İşte Sezer Badur'un hikayesi

Türkiye'deki ilk deneyimi hüsranla sona eren Sezer, ikinci şansını iyi kullanarak bugün ülkenin 4 büyük kulübünden biri olan takımımıza transfer olmayı başardı. Yaşadıkları sonrasında artık aklının başına geldiğini ve başarıya ulaşmak için fedakarlık yapm

İşte Sezer Badur'un hikayesi


Türkiye'deki ilk deneyimi hüsranla sona eren Sezer, ikinci şansını iyi kullanarak bugün ülkenin 4 büyük kulübünden biri olan takımımıza transfer olmayı başardı. Yaşadıkları sonrasında artık aklının başına geldiğini ve başarıya ulaşmak için fedakarlık yapmanın şart olduğunu vurgulayan başarılı futbolcuyla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

İşte Sezer'in Trabzonspor Dergisi'nde yayınlanan röportajından bazı satır başları...

Sezer Badur kimdir? Kendini ve aileni tanıtır mısın?

Berlin'de 1984'te doğdum. Anne ve babam Antakya'dan 1973 yılında çalışmak üzere Almanya'ya gitmiş ve Berlin'e yerleşmiş. Bir firmada işçi olarak çalışmışlar ve annem daha sonra ayrılıp bir terzi dükkânı açmış. Üç erkek kardeşin en küçüğüyüm. Liseyi bitirdim ve futbolu tercih ettim. Derslerim de çok iyi değildi zaten. Babam "Ya okul ya futbol" dedi. Benim tercihim her zaman futboldan yanaydı.

Seninle birlikte Berlin'de doğup büyümüş Murat da transfer edildi. Zafer Yelen'le birlikte takımda üç Berlinli oldunuz. Ayrıca Engin ve Ceyhun da takımdaki diğer Alman orijinli oyuncular. Bu durum sende nasıl bir his yaratıyor?

Bu durumun benim için oldukça yararlı olduğunu söyleyebilirim. Takımda arkadaşlık kurmam konusunda yararlı oldu.

Bazı kişiler, senin yaşının Trabzon-spor'daki kariyerin için bir handikap oluşturacağını ve takımın senden uzun süre yararlanmak konusunda sorun yaşayacağını ileri sürdüler. Halbuki kendi neslinin en önemli oyuncularından olan ve seninle aynı pozisyonda görev yapan Tolunay Kafkas da Konyaspor'dan Trabzonspor'a geldiğinde aynı yaştaydı ve dört sezon boyunca takıma çok büyük katkı sağlamıştı.

İnternetteki bazı taraftar forumlarında seni aktör Van Diesel'e ve Fransız dansçı Salah'a benzetiyorlar. Onlarla aynı fikirde misin?

Fransız dansçı Salah'ı tanımıyorum ancak Van Diesel'i biliyorum. Sivasspor'da yardımcı antrenör Toprak Kırtoğlu, bana sürekli Van Diesel derdi. Saçlarımı kestirmem durumunda aynı ona benzeyeceğimi söylüyordu. Sonrasında sizinde söylediğiniz gibi forumlarda birçok kişinin beni Van Diesel'e benzettiğini gördüm. Ama saçlarımı kesinlikle ona benzemek için kestirmedim.

Trabzonspor'a transferin nasıl gerçekleşti?

Sezon başında Fenerbahçe ve Trabzonspor'a transferim söz konusuydu. Fenerbahçe Özer'den sonra beni de almak istiyordu. Ancak teknik heyetin değişmesiyle işler karıştı. Üstelik Daum'un yardımcısı Ayhan Tumani benim kuzenimdi. Oda beni transfer etmek istiyordu ama biraz zaman gerektiğini söyledi. Sonrasında menajerim aracılığıyla Trabzonspor'dan teklif geliyordu. Devre arasının gelmesiyle birlikte başkana iyi bir teklif gelmesi durumunda ayrılmak istediğimi söyledim. Kendiside bunu olumlu karşıladı. O arada Trabzonspor devreye girdi ve transferim gerçekleşti.

Mustafa Denizli'nin çalıştırdığı Manisa'ya geldin, daha sonra Almanya'ya amatör ligine döndün, ardından Karşıyaka, Sivasspor ve Trabzonspor... Müthiş bir düşüş ve ardından yine müthiş bir hızla çıkış yakaladın... Bu inişler çıkışlar seni nasıl etkiledi?

Manisaspor'da ilk devre arasında kadro dışı kaldım. Sebebi de nişanlandığım dönemde Almanya'ya gitmem için izin verilmemesi karşısında benim, “İzin vermiyorsanız, ben yine giderim, cezam neyse çekerim” demem oldu. Bu konuşma sonrasında bana izin verildi. İzin dönüşü televizyondan kadro dışı kaldığımı öğrendim. Sonrasında ise Eskişehirspor'a kiralık verilmek istendim. O dönem Eskişehirspor A Kategorisi'ndeydi. Türkiye'yi ve ligi iyi tanımadığım için bu teklifi kabul etmedim. Almanya'ya dönmek istedim ama Manisaspor bana izin vermedi. Serbest kalmamın tek yolu amatör bir takımda lisans çıkarmaktı. Öyle de yaptım ve iki yıl amatör takımda forma giydim. Bu dönemde çok düşündüm ve çok hatalar yaptığımın farkına vardım. Menajerimle konuşarak, tekrar bana bir şans tanımasını isteyerek, artık aklımın başıma geldiğini söyledim. Onun Karşıyaka Kulübü'yle iyi ilişkileri vardı. Daha önce bu takıma Murat Tosun'u da benim menajerim getirmişti ve Murat ortaya koyduğu başarılı futbolla Ankaraspor'a transfer olmuştu. Karşıyaka'nın Teknik Direktörü Feyyaz Uçar, menajerimin teklifini kabul etti. Böylelikle Karşıyaka'ya transfer oldum. İyi bir performans sergileyerek bir sonraki sezon Sivasspor'a orada da kendimi gösterip Trabzonspor'a geldim. Amatör takımda yaşadıklarım bana büyük ders oldu. Artık sabırlı olmayı öğrendim diyebilirim. Fedakarlık yapmadan bir şeyler başarılamıyor.

Türkiye'de Mustafa Denizli, Feyyaz Uçar ve Bülent Uygun'la çalıştın. Şimdi ise Şenol Güneş'le çalışıyorsun. Arada farklar var mı?

Mustafa Denizli ve Şenol Güneş'i, Feyyaz Uçar'la da Bülent Uygun'u birbirine benzetiyorum. Jenerasyonları itibariyle bakış açıları birbirlerine benziyor. Denizli ve Güneş, disipline daha çok önem veren teknik adamlar.

Takım arkadaşlarını nasıl buluyorsun?

Takım arkadaşlarımın hepsi inanılmaz iyi insanlar. Gruplaşma yok. Hep beraber hareket ediliyor. Çok güzel bir ortam var. Bu dostluk sahaya da yansıyor. Büyük takımlarda böyle bir ortamın olacağını da beklemiyordum. Sivasspor'da nasıl bir arkadaşlık kurduysak büyük kulüpte de aynı ortamı yakaladık diyebilirim.

Oyun anlayışından bahsedir misin?

Kendimden bahsetmeyi aslında hiç sevmem. Dışarıdaki izleyenlerin yorum yapması daha doğru. Yine de anlamam gerekirse, ben pas yapmayı seven bir futbolcuyum. Ara ve uzun pas atmaya çalışırım. Mücadele gücümü de Türkiye'de geliştirdim.

Beğendiğin oyuncular hangileri?

Daha çok benim mevkiimde oynayan oyuncuları beğeniyorum. Mesela Steven Gerrard, Frank Lampard, Andrea Pirlo ve Clarence Seedorf gibi oyuncuları beğeniyorum. Türkiye'de oyun stilim ve vücut yapım gereği Clarence Seedorf'a benzetiliyorum. Ayrıca Real Madrid'li Xabi Alonso'yu da çok beğeniyorum. İsabetli pas yüzdesi çok yüksek bir futbolcu. Bunun yanında mücadele gücü de oldukça iyi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler