Trabzonspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas göreve geldikten sonra ilk kez Haber61 spor yazarı ve günebakış gazetesi muhabiri Nurgül Günaydın’a konuştu

Trabzonspor’un çiçeği burnunda Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Trabzonspor’la sözleşme imzaladıktan sonra Avni Aker’de aldığı ilk galibiyet maçında buluştuğu Trabzonspor seyircisine çok önemli mesajlar verdi. İşte keyifle okuyacağınız bir röportaj

“Biz büyük takımsak ayakta kalmayı becerebilmeliyiz. Bu formayı terleten herkese çok teşekkür ediyorum. Hiç kimse de burada bedava hizmet vermiyor. Onlar da bize teşekkür etmeleri gerekiyor. Biz büyük bir camiayız, büyük hedefleri olan bir kulübüz. Daha önceki konuşmalarımda da söyledim, Trabzonspor sadece bir spor kulübü değil, bir kimlik, bir inanç, bir sevgi, bir aşk, bir kavga, bir şiir, bir çok şey, bir inanç.

Bir çok şeyi içinde barındıran bir olgu. Burası özellikle önemli, biz altyapıdan bu şekilde gerçek Trabzonsporlu oyuncular yetiştirmek en önemli ve uzun vadeli ilkelerimizden ve prensiplerimiz olmalı. Oyuncular geliyor, gidiyor. Ben isterim ki, gerçekten buraya sahip çıkan oyuncular kalsın, buranın kıymetini bilsin, devam etsin. Oyuncular da zaman zaman gitmek istedikleri yere gidebiliyor, çok önemli değil, yerlerini doldururuz. Ama hizmet eden herkese teşekkür ederiz.”

Milli Takım Teknik Direktörü ve Futbol Gelişim Direktörü Tolunay Kafkas’ın oradaki görevi neydi?

Oranın futbol gelişim direktörlüğü çok geniş özellikle antrenör eğitimi, genç futbolcu gelişimi, kadın futbolu, plaj futbolu, footsall gibi alanları içine alan Türkiye’de futbolun gelişmesine ve ilerlemesine katkı sağlayabilecek projeleri hazırlayabilecek bir birim olarak tarif edebilirim. Aynı zamanda ümit milli takım teknik direktörlüğü görevi bendeydi. İkisini bir arada yürütebiliyordum. Federasyonda U19 ve U21 teknik direktörlüğü yaptım. 3 yılı bir geçen bir zaman görev yaptım ve şimdi 2 artı 1 gibi. Şimdi de Kulübüm Trabzonspor’dayım.

Peki o göreve giderken kendinize bir hedef belirlemiş miydiniz?

Sağolsunlar teknik adamlığımın yanında eğitmenliğim de var. Özellikle antrenör eğitmenliği konusunda Türkiye’deki ilk kursu alanlardan bir tanesi de benim. Çok da başarılı bir dereceyle bitirdim. Avusturya’da da bu eğitimi aldım. Onun için antrenör eğitmeni olmamın bu işte çok önemli bir rolü vardı?

Tolunay Kafkas’ın hocalığını merak edenler için, futbolculuk yaşamı bittikten  sonra nasıl bir eğitim aldınız?

Futbolculuk yaşamı bittikten sonra Avusturya’da hem yardımcı antrenör hem de oyuncu olarak görev aldım 2.5 yıl. Daha sonra geldim. Ümit Milli Takım Yardımcı antrenörü daha sonra U19 Milli Takım Teknik Direktörlüğü, Kayserispor, Gaziantepspor tekrar Ümit Milli Takım Teknik Direktörlüğü, Gelişim Direktörlüğü yaptım. Toplam 9 yıl bir süre. İyi bir eğitim aldığıma inanıyorum.

Trabzonspor’la sözleşme imzaladığınız gün, ‘Kendimi Trabzonspor için yetiştirdim’ şeklinde bir ifadeniz vardı. Ne zamandan beri böyle bir düşünceniz var?

1999 yılında buradan ayrılmak zorunda kaldığım zaman tekrar buraya teknik direktör olarak döneceğimin planlarını hayal ettim, Allah da bana nasip etti.

Şenol Güneş’in gidişi ve sizin göreve gelişiniz arasında çok az bir zaman olması, bazı kesimlerce eleştiri konusu oldu, siz bu anlamda bir rahatsızlık hissettiniz mi?

Şenol Hoca benim ağabeyim. Çok değer verdiğim aynı zamanda Ünal hoca da öyle. Çok değer verdiğim inandığım insanlar. Her iki hocanın da bende çok ayrı yeri var. Ben onların yüzüne bakamayacak hiçbir şey yapmadım. O yüzden de çok rahat olduğumu söyleyebilirim.

Ama ben Trabzonspor için her zaman hazırdım diyorsunuz?

Bende buranın küçük de olsa bir parçasıyım. Bana görev verdikleri zaman bu görevi layıkıyla yapmak için hazırım. Bugün bana verdiler, arın başka birilerine verebilirler. Şimdi benim o konuda söyleyecek bir şey yok. Ben Şenol ve Ünal Hoca’nın yüzüne bakamayacak hiçbir şey yapmadım.

Peki, 4 ay önce Sayın Başkan Sadri Şener ile görüştüğünüz yönündeki söylemler ne derece doğru, böyle bir görüşme oldu mu?

Hayır. Ne başkan ne de Nevzat Bey bana en küçük bir şekilde ima dahi etmediler. Tamamen spekülasyon doğru olmayan şeyler. Ben bütün bunları hem Şenol Hoca’ya hem de Ünal Hoca’ya söyledim, o yüzden de çok rahatım. Ben her zaman şunu söyledim; Şenol Hoca burada varken adımın geçmesinin doğru olmayacağını her zaman her yerde söyledim. Ama Hoca bırakınca böyle bir durum doğdu. Biz de bu görevi kabul ettik.

Trabzonspor’u takip ediyor muydunuz?

1998’den beri her zaman içindeydim, her zaman takip ediyordum. Ben Trabzonsporluyum.

Kayseri ve Gaziantep gibi Anadolu’nun iki büyük kulübünde hocalık yaptınız, Trabzonspor deplasmanına gelmek nasıl bir duyguydu?

Farklı duygularla geliyorsunuz. Avni Aker’e çıkmak bambaşka bir duygu. Sanal kavramları sevmiyorum. Ama sonuçta o takımların başındayken tabiî ki Trabzonspor’u yenmek istiyordum, bundan daha doğal bir şey olamazdı. Nasıl Trabzonspor başka takımları yenmek istiyorsa ben de Gaziantep ve Kayserispor’la yenmek istiyordum. Bu da çok doğaldı.

Hocam, genç futbolcular konusundaki yaklaşımınız nasıl olacak?

Benim en büyük özelliklerimden bir tanesi genç oyunculara fırsat vermem ve şans tanımam. Ve onları oyuncu olarak geliştirebilmem benim antrenörlüğümdeki en önemli özelliklerimden bir tanesi. Kim iyi olursa kim bu takıma fayda sağlarsa ve geleceğe kim katkı sağlarsa bu oyuncuların hepsine açık bu. Alacağımız yeni genç oyuncular olacak. Çünkü Trabzonspor’un temellerini bu genç oyuncularla atacağız. Onlar ileriki yıllarda Trabzonspor’a çok büyük hizmetler verecek. Çünkü Milli Takımlardan dolayı çok geniş bir portföyüm var. Onları da burada kullanacağım. Zaten çok önemli bir transfer yaptık. Alim, stoper oynuyor, özellikleri var. İnşallah buraya uyum sürecini çabuk atlatır. Onun gelişmesi için çaba sarf edeceğim. Umuyorum birkaç tane oyuncuyu Trabzonspor’a kazandıracağım.

Sayın Sadri Şener’in Trabzonspor’a sizin gibi bir hocanın gerekli olduğunu anlatırken, biraz agresif olarak tanımladı, bu konudaki düşünceniz nedir?

Şunu söylüyorum, hani derler ya, ‘kan uyuşması çok önemli’ Benim Trabzonspor’la hedeflerim, inançlarım her şeyim uyuşuyor. Bu şehir de hırslı, inatçı, kendi Karadenizli, Trabzonlu bir kimliği var. O kimlikle uyuştuğum için çok çabuk adapte oluyorum. Biliyorsunuz ailem de buralı. Her zaman bir parçası olmaya çalıştım şehrin ve kulübün. Onun için bir sıkıntı çekmedim. Ben bunları çok içten yapıyorum. Gerçekten kulübümü çok seviyorum. Trabzonsporlu olmak benim için bir onur, bir şeref. Hem formasını terlettiğim hem de Allah bana teknik direktörlüğü nasip ettiğim kulübüme layık olmaya çalışacağım. Umarım da büyük başarılara imza atarım. Umarım Şenol Hoca, Özkan Hoca ve Ahmet Suat Özyazıcı gibi benim de resimlerim bu duvarlara asılır.

Teknik Direktör olarak Avni Aker’in zeminine ilk adım attığınızda neler hissettiniz?

Bu bana nasip oldu diye çok sevindim. Avni Aker’e ben oyuncu iken çıktığımda zaman farklı duygularla çıkıyordum, şimdi antrenör olarak çıktığımda da aynı duyguları taşıyorum. Çok sevindim, çok gururlandım. Taraftarı görünce tekrar eski günleri hatırladım. Duyguları yoğun bir şekilde yaşamaya çalıştım.

Taraftarı nasıl buldunuz ilk gün?

Sağolsunlar çok büyük destek verdiler. Bizim ruhumuz yeniden canlanacak. Takımla birlikte taraftar birbiriyle uyum içerisinde. O eski Avni Aker cehennemi tekrar canlanacak diyorum.

Kayseri ve Gaziantep’te hocalık döneminizdeki taraftarlarla diyaloğunuz nasıldı?

Onlar da çok sahip çıktılar. Özellikle Gaziantepspor taraftarının benim üzerimde çok önemli yeri var. Fakat bizim taraftarımız bambaşka. Bunu sadece ben değil herkes söylüyor. Trabzonspor taraftarı bambaşka bir taraftar.

Ve Trabzonsporlular’ın gündemden düşürmeme konusunda kararlı oldukları haksızlık sonucu giden şampiyonluk. Size göre şike konusunda yürütülen çalışmalar size göre takımın gidişatını nasıl etkiler?

Ben basın toplantısında da aynı şeyi söyledim. Benim işim sadece takımı hazırlamak. Ben bu takımı nasıl şampiyon yaparım nasıl kupa kazandırırım. Nasıl daha ileriye götürürüm, genç oyuncuları nasıl çıkarırım. Bir tek bunun derdindeyim. Kafam şu anda bunun dışında hiçbir şeyle meşgul değil.  Bu hukuki sürecin sonucunu bekleyeceğiz. Hukuki sürecin sonunda neler olduğunu göreceğiz. Ama ben oraya takılamam şu anda. Benim işim ağır. Ben tekrar bu takımı nasıl şampiyon yaparımın derdindeyim.

Gaziantepspor’la oynanan maçın özellikle ilk yarısının başındaki iki pozisyon sizi endişelendirdi mi?
 

Oldu, çok oldu. İlk on dakika hiç beklemediğim iki tane pozisyon geldi. Bir takım pozisyon verir. Ama iki günde bir şeyler becerdiğimizi düşünürken çok kolay pozisyon verdik. Şöyle diyorlar, ‘Onur olmasaydı’ Öyle şey olur mu, Onur bizim oyuncumuz. Onur’un işi de golü kurtarmak. O olmasaydı bu olmasaydı. Onur bizim için çok değerli tıpkı Tolga gibi. Türkiye’nin en iyi iki kalecisi ile çalışıyoruz biz. Sağlosunlar. Tekrar takımı ayağa kaldırdı Onur. Belki o golü yeseydik çıkarması biraz zor olabilirdi.

Ama takım o günü çok istekliydi?

Duygusal bir kırılganlık var ana ne olursa olsun bizim takımın şu anki yapısı geriye düşüp de maç çevirecek bir yapıda değil, onun önüne de geçmemiz gerekiyor.

O halde şu soruyu sormak istiyorum, ‘Bu galibiyet Tolunay Hoca bir hava yakalandı, bu bir-iki maç gider’. Bu böyle değil umarız,

Biz balon değiliz ki çabuk sönelim. Önemli olan futbolcuların inançları. Bu gerçekten çok önemli. Biz çok kısa sürede bir şeyler başardık. Ama oyun bu zaman zaman da kaybedeceğiz. Ama Trabzonspor takımı 34 maçta 3 kere kaybetmeli bilemediniz 4 kere kaybetmeli, eğer şampiyon olmak istiyorsa. Onun dışındaki kayıplar bize ağır şeyler getirebilir. Ben inançlıyım, kararlıyım, bu takımı bir yerlere götüreceğim. Onun için de buradayım.

İlk idmana çıkarken, futbolcularla nasıl bir temas oldu, nasıl oldu ilk karşılaşma nasıl oldu?

Bir çok oyuncu beni tanıyor.. Az önce ifade ettiğim gibi bir takım duygusal kırılganlıkları vardı. Biraz psikolojik konuşmalar yaptık, onları ikna edici konuşmalar yaptık. Onlar da bunlara çok çabuk adapte oldu. Çok temiz ve iyi bir takımımız var. İyi çocuklar hepsi. Bir kere ahlaklılar, zamanında geliyorlar. Sorunlu bir adamımız yok. Bizim en büyük avantajımız bu. Takım bütünlüğünü sağlayacağız, sağladığımız zaman iyi yerlere gelecek Trabzonspor.

2010-2011 yılında şampiyon olan kadrodan şu futbolcu elimde olsaydı diye düşündüğünüz bir oyuncu var m?

Onlar hizmetlerini yaptılar. Trabzonspor’dan sadece onlar değil çok önemli oyuncular geldi ve gittiler. Biz büyük takımsak ayakta kalmayı becerebilmeliyiz. O zaman ben yoktum ama o zaman hizmet eden, bu formayı terleten herkese çok teşekkür ediyorum. Hiç kimse de burada bedava hizmet vermiyor. Onlar da bize teşekkür etmeleri gerekiyor. Biz büyük bir camiayız, büyük hedefleri olan bir kulübüz. Daha önceki konuşmalarımda da söyledim, Trabzonspor sadece bir spor kulübü değil, bir kimlik, bir inanç, bir sevgi, bir aşk, bir kavga, bir şiir, bir çok şey, bir inanç. Bir çok şeyi içinde barındıran bir olgu. Burası özellikle önemli, biz altyapıdan bu şekilde gerçek Trabzonsporlu oyuncular yetiştirmek en önemli ve uzun vadeli ilkelerimizden ve prensiplerimiz olmalı. Oyuncular geliyor, gidiyor. Ben isterim ki, gerçekten buraya sahip çıkan oyuncular kalsın, buranın kıymetini bilsin, devam etsin. Oyuncular da zaman zaman gitmek istedikleri yere gidebiliyor, çok önemli değil, yerlerini doldururuz. Ama hizmet eden herkese teşekkür ederiz.

Trabzon’da gerek ulusal gerek yerel medya anlamında güçlü bir şehir çünkü, Şehirle diyaloğunuz nasıl olacak, nasıl bakıyorsunuz?

Tabiî ki, ben çok açığım, netim, şeffafım. Kararlarımı herkes çok rahatlıkla öğrenebilecek. Ben bu şehirde rahat rahat gezebileceğim. Maç kazansam da kaybetsem de.

İnsanlar sizi Uzunsokak’ta yürürken görebilecek mi?

Tabiî ki, benim orada bürom var.

Peki zor bir sürece giriyor Trabzonspor. Önce deplasmanda, Sivasspor ardından kendi evinde Fenerbahçe ve kupa maçı için de Antalyaspor maçları, nasıl hazırlayacaksınız takımı?

Kolay bir maç yok. Önce Sivas deplasmanını düşünüyoruz. Sivasspor’u nasıl yenerizin derdindeyiz. Maç maç düşünüyoruz. Bugün Türkiye liginde her takım her takımı yenebilecek pozisyonda ve güçte. En az hata yapan takım önemli yerlere gelecek. Biz de en az hata yapacağız. Ve bunun içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.