Net yorum: FB hakemle kazandı

Spor yazarlığı yapan eski hakemlerden dün geceki Fenerbahçe-Kayserispor maçıyla ilgili ortak kanaat: "Hakan Sivriservi, dün akşam Şükrü Saracoğlu Stadı'nda adeta şov yaptı!.." Hakem yardımı / Metin Tokat - Milliyet Hakem kararlarının skoru etkilediği bir

Net yorum: FB hakemle kazandı

Spor yazarlığı yapan eski hakemlerden dün geceki Fenerbahçe-Kayserispor maçıyla ilgili ortak kanaat: "Hakan Sivriservi, dün akşam Şükrü Saracoğlu Stadı'nda adeta şov yaptı!.."

Hakem yardımı / Metin Tokat - Milliyet

Hakem kararlarının skoru etkilediği bir maça tanık olduk. Hakan Sivriservi, tek taraflı verdiği faul ve sarı kartlarla Kayserisporlu futbolcuların direncini kırdı.
1- Saidou'ya protesto amaçlı topu yere vurduğu için sarı kart gösterdi. Aynı hareketi yapan Deivid ve Aurelio'ya uyarı bile yapmadı.
2- Verdiği komik penaltı kararıyla saha içinde ısınan havayı serinletti. Deivid, Koray'ın önünde kendini yere bıraktı.
3- Yardımcı hakem Serkan Çimen sakatlandığı için ikinci gol öncesi hizayı iyi alamadığından Semih'in ofsayt pozisyonunu tespit edemedi. Yardımcı Çimen, müsabaka içinde 4. hakemle yer değiştirilmeliydi.
4- İkinci gol atıldığında uzatma olarak gösterilen 5 dakikalık süre dolmuş ve maç bitmişti. Hakemin top Deivid'in ayağına geldiği sırada müsabakayı bitirmesi gerekirdi.

Sonuçta Hakan Sivriservi bu müsabakada oyunun skoruna direkt etki yaparak şampiyonluğa oynayan diğer takımları üzüntüye sevk etti.

Penaltı değildi, gol ofsayttı / Bülent Yavuz - Akşam

Hakan Sivriservi, dün akşam Şükrü Saracoğlu Stadı'nda adeta şov yaptı!..

Çarşamba günü aynı statta dünya devi Chelsea'yi deviren Fenerbahçe'nin mağlup olmasına hakemin gönlü razı olmadı!..

Verdiği vermediği kararlarla maça damga vuran Sivriservi'nin temel beş kararını ders niteliğinde hakemlere göstermek lazım.

1) Saidou'nun normal ikili mücadelede rakibinden topu almak için yaptığı hareket normal ve sadece faul olmalıydı. Hakem faulün yanında Saidou'ya bir de sarı kart gösterdi. Sarı kart gereksiz ve yanlıştı.

2) Kayserispor'un en çalışkan oyuncusu Ragıp, Roberto Carlos'un önündeki topu tereyağından kıl çeker gibi aldı. Ne temas var ne de bir ihlal. Hakem hem faul verdi, hem de Ragıp'a sarı kart gösterdi. Oysa ne faul vardı, ne de kart...

3) Deivid'in yere düşmesine hakemin beyaz noktayı gösteren işareti hemen herkeste soğuk duş etkisi yaptı. Bu düşmenin penaltıyla yakından uzaktan ilgisi yok. Tipik ceza alanı içerisindeki ikili mücadelelerden biriydi. Ah Hakan ah! Nasıl böyle bir hata yaptın!

4) 68. dakikada Vederson, rakibine öyle bir tekme atıyor ki, kırmızının babası olması gerekirken, sarıyla adeta ödüllendiriliyordu. 90+5'te gelen gol görüntülere göre ofsayt kokuyor. Kanaatime göre yardımcı hakem Serkan Çimen, ofsaytı atladı. Atlaması da normaldi. Çünkü son on dakikayı sakat sakat oynadı. Bu süreçte verdiği kararların doğru olma şansı var mıydı ki? Canıyla mı uğraşsın, topla mı? Dördüncü hakemi niye verirler, işte böyle durumlarda hakemin yerine veya yardımcı hakemin yerine geçsin diye.. Çal düdüğü Hakan, daha ne duruyorsun. Sakatlanan hakemi dördüncü hakem ile değiştirsene.

5) “.90+5.11” Gol atıldığı zaman ekranın sağ üst köşesindeki maçın dakikasıydı. Hakem beş dakika uzatma vermişti. Ekrana göre 11 saniye geçmişti. Yani maç bittikten sonra gol yapılmıştı. Kimine göre kural hatası, kimine göre maç uzatmalar oynanırken hakem kronometresine ilave etmişti. Maçın hakemi resmi kronometrecidir. İlave sürelerine ilave ekleme olmaz. Hakem saatini durdurur, sadece geriye kalan süre tamamlanır. Burada hakeme saygı duymak gerekir. Çünkü iki saat ile maçı kontrol ediyor.

Büyükşehir Belediye-Beşiktaş maçında Bobo'yu oyundan attın ki bana göre haklı bir atıştı. Ancak o maçta önemli hatalar yapan hakem Sivriservi'ye akabinde Denizli-Gençlerbirliği maçı verildi. Yetmedi Fenerbahçe-Kayserispor maçında da görev aldı.

Hakeme dua etsin / Ahmet Çakar-Sabah

İki hafta önce aynı hakem İstanbul BŞB Beşiktaş maçını yönetmişti. Neredeyse verdiği her karar doğruydu. Bobo'yu atmış, hemen hemen tüm basın kendisini desteklemişti. "İşte benim Türk hakemim" diyordum. "Büyükküçük takım ayrımı yapmadan, gerekirse en yıldız futbolcuyu bile oyundan atabilen hakem istiyoruz" diyordum.

Ama dün geceki Hakan Sivriservi, Türk hakemliğine belki de uzun yıllar konuşulabilecek kötü bir gece armağan etti. Belki de bu sezonun ilk dörtteki sıralamasını değiştirdi. Belki şampiyonu değiştirdi. Ama bugünlere kadar iyi kötü gelen Türk hakemliğine büyük zarar verdi. Daha da ağır söylüyorum: Fenerbahçe dün gece kazandıysa, yatsın kalksın hakeme dua etsin.
Verdiği penaltı inanılır gibi değil. Eğer Deivid ile Kayserisporlu defans oyuncusunun teması penaltı ise, bir maçta en az 300 tane penaltı olur. İki hafta önce Bobo'ya gösterdiği kırmızı kart yüzde yüz doğru idi. Ama dün gece Vederson'un yaptığı harekete bir baksın. Baksın ki, Vederson rakibinin kaval kemiğine nasıl basıyor. Ama aynı Vederson'a kırmızı kart gösteremiyor.

YA FENER'E AYNISINI YAPSALAR!
Verdiği ve vermediği sarı kartların bir kısmı yanlış. Faullerde önemli tespit hataları var. 5 dakika uzatmanın sonunda top orta sahada ve maçı bitirebilecek durumunda iken, yine akını yaptırdı. Bundan dolayı fazla bir eleştirim yok. Ama Semih'in attığı son saniye golünde de halen bir ofsayt şüphem var. Kabul edilebilir ki, Fenerbahçe son 15 dakika dışında uyurgezer gibiydi. Beyinler sanki hâlâ geçmiş ve gelecek Chelsea maçlarında gibiydi. Kötü oynadılar, konsantre olamadılar, kötü gol yediler. Ama sonuçta maçı kazandılar.
Bu maç belki de Fenerbahçe'ye şampiyonluğu getirecek. Ama siz değerli okuyucular bu satırları okurken, başta Galatasaray, Beşiktaş ve Sivasspor camiaları ayakta olacaklar. Çünkü bir hakemin ligde 4 takımı ilgilendiren bir kaderi nasıl değiştirebilecekse öyle değiştirebildiğini gördük dün gece. Sonuçta Fenerbahçe kazana kazana devam ediyor. İki Chelsea maçı arasında Kayseri gibi bir takımı yenmek inanılmaz büyük avantaj.
Son sözümüz Fenerbahçe taraftarına:
Ya birkaç gün sonra Londra'da bir Avrupalı hakem çıkar da, Fenerbahçe'ye Hakan Sivriservi'nin dün gece Kayserispor'a yaptığı muameleyi yaparsa neler hissedersiniz?

Hakemle kazandılar / Erman Toroğlu-Hürriyet

G.SARAY da Beşiktaş da kötü oynadıkları maçları kazanıyorlardı. Ama Fenerbahçe kötü oynadığında kaybediyordu. O da ilk defa dün kazandı. Kendisi mi kazandı?

Net bir şekilde söyleyeyim; hayır. Hakemle beraber kazandılar. Diyeceksiniz ki: "Bu kadar iddialı bir cümle olur mu?" Evet, olur. Çünkü 20 dakika sonra Fenerli bütün futbolcular hakemin ne yapacağını, ne yapamayacağını anladılar, avuçlarının içine aldılar. Top gibi oynadılar. Hedeflerine ulaştılar.

Hani var ya, son moda kırılma noktaları... F.Bahçe maçındaki noktalar kırılma mırılma değil, maçın çatırdayıp bir taraftan diğer tarafa verildiği dakikalar var. Mesela penaltı. Uzaktan yakından ilgisi yok. Şöyle söylemek lazım. Aynı penaltıyı Kayserispor'un lehine verseydi, F.Bahçeli oyuncular ne yapardı, merak ediyorum. Semih'in attığı gol ofsayt. Maçın bitiş süresine bir daha bakmak lazım. Devam doğru mu, yoksa kesmek mi doğru? Ama doğru olmayan tek şey, hakem. Bobo'yu attı ya, şimdi kahraman oldu, üst üste maç veriyorlar!

Sarıyla kurtardı

Aslında Kayserisporlu futbolcuları tebrik etmek lazım. Onlar sinirlenmediler. Ama Vederson sinirlendi. Belki de yaptığı hareket kırmızılıktı. İnce bir sarıyla kurtardı. İki takımı, tekniği taktiği konuşacağız ama maalesef hakemle başlıyoruz.

Sarı lacivertliler Marco-Maldonado oynayınca ileride çoğalamıyorlar. Tamam, Kezman koşuyor, çabalıyor ama bir yere kadar. İstediği topları da alamıyor. O da tamam. Ama sen Kayseri'ye mağlupsun veya beraberesin, o zaman Kezman'la Semih'i çift santrfor yap, Maldonado'yu kenara al. Tek Marco o alanı kaldırır. Hatta daha da iyi olur. Maldonado öyle bir oyuncu ki, sağdan alıyor, sola veriyor, soldan alıyor sağa veriyor. Ne kokuyor, ne bulaşıyor. Ne suya, ne sabuna. Diklemesine çok nadir oynuyor. Cennetlik canını cehenneme sokup, şöyle bir rakip defansa batma girişiminde bulunmuyor. Ama diyoruz ki, hala yeni. Olabilir. Hazır değil. Olabilir. Bakalım hazır olunca ne olacak?

Eliyle verse miydi!

Carlos'un maç eksiği 20 dakika sonra sırıtmaya başladı. Kayserispor, az adamla hücum etmesine rağmen Fenerbahçe oyun sisteminden dolayı sarı lacivertli defans geride onlardan hep iki veya üç fazla kaldılar. Bu görüntü haliyle F.Bahçe'nin hücum gücünü zayıflattı, etkisizleştirdi. Dün şunu net bir şekilde söyleyebilirim. Ortadan çalan, cesaretle hareket eden, pansuman yapmayan bir hakem olsa, Fenerbahçe kesinlikle bu oyunuyla galip gelemezdi.

Sarı lacivertlilerde Chelsea maçı yorgunluğu var mı? Var. Ama ikide bir Avrupa maçı oynamadan lig maçı tehir edilsin lüksünü artık bırakalım. Nitekim federasyon da doğru bir kararla maçı ertelemedi.

Kayserispor daha önceki maçlara göre daha bir derli toplu futbol oynadı. Fenerbahçe maçı ne de olsa vitrin. İyi bir Gökhan Ünal'ı Kayserispor arıyor. Ama onun da sakatlığının bu kadar uzun sürmesini anlamak mümkün değil. Yoksa sakatlık başka yerlerde mi?

76. dakikada bütün stat "Satılmış Kayseri" diye bağırmaya başladı. Anlamak mümkün değil. Bir takımın sahaya çıkıp çatır çatır mücadele etmesi kötü bir şey mi? Kasımpaşa da Ankara'da OFTAŞ'ı yendi. Onlar da aslanlar gibi mücadele ediyor. Ne var yani, Kayseri çıksın elleriyle maçı verse miydi?

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler