Halil Altıntop neler söyledi

 Halil Altıntop’un Trabzonspor Dergisi’nin Kasım sayısında yer alan röportajından satırbaşları…Seninle röportajı 29 Ekim’de yapıyoruz. Aynı zamanda 26 Ekim’de Trabzon’un fethi kutlandı. Bu konuda neler söylersin?Kendimi şanslı hissediyorum. Her iki tarih

Halil Altıntop neler söyledi

 

Halil Altıntop’un Trabzonspor Dergisi’nin Kasım sayısında yer alan röportajından satırbaşları…

Seninle röportajı 29 Ekim’de yapıyoruz. Aynı zamanda 26 Ekim’de Trabzon’un fethi kutlandı. Bu konuda neler söylersin?

Kendimi şanslı hissediyorum. Her iki tarih de hem ilimiz hem de ülkemiz için çok önemli. Buraya gelmeden önce de Trabzon hakkında bilgi sahibiydim. Ancak her şey umduğumdan daha güzel. İnsanlar çok cana yakın. Beni aralarına kabul ettiler. Trabzon’a gelerek, sadece futbol açısından değil kendimi geliştirmek açısından da çok iyi bir karar verdiğimi düşünüyorum.

 

Trabzon birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Köklerine önem veren bir oyuncu olarak böyle bir kentte olmak sana manevi bir güç veriyor mu?

Şanlı bir tarihi olan Trabzon’da olmak bana tarif edilemez bir huzur veriyor. Bunu kelimelerle ifade edemezsiniz. Tam olarak buna neyin neden olduğunu açıkla derseniz bunu açıklayamam ancak hislerim o yönde ki doğru yerdeyim. Kişisel olarak önemli bir adım attığımı düşünüyorum. Birisi bana Trabzon’u nasıl bulduğumu sorduğunda hemen suyu, toprağı ve havası yeter diyorum. Bu sözler içimden geliyor. Neden olduğunu ben bile bilmiyorum. Özetle Trabzon Havaalanı’na ilk indiğimden beri doğru yerde olduğuma ve doğru karar verdiğime inanıyorum.

Milli takımlar arasında seçim yaparken zorlandınız mı?

Bizim kararımız belliydi. Sonuçta ben Türk’üm. Orada yetişmem bir şeyleri değiştirmez. O nedenle Hamit ve ben karar aşamasına dahi gelmedik. Karar vermemizi gerektirecek bir durum yoktu ortada. Türk futbolcular olarak Türkiye’nin Milli Takım’ında oynuyoruz.

Trabzon insanını nasıl değerlendirirsin?

İyi ve misafirperver insan olduklarını söyleyebilirim. Ama dışarıdan bakıldığında genelinin sert bir görünümü var. Ama ılımlı insanlar da var. Yani şöyledir ya da böyledir demek doğru değil.

Ne tür kitaplar okursun?

İlk zamanlar dramatik kitaplar okudum. Zamanla kişisel gelişim kitapları okumaya başladım. Okumaya da devam ediyorum. Çünkü sergilenen bazı davranışlara anlam veremiyorsunuz. Kendinize hakim olamıyorsunuz. Bu kitaplar bana yol gösterici de oluyor. Yerine göre hareket etmeyi bilmeliyiz. Futbolculardan örnek vermek gerekirse; maça çıkarken kazanmak istiyordur, iyi niyetlidir ama hangi yoldan giderse bunu başaracağını bilmiyorsa iyi niyet işe yaramaz. ‘Hadi bu maçı kazanalım’ demekle değil, kazanmak için ne yapılması gerektiğini birlikte ortaya koyarak kazanabilirsiniz. Türk futbolcusu olarak bizdeki en büyük eksiklik de bu. Hırs var, azim var, yetenek var, iyi niyet var ancak kazanmak için birlikte ortak fikir üretmeye gelince sınıfta kalıyoruz.

Trabzon’daki futbol tarihi hakkında bilgin var mı?

Trabzonspor 1967 yılında kurulsa da futbol köklerinin çok eskiye dayandığını biliyorum. Bu konuda araştırmalar yaptım. 1910 yıllarında dahi Trabzon’da futbol oynandığını öğrendim. Kendim Trabzonspor’un büyüklüğünü ilk olarak Ünal, Abdullah ve Hami’lerin döneminden fark etmiştim. O zaman daha küçüktüm. Hatta Schalke 04 maçı için Almanya’ya geldiklerinde Trabzonspor’u izleme heyecanını da yaşamıştım. Şimdi buraya geldiğimde bu büyüklüğü daha da iyi algılayabiliyorum. Büyük yapılar ancak büyük altyapıların üzerinde inşa edilebilir. Trabzonspor bugün buradaysa, geçmişinin bunda büyük katkısı vardır.

Trabzonspor’a gelirken içinden neler geçiyordu?

Trabzonspor çok büyük bir kulüp. Buraya başarılı olmaya geldim ve kendimi kulübe odakladım. Zaten insan kendini odaklamazsa istenileni vermesi mümkün olmaz. Kulübün geçmişine uygun bir şekilde, hedefleri doğrultusunda hareket etmesi gerekir. Ben kulübü biliyorum, tarihini biliyorum ve hedeflerinin de farkındayım. Taraftarın eğer ortada bir tepkisi olursa bu davranışı niye sergilediğini bilirim. Bilirim ki geçmişinde büyük başarılar olan bu kulüpten taraftarın da beklentisi büyüktür. Bu nedenle ben de her şeyin en iyisini istiyorum. İnsanlar benden iki adım atmamı bekliyorsa ben 10 adım atmak için uğraşırım.

Gaziantepspor maçının son dakikasında attığın golün açıklaması mıdır bu anlattıkların?

O gol şans eseri değildi. Tamamen inanmışlığın neticesinde oldu. Ayrıca benim o golü atmam ve iyi futbol oynamam gerekiyor. Çünkü benim seçilmemin bir nedeni var. Takımdaki oyunculardan bir tanesi olmamım bir sebebi var. Ben röportajda konuşurken, kulübün hedefleri doğrultusunda ifadeler kullanmam gerektiğini biliyorum. Çünkü Trabzonspor gibi bir kulüp her zaman en iyisini istemek zorundadır. Şampiyonluksa şampiyonluk, kupaysa kupa. İşin sonunda buna ulaşamasanız bile hedef bu olmalı. İstenilen hedefe ulaşamazsanız yine oturur bunun nedenlerini konuşursunuz ama hedef sabit kalır. Ayrıca bana göre herkes önce kendinden yola çıkmalıdır. Herkes üzerine düşeni yaparsa kendiliğinden iyi yerlere gelebiliriz. Geçen sezon takımı izlediğimde ve Milli Takım kamplarında yaptığımız sohbetlerde Trabzonspor’da bir ruh olduğu ortak fikrine kapıldık. Bu doğruydu. Bu sayede bu noktalara geldik. Yeniden bu ruhu yakalamak için çalışmalıyız.

İnter karşısında takımın Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk golünü atmana direk izin vermedi. O maçı ve o anı değerlendirir misin?

Pozisyonda yaptığım vuruş sonrası topun direkten dönmesine o an gerçekten çok üzülmüştüm. Ancak devamında golün gelmesi her şeyi telafi etti. Önemli olan goldü, kimin attığı değil. Pozisyonun devamında Celustka’nın golü atması nedeniyle şutumun direkten dönmesine üzülemedim bile. Bir anda sevinirken bulduk kendimizi. Kulübümüz açısından oldukça anlamlı bir maçtı.

 

Trabzonspor’un lig performansını nasıl değerlendiriyorsun?

Takımın bu sezon yeni oyunculardan kurulmasına rağmen büyük aşamalar kaydettiğine inanıyorum. Ama daha iyi olmamız gerekiyor. Oyuncuların kapasitesine bakıldığında iyi yolda olduğumuzu söyleyebilirim.

Almanya'ya baktığımızda, özellikle son yıllarda çok sayıda Türk oyuncunun yetiştiğini görüyoruz. Bu oyuncuların çoğu da bizim Millî Takımımızın altyapısını oluşturuyor. 2-3 milyonluk gurbetçi topluluğundan bu kadar fazla sayıda kaliteli oyuncu çıkmasını nasıl açıklayabilirsin?

Türk insanı futbola çok bağlı. Yeni doğan çocuk da büyüklerinin alışkanlıklarına göre hareket ediyor. Kaliteli oyuncularımızı Brezilya ve Portekizlilerle kıyaslayabiliriz.

Millî Takımla ilgili beklentilerin neler?

Profesyonel bir futbolcunun en büyük hedefi Milli Takım’dır. Benim hedefim de Milli Takım’a katkı sağlamaktır.

Kendini ne tür bir oyuncu olarak tanımlıyorsun? Ya da hangi sistemle oynandığında kendini daha verimli hissediyorsun?

Söylemesi zor. Buna hoca karar verir. Nerede oynadığım önemli değil. Görevim neyse onu en iyi şekilde yapmak için elimden geleni yaparım.

Mutlaka ikizin Hamit’le kıyaslanıyorsun. Bundan rahatsızlık duyuyor musun? Ya da kıyaslamalar ne şekilde oluyordu?

Hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Zaman zaman benim daha yetenekli, zaman zaman da Hamit’in daha yetenekli olduğu söyleniyordu. İkimiz birçok açıdan aynı fikir yapısındayız. Bazı kararlarımız farklı olabiliyor tabi. Ayrıca Hamit benden biraz daha hırslı bir futbolcu. Geldiği noktayla da bunu kanıtladı. Onun başarısı beni gururlandırıyor.

Senin Trabzonspor’a transferini Hamit nasıl karşıladı?

Trabzonspor’a transferim gündeme geldiğinde düşünmeden imza atmamı söyledi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler