Türkiye gibi yola yeni çıkmış ülkelerde bayan futbolunun ilerlemesi ve gelişmesi pek de kolay değil. Milli Takımlar Sorumlusu Hamdi Aslan ve ekibi, bayan futbolunun gelişmesi için iğneyle kuyu kazmaya çalışıyor.

En önemli mesele, bir oyuncu havuzunun oluşturulması. Dört yıl önce işe ilk başlandığında sadece 50 oyuncu arasından iki Milli Takım kadrosu oluşturulurken, bugün 700-800 kişilik bir oyuncu havuzuna ve dört ayrı kategoride Milli Takıma sahibiz. Ancak dünya futbolunda söz sahibi ABD, Brezilya, Almanya, İngiltere gibi ülkeleri yakalayabilmek için sabırla ve inatla yol almak gerekiyor.

Bir zamanlar Trabzonspor'un Küçük Hamdi'siydi. Takımın en efendi futbolcularından biriydi. Önce ilk on birin santrforu, sonra ise savunmacısıydı…

Şimdi ise bayan futbolunun teknik patronu Hamdi Aslan…

Bundan tam dört yıl önce kendisine gelen bu teklife "Hayır" diyemedi. Teklifi yapan rahmetli Gündüz Tekin Onay'ı kıramadı. Varlığını bile bilmediğini Bayan Milli Takımların Sorumlusu ve Bayan A Milli Takım Teknik Direktörü oluverdi.

Süreç kolay olmadı. Türkiye'de bayan futbolcu yoktu. Yoktan Milli Takım var edildi. İğne ile kuyu kazmak gibi çalışmalara katlanıldı. Her geçen gün, ay ve yıl bir adım ileri gitmenin küçük mutlulukları yaşandı. Bugün tam dört tane Bayan Milli Takım kadrosu yaratıldı.

Gerisini de Hamdi Aslan'dan dinleyelim.

Tecrübe kazanıyoruz

Dünya Kupası elemeleri için genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? Türkiye'nin bu elemeler sonunda yeri ne olur?

Uzun yıllar sonra ilk kez Dünya Kupası elemelerine katılıyoruz. Bayan futbolunun ülkemizde çok yeni olması nedeniyle uzun süre uluslararası müsabakalara katılmadık. İster istemez diğer ülkeler ve rakiplerimizle aramızda denge ve güç açısından farklılıklar var. Bu nedenden ötürü bizim için şu an hedefimiz Dünya Kupası'na katılmak değil. Zaten bu işler lâfla da olmuyor. Katılmak istesek de gerçekleştirmemiz mümkün değil. Bizim ülke olarak yavaş ama doğru bir şekilde ilerlememiz gerekiyor. 50 yıldır bayan futboluna yatırım yapmış, milyonlara ulaşmış sporcu sayıları, 10 binlerce kulübü olan ülkelerin milli takımları ile karşılaşıyoruz. Tabii ki bu ülkelere karşı ne kadar istersek isteyelim büyük hedefler belirleyemiyoruz. Şu an bizim için oynadığımız maçlarda skorlar istediğimiz gibi değil. Ama büyük tecrübe kazanıyoruz. Bu nedenle de moralimizi de bozmuyoruz açıkçası. İngiltere ve İspanya grubumuzda iki güçlü ve favori takım. Bizim dışımızda Avusturya ve Malta var. Grubu İngiltere ve İspanya'nın ardından üçüncü bitirmek istiyoruz.

 Dünya Kupası'na katılabilme yolunda Bayan Milli Takımımızın nasıl bir süreç yaşaması gerek? Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Dünya Kupası bütün dünya ülkelerinin katıldığı bir organizasyon. Bayanlarda dünya klasmanında 50. sıradayız. O nedenle Dünya Kupası'na katılmak gerçekten bizim için çok uzak bir hedef. Avrupa Şampiyonası daha yakın. 40-50 Avrupa ülkesinin arasından iyi bir yere gelebiliriz. Avrupa'nın ilk 10 takımı olmayı zorlayabiliriz. 50 yıldır bayan futboluna yatırım yapan dünya ülkelerini bin anda yakalamamız mümkün değil. Bu ülkelerin sporcu sayıları milyonları bulmuşken, bizim sayımız bin civarında. Kıyaslamayı nasıl yaparız? Örneğin Avrupa'ya bir göz atarsak, Almanya'nın bayan futbolundaki sporcusu sayısı iki milyon, İngiltere ile İspanya'nın 700 bin. İngiltere'yi gidip yerinde inceledik. Yapılanları ve yapılmakta olanları gördük. Söylenecek o kadar çok şey var ki, saymakla bitmez. Bizdeki oyuncu azlığı bayan futboluna genel bakış açısından kaynaklanıyor. Son yıllarda başlatılan futbol köyleri projesi çok doğru bir yöntem. Bu köylerden çok güzel bir U15 Bayan Milli Takımı oluştu. Bu organizasyonları çoğaltmak lâzım. Bu köyler sayesinde hem oyuncular kulüplere, hem de kulüpler oyunculara daha kolay ulaşabiliyor. Sonuçta biz de sporcu sayısı olarak 20-30 binleri bulduğumuz zaman Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlarda söz sahibi olabiliriz diye düşünüyorum.

Fiziksel güç açısından gerideyiz

Bayan A Milli Takımı'nın şu anda rakiplerine göre en büyük eksikleri nelerdir?

Bizim bir şeyleri doğru yapabilmek için gerçekleri görmemiz lâzım. Son olarak İzmir'e geldiklerinde İngiltere ile İspanya'nın antrenmanlarını izledim. Çalışmalarını, davranışlarını, maçlarını gözlemledim. Baktığınız zaman gerçekten çok profesyonel olduklarını görebiliyorsunuz. Onlarla bizim aramızdaki en büyük fark fiziksel güç farkı. Fiziksel güç farkı da tüm dengeleri bozuyor. Bunu kapatmak bir anda olmuyor. Temelden gelen bazı şeyler, sonradan onarılamıyor. Örneğin İspanya maçında biz fizik olarak oyundan düştük ve sonrasında fark geldi. İngiltere'nin fiziksel gücüne baktığınızda neredeyse erkek futbolcuları yakalamış durumdalar. Teknik ve bakış açısı olarak değerlendirdiğinizde aramızda çok büyük farklılıklar yok. Ayrıca onların oyuncuları ile bizim oyuncularımız arasında sosyo-ekonomik farklılıklar da var. Bu zaten Türkiye'nin genel sorunu. Bu durum ister istemez oyuncularımızın güven sorunlarına doğrudan etki yapıyor

Bayanların maçlarına futbolseverlerin ilgi gösterdiğini söyleyemeyiz. Bu konuda neler yapılabilir?

Gelen seyirciye baktığınız zaman gerçekten çok kısıtlı. Bayan futbolu ülkemizde henüz çok fazla bilinmiyor. Topluma sevdirilmesi gerekiyor. Bunun için çaba sarf edilmesi lâzım. Aslında Avrupa'nın ve dünyanın en iyi milli takımları ülkemize geliyor. Bir İngiltere'yi izlerken keyif alıyorsunuz. Bayan futbolunun ne kadar estetik olduğunu görüyorsunuz. Medyanın skor rekabetini ortaya koymadan farklı bir bakış açısı ile bayan futbolunun tanıtımına katkı koyması faydalı olacak.

 Kulüpler sizce neden bayan futboluna az ilgi gösteriyor?

Ben ve teknik kadromuz kulüplerle sürekli olarak iç içe yaşıyoruz. Gerek kulüp başkanlarımız, yöneticilerimiz, gerekse antrenör arkadaşlarımızla her türlü konuyu konuşuyoruz, dertleşiyoruz. Kulüplerimiz gerek çalışma şartları açısından gerekse ekonomik olarak çok iyi durumda değiller. Bütçelerin büyük bölümleri profesyonel erkek takımlarına harcanıyor. Bayan futbolunun gelişiminde Turkcell Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'de yer alan kulüplerimizin katkısı daha büyük olabilir. O nedenle bu liglerdeki kulüplerimiz bayan futbolunu önemsemelerini diliyorum. Ekonomik özgürlüğü olan bireysel kulüpler de bayan futbol takımı oluşturabilir. Bunun da büyük faydası olur.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun bayan futboluna bakış açısı üzerine neler söyleyebilirsiniz?

Biz şu anda Federasyonumuzun verdiği destekle ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bayan futbolunu bir yerlere götürmeye uğraşıyoruz. 4 yaş grubunda Milli Takımımız oluştu. Ne zaman kamp yapmak, ne zaman özel maç oynamak istesek bizimle yakından ilgileniliyor. Yurtdışı seminerlerine gidiyoruz, incelemelerimizi gerçekleştiriyoruz. Futbol köyleri projesi sistemli bir şekilde devam ediyor. Kulüplerle ilgili de çalışmalar devam ediyor. Lig sayıları arttı. 2006 yılında ben sorumluluk aldığımda Türkiye'de 15 kulüp vardı. Bugün bu sayı 40 oldu. Sporcu sayımız 300'lerden 700'lere ulaştı

Bundesliga takımlarına zorunluluk getirild

Bayanlarda hangi ülkeler bugün en iyi durumdalar? En iyi olmalarında en büyük etkenler nelerdir?

Avrupa'da hiç kuşkusuz Almanya bir numara. Ardından İngiltere geliyor. Sonrasında Norveç ve İsveç sayılabilir. Dünyada ise Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya en iyi ülkeler. Başarılarının nedeni ise uzun yıllardır altyapılarına büyük yatırımlar yapmaları ve kız çocuklarına bayan futbolunu sevdirmek için uğraşmaları. Gelişim sürecine bakıldığında bu ülkelerin bugün burada olması çok doğal. Son olarak Almanya Futbol Federasyonu, Bundesliga kulüplerine bayan futbol takımı kurma zorunluluğu getirdi. Bu karar Alman bayan futbol takımına hiç kuşkusuz biraz daha güç katacak. Böyle uygulamaların önemi büyük.

Sizin göreve başladığınız Milli Takım ile şimdiki Milli Takım arasındaki farklar ve gelişmeler nelerdir?

Bayan Milli Takımı'nda göreve başlamam enteresan oldu. Bir gün beni rahmetli Gündüz Tekin Onay Hocam çağırdı ve Bayan Milli Takımlarında görev almamı istedi. Doğrusunu söylemek gerekirse ben Bayan Milli Takımı'nın var olduğunu bile bilmiyordum. Doğal olarak görevi kabul ettim. O süreç içerisinde Fethi Demircan Hocam da bana yardımcı oldu. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. İlk göreve başladığımda 50 oyuncu arasından 18 kişilik bir Milli Takımı oluşturduk. Bu 50 kişilik oyuncu gurubu içersinde voleybolcu, basketbolcu, hentbolcu olanlar vardı. Kadroyu zor tamamladık desem yalan olmaz. Bayanlarda o dönemde iki Milli Takımımız vardı. Biri A biri ise U19 Takımı. Bugün bakıldığında ise oyuncu sayımız fazlalaştı, seçme şansımız oluştu, oyuncuların teknik ve fizik kaliteleri arttı. 4 ayrı Milli Takımımızla mücadele ediyoruz. Ve bu gelişmelere rağmen yapılacak çok işimiz var. Özetle yolumuz uzun ve sabır gerektiriyor.

Röportaj: Gürsel Kuru / TamSaha