''FB Türkiye Cumhuriyetidir''
Dün yapılan Fenerbahçe Olağan Genel Kurul Toplantısında şike soruşturması kapsamında ceza evinde bulunan Aziz Yıldırım’ın mektubu yönetim kurulu üyesi Ali Yıldırım tarafından okundu.Mektubunda “Fenerbahçe Türkiye Cumhuriyetidir” vurgusunu yapan Aziz Yıldı
Dün yapılan Fenerbahçe Olağan Genel Kurul Toplantısında şike soruşturması kapsamında ceza evinde bulunan Aziz Yıldırım’ın mektubu yönetim kurulu üyesi Ali Yıldırım tarafından okundu.
Mektubunda “Fenerbahçe Türkiye Cumhuriyetidir” vurgusunu yapan Aziz Yıldırım 3 Temmuz’da başlayan şike sürecinden çok önce düğmeye basıldığını ve asıl amacın Fenerbahçe’yi böl yönet teorisiyle bir takım güçlerin istedikleri şekle sokmam istediklerini ifade etti.
6222 sayılı yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde değişikliğinin istendiği gün iddianamenin açıklanması ve ya da yasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı tarafından veto edildiği saatlerde iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesini tesadüf olmadığı vurgulanan mektupta Yıldırım şunları da ifade etti.” Sayın başbakan ve hükümetimiz başta olmak üzere mecliste yer alan tüm partilerimizin katılımıyla, her türlü dayatmaya rağmen yürürlüğe giren bu yasa değişikliği, aslında yapılanlara karşı verilen ilk toplumsal tepki olmuş ve bu operasyonu yapanlar 3 Temmuz’dan bu yana ilk defa yenilmişlerdir.”
Yıldırım’ım mektubunun son bölümünde ise isim vermeden Trabzonspor ve Trabzonspor’un teknik direktörü Şenol Güneş’i hedef asılsız suçlamalarda bulundu.
İşte Aziz Yıldırım’ın Mektubunun son paragraflarında söyledikleri:
“Türkiye Cumhurıyeti’nin hükümeti ve Başbakanını tehdit etmekten kaçınmayan, hakem atamaları yaparken yakalanan, Sivas’ta "balık", Karabük’te "profil" siparişi veren ve hatta, devletten aldıkları trilyonları, şiıke ve teşvik eylemlerinde kullanmadıklarını ortaya koyamayanlar, umutsuzca ortaya dökülmüşlerdir.
Şike ve teşviğin Türkiye’deki ilk günden tohumlarını ekerken suçüstü yakalananlar, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gitmemesi için ülke menfaatlerini dahi hiçe sayarak muhbirlik yaparken tespit edilenler, yasalarda suç tanımlamasının olmadığı tarihlerdeki eylemleri nedeniyle "dolandırıcılık" suçundan yargılanmayı "temiz" olarak yalanlarıyla örtmekten kaçınmayanlar, Türk sporuna siyaseti sokan ilk düşüncenin mimarları olmalarına rağmen Fenerbahçemize saldırmaya devam etmişlerdir. Fenerbahçe başkanı ve yöneticilerinin, Fenerbahçe’den kaynaklanan yıkılmazlığı ve duruşu tüm bu çabaların sonuçsuz kalmasına neden olunca, oyunun aktörleri kendilerine yeni hedefler belirlemişlerdir.
Bu hedefler, Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçeli cesur yürekler ve büyük Fenerbahçe taraftarıdır. Vahşice uygulanan linç kampanyası önce sahalara inmiş, futbolcularımız sahada sindirilmeye çalışılmış, toplum önünde itibarsızlaştırılmak istenmiş, Aykut Kocamanımız gün aşırı açıkça siyasetin içine çekilmeye çalışılmış ve bunlar yapılırken "güneydoğu" olayları benzetmesi gibi nitelendirilmeler bilerek ve kasten yapılarak, spor kamuoyu bölünmeye ve kaos yaratılmaya çabalanmış ve bunun faturası da bizlere yanı Fenerbahçemize kesilmeye çalışılmıştır. Toplumsal kargaşa ve kaos umutlarını Fenerbahçe üzerinden gerçekleştirmeye çalışanlar asla muvaffak olamayacaklardır. Fenerbahçe başkanı, yönetimi, taraftarı ve sporcularıyla beraber Türkıye Cumhuriyeti’nin her değerini temsil eder ve hepsine sahip çıkar. Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe kendisine yönelik her türlü davranışına rağmen Türk polisidir.
Fenerbahçe kendisinin cezalandırılmasını isteyen Türk savcısıdır, Türk hakimidir. Fenerbahçe, kendisini sıkça eleştirse de Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Fenerbahçeli başbakanıdır.Fenerbahçe, türlü gayrı hukuki girişimlerine rağmen ezeli ve ebedi dostları Beşiktaş’tır, Galatasaray’dır ve diğer kulüplerdir. Kısacası, Fenerbahçe Türkiye Cumhuriyeti’dir”