Ufak müdahalede feryadı basana etiketlenen bu deyimin gerçek sahipleri nasıl oynuyorlar peki? İşte makyajlı kramponlar.

Hülya ve Ebru. Onlar uzun saçları makyajlı yüzleriyle futbol oynuyorlar. Erkek icadı bu oyunda kendilerini ispatlamak istiyorlar. Hülya Ebru'ya göre daha kadınsı. Hatta”makyajsız sahaya çıkamam”diyecek kadar ısrarcı. Ebru ise erkeksi ve rahat tavırlı. Bu durumu beş yıl erkeklerle top oynamasına bağlıyor. Tribündeki kadın artık sahalara inmiş durumda. Aslında pek de bir fark yok. Yaptıkları işi kadınca yorumluyorlar. Sahalara nezaket getiriyorlar. Ama şunu demeyi de ihmal etmiyorlar. Evlenince futbol bitmeli” Kübra

Bayanlar Futbol oynar mı? İzledik ve gördük ki oynayabiliyorlarmış. Kadın sahada uzun saçları, nazik ve sempatik tavırlarıyla bir başka duruyor. Bu orijinal duruşlardan sadece ikisi Ebru ve Hülya. İçlerindeki oyun sevgisini mahalleden sahalara taşımışlar. Futbola yeni bir isim getiren bayanlar sadece bununla kalamışlar, nezaketi de öğretiyorlar diğer sporculara. Küfürsüz, hakaretsiz dostane bir ortam olşturuyorlar. Ne kadar erkekler ayı formayı kullansalar da onlar bayan. Onlar çok istekli ne diyelim “açlın; sahalara kızlar geliyor” Marmara Üniversitesi Spor Kulübü Büsra

Erkek icadı futbol kadınlar için sert bir oyun değil mi?

Hülya: Bazı durumlarda sert olduğu doğru ama zamanla alışıyorsunuz. Erkeklerle değil bayanlara karşı oynadığımız için sorun olmuyor.

Sonuçta futbol rekabetli bir spor. Sert tavır olmuyor mu aranız da?

H: İster istemez oluyor ama tamamen maça konsantre olduğumuzdan oyun sırasında fark etmiyorsunuz. Futbol olduğu için o sertlikler oluyor elbette.

Ebru: Benim futbola merakım erkeklerle maç yaparak başladı. Beş yıl boyunca onlarla birlikte top oynadım ve aralarında tek kız bendim. Onlara karşı direnç uyguluyordum tabi.

Zorlanmadın mı erkeklerle oynarken? Bayanlarla oynamaktan farklıdır.

E: Tabi ki fark var. Onlar daha çevikler daha hızlı koşuyorlar.

H: Kondüsyonları bayan sporculara göre daha iyi oluyor.

Ne kadar ön hazırlık yapıyorsunuz?

H: Haftanın üç günü hazırlığımız var. Bunun bize çok faydası oluyor. Sahadaki performansımız oldukça iyi oluyor.

Sanki hareketlerinizde de bir erkeksileşme olmuş. Futbolun etkisini üzerinizde ne kadar hissediyorsunuz?

H: Yaptığınız işe göre şekil alıyorsunuz bu doğru. Tavırlarda ve jestlerde farklılık oluyor. Daha esnek ve rahat oluyorsunuz.

MAKYAJSIZ MAÇA ÇIKMAM

Haftanın üç günü, erkeklerin de giydiği standart formayla birlikte idman yapıyorsunuz. Hiç mi etek veya topuklu ayakkabı giymiyorsunuz?

H: Bayan futbolunda çoğu arkadaşımız spor kıyafetler giyiniyor. Etek giyip makyaj yapan çok nadir. Genelde saçlarını kestirirler. Biz saçlarımızı topluyoruz. Ama ben makyajsız maça çıkmam. Antremanda bile makyaj yaparım.

Futbola başladıktan sonra tarzlarını değiştirenler var mı?

H: Evet. Saçlarını kestirip giyimini değiştiriyorlar ve o ortama uymaya çalışıyorlar. Ama sanıyorum bu özentiden de kaynaklanıyor. Erkekler gibi davranmak ve onlar kadar iyi oynamak gibi. Ama bende öyle bir his uyandırmadı.

E: Önceden erkeklerle birlikte oyun oynadığım için değişim var bende. Ama bunun nedeni küçüklüğümde de birlikte oyun oynamış olmam.

Sen erkeklerle futbol oynadığında “bu kız, biz bunu ezeriz” demediler mi?

E: Diyorlardı. Ama her maçta bir golüm vardı. Sonradan onlar da sizi kabul etmeye başlıyorlar.

Aileleriniz destek veriyor mu? Ya da “kızım ne işin var futbolda” mı diyorlar?

H: Benim ailem destek vermiyor. Nedeni; üniversiteyi daha çok önemsiyorlar ve önce okul diyorlar. Üniversiteye hazırlanıyorum. Ama onlar futbol yüzünden çalışamadığım görüşündeler. Kazanırsam spor akademisi bölümüne girmek istiyorum.

E: Babam futbola eğilimi olan biri. Beni kardeşimin takımına verdi. Hülya'nın zıttı bir durumdayım aslında. Ben bırakmak istiyorum babam “hayır bırakma çok emek verdin” diyor.

Meslek olarak düşünür müsünüz?

H: İş olarak kesinlikle düşünmüyorum. Çünkü para kazandırmıyor . Bayan futbolunun bir getirisi yok. Ama akademi okuduktan sonra antrenör olmak istiyorum.

E: Marmara Üniversitesi Spor Akademisi'nde okuyorum. Diğer taraftan da antremanlara katılıyorum. Antrenör olacağım.

Neden voleybol değil de futbol?

H: Ben sekiz yaşımda başlamıştım basketbol oynamaya. Derslerimi etkilediği için bıraktım. Daha sonra futbol seçmelerine girdim ve oynamaya başladım. 2006 yılından beri devam ediyorum.

E: Beş yıl erkeklerle oynadım sonrasında bayan takımı kurulduktan sonra 2001'den beri bayanlarla oyunuyorum.

Erkekler destekliyorlar mı sizi?

H: Destek var tabi ki. Onlar daha çok şaşırıyorlar. Ne güzel diyorlar, merak edip izlemeye gelenler oluyor ve tribünde tezahurat yapıyorlar.

Oynamanın izlemekten ne farkı var?

E: İnsan sahada kendini kaptırıyor çok değişik bir duygu.

H: Hiçbir şeyi görmüyorsunuz o anda. Çevrenizi unutuyorsunuz. Daha farklı bir duygu tamamen yüreğinizi koyuyorsunuz.

Peki takım arkadaşlarınızla aranızda kıskançlık oluyor mu?

H: Hiç öyle birşey olmadı. Tam tersi birbirimize daha çok destek oluyoruz. Maç anında idmanda hep birlikte takım ruhu oluşuyor. Kıskançlık gibi birşey yok.

E: Ben takıma sonra katıldım. Hiç dışlanma yaşamadım ve hemen arkadaş olduk. “Nasıl alışacağım” diye başta çekinmiştim ama sonra çok iyi olduklarını gördüm.

Sizin kulağınıza geliyor mu “kadınlar futbolu bıraksınlar”diye?

H: Var ama aldırış etmiyoruz.

E: Dikkate almış olsaydım ilk senede bırakırdım. Erkeklerle oynadığım için tek kız benim ve maç yapıyorum. “kız bu biz bunu kesin yeneriz”diyorlar. Çok üzülüyordum başlarda niye böyle oluyor diye. Sonra gol atmaya başladığımda daha çok saygı duydular bana.

Siz futbola bir estetik getirdiğinizi düşünüyor musunuz?

H: Evet. Bizde rakip yere düştüğü zaman elinden tutup kaldırırız. Küfürlü konuşmayız biribirimizle. Tabi kendi takımımızdan konuşuyorum ama bizde hakaret ve küfür yoktur.

EVLİ FUTBOLCUMUZ HİÇ YOK

Bir takım oyunlarda “kız gibi oynama” tabiri kullanılır. Şimdi kızlar sahada bu kavramı yok edecekler mi?

E: Türkiye'de bayan futbolu ilerlemiyor. Almanya'da bayan futbolu bakmışsınız dünya birincisi olmuş ama Türkiye'de bu yok. Bu sporun üzerine biraz daha düşülse gerekli maddi ve manevi destek verilse ailelerin de ön yargısı kalkıcak.

Milli Takım'da oynuyor musunuz?

H: A Milli takım kurulalı bir yıl oldu. U19'da oynadık ama A Milli Takım da henüz oynamadık. Ama seçme kamplarına gidiyoruz.

Sizden büyükler de oynuyorlar mı?

H: Tabi oynuyorlar. Takımda en büyük yaş 80 doğumluya kadar oluyor. İki kalecimiz var onlar 79 doğumlu. Onun dışında yaş oranı çok küçük.

Evleneceksiniz, belki de anne olacaksınız nereye kadar futbolla uğraşacaksınız?

H: Bence 30 yaşından sonra bırakılmalı. Tabi evlendikten sonra da bırakılmalı. Evli futbolcumuz hiç yok mesela. Bayan olup da evlenmiş devam etmiş kimse yok şu anda Türkiye'de.

MADDİ GELİRİMİZ YOK

Belki de bir erkeğe cazip gelmiyordur kadının futbol oynaması…

H: Olabilir. Ama Almanya'da böyle bir futbolcu var. Hem evli hem de çocuğu var. Basketbolda da aynı şekilde. Maça çocuklarıyla çıkıyorlar.

E: Benim erkek arkadaşım vardı. Ama evlendikten sonra da futbol oynayamazsınız zaten. Pikniğe gittiğinizde ailece top mu oynacaksınız.

Peki erkekleri model alıyormusunuz kendinizi futbol taktikleri konusunda?

H: Onlar gibi hızlı ve gelişmiş tatikle oynamak istiyoruz tabi. Onlara özeniyoruz.

Beğendiğiniz futbolcular kimler?

H: Fenerbahçe'de Gökhan'ı çok beğeniyorum. Ben milli takımda sağ bek oynuyorum onu çok örnek alıyorum. Çok hızlı, mücadeleci. Çok beğeniyorum defansif olarak.

E: İbrahim Toromanı çok beğeniyorum. İnanılmaz hırslı, mücadeleci. Ama bu aralar çok maç izlemiyorum.

Sahadaki görevleriniz neler?

H: Takımda orta sahada oynuyorum. Milli takım da oynadığımda da defansif oynatıyor hocamız.

E: Milli Takım'ın sağ bek oyuncusuyum.

Nasıl buluyorsunuz takımınızı?

H: A Milli Takım şu anda iyi durumda. Avrupa şampiyonasına hazırlanıyoruz. Federasyondan da destek var. Ama daha çok destek gerekiyor kampların çoğalması için. Hiçbir şekilde maddi gelirimiz yok. Deplansmanlara bile zor gidiyoruz. Bu durum bizim perfonmansımızı da etkiliyor.

E: Sponsor bulunduğunda futbola da eğilim artar. Ailelerde olumlu gelişmeler olur. Çünkü onlar da çocuğunun para kazanmasını istiyor. “Bunu meslek edinemezsin”deyip çocuklarını yollamayan aileler var çok yetenekli oldukları halde. Yetenekli insanlar var ama maddi sıkıntılardan dolayı gelemiyorlar.

A BAYAN MİLLİ TAKIM TEKNİK DİREKTÖRÜ: HAMDİ ASLAN

Bayan kaprisi çekiyorum

Nasıl bayan takımına antranör oldunuz?

Amerika'da iki yıl kaldım . Eğitmenlik yaparken 18 çocuktan 12'si kızdı. Bayan futboluyla böyle tanıştım. Ailelere sorduğumda ise “çocuğum eğlensin top oynasın” diyorlardı. Bir de bayanların büyük katkısı var. Özellikle futbolun kaba tarafını kırmada. Çin'deki final maçında 45 bin seyirci vardı bayan futbolunda. Bugün Almanya'da bir milyon bayan futbolcu var. Norveç'te bayan futbolcu sayısı erkeklerden daha çok. Bizde ise 600 kişi var.

Bayan oyuncularda erkeklere karşı bir rekabet gördünüz mü?

Erkeklere karşı bir rekabet olduğunu düşünmüyorum yalnızca bunun yapmak istediklerini görüyorum. İmkanlar da kısıtlı olmasa daha çok isteyecekler. “Futbolu seviyorum ve oynamak istiyorum” diyorlar. Türkiye'de yaygınlaşıyor artık. Doğudan Karadeniz'e kadar her yere yayılıyor bayan futbolu. Okullara da girdi bu büyük bir avantaj. Federasyonun da çabası büyük bayan futbolcuları arttırmak için.

Eğer futbol bayanlar için para getiren iş olsa meslek olarak seçenler olur mu?

Tabi ki yüzde yüz hem de. Zorla oynatamazsınız bir oyuncuyu sonuçta. Bu zor şartlarda böyle bir performans gösteriyorlarsa ekonomik olarak gelirleri olduğunda daha çok çaba gösterirler. Sponsor çok önemli.

Kadın kaprisi diye birşey var. Kapris çekiyor musunuz?

O konuda biraz zorlanıyorum. Benim için hepsi aynıdır özel muamele yapmam. Ama bazıları daha yetenekli oluyor. Onlarla daha fazla ilgilenebiliyorsunuz. Bu erkeklerde problem olmuyor ama bayanlarda sorun oluyor. “Niye hoca onunla daha çok konuşuyor” diyorlar.