdi. Şimdi yıldırım Demirören tayinle başkanlığa gelmiş bir federasyon başkanı. İşin başında Futbol Federasyonuna yapılan bu yanlışla düşünün kulüplere neler yapılıyor.

Bugün Türkiye liglerinde hak etmediği halde orda olmaması gereken çok teknik adam var. Veya işlerine geldiği zaman sonuçlar kötü gittiği zaman altyapıyı suçluyorlar. Eğitimsiz antrenörler suçluyorlar diyorlar. Türkiye de bu işlerin sıfırdan baştan geçirilmesi lazım. Siyasetin spora bulaşmaması lazım.

Federasyon başkanının olduğu bir ülkede antrenör kıyımlarının olması doğaldır. Hak ederek katkı sağlayarak o koltuğa gelmemiştir. Beşiktaş’ı perişan etmiş gelmiş Türk futbolunu kurtarmaya. Bulunduğu kulübü kurtaramayanlar Türk futbolunu nasıl kurtaracak?

Trabzonspor’un iyi yaptığı noktalar ve kötü hamleleri neler?

Bu konuda yorum yapmam doğru olmaz. Şuanda ben bir futbol adamı olarak içinde bulunduğum kurumu konuştuğum zaman belli eleştiriler getirirsem bu doğru olmaz. Şunu söyleyebilirim Trabzonspor içerisinde ne kadar çok Trabzonlu oyuncu olursa ben daha çok mutlu olurum.

Ersun Yanal gençlere önem veren bir teknik direktör olarak biliniyor. Sizden fikir alışverişi yapıyor mu?

Ben kendisine çok teşekkür ediyorum. Son dönemlerde Şenol Güneş’e Hami Mandıralı’ya, Mustafa Akçay’a sitemim var. Bunların arasında tek teşekkür edeceğim insan Ersun hocadır. Benim çalıştığım dönem için diyorum tek teşekkür edeceğim isimdir. Biz öyle dönemler yaşadık ki A takımdan bizlere eşofman verilmeyecek diye talimat verildiğini öğrendik. Allah’a şükür elimizi kolumuzu sallaya sallaya şuan istediğimizi alabiliyoruz.