Avukat Nusret Yılmaz, Haber61 TV'de yayınlanan Şehrin Nabzı programında Tuncay Lakot'un sorularını yanıtladı. Şike sürecinde önemli açıklamalarda bulunan Yılmaz, sürecin sadece bir kupa mücadelesi olası görülmemesi gerektiğinin altını çzidi.

Yılmaz şike sürecinde yaklaşık 7,5 senedir mücadele verdiğini kaydederken, "Genel anlamda bildiğim kadarıyla değerlendirme yapacağım. Sürece dair herşeyin kamuoyu nezninde konuşulmayacağı aşikardır. Yaklaşık 7,5 yıllık bir süreç var. Biz olaya 11 Temmuz 2011'de müdahil olduk. 10 Temmuz 2011 tarihinde bazı Trabzonspor yöneticileri hakkında yakalama kararı çıkmıştı. O tarihten bu yana hasbel kader bu sürecin içerisindeyiz. Süreç yorucu, uzun ve yoğun. Bu süreç yorgunluğa sebebiyet verebilir ama yılgınlığa sebebiyet vermemeli. Bu sürecin uzun tutulmasının bir sebebide camiamızın içine düşebileceği yılgınlıktan istifade ederek olayın üstünü örtbas etmeye çalışmak ve yapanın yanına kar kalmasını temin etmek. 7.5 yıllık süreç içerisinde eğer çalışmaya devam edersek, çalışacağım 5. yönetim olacak. Bu döneme kadar elbette eksiklikler olmuştur. Eğer biz kamuoyuna şirin görünmek için bazı gerçekleri örtbas etmeye çalışır bazı gerçekleri gösteremekten imtina edersek yarınlar için çözüm öneriler üretemeyiz." ifadelerini kullandı.

PROGRAMI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

ŞİKE MESELESİ ARKA PLANDA KALDI

"Süreç içerisinde camia olarak eksikliklerimiz, zamanında yapamadıklarımız, çok iyi yaptıklarımız ve yapmamız gerekenler var. Naçizhane benim gördüğüm 2 Temmuz 2012 tarihinden sonra; yani Trabzonspor yöneticilerinin 16. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla beraat kararının verildiği tarihten sonra,  bu konu Trabzonspor camiasının öncelikli kararı olmalıydı. İçinde bulunduğumuz şartlar, sürekli yönetim değişiklikleri, yeni yönetimlerin oluşması, futbolcu transferleri, personel sorunları, ekonomik sorunlar, tesisler, stat, yapılan diğer hukuki meseleler vs. hep şike meselesinin önüne geçen mesele oldu."

"BİR GÜN BİLE CEZA ALSAYDIK..." 

Sürecin başlangıcından itibaren belki çok stratejik ve sistemli davranamadık çünkü hatırlarsanız Trabzonspor yöneticilerinin de işin içerisine dahil edilme, kenar süsü olarak davaya müdahil etme ve buradan Trabzonspor üzerinede gidilmeye çalışılan bir dönemden geçtik. Biz başkaları gibi lobisi kuvvetli bir camia değiliz. Bırakın 6-7 ay ceza almayı, bırakın UEFA'dan men edilmeyi, Trabzonspor Kulubü bir gün ceza alsaydı bizi bu olayın altında bırakırlardı. O psikolojik olarak sıkıntılı dönemde istenilen adımların atılamamasını da normal karşılıyorum. Yönetimsel anlamda eksikliklere rağmen, dışarıdan gönüllü olarak bu işe hizmet veren (hukukçu demiyorum) camiamızın, taraftarlamızın destekleriyle süreç bugüne kadar geldi. Trabzonspor Kulübü'nün şike sürecinde müsabaka sonucunu etkileme eylemlerinde bulunmadığına dair kararlarımız var. Bu da Trabzonspor'un temiz olduğunu ortaya koyuyor. Bunun yanında gelinen süreçte hem yurt içi, hemde uluslararası disiplin merci kararlarıyla beraber muhataplarımızın şike eylemlerine karşıştığına dair verilmiş yargı kararlarımız var. Yine bu süreçle ilgili olarak CAS'ta TFF'nin ve yetkili kurullarının bağımsız ve tarafsız olmadığını dair tespit var. Bu tespitin de varlığı Kamu Başdenetçiliği'ne Yakup Aşçıoğlu'nun yapmış olduğu müracaatlar neticesinde; onlarda bu tespitte bulundular. Bunun yanında Trabzonspor Kulübü lehine Türkiye ve Uluslararası yargı mercilerinde verilmiş 17 tane karar var. Siz bunu sadece bir hukuk mücadelesi olarak değerlendirirseniz yanılırsınız. Sadece hukuki anlamda yargı kararı ile sonuç beklerseniz olmaz. Bu işin yurtdışı lobi boyutu var, PR boyutu var... Bundan dolayı sadece bir dilekçe vermek olayı değildir."

"SÜREÇ SADECE KUPA MÜCADELESİ DEĞİLDİR"

"Sürdürülen mücadele kupa mücadelesi değildir. Kupa mücadelesi olsaydı, Trabzonsporlular'ın haricinde kimsenin umrunda olmazdı. Bu meseleye bir kısım sağduyulu yaklaşan Fenerbahçeli bir kesim olmakla beraber destek veren başka camialar da var. Bu dava, temiz futbol hak hukuk adalet mücadelesidir. Siz bu olayı kupaya indirgerseniz yalnızlaşırsınız. Sizin karşınızda muhataplarınız hukuki olarak taşıdığınız yerlerde hiç bulunmadığını mı düşünüyorsunuz? O koridorları boş bıraktığını mı düşünyorsunuz? Emin olun kat be kat fazlasını yapıyorlar. Eğer rakibiniz sizden daha fazla isterse zafer onun olur. Bunu dikkate almak lazım."

"TRABZONSPOR BAŞKALDIRIDIR!"

"Trabzonspor ilklerin takımıdır, bir başkaldırıdır. Başka  bir camia olsaydı süreci buraya kadar da taşıyamazdı. Tapelerde geçtiği gibi 'Trabzonlular kimseye benzemiyor.' Başka yerlerde aleyhimize olan inadımız burda bizim lehimize oldu. Trabzonspor varlık sebebine uygun hareket etmeli. 
Biz kavgaları bir kenara bırakarak, bir masanın etrafına toplanarak yapılanlar, eksik kalanlar ve yapılması gerekenleri konuşarak bir yol haritası belirlemeliyiz.Eğer bunu belirlemeszek konuşmanın pek bir anlamı kalmaz. Bu anlamda sihirli kelime istemektir."