İçinde; ‘Densiz’ ‘Hadsiz’ olan çok ağır yazı

Haber61/Spor Servisi - Trabzon’da yönetici ve gazeteci kavgasında inanılmaz gelişme. Gazeteci çok ağır bir yazı kaleme aldı, gözler yöneticiye çevrildi. Acaba ne yapacak? Trabzonspor Genel Kurulu’nda konuşmacıları dinlemeden Özkan Sümer’in eleştirilerine

İçinde; ‘Densiz’ ‘Hadsiz’ olan çok ağır yazı

Haber61/Spor Servisi - Trabzon’da yönetici ve gazeteci kavgasında inanılmaz gelişme. Gazeteci çok ağır bir yazı kaleme aldı, gözler yöneticiye çevrildi. Acaba ne yapacak?

Trabzonspor Genel Kurulu’nda konuşmacıları dinlemeden Özkan Sümer’in eleştirilerine tepki göstererek salonu terk eden Trabzonspor Yöneticisi Köksal Güney, Günebakış Gazetesi’nde kendisi hakkında çıkan bir haberden dolayı gazetenin spor müdürü Rahman Turan’ı telefonla arayıp küfürlü hakaret etmişti.

Bu gelişmeden sonra gazete bu olayı ve geçen diyalogları sayfalarına taşıyarak Güney’i kınadı. Ardından Güney’e TSYD ve Trabzon Gazeteciler Cemiyeti çifte kınama gönderdi. Şimdide olayın tarafı olan Spor Müdürü Rahman Turan çok ağır bir yazı kaleme alarak Güney’i hadsizlik ve densizlik etmekle suçladı. Rahman Turan’ın Güney’e yazdığı yazı şöyle;

Bir acize hatırlatma!

Saçmaladıkça saçmalıyor, battıkça da batıyor…

Kendi uzmanlık alanıyla ilgili değil ama başka doktorların uzmanlık alanı olan sorunlar da yaşıyor olabilir…!

Girdiği çıkmazdan kurtulmak için de büyük bir acz içine düşüp, bizi ve gazetemizi başkalarına hizmet etmekle itham itmeye çalışması ise yaşadığı travmanın ne kadar derin olduğunu gösteriyor.

Diyor ki; “Onların tek amacı sansasyon yapmak. Bizim amacımız Trabzonspor'a en iyi şekilde hizmet vermektir…”

Böyle komik bir cümleyi okuyunca insan nasıl tepki vereceğini de bilemiyor gerçekten…

Ama insan şu kanıya kesin olarak varıyor…

Hakikatten durumu iyi değil…

“En iyi şekilde hizmet vermek” anlayışı, her alanda dibe vurmaksa, 100 milyon TL’ye varan bir savurganlık yapıp teknik adamıyla birlikte sorunlar yumağı bir takım oluşturmaksa, camiayla barışık olmayan bir yapı ortaya çıkartmaksa sözümüz yok…

Ve… Yine diyor ki; “Trabzonspor'un başarılı olmasını istemiyor ve Trabzonspor'u yaptıkları haberlerle küçük düşürüyorlar…”

El insaf…

Küfürbaz bir yöneticiye de ancak bu ifadeler ve böyle bir yaklaşım yakışır…

Trabzonlu ve Trabzonsporlu olup da o kutsal renklerin başarısız olmasını isteyen kim varsa; Alçaktır, haindir ve onursuzdur…

Köksal Güney’in bu aciz yaklaşımına bundan öte de söyleyecek söz olmasa gerek sanırım. Ama Güney’in, yönetici olmadığı dönemlerde takımın başarı ve başarısızlığı konusunda nasıl tavır takındığı da ayrı bir soru işaretidir sanırım…

Trabzonspor’u küçük düşürmeye sıra gelince. Ne yalan söyleyelim. Onda da sizin üzerinize kimse yoktur sanırım. Trabzonspor tarihi, söylemleri ile eylemleri bu kadar çelişen bir yönetim görmemiştir sanırım.

Hani kupa 1-2 ayda geliyordu…

Hani İstanbul’da şike protestosu için yürüyüşler yapılacaktı…

Hani öze dönüyorduk…

Hani başarısızlık olunca Aralık’ta kongre olacaktı…

Hani 1500 delegenin imzası olunca gereken yapılacaktı…

Hani tüm Anadolu kulüpleri etrafımızda toplanacaktı…

Hani de… Hani…

Daha fazla uzatmaya da gerek yok. Çünkü bu alanda da siz bayrağı kimseye kaptırmazsınız…

Son olarak bizim için, “Kime hizmet ettikleri, kimlerin sözünden çıkmadıklarını zaten Trabzon kamuoyu ve gerçek Trabzonsporlular biliyor" deme densizliğini gösteriyor…

İşte size boş konuşmanın tavan yaptığı nokta. Ali Savaş’ın haberinden dolayı bize küfürler ettiği telefon konuşmasında da “Ali Öztürk sizi kullanıyor…” diyordu bu zatı muhterem.

Belki kullanılmaya müsait bir yapısı olduğu için o panik halinde kendi iç dünyasını da yansıtmış olabilir telefonda.

Ancak bilen bilir ki, Ali Öztürk, günebakış gazetesinde spor sayfalarının tek kelimesine bile karışmaz. Farklı bir yapısı olsaydı zaten bizim burada işimiz olmazdı.

Günebakış ailesine katılırken de imzaladığımız sözleşmeye “Spordaki yayın politikasından ve her şeyden Rahman Turan sorumludur…” maddesini de koyduran bir özgürlükçüdür Ali Öztürk…

Fazla söze de gerek yok aslında…

Bu tarz olaylar, insanların gerçek kalitesinin de ortaya çıkarmasına vesile oluyor…

Güney’in yönetici pozisyonunda olduğu Trabzonspor’da yaşadığı bir olay ile bitirelim…

Sezon başında yapılan yeni transferlerin imza törenine yetkili pozisyonda olup görüntü vermek için gidiyordu. Ancak ne hikmetse kulüp görevlileri Güney’i beklemeden imzayı attırıp, onun bilgisi de olmadan resmi sitede yayınladı imza törenini. Yani, bir anlamda dikkate bile alınmadı Güney…

Bu yaşanan olay basında duyulunca da örtbas etmeye çalışıldı, daha fazla ses çıkartamadı. Belki de ses çıkarsaydı “Dr. İrfan Coşkun’un akıbetine mi uğrarım…” diye de düşünmüş olabilir… O nedenle böyle bir yönetici profili karşısında fazla söze gerek yok.

Sahi, kulüp bünyesinde bile dikkate alınmayan Güney’i dikkate almalı mıyız?

Olay nasıl patladı:

Trabzonspor’un 33. Divan Genel Kurulu’nda eski başkanlardan Özkan Sümer’in konuşmasına tepki gösterip salonu terk eden Genel sekreter Köksal Güney’e arkadaşlarından eleştiri geldiği yönünde bir haber çıktı.

Divan Kurulu’nda en çok eleştirilen Trabzonspor yöneticilerinden Abdi Serdar Üstünsalih habere göre, “Biz orada zordayken, salonu terk edip gitmen cephede bizi yalnız bırakman gibi oldu” şeklinde yönetici arkadaşı Köksal Güney’e sitem edip atıfta bulunduğu yer aldı.

Bu habere sinirlenen Güney gazeteyi telefonla aradı. Güney Spor Müdürü Rahman Turan’a ağzına geleni söyledi. Günebakış dünkü sayısında yaşanan diyaloğu aynen şu şekilde sür manşetinde yer verdi; “Bu ifadelerin yer aldığı habere etik olmayan bir yaklaşayım sergileyen Dr. Köksal Güney dün sabah 10.18’de spor müdürümüz Rahman Turan’ı arayıp, Trabzonspor yöneticisine değil bir doktora bile yakışmayacak küfürler etti.

Spor müdürümüz Rahman Turan gelişmeyi şöyle nakletti: “Aciz bir şekilde küfürler savurmaya başlayan Güney, böyle bir şeyin olamayacağını ve bu tarz ifadelerin yöneticiler ile aralarında yaşanmadığını anlatmaya çalıştı. Daha sonra kafasının arkasındakileri kusan Güney, ‘Böyle ön yargılı olduğunuz için sizi tesislere almıyoruz işte. Ali Öztürk sizi kullanıyor, bunları yazanın, yazdıranın an..,.ı s,,..m’ şeklinde aşağılık ifadeler kullandı.

Ben, ‘Terbiyesizlik yapma... Yanından da sesler geliyor. Küfürlü konuşup bulunduğun ortamdaki insanlara bir şeyler mi kanıtlamaya çalışıyorsun?’ cevabını verdim. Bunun üzerine Güney, “Hayır onlar da benim gibi orada böyle şeylerin yaşanmadığını düşünüyor” deyince karşılıklı restleşme ile telefon konuşması sonlandı.”

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler