Özyakup Trabzonspor'u takip ediyor

Arsenal'de forma giyerek göğsümüzü kabartan Oğuzhan Özyakup, Futbol Extra'ya birçok önemli konuda açıklamalar yaptı.Futbol Extra Dergisi, Nisan ayı sayısından, Hollanda'da doğup AZ Alkmaar altyapısında yetiştikten sonra Arsenal'e transfer olan Oğuzhan Özy

Özyakup Trabzonspor'u takip ediyor

Arsenal'de forma giyerek göğsümüzü kabartan Oğuzhan Özyakup, Futbol Extra'ya birçok önemli konuda açıklamalar yaptı.

Futbol Extra Dergisi, Nisan ayı sayısından, Hollanda'da doğup AZ Alkmaar altyapısında yetiştikten sonra Arsenal'e transfer olan Oğuzhan Özyakup ile konuştu. Kısa süre önce artık Hollanda değil, Türk Milli Takımı'nda oynamak istediğini açıklayan Oğuzhan ile Yakup Çınar'ın yaptığı keyifli röportajdan öne çıkanlar şöyle:

 

Futbola nasıl başladın?

Babam sayesinde başladım diyebilirim. Çocukken Hollanda'daki evimizin karşında bir park vardı. Babam futbol oynamam için devamlı olarak beni oraya götürürdü. Daha sonra yeteneğim olduğunu görünce beni Zaandam Türkspor'a götürdü ve oranın altyapısında oynamaya başladım. Burada bir süre oynadıktan sonra başka bir takıma geçtim. Ardından beni izleyip beğenen AZ Alkmaar'ın altyapısına transfer oldum. Üç yıl orada oynadıktan sonra da Arsenal'e transfer oldum.

 

Futbola başlamandaki en büyük etken baban yani?

Evet kesinlikle öyle. Zaten kendisi Ankara Şekerspor'da oynamış. Trabzonluyuz ama ailesi Ankara'ya yerleşince babam da orada profesyonel olmuş. Daha sonra futbolu bırakıp Hollanda'ya yerleşmiş. 

 

Arsenal'e transferin nasıl gerçekleşti?

Kulübün scout'ları (oyuncu gözlemcisi) beni Hollanda U16 Milli Takımı'nda oynarken izlemeye başlamış. 6-7 maçımı izlemişler. Bir yıl süren takibin ardından beni Londra'ya denemeye çağırdılar. Orada beğenilince transfer etmek istediler. Zaten ben AZ Alkmaar'ı ya Arsenal ya da Barcelona için bırakırdım ancak. Çünkü gelişmemde Alkmaar önemli bir yere sahip. Sonuçta teklifi kabul ettim.

 

"YA BARCELONA YA ARSENAL' GİTMEK İSTİYORDUM"

Genç bir oyuncu için o yaşta ailesinden uzak kalmak zor olsa gerek... 

Tabii ki zor oldu. Henüz 17 yaşındaydım ve ailemden ilk kez uzak kalacaktım. Yaşadığım çevre  değişecekti. Arkadaşlarımdan uzak kalacaktım. Ama zor geçse de benim için çok iyi oldu ve futbol adına çok şey öğrendim. Sonuçta dünyanın en iyi kulübü Arsenal'e gittim. Bence dünyada genç oyuncuya önem veren iki tane büyük kulüp var; biri Arsenal diğeri de Barcelona. Hayalim ikisinden birinde oynamaktı, Arsenal oldu.

 

Alışma devresi nasıl geçti? Devamı sayfa 2'de

 

İlk yarım sene zorluk çekmeyeyim diye Arsenal kulübü iki haftada bir beni Hollanda'ya ailemin yanına gönderiyordu. 2-3 gün ailemin yanında kalıyordum. Zaman zaman da beni görmeye ailem geliyordu. İlk yılımda çok zorlandım diyebilirim. Ailemden ilk kez uzak kalmıştım ve annemi, ablamı, babamı ve arkadaşlarımı çok özlüyordum. Ama alıştıktan sonra günler çok çabuk geçti.

 

"TOP BANA GELMEDEN DÜŞÜNMEM GEREKTİĞİNİ ÖĞRENDİM"

3.5 yıldır Arsenal'desin. Bu süreçte neler öğrendin?

Dünyanın en hızlı futbolunun İngiltere'de oynandığını herkes biliyor zaten. Ben de bu tempoya alıştım. Tek top oynamam gerektiğini öğrendim. Daha doğrusu top bana gelmeden, atak gelişmeden ne düşünmem gerektiğini öğrendim. Futbol adına çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. 

 

Yıldız isimlerin genç oyunculara yaklaşımı nasıl?

Çok çok iyi. Çok fazla yardımcı oluyorlar. Hollanda'dan geldiğim için de Robin van Persie benimle çok ilgileniyor ve bir hayli yardımcı oluyor. Alex Song olsun, Mikel Arteta olsun herkes birbirine yardımcı olmaya çalışıyor. Zaten genç oyuncunun istekli, öğrenmek isteyen birisi olduğunu gördüler mi çok yardım ediyorlar.

 

Alt yaş gruplarında Hollanda adına oynadın ama A Milli Takım tercihini Türkiye'den yana kullandın. Bu seçimdeki ana etken neydi?

Öncelikle; babam, annem veya arkadaşlarımın bu konuda bana hiç baskı yapmadığını belirtmek isterim. Tercihi bana bıraktılar ve “Hangisini seçersen seç senin arkandayız” dediler. Açıkçası ben de çok düşündüm. Hollanda'da U17'ye kadar oynamıştım. Hatta Türkiye'ye karşı da çok maça çıktım. Geçen yıl Guus Hiddink Türkiye'nin başındayken yanıma gelerek benimle görüştü. O dönemde yeni sözleşme tarihi geldiği için Arsenal'daki durumum da net değildi. Hiddink'e, “Kararımı önümüzdeki sezon vereyim” dedim. Yeni sözleşmeyi imzaladıktan sonra da kararımı Türkiye'den yana kullandım. 

 

"AKLIMDA HEP TÜRK MİLLİ TAKIMI VARDI" Devamı sayfa 3'te

 

Hiddink'ten sonra Abdullah Avcı ya da başka bir yetkili gelip seninle görüştü mü?

Hayır. Daha sonra kimse görüşmeye gelmedi ama zaten benim gönlüm Türk Milli Takımı'ndan yanaydı. Hollanda'da oynadığım dönemde de kafamda hep Türkiye adına oynamak vardı. Alt yaş grupları çok önemli değildi. Ümit ya da A Milli Takım'dan teklif gelmesini bekledim ve Türkiye'yi seçtim.

 

Ailen kararını nasıl karşıladı? Hollanda cephesinden ne gibi tepkiler geldi?

Son kararı bana bırakmışlardı ama babamın isteğinin Türkiye'yi seçmem yönünde olduğunu biliyordum. İnanılmaz mutlu oldular. Türkiye'yi seçtikten sonra Hollanda'daki hocalarımı aradım ve üzerimdeki emeklerinden dolayı teşekkür ettim. Onlar da bana başarı dilediler.

 

"FABREGAS'DAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"

Küçükken örnek aldığın futbolcular kimler?

Benim için dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu Zinedine Zidane. Arsenal'e geldikten sonra ise Cesc Fabregas'ı örnek almaya başladım. Herkesten iki hamle öncesini düşünüyor. Top kendisine gelmeden nereye pas vereceğine çoktan karar vermiş oluyor. Onunla beraber antrenman yapma şansına da sahip oldum. Kendisinden çok şey öğrendim. Çok iyi çalışan iyi bir oyuncu. Takımda şu anda en beğendiğim oyuncu ise Robin van Persie.

 

En önemli özelliklerin olarak neleri sayarsın?

Açıkçası kendim hakkında konuşmayı çok sevmem ama Fabregas ile özelliklerimiz birbirine çok benziyor. Oyun kurucu özelliğim var. Etkili paslarım var. Son vuruşlarımın da iyi olduğunu söylerler.

 

Türkiye Ligi'ni takip ediyor musun?

Süper Lig'i yakından takip ediyorum. Özellikle derbi maçları hiç kaçırmam. Zaten Londra'da sürekli Türk restoranlarına giderim. Maçları da oralarda takip ederim.

 

"TRABZONSPOR'A SEMPATİM VAR" Devamı sayfa 4'te

 

Türkiye'de sempati duyduğun bir takım var mı?

Trabzonlu olmamdan dolayı Trabzonspor'a sempatim var. Maçlarını yakından takip ediyorum. 11 yaşımdan beri Trabzon'a sık sık gideriz. Avni Aker Stadı'nda maçlara da gittim.

 

Londra'daki Türkler'in sana yaklaşımı nasıl?

Londra'da Türk taksiciler çok. Beni inanılmaz seviyorlar. Türk insanının sıcakkanlılığı her yerde aynı. Süper Lig maçlarını izlemeye Türk restoranlarına gittiğimde de Türkler'le karşılaşıyorum. Ben de onları görünce mutlu oluyorum.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler