Taka Gazetesi yazarlarından gazeteci yazar İhsan Öksüz , Trabzonspor'un Osmanlıspor mağlubiyeti ardından yazdığı "Anlatın Bakalım" başlıklı yazı gündeme oturdu.

İşte İhsan Öksüz'ün kaleme aldığı o yazı;

Evet, İbrahim Hacıosmanoğlu önce sen anlat! Takım Osmanlıspor’a hazırlanırken Cumhurbaşkanı ile bir dakika olsa bile göz göze gelmek için o zorla girdiğin kalabalıkta istediğini aldın mı? Almadığın, alamayacağın ve bir daha sana asla yüz vermeyeceklerin önündeki ezik duruşunun Trabzonspor camiasını ne kadar üzdüğünü, ne kadar utandırdığını anladın mı? Sanmıyorum! Anlasaydın zaten oralara gitmezdin! Sen aralarda fink atarken takımın ne yapıyordu acaba? Bunu bir anlat hele…

Sonra Şota Arveladze, sen anlat! Osmanlıspor gibi ligin taş gibi ekibine karşı böylesine romantik bir kadro ile sahaya çıkmanın ne demek olduğunu anlat! Anlat ki bilelim, olur ya bilmediğimiz bir şey vardır! Ne demek Marin, Yusuf, Erkan ve Mehmet Ekici gibi hemen hemen aynı özellikteki oyuncuları aynı anda sahaya sürmek? Orta alanı sana 3 basan rakip önünde bir tek M’Bia ile tedbir almak ne demek? Son iki haftanın dökülen ve hata üstüne hata yapan Cavanda’ya “Senin asıl görevin savunma yapmak” sözlerini niye söylemediği anlat! Mustafa Yumlu yetmezmiş gibi yanında ağır bir tank görüntüsü veren Douglas’tan ne umduğunu, koskaca takım içinde sol beke bir tek alternatif çıkarmadığını anlat! Anlat, anlat Cardozo’yu, Onur’u anlat! Bakalım heyecanlı olacak mı?

Sevgili okurlarım! Lig başlamadan onca pahalı transfere rağmen bu takımdan bir halt olmayacağını yazmış ve hayli tepki almıştım. Sonra her nasılsa Bursa ve Beşiktaş maçlarından kazanılan 6 puan üzerine yanıldığımı da yazmıştım!!! Amma bir itiraz rezervim vardı! Öyle sanmıştım!!! “Bana yanıldığımı sandığımı sakın hatırlatmayın” demiştim. Ne yazık ki yine yanıldım. Artık eminim ki bu başkanla, bu teknik heyetle, bu kadro ile bundan iyisi Şam’da kayısı olur!

Şota ve ekibi Osmanlıspor’u demek ki hiç etüt etmemişler! Ligin en diri takımlarından Ankara ekibi son derece dinamik, orta alanı iki üç pasta geçen ve direkt kaleye yönelen inanılmaz atraksiyonlara sahip… Böyle bir ekibe tek ön libero ile karşı koymak akıl dışı… Böyle bir ekip karşısında Trabzonspor savunmayı o kadar önde kurdu ki arkaya atılan her top gol tehlikesi yarattı. Nitekim Webo’nun attığı ama ofsat diye verilmeyen nizami golü bile Trabzonspor’u ve Şota Arveladze’yi uyandırmadı! Trabzonspor’un “al gülüm ver gülüm” havasındaki halı saha futboluna futbolun gerektirdiği sertlikle karşılık veren ev sahibi ekip bordo mavilileri kısa sürede yıldırdı. Trabzonspor’a büyük sıkıntı yaratan Webo’nun sakatlanıp çıkması bile işe yaramadı. Hatta attıkları harika frikik golünden sonra futbolcunun en salağının bile yapmayacağını yapan birinin hiç olmayacak şekilde kendini oyundan artırması da Trabzonspor adına işe yaramadı.

İkinci yarıda tedbir alması gereken Şota aynı tas, aynı kurna ile devam etmek isteyince 10 kişi kalan ev sahibi ekip, Trabzonspor’un şuursuz ataklarından sıyrılıp 2 gol daha bulunca bordo mavilere yenilmekten başka yapacak iş kalmadı.

Şimdi başta Cumhurbaşkanı’nın peşinden koşmaktan yorgun düşen başkan Hacıosmanoğlu, teknik direktör Şota Arveladze, Süleyman Hurma, tüm oyuncular şapkalarını önlerine koyup iyice düşünmeliler. Bir de kayıksız şartsız bunları destekleyen yağcı, yalaka ve çıkarcılar…

Bu maçta hakemin vermediği bariz bir penaltı da olmadı. Üstelik rakip 10 kişi kaldı. Artık hangi bahaneye sığınacaklar diye merak ediyorum. Takım mağlup olur ama çatır çatır oynar da “ Ne yapalım oynadık ama kazanamadık” der. Dün ise bunların hiçbiri olmadı. Böyle mağlubiyetin bahanesi olamaz. Sadece bedeli olur. Bakalım bedeli kim veya kimler ödeyecek?