'Kulüpler Birliği imzana sahip çık!'
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasının ardından yaptığı ilk değerlendirmede, kanun teklifinin Kulüpler Birliği'ne ait olduğunu belirterek, "Altına ıs
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasının ardından yaptığı ilk değerlendirmede, kanun teklifinin Kulüpler Birliği'ne ait olduğunu belirterek, "Altına ıslak imzanızı attığınız metne sahip çıkmazsanız, biz de bundan sonra sizden gelecek önerilere mesafeli davranırız" dedi.
Bakan Kılıç, yasanın Ergenekon Davası ile ilişkilendirilmesine anlam veremediğini vurgulayarak, "Ergenekon bu işin neresinde anlamakta güçlük çekiyorum. Ergenekon Davası'ndaki yargılamaların mahiyeti başkadır. Anayasal düzeni bozma, demokrasiyi kesintiye uğratma, seçimle iş başına gelen hükümeti yıkma suçları ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa'yı aynı paralelde değerlendirmek kesinlikle yanlış bir yaklaşımdır" dedi.
Kanal 24'te yayınlanan "Moderatör" programına konuk olan Bakan Kılıç, gündemin en sıcak tartışma konusu olan Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"TAHLİYELERİN NEDENİ İDDİANAME SÜRECİNİN TAMAMLANMASIDIR"
Gençlik ve Spor Bakan Suat Kılıç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa'nın kabul edilmesi ile 8 şike tutuklusunun tahliyeleri arasında ilişki kurulmasının son derece yanlış bir yaklaşım olduğunu ifade ederek, "Tahliyelerin nedeni yasa değildir. Kanun Resmi Gazete'de bile yayınlanmadı. Dolayısıyla kanun daha yürürlüğe bile girmedi. Salıvermeler yeni kanunun verdiği imkanlardan kaynaklanmıyor. Tahliyelerin nedeni, iddianame sürecinin tamamlanmasıdır. Tahliyeler soruşturma süreci bitip,
savcının iddianameyi mahkemeye teslim etmesi doğrultusunda mahkemenin verdiği kararlardır. Yani konunun kanunla ilgili olduğunu düşünenler hakız bir eleştiri yöneltmektedirler" şeklinde konuştu.
"AVRUPA'DA ÖRNEĞİ YOK"
Bakan Kılıç, kanunun evrensel hukuk normlarına uymadığını başından beri savunduklarını hatırlatarak, hukukçu olmayan kişilerin kanun hakkında dünyadaki uygulamalara ve örneklere bakmadan yorum yaptıklarını ifade etti. Ceza süresindeki alt sınırın Avrupa'da bile bulunmadığını anlatan Kılıç, şunları kaydetti:
"Bizde 1 ila 3 yıl arasında bir alt sınır var. Bu suç, kulüp başkanları ile yöneticilerinin işlemesi halinde yarı yarıya artacak. Yani 1,5 yıl ila 4,5 yıl arasında. Ayrıca bir ilave daha koymuşuz. Suçlar, ertelenemez, para cezasına çevrilemez. Yani kulüp başkanı şikeye karışırsa 2 yılın altında dahi olan ceza süresi paraya çevrilemez. Bir diğer hüküm ise; bu kanun kapsamında mahkumiyet alanlar, bir daha kulüp başkanı veya yöneticisi olamazlar. Federasyon başkanı veya yöneticisi ise bir daha olamazlar. Bu
kanun kapsamına giren suçu birden fazla işleyenlerin cezası 4'te 1'inden 4'te 3'üne kadar cezaları artırılacak. Yani bu kanunun uygulamadaki alt sınırı 2 yıl üst sınırı ise 7,5 yıldır. Bu yasayı kulüp başkanlarının ısrarı ve çalışmaları doğrultusunda çıkardık. Yasada kulüp başkanları ve 4 partinin grup başkan vekillerinin imzası var. Şimdi bu denli çok tartışma olması bizim haklılığımızı ortaya koymuştur."
"ASIL OLAN YARGIYI HIZLANDIRMAKTIR"
Bakan Kılıç, Türkiye'deki uzun tutukluluk sürelerinin yasalardan değil, yargılamadaki gecikmelerden kaynaklandığını belirterek, "Yaptığımız çalışmalarla Yargıtay'daki iş yükünü eritmeye başladık. Dün 'tutukluluk süresini kısaltın' diye talepte bulunanlar bugün bu sebeple eleştiri oklarını AK Parti'ye yöneltiyorlar. CHP'nin teklifi yasalaşırsa Danıştay katili Alparslan Aslan tutuksuz yargılanacak. Mardin Bilge Köy'deki 44 kişinin katili de serbest kalacaktır. Türkiye bunları kaldırmaya hazır mı ?" diye
sordu.
"KULÜPLER BİRLİĞİ İMZASINA SAHİP ÇIKSIN"
Bakan Kılıç, yasanın Spor Toto Süper Lig'de temsil edilen 18 kulüp başkanının ortak imzasının ardından 4 parti grup başkanvekillerinin teklifi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldiğini hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kanun teklifi Kulüpler Birliği'nin kanun teklifidir. Ben eğer parti grup başkanlarının imzası olmazsa kanun görüşmelerine hükümet adına katılmayacağımı söyledim. Hükümet parlamentodaki yasa görüşmelerine oturmadığı takdirde yasanın görüşülemeyeceğini herkes bilir. Tüm parti gruplarını dolaşıp ikna eden kendileridir. Ama tartışma sürecinde arazi oldular. Bu kanun teklifinin altında imzalarınız var. Şayet bizimle yeniden temas kuracaksanız, dünkü eseriniz olan kanun teklifine, yasalaşan bu metne sahip
çıkmalısınız. Camialarınız, taraftarlarınız arasında da bu kanuna karşı çıkanlar var. Onlara yapılan değişikliği anlatması gereken sizlersiniz. Altına ıslak imzanızı attığınız metne sahip çıkmazsanız, bizde bundan sonra sizden gelecek önerilere mesafeli davranırız."
"AK PARTİ'DE ÇATLAK EMARESİ YOK"
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun AK Parti'de görüş ayrılıklarına ve çatlağa yol açtığına ilişkin iddialara sert tepki gösteren Bakan Kılıç, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı kanunu Meclis'e göndermekle Anayasa'dan kaynaklanan yetkisini kullanmıştır. Cumhurbaşkanımız bu yetkiyi kullanmanın medya ve kamuoyunda ele alınış şeklinin bu yönde olacağını tahmin etseydi muhtemeldir ki bu kanunu tekrar görüşülmek üzere Meclis'e geri göndermeyecekti. 10 yılda büyük badireler atlattık. AK Parti
hakkındaki kapatma davası, 27 Nisan 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimi, 2010 Anayasa değişikliği sırasında AK Parti olarak büyük sınavlardan geçtik. Bu kadar üzerimize geldiler. Ama bir istifa eden milletvekilimiz var mı? İstifa eden bir belediye başkanımız var m daha koymuşuz. Suçlar, ertelenemez, para cezasına çevrilemez. Yaı? 27 Nisan 2007'de cumhurbaşkanını seçtirmemek için ensemizde boza pişirdiler. Tüm bunlar AK Parti'de bir çatırdama meydana getirdi mi? Getiremediler. Bugün, Sporda Şiddet ve
Düzensizliğin Önlenmesine İlişkin Kanun; değişse ne olur, değişmese ne olur? Hayat meselesi değil. Önemli bir demokrasi sorunu değil. Önemli bir hukuk sorunu değil. Sadece spordaki bir olumsuzluğu giderme, futboldaki kan kaybını durdurmaya yönelik bir değişikliktir. Böyle bir meselenin AK Parti'de bir çatlak meydana getirmesi asla mümkün değildir. AK Parti'de çatlak emaresi bile yok."