Gökhan: TS çok doğru bir tercih

Gökhan: TS çok doğru bir tercih

“Trabzonspor'u sevdiğim ve hedeflerimiz örtüştüğü için teklife evet dedim. Şu ana kadar yaşadıklarım sonrasında doğru bir karar verdiğime inanıyorum”

“Arkadaşlık bakımından uyum sorununu aştık. Herkes birbirini çok iyi anlıyor. Şakalaşıp eğlenebiliyoruz. Dertleşiyoruz. Genç arkadaşlar benim yanıma geliyor. Tecrübelerim doğrultusunda kendilerine yardımcı olmaya çalışıyorum”

“Takıma çok iyi transferler yapıldı. Ben en çok Song'un gelmesine sevindim. Takımın böyle bir futbolcuya ihtiyacı vardı. Kendisinden her yönden faydalanabiliriz”

“Taraftardan tek istediğimiz olumsuz sonuç gelirse desteklerini çekmeyip aynı şekilde bizi motive etmeleridir”

  

Takımımızın “Gol Kralı” ünvanlı forveti Gökhan Ünal, geçen süre içerisinde Trabzonspor'a gelerek ne kadar doğru bir karar verdiğini anladığını vurguladı. Ülkenin 4 büyük takımından birinde forma giydiğini belirten yıldız golcü, amacının Bordo-Mavili forma altında şampiyonluk yaşamak olduğunu söyledi.

İşte Gökhan Ünal'ın Trabzonspor Dergisi editörü Nuri Bekar'ın sorularına verdiği cevaplar.

Seni yerli ve yabancı birçok kulüp istemesine rağmen Trabzonspor'a transfer oldun. Bu transferin perde arakasında neler yaşandı?

Bu transfer açıkçası benim için de sürpriz oldu. Trabzon'u çok sevmeme rağmen Trabzonspor'da oynayacağımı hiç düşünmemiştim. Daha önceki dönemlerde her Trabzon'a gelişimde hep iyi anılarla ayrıldım. Bu ben de çok önemli bir iz bırakmıştır. Ligler bittikten sonra Kemal Özdeş hocayla görüştük. O dönem transferle ilgili en ufak bir düşünce yoktu. Bana gelmek isteyip istemeyeceğimi sordu. Ben de seve seve gelebileceğimi söyledim. O şekilde Trabzonspor aklıma girdi. Ama bana Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'tan da teklif geliyordu. Kayserispor beni o kulüplere vermedi. Ancak Trabzonspor'la anlaşmaya vardılar. Sora benimle görüştüler. Ben artık Kayseri'den ayrılmayı istiyordum. Oradaki görevimi tamamlandığımı düşündüm. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'la yaptığım görüşmelerden de bir sonuç çıkmadı. Trabzonspor'u sevdiğim ve hedeflerimiz örtüştüğü için teklife evet dedim. Şu ana kadar yaşadıklarım sonrasında doğru bir karar verdiğime inanıyorum.

Trabzon'a geldiğinde havaalanında taraftarlar tarafından görkemli bir şekilde karşılandın? O an neler hissettin?

O an kendimi çok garip hissettim. Çünkü o zamana kadar hiç böyle şeyler yaşamamıştım. Kayserispor'da gol kralı olduğum dönemde bile taraftarların ilgilisini fazlasıyla çekememiştim. Bir anda kendimi omuzlarda buldum. Herkes beni destekliyor ve lehime tezahürat yapıyordu. Onurlandım. Bana güvendiklerini hissettim. En mutlu anlarımı yaşıyordum. Şimdi amacım bana böylesine güvenen insanları mahçup etmemek.

Hem sen hem de takım olarak uyum süresini kısa sürede atlattığınızı gözlemliyoruz. Bu işin sırrı ne?

Doğru. Arkadaşlık bakımından uyum sorununu aştık. Herkes birbirini çok iyi anlıyor. Birbirimizle şakalaşıp eğlenebiliyoruz. Dertleşiyoruz. Genç arkadaşlar benim yanıma geliyor. Tecrübelerim doğrultusunda kendilerine yardımcı olmaya çalışıyorum. Taktik anlamında ise biraz daha zamana ihtiyacımız var. Ersun hoca bu süresinin kısalması adına önemli çalışmalar yapıyor. Biz de oyuncular olarak elimizden geleni ortaya koyuyoruz. İnanıyorum ki Almanya kampının sonunda istediğimiz seviyeye geliriz. Çünkü maç oynamak çok önemli. Gerede'de kondisyon açığımızı kapattık.

           

Şu ana kadarki izlemlerin sonucu samimi bir şekilde önüne baktığında bu takımın neler başarabileceğine inanıyorsun?

Takıma çok iyi transferler yapıldı. Ben en çok Song'un gelmesine sevindim. Böyle bir futbolcuya ihtiyacımız vardı. Kendisinden her yönden faydalanabiliriz. Bunun dışında Yattara gibi önemli bir oyuncuya sahibiz. Yeni transferler olarak ben, Selçuk, Giray, Egemen, Colman ve Cale var. Bunlar önemli transferler. İyi bir takım kuruldu. Bu takımın da hedefi doğal olarak şampiyonluk ve Fortis Türkiye Kupası'dır.

Gerede kampında taraftarlar takımı yalnız bırakmadı. Sana ve diğer oyunculara karşı büyük bir ilgi gösterdiler. Bu ilgi seni memnun etti mi?

Açıkçası ilgiden hem memnunum hem de dertliyim. Dertli olmamım nedeni de aşırı ilginin sakatlığa yol açması. Dışarı çıktığımız andan itibaren herkes bir yandan çekmeye başlıyor. Kimseye yanlış anlamasınlar diye bir şey diyemiyoruz. Televizyondan izledikleri oyuncuyu karşılarında görmek onlara hayal gibi geliyor. Ama biz de aynı onlar gibi insanız. Kendilerinden biraz daha hoşgörü bekliyoruz.  

Şu ana kadar yapılan transferlere baktığınızda rakibiniz durumundaki takımlarla güç dengelerinizi nasıl değerlendiriyorsun?

Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray iyi transferler yaptı. Bana göre bu sezon lig daha güzel, daha zevkli geçecek. Biz rakiplerimize göre bir adım öndeyiz. Çünkü daha genç ve daha çok isteyen bir ekip olduk.  

Fatih Tekke'nin takımdan ayrılışının ardından bir türlü yeri doldurulamadığı söylendi. Sen bu boşluğu doldurabilirmisin. Ayrıca taraftarın beklentisi üzerinde baskı oluşturur mu?

İkinci sorudan başlamak gerekirse taraftar baskısı benim üzerimde baskı oluşturmaz. 1 veya 2 maç gol atamadığımda üzerimde baskı hissetmem ancak 3. maç sonunda hala gol atamamışsam o zaman kendi kendime baskı oluştururum. Kayserispor'da da bu problemi yaşadım. Ama golümü atınca kendime olan güvenim yerine gelir. Rahat hissetmeye başlarım. Taraftarın desteği altında forma giymeyi çok istiyorum. Fatih Tekke konusuna gelince, kendisi çok önemli bir futbolcu. Ama ben 9 numaralı formayı başarıyla taşıyacağıma inanıyorum. Kayserispor'da bu formayı layıkıyla giydim. Trabzonspor daha büyük kulüp ama ben kendime güveniyorum.

Büyük takımların çift forvetle oynaması gerekir yönünde düşünceler var. Sen bu konuyu nasıl değelendirirsin?

Ben de çift oynama taraftarıyım. Böyle olunca iki forvette daha rahat oluyor. Tek kaldığınızda ise savunmanın işi kolaylaşıyor. Tek oynayacağınız zaman indirdiğiniz topları değerlendiren oyuncular olursa iyi ama eğer bu tarz futbolcular takımda yoksa forvet savunmanın arasında kaybolur gider. Çift oynadığınızda rakip savunma paylaşmakta zorluk çekiyor. Gol atma olasılığınız bir hayli yükseliyor. Hele iki oyuncu da hareketliyse tutulmanız çok zor oluyor.

Bir golcü gözüyle Umut'u nasıl buluyorsun?

Umut'la daha önce aynı takımda oynamıştık. Kendisi kişilik ve karakter olarak çok üst düzeyde. Geldiğimden beri sürekli onunla konuşuyorum. Bazı konuları paylaşıp, fikir alıyorum. İdmanda da konuşuyoruz. Şöyle oynarsak daha verimli oluruz diye fikir alışverişinde bulunuyoruz. Bu sezon Umut'la iyi anlaşıp çok gol atacağımızı düşünüyorum. İlk başlarda kısa süreli bir uyum sorunu yaşayabiliriz. Ancak bu sorun aşıldığında bizi kimse durduramaz. Umut çok deplase olan, aralara iyi koşan bir futbolcu, ben de öyleyim. Birbirimize koridor açarsak hiçbir savunma bize engel olamaz.

Bir de bu ikiliyi destekleyen Yattara var.

Bana göre yeni sezonda takımın kilit adamı Yattara olacak. Öyle gözüküyor. Çok yetenekli bir futbolcu. Her an bizi pozisyona sokacak özelliklere sahip. Ona çok güveniyorum. Umut'la beni attığı paslar ve yaptığı ortalarla çok iyi besleyeceğine inanıyorum. Hani 10 numara derler ya bana göre bizim takımın 10 numarası Yattara. Kayserispor'daki ilk dönemlerimizde ben, Mehmet Topuz ve Bülent Bölükbaşı çok iyi bir uyum sağlamıştık. Burada ise Gökhan, Umut ve Yattara olacak.

Yaşın itibariyle önünde futbol oynamak için çok uzun bir süre var. Geniş vadede değerlendirirsen gelecekle ilgili planların neler?

Trabzonspor'a gelmeden önce Ersun hocayla çok konuştum. Kendisine bana güveniyorsanız, gözü kapalı gelirim dedim. Hedeflerim arasında Avrupa'da futbol oynamak var. Kayserispor'da bana izin vermediler. İspanya'dan Real Betis ve Zaragoza, Almanya'dan Werder Bremen, Stuttgart, Fransa'dan Paris Saint Germain, Marsilya, İngiltere'den Manchester City gibi bir çok kulüp beni transfer etmek istedi. Ama Kayserispor yönetimi bana kolaylık sağlayacaklarına dair söz vermelerine rağmen bırakmadı. Kulübümle 3 artı 1 yıllık sözleşmem var. Önümüzdeki 2 yıl içinde şampiyonluk ve Türkiye Kupası'nı havaya kaldırıp, Avrupa'da takımımla başarı elde edip, aldığım parayı hak ettikten sonra kaliteli bir ligin kaliteli bir takımına transfer olmak istiyorum.

Milli takımdan belli bir dönem uzak kaldın. Bu konuda düşüncelerin neler?  

Milli takımdan uzak kalmak açıkçası beni üzdü. Ama Fatih hocaya asla kırgın değilim. Kendisi iyi olduğum dönemde beni kadroya aldı. Geçtiğimiz sezon yaşadığım sakatlıklar nedeniyle kulübümde oynayamadım. Bu nedenle milli takıma çağrılmamamı doğal karşılıyorum. Gitsem bile oynayamazdım. Ortada şöyle bir gerçek var ki ben hazır olduktan sonra mutlaka formayı giyerim. Bu konuda Fatih hocayla da konuştum. Ne zaman kendimi hazır hissedersem, formumu yakalarsam milli takımın santraforu ben olduğumu biliyorum. İnşallah bu sezon Ersun hocanın yaptırdığı antrenmanlarla birlikte kendime olan güvenim yerine gelecek. Sonrasında ise hem takımıma hem de milli takıma gereken katkıyı sağlayacağım.

Şu anda fizik ne olarak ne durumdasın?

Tam olarak hazır değilim. Oran vermek gerekirse yüzde 70'lerdeyim. İnşallah Almanya kampı sonunda tam olarak hazır hale geleceğim. Çünkü maç kondisyonu çok farklı bir şey.  

Ne tür goller atmayı seviyorsun?

Ben kaleciyi sağa sola yatırıp gol atmayı sevmem. Yani kısacası vakit geçirmek bana yanlış geliyor. Çünkü rakipleriniz bir anda açıyı kapatabiliyor. Pozisyonu alınca ayak içiyle vuruşumu yaparım. Süslemeyi sevmiyorum. Sonuçta gol olunca yeterince süs oluyor. Uzaktan gol atmayı çok seviyorum. Gol kralı olduğum dönemde bu tarz golleri fazlasıyla atmıştım. İnşallah yeni sezonda da gollerimi atmaya devam ederim.

Bir forvet olarak yanında kimi görmek isterdin?

Bunu hiç düşünmedim. Ama Umut iyi bir futbolcu. Onunla birlikte oynayacağım için mutluyum. Umut'un dışında Ümit Karan'ı beğeniyorum. Onunla oynamayı çok istiyordum. Bu yanlış anlaşılmasın. Galatasaray takımında olduğu için değil. Kendisini beğendiğimden böyle söylüyorum. Milli takımda yan yana oynadık. Kompleksli bir futbolcu değilim. Bu nedenle her oyuncuyla rahatlıkla anlaşabilirim.

Ersun Yanal'la çalışmak nasıl bir duygu?

Ersun hocayla aramda değişik bir bağ var. Ancak Trabzonspor'a transferim sonrası Ersun hocanın daha önceki yıllarda beni takımdan gönderdiği şimdi ise aldırdığı yönünde haberler çıktı. Bu kesinlikle doğru değil. Gençlerbirliği'nden ben ayrılırken o yeni göreve gelmişti. Kendisiyle hiç çalışmadık. Ersun hocayla yaptığımız görüşmede “Eğer ben sizinle Gençlerbirliği'nde çalışsaydım şimdi Avrupa'da oynuyordum” dedim. Şimdi yine büyük bir kulüpteyim. Kendisinin de bana büyük katkıları oldu. Futbol hayatımda yapmadığım antrenmanları yaptım. Ertuğrul hocanın da bana katkıları olmuştur. Onun antrenmanları gelişmeme katkı sağladı. Kendimi Ersun hocayla birlikte çok geliştireceğim. Bana yapacağı katkılarla ben de takımıma katkıda bulunacağım. Ayrıca Ersun hoca kişilik olarak da çok üst düzeyde. Rahatlıkla kendisiyle konuşabiliyoruz. Futbolcuyu sıkmıyor. Kendi haline bırakıyor. İdmanlarda da şakalaşmamızı istiyor. Ama düdüğü çaldığı andan itibaren idmana konsantre olmamızı bekliyor. Oyunculara istediklerini çok iyi anlatıyor. Kazanma arzusunu aşılıyor. İnşallah bu sezon Ersun hocayla birlikte özlenen şampiyonluğa ulaşacağız.

Camia yeni sezon öncesi oldukça umutlu. Sen Avni Aker Stadı'na çıkmak için sabırsızlanıyormusun?

Çok sabırsızlanıyorum. Özellikle atmosferi iyi olan taraftar önünde oynamayı çok seviyorum. Trabzon şehri de çok güzel. Ayrıca bu kentin çok beğendiğim bir özelliği var. Türkiye'nin bütün kentlerinde farklı takımları tutan taraftarlar bulunuyor. Ancak Trabzon'da sadece Trabzonspor var. Taraftarlarımız bu sezon hep kazanmayı isteyen bir takımı izleyecekler. Belki bazen maç kaybedeceğiz ama kaybederken de oynayacağımız futbol takımın büyüklüğüne yakışır şekilde olacak. Taraftardan tek istediğimiz arada sırada istemediğimiz sonuçlar gelse bile alınan mağlubiyetlerden sonra desteklerini çekmeyip aynı şekilde bizi motive etmeleridir.

Bir de reklam filmlerinde oynadın. Sence hangisi daha zor, futbol mu oyunculuk mu? Bundan sonrasında oyunculuk yapmayı düşünüyor musun?

Kesinlikle oyunculuk yapmak çok daha zor. Çünkü kolay gibi gözüken bir reklam filminde oldukça yoruldum. Futbolda antrenmanlar en fazla 2 saat sürüyor. Ancak reklam filminde 6-7 saat vakit harcadım.

Futbol dışında hobi olarak yaptığın bir spor dalı var mı?

Futbol dışında vaktim olduğunca basketbol oynarım. Sporun dışında gezmeyi, arabayla yolculuk yapmayı, müzik dinlemeyi, arkadaşlarımla birlikte vakit geçirmeyi severim. Bana göre futbolcunun sosyal hayatı ne kadar iyi olursa kafası da o kadar rahat oluyor. Ama dengeyi çok iyi ayarlayıp yerine göre hareket etmek de son derece önemli.

Futbolcu olarak etkilendiğin, beğendiğin isimler kimler?

İdolüm diyeceğim bir futbolcu yok. Ancak Türkiye'de Fatih Tekke, Ümit Karan ve Hakan Şükür'ü beğeniyorum. Yabancı olarak da Ronaldo ve Thierry Henry'yi çok beğeniyorum. Bu futbolcuların gollerini sürekli internete girerek izliyorum. Cristiano Ronaldo, Messi, Drogba da çok kaliteli futbolcular ama bana göre onların yeri çok farklı.

Kaynak: Trabzonspor Dergisi / Nuri BEKAR

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler