Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in 2. haftasında Olimpiyat Stadyumu'nda konuk ettiği Trabzonspor'a 2-1 mağlup oldu. 2015-2016 sezonunun bu kritik maçını spor yazarları değerlendirdi.

En büyük eksik yaratıcılık (Alpay Özalan - Vatan)

Bu oyun yapısında eğer siz kenardan gelemiyorsanız, oyuna Gomez de girse ne kendisine faydası olurdu ne takımına. Onur, Avrupa maçlarından sonra yine büyük bir hata yaptı. Quaresma’nın kırmızısı ise attığı gol kadar şaşkınlık verici. Hakem sana ‘Düdüğümü bekle’ diyorsa, hele hele önceden bir kartın varsa daha dikkatli olması lazımdı. Bu onun kariyerine yakışmadı.

Beşiktaş harakiri yaptı (Oğuz Çetin - Vatan)

60. dakikada Quaresma’nın kırmızı kart görmesi ile oyun bambaşka bir hal aldı. Bu dakikalarda Beşiktaş 1 eksik ile oynadığını skorun 1-1 olduğunu unutmadan, oyunu dengede götürüp gol yemeden gol aramak yerine aynı telaşlı oyununu sürdürdü. Topu tutmadan, 3-5 pas yapmadan hızlı hücuma gitti. Her seferinde topu kaybedip alanları açtı ve yenilginin yolunu açtı. Kısacası harakiri yaptı.

Önce savunma (Attila Gökçe - Milliyet)

Şenol Güneş’in önde beş hücum karakterli oyuncuyla maça başlamasını Mersin’de eleştirdik...  Trabzonspor önünde de aynı yanlışla oyuna çıkması, beraberinde ağır faturayı getirdi. Sonradan yapılan Gomez, Necip, Kerim Frei değişiklikleri de hiçbir işe yaramadı. Maçın hakem kararlarına gelince... Ali Palabıyık, Beşiktaş’ın ev sahibi üstünlüğünü geçersiz kılma gibi gereksiz bir gayret içindeydi. Önce görmediği faulleri sonradan çalmaya başlayınca tutarsızlık sergiledi.  

Futbol cahili Quaresma (Ahmet Çakar - Sabah)

Quaresma sağ kanattan orta yaptı, top arka direğe çarpıp gol oluverdi. Bu tuhaf gol Beşiktaş'ı umutlandırırken bu kez sahneye yine Quaresma çıkıp kendini oyundan attırdı. İşte bu kırılma anı Quaresma'nın büyük futbolcu olmasının yanı sıra büyük bir futbol cahili olduğunu da gösterdi. Amatör futbolcular bile biliyor ki, bir serbest vuruşta hakem düdüğümü bekle diyorsa, bekleyeceksin. Beklemezsen sarı kart görürsün. Zaten ilk yarıda da gereksiz bir kart görmüştü. Ve oyundan atıldı.

Quaresma'nın özetini izlediniz (Kenan Başaran - Hürriyet)

Mersin'de olduğu gibi Töre ile Quaresma yine birbirini verimsiz kılmaktan başka iş yapmadı. Nereye gittilerse kar etmedi. Özellikle Quaresma'nın beklere destek vermemesi de ayrı bir sorun ki bu da sürpriz değil. Hilbert, "Ona geri gelmesi için bağırmaktan boğazım yırtılmıştı" demişti. İki maçlık fotoğraf şunu diyor: Töre-Olcay-Quaresma üçlüsünün nöbetleşe mevki değiştirmesi pozisyon zenginliği oluşturmadığı gibi, hem göbeği hem kanatları atıllaştırıyor. Birinin feda edilmesi şart.

Taktiksel başarı (Rüştü Reçber - Hürriyet)

Erkan’a maç boyu şut çektirmenin cezasını Beşiktaş defansı pahalı ödedi. Bu gol bazen oyunun yeterli olmadığını, taktiksel olarak yapılanların da önemini ortaya çıkardı. Beşiktaş açısından 2 kırılma anı vardı; Gökhan’ın kaçırdığı gol ve Quaresma gibi bir futbolcunun böyle basit bir hatayla takımını 10 kişi bırakması... Cavanda... Olcay’ı bitirdi. Trabzon’un bütün defansif açıklarında tek başına oradaydı. Hücuma katkısıyla takımına büyük fayda sağladı. Okay, M’Bia ve Erkan da etkiliydi.

Her şey beklentinin uzağında (Mustafa Denizli- Hürriyet)

10 kişi kalmak ne olursa olsun kolay değildi. Geçen haftanın iyi oyunu beklentileri yükseltince, bu otomatikman Beşiktaş üzerinde bir kazanma baskısı oluşturuyor. Beşiktaş bunun sıkıntısını maç boyu yaşadı. Kısacası iki takımın 1. hafta görüntüleri bu maçta çok farklı bir şekilde sahaya yansıdı. Erkan Zengin ligin ilk haftasında attığı golle Eskişehir'deki günerine dönüş sinyali vermişti. Dün gösterdi ki, Trabzonspor'un bu seneki en büyük transferi Erkan Zengin diyebiliriz.