Trabzonspor eski Asbaşkanı Erol Tuna’dan açıklama. Eski Asbaşkan Tuna Hürriyet gazetesinde ki açıklamaları ile ilgili olarak yazılı bir basın açıklaması yaptı                                                                                                                   

Basın Açıklaması

Geçtiğimiz Pazartesi günü Hürriyet gazetesi, Trabzonspor köşesinde yayımlanan, gazete editörünün sayfadaki kısıtlı yer dolayısıyla eksik ve anlamını tam ifade edemeyen söyleşime yer verdi. Bu söyleşiden hareketle Trabzonspor Kulübü resmi internet sitesinden yapılan açıklama ve bu açıklama çerçevesinde basında çıkan haberler üzerine kamuoyunu bilgilendirme gereğini duydum.

Trabzonspor’a yıllarını veren, Trabzonspor’un en kötü dönemlerinde elini taşın altına koyan ve Trabzonspor’un kurumsallığında emeği olduğunu düşünen bir yönetici olarak Trabzonspor Resmi İnternet Sitesinde ve basında hakkımda yazılanlar şahsımı son derece kırmış ve üzmüştür.

Şike süreci için geriye dönük araştırma yapıldığında; şahsımın ’TİCARETİ’ tercih etmediğini, sürece nasıl katkıda bulunduğumu müşahede edecektir.

Şike sürecini ilk ateşleyen biri olarak, Trabzonspor’un hakkını kimseye yedirmeyeceğimize dair demeçlerimin unutulmasının aslında çok daha ‘MANİDAR’ olduğunu ilgiliherkes görecektir.

Gazetede çıkan sohbetimin Fenerbahçe ile ilgili kısmı aşağıdaki gibidir.

Yorumu kamuoyunun takdirlerine sunuyorum.

Basın mensubu Arkadaşımla sohbetimde öz eleştiri yaparak: “Trabzonspor öze dönmeli” dedim.

 Trabzonspor’un eski günlerine dönmesi için mutlaka öze dönmesi gerektiğini söyleyerek, “Takımın yüzde 30’u yerel oyunculardan olmalı ve bu kulüp anayasasına bir şekilde yazılmalı” dedim.

Mayıs ayındaki kongreden çıkacak yeni yönetimin ilk işinin önce bölgesel sonra ulusal ve evrensel diyalogu sağlaması gerektiğini vurguladım.

Bu sezon maalesef küme düşme hattına kadar gelen takımımıza katkı için yeni yönetimde yer alacakların mutlaka öze dönmesi gerektiğini ifade ettim.

“Bugün büyük bir KULÜP olmamızın en önemli etkenlerinden birininde,altyapımızdan gelen oyuncuların ve Trabzonspor futbol kültürüyleyetiştirdiğimiz oyunculardandır (Selçuk, Burak gibi)  . Bugün Trabzonspor süper ligde olmasa ligin anlamı olmaz.

Yeni yönetimin ilk işi önce bütün kulüplerle diyaloğu sağlamalı hatta buna ezeli rakibimiz Fenerbahçe de dahil. Şikecilerle mücadelemiz devam etmek şartıyla.

Çünkü ne oldu da Trabzonspor’umuz çevremizdeki komşu iller dahil herkesin gözünde kötü oldu.

Hani biz herkesin gönlündeki şampiyonduk. Bugün geldiğimiz noktada komşu illerimiz bile tribünlerden bize hakaretler yağdırıyorlar. İşte bunun için diyorum ki, önce bölgesel sonra ulusal daha sonrada evrensel diyalog. Bu bizim büyüklüğümüzü gösterir. 

Şike yapan herkesin karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Yargı zaten kararını verdi/verecek. Sportif rakiplerimizle sataşmalarımız bile kaliteli iken, şu an harp yapıyormuşuz gibi algıların oluşması neden? Kent dışına çıkan herkes bunu gözlemleyebiliyor.

Zaferin 100 babası vardır, yenilgi ise öksüzdür’ ’sözündenhareketle; başarı ve başarısızlığın adresi olan yönetimin kelimelerin üzerindeoynamayıp Trabzonspor’umuzu hepimizin arzu ettiği yerlere getirmesi birinci önceliği olmalıdır.

Takımımıza Kupa da ve Lig de başarılar dilerim

Saygılarımla.