Klüpler Birliği'nden kanun teklifi açıklaması: Türk sporuna zarar verecek maddeler var!
Kulüpler Birliği'nden meclise sunulan kanun teklifi ile ilgili açıklama.
Kulüpler Birliği, Spor Kulüpleri ve Federasyonları Kanun Teklifi ile ilgili flaş bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, bu kanunda kendileriyle görüştükleri yerlerin dışında farklı kanun maddelerinin yer aldığı ve bu maddelerin Türk sporuna zarar verecek maddeler olduğu ifade edildi.
Geçtiğimiz günlerde Spor Kulüpleri ve Federasyonları Kanun Teklifi ile ilgili çarpıcı bir açıklama yayınlayarak bu yasanın kulüpler için büyük bir problem teşkil edeceğini ve Türk sporuna zarar verecek maddelerin yer aldığını belirterek tepki gösterdi.
Kulüpler Birliği "Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi ile ilgili basın açıklamamız" başlığı ile sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Kamuoyunun malumu olduğu üzere Spor Kulüpleri ve Spor Federasyon/arı Kanunu Teklifi, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kabul edilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi 'ne sunulmuştu:
Geçtiğimiz 2 yılda hız kazanan kanun çalışmaları esnasında kulüpler olarak Ankara'ya birkaç defa davet edildik ve kanun teklifi üzerindeki görüşlerimizi ilgili temsilcilere sözlü ve yazılı olarak ilettik. Ancak, hazırlanan kanun teklifi hakkındaki görüşlerimizin ve çalışmalarımızın yeteri kadar ciddiye alınmadığını üzülerek görmüş bulunuyoruz. Kanun teklifinin Komisyonda kabul edildiği 30 Mart tarihli toplantıya kulüplerimizin resmi olarak davet edilmemiş olması; toplantıya katılan temsilcilerin de dinlenmemiş olması kaygılarımızı daha da arttırmıştır.
Açıkça ifade etmek isteriz ki, kanunun amaçladığı ileri sürülen hedeflere herhangi bir itirazımız bulunmamaktadır Ancak, hazırlanan kanun teklifi, içerik olarak yetersiz olmakla birlikte amaçladığı hedefler ile sonuçları birbirinden çok uzak olacaktır.
Denetim değil, kamu kurumlarının müdahale imkanı arttırılmaktadır.
En genel ifadeyle, spor kulüpleri üzerinde çok güçlü bir Bakanlık vesayeti kurulmaktadır. Aynı zamanda, spor kulüplerinin "Sivil Toplum Kuruluşu" olma özelliği tümden yok edilmekte; kamu kurumlarının, mali ve idari konularda, kulüplerin yönetimine müdahale etme yetkileriyle birlikte sporun özerk yapısı zedelenmektedir. Haksız rekabete meydan verebilecek sayısız düzenleme barındıran Kanun Teklifi metninde Bakanlık ve Spor Federasyonlarına ölçüsüz takdir yetkileri tanınmıştır Spor kulüplerinin belli başlı gelirlerinden federasyona pay verilmesi öngörülerek, federasyonun adeta spor kulüplerinin ortağı haline gelmesinin önü açılmıştır.
Mali kontrol değil, orantısız ve yoruma açık yaptırımlar getirilmektedir.
Kanun Teklifinin asıl amaçları anlatılırken kulüplerin borç batağından kurtulması ifade edilmektedir. Kanun teklifinin içeriğine bakıldığında ise maalesef bu amaca hizmet ettiği düşünülen maddeler gerçekçilikten uzak ve orantısız yaptırımlarla doludur. Dünyadaki tüm spor otoriteleri kulüplerdeki finansal bozulmanın nedeni olan harcamaları kontrolü altına alırken, Kanun teklifi ise iş işten geçtikten sonra ortaya çıkan borçlanma ve temlikleri cezalandırma yolunu seçmişti,: Borçlanma kavramının tanımı yapılmamış olup Bakanlığın yorumuna ve takdirine bırakılmıştır Borçlanma ve denk hesap denetim mekanizmaları çerçevesinde, ülkemizin gerçeği olan enflasyon ve kur farkları dikkate alınmamıştır. Bununla birlikte, denetime tabi mali ve idari konulara ilişkin genel kurul toplantı nisapları da gerçekçilikten çok uzak şekilde düzenlenmiştir. Tüm bu yoruma açık, gerçekçilikten uzak ve orantısız cezalar içeren düzenlemeler spor kulüplerinin ve spor anonim şirketlerinin devamlılığını ve sürdürülebilir mali yönetimini zora sokacak niteliktedir. Kulüp Başkan, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri için öngörülen hapis cezaları, maddi ve manevi yaptırımlar da Türk spor kulüplerinin yönetilebilirliğini ve Türk sporunun yeni yatırımlar alması ihtimalini imkansız bir hale getirmektedir Ayrıca, FIFA, UEFA vb. uluslararası spor otoritelerinin ülkemiz sporunun bağımsızlığına olan bakış açılarının ne şekilde etkileneceği tartışma konusudur.
Üzülerek belirtmek isteriz ki, ilgili kanun teklifi, komisyondan geçtiği şekliyle yasalaşırsa:
- Kamu kurumlarının spor üzerindeki etkisi artacak,
- Mevcut borçlu kulüplerin istisnasız tüm yöneticileri hapis cezasıyla yargılanabilecek duruma düşecek,
- Yeni seçilecek Başkan, yönetim kurulu üyesi ve hatta atanacak profesyonel er arasından nitelikli ve dürüst olanları bu riskleri almak istemedikleri için görevlere talip olmayacak
- Sahipli kulüpler üzerindeki kontroller ve hapis cezasına gidecek olan yaptırımlar nedeniyle spor sektörüne gelmesi muhtemelen tüm yurt içi ve yurt dışı yatırımların önü kesilecektir.
Her fırsatta vurguladığımız üzere, spor kulüplerinde denetimlerin sıklaştırılması, şeffaf ve adil rekabetin tesis edilmesi, hesap verilebilirliğin arttırılması, kulüplerin borç bataklarından kurtulmaları ve yöneticilerin sorumluluklarının orantılı bir şekilde tesis edilmesi Türk sporu açısından hayati önem taşımaktadır. Bu konuya olan inancımızı, gerek Bankalar Birliği ile yapılan yapılandırma anlaşmaları sırasında, gerekse TFF nezdinde hazırlanan Takım Harcama Limitleri uygulamasındaki öncü rolümüzle her defasında açık şekilde ortaya koymaya çalıştık.
Hal böyleyken, kanun teklifi TBMM'de kabul edilmeden önce, çekincelerimize tekrar kulak verilmesi; denetim ve yaptırımların haksız rekabeti önleyici ve ülke gerçekleriyle paralel bir şekilde yeniden düzenlenmesi dileğimizdir. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalara destek vermek için her zaman hazır olduğumuzu bildirmek isteriz.