Güneş: Ülke futbolu için tedirginim

2010 ve 2011 sezonunun ilk yarısının geride kaldığını belirten Güneş, “Yılın başında söylediğimiz sözlerin arkasında durarak buradayım. 17 Lig maçında oynadığımız oyun ve aldığımız sonuçlar, kulübümü, camiayı ve beni mutlu etti. Daha iyi durumdayız. Sonuç

Güneş: Ülke futbolu için tedirginim

2010 ve 2011 sezonunun ilk yarısının geride kaldığını belirten Güneş, “Yılın başında söylediğimiz sözlerin arkasında durarak buradayım. 17 Lig maçında oynadığımız oyun ve aldığımız sonuçlar, kulübümü, camiayı ve beni mutlu etti. Daha iyi durumdayız. Sonuçlardan çok neler yaptığımıza bakarsak, teknik heyet, oyuncu, taraftar ve medya birlikteliğinde başarının ilk adımı olduğunu söylemiştik. Geldiğimizde şehrin önde gelenlerinin bir araya geldiği günden bugüne attığımız her adımın doğru olduğunu görüyoruz. Farklı olan, fark yaratan ve kazanan takım olmak istiyoruz. Taraftarımızın bu kulübün sembolü olduğunu söylemiştik. Bunu gösterdik. Örnek bir taraftara sahibiz. Bunu bir kez daha gösterdik. Bu taraftarın sadece Trabzon kentine ait olmadığını gösterdik. Kökleri burada ancak dalları dünyanın her yerinde olan bir kulübüz. Toprağımız verimli güneşimiz bol olan bir takım olacağız” dedi.

Mümkün olduğunca konuları kamuoyuyla paylaştıklarını söyleyen Güneş, “Kendi gerçeğimizle yüz yüze gelecek, samimi olacağımızı, takımı ve kulübü sahiplenmemiz gerektiğini söylemiştik. Bu konuda mesafe aldık. Oyuncularımız da bu konuda başarılı. Bu beni mutlu ediyor. Rakibi baskı altına alan bir takım olmak istediğimizi, her oyuncunun değerli ancak vazgeçilmez olmadığını ifade etmiştik. Duman değil, kıvılcım çıkaran futbolcu istemiştik. Bireyselliğin önemine dikkat çekmiştik. Nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu ve nereye gideceğimizi biliyoruz. Eseri tamamlamak için sadece yolun yarısına geldik. Eser tamamlanmadan sonuç alınamaz. Bu nedenle konuşmalar bugüne kadar yapılanlarla ilgili olmalı. Sorunlarımız var. Bunu biliyorum. Sadece A takım değil, 1461 Trabzon, Gençlik Geliştirme Merkezi ve İzleme Komitesi olarak bir takım olmalıyız. Bunun için adımlar attık, yeterli değil. Uzun vadeli işler. Bugün yarışan bir takım olarak nerede olduğumuzu işlemeye çalışıyoruz. Zamanımız ve gücümüz diğerlerine yetmiyor” diye konuştu.

 

 

Yeni seçilen yönetim kuruluna başarılar dileyen Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geride bıraktığımız genel kurul camiaya hayırlı olsun. Geçmişte birlikte çalıştığımız değerli arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Bunlar unutulmayacaktır. İnsanların içeride ve dışarıda yaptıkları katkıların araştırılması gerek. Kısır döngülerle, dedikodularla kulübe yarar getirmeyeceği bilinmeli. Sadece yarışan değil, fikir olarak öne çıkan bir takım olmalıyız. Türkiye’ye karşı sorumluluklarımız var. Türkiye’nin iyi bir birlikteliğe ihtiyacı var. İyi bir Trabzonspor’a ihtiyacı var. Bize atılan çamurlarda Türk futbolu zarar görür. Uzun süredir mesleğin içindeyim. Ülke futboluna zarar verecek hiçbir eylemin içinde olmadım. Önceliğimiz sonuç almaktır. Ancak sonuç almak için her yol mubah değildir. Bize yapılan eleştiriye saygı duyarız, hakaretlere cevap vermesini biliriz. Özellikle camia içindeki kişilerin bize bu konularda yardımcı olmaları gerekir. Bir yıldır buradayım. Uzun süre ayrıydım. Medya ve taraftarın mesafe aldığını düşünüyorum. Eksiklerimiz var. Eleştiriler hedefe götürecektir. Değiştiğim söyleniyor. Siz kendinizi değiştirirseniz, herkesin değiştiğini ve geliştiğini göreceksiniz.

Şikayet etmek için değil sorun çözmek için geldiğini vurgulayan Güneş, “Bunu yaparken zevk alacağımı söylemiştim. Takıma olan desteğin ve sevginin devam etmesini istiyorum. Bu destek ve sevgi onları ileriye götürecektir. Pozitif mesajlar vermemiz gerektiğini bunun sadece benim değil bütün spor camiası sorumluluğunda olduğunu belirtiyorum. Sorumlu bir insan anlayışıyla konuşmalı herkes.  Vizyonu ve projesi olmayan, geleceğiyle ilgili planı olmayan insanlar kaptansız gemi gibi nereye toslayacağı belli olmaz. Vizyonumuzu belirleyip bunu en iyi şekilde kullanmak durumundayız. Bir anlık sonuçların kurumlara ve kişilere faydası olmaz. Biz 1996’da şampiyonluğu kaybederken, Fenerbahçe de geçen sene şampiyonluğu kaybederken hiçbir şey satmadık. Ayrıca Fenerbahçe ile oynadığımız kupa maçındaki güzellikler az işlendi. Bundan şikayetçiyim” yorumunu yaptı.

Zamanının büyük bölümünü en çok sevdiği futbola ayırdığını söyleyen Güneş, “Oyuncularımla birlikte her gün birbirimizi geliştiriyoruz. Eksiklerimizin olduğunu bu şekilde daha iyi anlıyoruz. Karşılıklı diyalogla bir çok sorunu aştığımızı düşünüyorum. Her güzelin kusuru daha fazla görülür. Biz güzelleştikçe eksiklerimiz daha çok göze batacaktır. Eleştiri kadar sevgi de olmalı. Herkesin futbolu konuşabildiği için futbolun sevildiğini biliyorum. Yetkililer sorumlu konuşması gerekir. Ben de geçmişte zaman zaman hatalar yaptım. Az olmuştur ama zarar vermiştir. Ne kadar az olursa o kadar çok yol alırız” açıklamasında bulundu.

 

 

Devre arası hazırlıklarına 29 Aralık’ta başlayacaklarını dile getiren Güneş, “Kampa Yattara dışında tüm oyuncular katılacak. Yattara’nın uçak sorunu var. Bu nedenle geç gelebilir” şeklinde konuştu.

Ziraat Türkiye Kupası’nda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile karşılaşacaklarını hatırlatan Güneş, “Bu tip maçların ne kadar önemli olduğunu geçen sene gördük. Buna bir iş olarak bakmak gerek. Küçük zaferler büyük hedeflere götürür. Yarın oynayacağımız maçı kazanırsak ileri gidebiliriz. Geçtiğimiz yıl Orduspor maçında berabere kalsaydık belki kupa şampiyonu olamayacaktık. Bu yıl grubumuzda Manisaspor Konya Torku Şekerspor’a, Beşiktaş ise Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’a kaybetti. Biz de kaybedersek sıkıntı yaşayabiliriz. Yarışta sıkıntı yaşamamalıyız. Ayrıca bu maç öncesinde yabancı oyunculara izin vermemiz maça önem vermediğimiz anlamı taşımaz. Her oyuncu değerlidir. Bu değerlerini ortaya koymalılar. Bu değerlerini ortaya koymazlarsa burada olmalarının anlamı olmayacaktır. Kısaca sezonu galibiyetle kapatıp iyi bir tatil yapmak istiyoruz” dedi.

Kısaca konuşmasına bir özet yapan Güneş, “Her eleştiri ve olumsuzluklar işlenmesine karşın futbol olarak ileriye gittiğimizi, profesyonelleşmenin, organizasyonun iyiye gittiğini söylüyor ayrıntıların daha çok tartışılması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

Teknik Direktörümüz Şenol Güneş toplantının geri kalan kısmında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Soru: Bundan önceki toplantılarınızda hiç bu kadar net konuşmadınız. Futbol adil görünse de masada ve televizyonlarda farklı oynanmaya başlandı. Trabzonspor’u konuşanların neredeyse tamamının farklı takımlar aidiyeti taşıdığını biliyoruz. Bu durum yarışta dezavantaj olabilir mi?

Düşüncelerimizi genel olarak net olarak aktarıyoruz. Algı siyah ya da beyaz şeklinde ortaya çıkmaz. Kolay değil bu. Karşılığını görmek süreç alabilir. Söylediklerinizin kolay kabullenmesi konusunda hoşgörülü olmalısınız. Söylenenleri kendi içimizde sindirilmeliyiz. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray büyük camialar. Bizimle birlikte futbolun lokomotifidirler. Olmazsa olmazlardır. Son yıllarda bunlara Bursaspor katılmıştır. Dört büyüklerin yeri, camia, taraftar, geçmişi ve projeleriyle farklıdır. Bunların tüm birimleri sorumlu olmalıdır. Bu, ülke sorumluluğudur. Futbol çok seviliyorsa, kısa sürede ilgi gören insanların bu durumu olumlu yansıtmaları gerekir. Gayet doğaldır ki bu işle ilgili yorum yapan bir çok farklı kişi oluyor. Dozunu kaçırdıkları oluyor ancak hakaret içermediği sürece haklarıdır. Eksiğimizi söylesinler, bundan mutluluk duyarım. Bu saldırılar onları daha iyi duruma getirmez. “Onlara kızdım seni de aşağı çektim” dersen bu sana bir şey kazandırmaz. Yayın gelirleri iki misli artmışsa biz de dört mislini vermek zorundayız. Bu ülke futbolunu kaldırmaktır. Milli gelir ne kadar fazla olursa herkes nasibini görür. Anlamak ve anlaşılmak gerek. Medyadan ricam, biz bu kavga içinde olmayacağız. Hakemle ilgili bir söylemim olmuştu. Futbol oynarken zaman geçirmeye çalışan, ya da sertlikle puan kazanma yoluna giden takımı koruyan bir hakem üzerinde bir mesaj vermiştim. Bunu tek bir hakem üzerinden yaptığım için rahatsızlık duymuştum. Fenerbahçe, mağlup olsa bile tribünlerinde olumsuzluk yoktu. Bizde bu anlayış yok. Aziz Bey bunun için çok çalıştı. Bize kaybettiklerinde de bize karşı hiçbir olumsuzluk yoktu. Genç bir antrenörün günü kurtarma adına ortaya attığı bir söz Fenerbahçe’yi büyütmez. Benim abi olarak bir tavsiyemdir. Benim geleceğim yok zaten. Ben futbolu kapatacağım. Kendileri adına bu önemli.

Soru: Transfer çalışmalarınız ne durumda?

 

 

Bu konuda açıklama doyurucu olmayacaktır. Yeni yönetimle tanışıp, değerlendirme yaptıktan sonra düşüncelerimi aktaracağım. Kendi oyuncu kanaatlerimiz var. Sorunlarımız var. Dışarıdan alacağımız oyuncuların para durumları ve uyumlarıyla ilgili değerlendirme yapacağız.

Soru: Takımdan ayrılmak isteyen oyuncu var mı?

 

 

Zafer ve Sezer’in bu konuda bir kararsızlığı var. Sezer’le konuştum. İyi bir oyuncu olduğuna inanıyorum. Düşünce dalgalanması yaşıyor. Duygusal bakıyor. Direkt oynamak istiyor. Etkilenmesi fazla oldu. Bu da doğal. Bu uzun sürerse bize ve kendisine zarar olur. Tekrar kazanabilirsek olur, giderse yine dostuz. Başka yerde de oynasa mutluluk duyarız.

Soru: Teofilo’dan sonra Jaja’nın da izinsiz olarak gitmesi takımı nasıl etkiledi? Geçen sezondan bu yana sorunlu oyuncularla mücadele ediyorsunuz. Bunun sıkıntıları nelerdi?

 

 

Teofilo ile Jaja’nın gidişleri farklı. Jaja’ya izin istedi ancak vermedim. Doğru yanlış tartışmıyorum. Üç gün önce izin istemişti. Çok acilse şimdi gitmen gerek dedim. Maçtan sonra gitmek istedi. Böyle olunca inandırıcı gelmedi. Kendisine de bunu söyledim. Ama o kendini şartlandırmıştı. Oyuncuların sorumluluklarını sahiplenmelisiniz. Maçtan sonra tekrar izin istedi. Vermeyeceğimi söyledim. Tavır olarak görüyorum. Cezası vardır. İşin diğer boyutu var. Teofilo da gitti. Sorunları olabilir. Bilmiyorum. Bu konunun FIFA nezdinde tartışılması gerek. Dünya futbolunun gelişmesi için bunlar irdelenmeli. Bosman kanunlarının giderek futbolu batırdığını düşünüyorum. Kulüpler giderek borçlanıyorlar. Yan değerler kulüpleri ayakta tutuyor. Üç yıllık geliyorlar bir yıl sonra gidiyorlar. FIFA devreye girmeli. Yatırım yapıyorum, karşılığını almalıyım. Mesela oyuncunun alacağı parayı tutarsınız. Sözleşmesi bitince parasını alır. Peşinatı al, sonra git. Böyle bir şey var mı? Futbolcu haklarını korurken onları futbol oynamamaya itiyor. Oyuncu transfer oluyor. İlk sene uyum dönemi. İkinci sene iyiyse parasının arttırılmasını istiyor. Son sene zaten transfer dönemi. Böyle bir şey yok. Takımımıza dönersek Jaja’nın uyumu iyiydi. Takım arkadaşları da sevmişti. Gidince üzüldük. Çocuğunun hasta olduğunu düşünüyorum. Ondan ayrılamadığını düşünüyorum. Gelince değerlendireceğiz. Sorunlu diye bakılan Engin ise hatalarının takım üzerindeki rahatsızlığını söyledim. Elimizi uzattık, o bizi aşağı değil biz onu yukarı çekmek istiyoruz. Güzelin kusurları bunlar. Sivilce gibi ortaya çıkıyor. Bir maçta penaltı mı değil mi diye tartışılmaması için oyuncunun kendini eğitmesi gerek. Ben işin başındaki sorumluyum. Oyuncum dikkatli olmalı. Penaltılar konuşuldu. Alex’e verilen frikik’in gol olmasını irdelenmesini istemek ne kadar ayıpsa bu da ayıptır. Buna meydan vermemek bizim sorumluluğumuz. Benim eksikliğim. Benim sorumluluğum. Bunun için kamuoyundan özür diliyorum. Engin’le konuşacağım. Ülke futbolu çok yetenekli bir futbolcu kazanacak. Bunu Engin bilmezse, gidecek.

Soru: Jaja’nın gidişi kötü bir örnek olabilir mi? Ceza yeterli olacak mı?

 

 

Böyle düşünecek oyuncu olursa futbol oynamasın. Gitsin. Bu tip düşüncede olan oyuncu bıraksın gitsin. Jaja daha açık. Neyse o. Bizim gördüğümüz buydu. Haklı tarafı olabilir. Ben de gurbette kaldım. Kafanıza bir şey koyduğunuzda artık orada yaşamıyorsunuzdur.

Soru: Beşiktaş Teknik Direktörü Shuster, “Sakatlarımız olmasaydı Trabzonspor için liderlik bu kadar kolay olmazdı” dedi. Bu açıklama rehavet oluşturabilir mi?

 

 

Galatasaray da sakatlıklarla çok uğraştı. Buna katılıyorum. Doğru olabilir. Çok iyi giderken birden tökezleyebilirsiniz, hataları farklı yerlerde aramaya başlayabilirsiniz. Beşiktaş iyi bir camiaya sahip. İyi bir takım. Bize bir rehaveti olmaz. Yazılanlara baktığımda, herkesin anlamadığı bir konu var. Bizim 5 puan önde olmamız, farklı algılanmasın. Biz Bursaspor’un 5 puan gerisindeymişiz gibi Fenerbahçe’nin 9 puan gerisindeymişiz gibi çalışacağız. Oyuncularıma da bunu söylüyorum.

Soru: Altyapı’dan en az faydalanan takımmış gibi görüyorsunuz. İkinci yarıda sizi bekleyen tehlike nelerdir?

 

 

Birinci yarı da zordu. Zoru aştığınızda kolay olur. Ligdeki tüm takımlar iyi. 6. sıradaki takımla oynuyorsunuz “Niye zorlandınız” deniyor. Ne yapacaktık? Hemen 5-6 gol mü atacaktık. Yok böyle bir şey. 9 puan geride olan biz olabilirdik. Her maçı kazanmak istiyoruz. Bugün de böyle bakacağız. İkinci arıda zorluklar olacaktır. Ama Kaos ortamındaymışız gibi davranmayacağız. Elimizdeki kadroyu yarıştıracağız. Engin’i işlerken bunu söylüyorum. Bu işin hayatından da önemli olduğunu anlaması gerek. Bunu herkesin anlaması gerek. Kendileri ve takımı başarıya giderken ülke takımını da ileriye götürecekler. Ülke futbolunu ileriye götürmek için tartışacağız. Taraftarlar bir araya geliyor. Neden çünkü yanlış yaptıklarını anlayıp dışlanmamak için. Başarılan hiçbir iş kolay değildir. Emek verilmiştir. Altyapı farklı bir olay. Var da mı almıyoruza döner bu olay. Altyapı çalışmalarını çok daha iyi yapmalıyız. Tesislerimiz var, imkanlarımız var. Burada iş sahası futbol olarak görülüyor. Bu yıl için bu beklentiler olmamalı. Deneme yapmayacağım. Trabzonspor’un yaşayabilmesi için bu sezon iyi sonuçlara ihtiyacı var. Bir galibiyetten ciddi bir rakam alıyorsunuz. Bu parayı almazsanız oraya yatırım yapamazsınız. Bunların hepsini yapacak bir sihirbaz bulabilirseniz ben de bu işi kendisine bırakırım.

Soru: Ülke futbolu konusunda endişeleriniz var galiba. Bu konuyu açarmısınız?

 

 

Bu toplantının konusu değil ancak hepimizin bir araya gelmesi gerek. Göstermelik değil. Biz oynarken futbol serseri ve ahlaksızların işiydi. Bugün popülaritesini yakaladı futbol. Bugün bir modeli olmalı futbolun. Kısır çekişmeler içerisindeyiz. İşin havasındayız. Bu dönemlerimi Trabzonspor’un saha sonuçları kadar ülke futbolu için de birikimlerimi aktarmak isterim. Aziz Bey’in katkıları olduğunu söyledim. Teknik yanlarını konuşmuyorum ama diğer yönleri için teşekkür ediyorum kendisine. Bu işlerle ilgileniyor. Bu sevgiye daha büyük yatırımlar olmalı.

Soru: Ersun Yanal’dan bu yana takımda sakatlık yaşanmıyor. Bunun nedeni nedir?

 

 

Bizde de sakatlıklar var. Başka yerde çok olunca bizde az gibi görünüyor. Glowacki’nin sakatlığı önemli değil. Bunda sağlık ekibinin, şehir yapısının, oto kontrolün, saha sonuçlarının önemi var. Kısaca bir çok etki var bu konuda. Tek sebep gece hayatı değil. Bir – iki defa gece hayatına takılsa futbolu ne olur. Bizdeki futbolcular da gidiyor. Bu konu sakatlıkları etkilemez. Benim her şeyi söylemem gerekmiyor. Benim söylediklerimi bana göstermeleri önemli. Buraya ait olmayıp Trabzonspor’u taşıyanlar da var, buralı olup sorumluluk almayanlar da var. Her şeyi dar çerçeveye sıkıştırırsanız saksıdaki çiçeğe benzer. Kökleri beslemeyeceğiz. Amiyane tabirle, dere kenarına da getirseniz ineğe zorla su içiremezsiniz.

 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler