Ofspor Başkanı Saral: "Başka illerdeki yardımları, şehir efsanesi gibi dinledik"
28 yıllık bir zaman diliminin ardından profesyonel liglere vedan eden Ofspor'un Başkanı Olcay Saral, açıklamalarda bulundu.
28 yıl aradan sonra profesyonel liglere veda eden Ofspor’da Başkan Olcay Saral, kulübün bu duruma gelmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Her kesimden büyük ilgisizlikle karşılaştıklarını ifade eden Başkan Saral, TSYD Trabzon Şubesi Dergisi’ne yaptığı açıklamada, “Liglerde yarıştığımız kulüplere valilik ve belediyelerin ciddi destekleri var, biz o yardımları şehir efsanesi gibi dinledik ne yazık ki” dedi.
Saral’ın açıklamaları şu şekilde:
Of, birçok açıdan güçlü ilçelerinden biri olarak bilinir. Özellikle siyasette her dönemde bakanlar, milletvekilleri yetiştiren, önemli iş insanlarına sahip bir ilçe. Ama bırakın forma ve kombine almayı, maça bilet vermek için ayaklarına gidiyoruz, yine olmuyor! Çok önceden bizim Başkanımız vardı, ekonomisi çok iyiydi, bir kişi kombine almazsa, ‘onun ayağına niye gideyim, parasını ben veririm’ derdi. Artık bu dönem bitti, dayanışma olmadan olmuyor.
Mesela Trabzonspor’da Mehmet Ali Yılmaz vardı, kimseye gitmezdi, kendi verirdi. Hatta insanlar da para vermezdi, nasılsa O veriyor diye. Kendi adıma söylüyorum, benim her yıl üç milyon, beş milyon verecek gücüm yok. Burada bütçe en az 10 milyon liraya çıktı, o bütçeyle küme düştük biz yani. Her yıl bu rakamı toplamamız gerekiyor, daha çok çalışmaya mecbur kalıyoruz. İşte sizin o dışarıdan gördüğünüz Of imajı maalesef burada yok. Yani siyasette olabilir, bürokrasi de olabilir. İş hayatında, her mecrada olabilir. Ama sporda, futbolda yok, olmadı hiç.
1461 Trabzon’un isim hakkını alamadık
2012-13 sezonunda sonunda 1461 Trabzon kulübü, Süper Lige çıkmaya çok yaklaşmıştı ama prosedür gereği çıkamıyordu. O nedenle son 6-7 haftada konsantre kaybolmuştu. Ben Trabzonspor yönetimindeydim o dönem, bir teklifte bulundum orada; “1461’in isim hakkını biz Ofspor olarak alalım. Biz Süper Lig’e çıkalım, bizim isim hakkımızı da Sebatspor’a verelim, onlar da 2. Lig’e çıksın” dedim.
Yönetime ayrıca, “Lige çıkma ayakbastı parasını siz alın, o dönemin parası ile 30 Milyon TL civarıydı, üstüne 10 Milyon TL daha biz verelim” dedim. Süper Lige borçsuz bir takım olarak çıkacaktık. Bunu yönetime getirdik ama bazıları olumlu baktı, Sadri Şener başkan da ilk başta kabul etti, sonra birkaç yönetici soğuk bakınca çıkınca kaldı o iş. Geçmişe dair en büyük pişmanlığım bu, o konuda çok ısrarcı olabilirdim.
28 yıl aralıksız profesyonel liglerde mücadele ettik. Bunun ben ilk 3-4 yılı sayabilirim. Burada gerçek heyecanın yaşandığı, 1996 ile 2002 arası o 5-6 yıl. Ondan sonra o heyecan burada kayboldu. 2007’de şampiyon olduk, 2. lige çıktık. Baktım yine kimse çok heyecan duymadı. Sonra işte çıktı, düştü, başkaları geldi. Biz geldik. Şampiyonluklar, play-offlar, kimse sahip çıkmadı. Nihayet amatöre düştük. İlçede, şehirde heyecan olmayınca siyasetçi rahatlıyor o anlamda, o da sahip çıkmıyor! Meclis’in en güçlü ilçesi belki de Of. Ofspor için böyle bir şans var ama, benim görüşüm tribünler boşsa, ilçenin, şehrin çok ilgilenmediği bir Ofspor varsa, siyasetçi de öyle bakıyor. Kimse önemsemezse siyasetçi de önemsemiyor.
Bakanlıklar sürekli bağımlılıkla, uyuşturucu ile, hareketsiz yaşamla ilgili çalışmalar yapmaya çalışıyor, büyük bütçeler ayırıyor. Ama biz bunu yıllardır düzenli yapıyoruz, binlerce çocuğu altyapılarda barındırdık. Ben yıllardır bu kulübün altyapısına gelip kötü alışkanlıklar yaşayan bir çocuk görmedim. Onların iyi birey olmasına, bağımlılıktan uzak durmalarına yardımcı olmuşuz. Burayı sadece bir futbol kulübü olarak görmemek gerek yani. En azından altyapıların özellikle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum ve buna inanıyorum. Ama maalesef bu konuda da hiç destek alamadık.
Gençlerin hayalleriyle oynandı
Of'a at gözlüğüyle bakan insanlar için şunu söyleyeyim; fark etmedikleri bir şey var. Biz 28 yıl profesyonel liglerde mücadele ettik. Belki de bu bölgede en uzun süre bunu başaran tek ilçe takımıydık. İl takımları bile düştü, birçok ilçe takımı yok oldu. Biz 28 yıl tutunduk ama artık bittik. Bunun bir önemi şu; Ofspor bu bölgedeki altyapı oyuncuların, gençlerin umuduydu. Trabzon’daki, Rize’deki futbolcuların profesyonel olma hayaliydi, burası ilk basamak için en yakın yerdi. Ama bu hayaller de yıkıldı, o gençlerin hayalleriyle oynandı. Bunları bize ilgi duymayanlara destek vermeyenlere söylüyorum. Seyyar olduk adeta. Sürmene’ye, Bölümlü’ye, İyidere’ye gitmek zorunda bırakıldık.
"TÜRBÜLANSA GİRDİK ÇIKAMADIK"
Of İlçe stadının bir tarafı antrenman sahaları ve Kulüp Binasının yapılacağı bir kompleks alan olarak tasarlanmış ama 7 yıldır yapılamıyor. Yani bu ilgisizliğin göstergesi zaten. Antrenman sahası nedir yani, 7 yıl boyunca yapamadık. Biz zaten takımı adeta kendi tırnaklarımızla kazıyarak ayakta tutmaya zor yetiyoruz. Dolayısıyla kimden bekliyoruz, siyasi destek, Gençlik ve Spor Bakanlığından. Zira burada bir stadın yerini terk ettik, Sağlık Bakanlığına devrettik. Onun karşılığında sahilden 50 dönüm arazi verildi, bunu Bakanlığa Of verdi yani. Dolayısıyla Bakanlıklar da karşılığında buraya bu kompleksi yapacağını açıkladı. Taslak proje yapıldı. Önce stadı yapalım dendi. Bizi öyle oyaladılar. Stat zaten 3 yılda bitti, 3 yıl öyle kaybettik. Sonra da antrenman sahalarımız ne oluyor diye feryat ettik, para yok dendi, pandemi, kriz, deprem dendi. Bir türlü bize sıra gelmedi yani.
Sonuçta tesislerimiz konfordan uzak, yetersiz. 28 yılda antrenman sahamız olmamış. Yani Celil Hekimoğlu’nun 3-4 yılda kendi başına yaptıklarını biz işte o büyük Of olarak 28 yılda yapamadık. Bir antrenman için Sürmene'ye 10 km, Bölümlü’ye 18 km gidiyoruz. Sentetik zeminde antrenman yapmak zorunda kaldık. Stat hastane için verilmeden önce buradan stada yürüyerek gidiyorduk. Ekstra çalışma da yapabiliyor, takım gelip burada istirahatini yapabiliyordu. Stadın kale arkasında yatay olarak bir antrenman sahası vardı, buraları altyapılar için kullanıyorduk. Stat yıkılırken dedik ki, önce yeni stadı, antrenman sahaları yapıp öyle yıkalım. Zaman yok dediler. Hastane yapacağız dediler ve burası yıkıldı. Şimdi profesyonel takım her anlamda sıkıntı yaşadı. Bir de 300 tane çocuk altyapı gruplarında. Haftanın 4-5 günü o 300 kişiyi 18 kilometre mesafeye taşıdık. A takımı Sürmene'ye taşıdık. Bazen İyidere'ye gittik. Yani seyyar olduk.
Bu şartlarda 28 yıl boyunca profesyonel liglerde kaldık. Bu ilçenin adını duyurmuş, binlerce çocuğu altyapılarda barındırmış, zararları alışkanlıklardan uzaklaştırmış, spor yaptırmış, bazılarını üst liglere, Trabzonspor’a yollamış bir kulüp Ofspor. Bu ilçeyi, şehri en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık ama destek verebilecek kişilere veya kurumlara o heyecanı veremedik demek ki! Vermeyince de hep böyle kısır bir döngü sürdü, Ofspor 2 ve 3. Ligler arasında sıkışıp kaldı. En düşük bütçelerle maksimum verim almaya çalıştık, ama bu bütçelerle her attığını vuramazsın, bu bir gün elimizde patlayacak diye endişe ederdik zaten. Çünkü futbolda bazen böyle bir türbülansa girdin mi toparlayamayabiliyorsun. Çıkamadık oradan.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Valilik. Her gelen başkanı, valiyi ziyaret ettim, adettendir formasını, çayını falan verdik ama kimseden dönüş alamadım. O kadar ilgisiz kaldık. Ama bu liglerde yarıştığımız kulüplerin valilikleri, kaymakamlıkları, belediyeleri çok ciddi destekler veriyor. Belediye, İl Özel İdare ismi taşıyan kulüpler var, biz onların yardımlarını şehir efsanesi gibi dinliyoruz ne yazık ki! Kulübün giderlerini karşılıyorlar, personelini işte çalıştırıyor, maaşını veriyorlar. Trabzon B. Belediyesi, Valiliği ne yapmış? Kömür mazot istedim, onu bile alamadım. Düşünün, biz Play Off oynarken teşekkürü başkasına yaptılar. Bize bu kadar kör sağır olmalarına çok üzüldüm.
Trabzonspor’la hiç sorunumuz olmadı. Ancak artık U19’dan çıkan bir oyuncu menajeriyle kulübe gidiyor, şart sunuyor. Yönetim çok şey yapamıyor. Amacı Trabzonspor’a yükselmek olan oyuncu masada parayı konuşuyorsa, seni Ofspor’a vermeyi düşünüyoruz desen de işe yaramıyor. Trabzonspor ‘kulüp sizin istediğinizi alın’ dese de alamıyoruz. Trabzonspor’un bakış açısı kötü değil ama artık daha profesyonelce işliyor sistem. Eski dönemlerde yöneticilik Trabzonspor’da, o dönemlerde yönetimler daha etkiliydi. Gökdeniz’e Giresun’a git dediğinde gidiyordu. Gordon Milne’nin oynatmadığı Tansel mesela, Ofspor’a gelmişti. Şimdi böyle bir şey mümkün değil.
Bu sonuçta tek sorumlu benim. Kulübe destek olan yöneticilerimize, sponsorlarımıza mahcubum. Hatalıyız ama şampiyon olan başkan da bendim. 3 yıldır play offlarda finalden dönen de bendim. Aynı anlayışın tekrarını yapmak istedik, tutmadı. Hatalıyız, demek ki tercihlerimiz yanlış oldu. Bu yıl özellikle inanılmaz ekonomik makas açıldı. 1,5 yıl önce 30 bin TL sigorta primi ödüyorduk, şimdi 150 bin ödemeye başladık. Düşünebileceğiniz her şey katlandı, gelir aynı kaldı ama. Huzurumuz ve çalışmamız en büyük silahımızdı. Ama ekonomik sıkıntılar nedeniyle mahrum kaldık. Kampa gidemedik mesela. Her şey birikti, kaçınılmaz son ortaya çıktı.
Kaynak: