Rüyamda bile transfer yaptım

TAM 33 yıldır Gençlerbirliği Kulübü Başkanı olan İlhan Cavcav, Türk futbolunun en renkli simalarından birisidir. Geçen hafta içinde sıkıntılı günler yaşadı. Belindeki rahatsızlık nedeniyle 10 saat süren bir ameliyat geçirdi. Evinin kapısını çaldık, hem ge

Rüyamda bile transfer yaptım
TAM 33 yıldır Gençlerbirliği Kulübü Başkanı olan İlhan Cavcav, Türk futbolunun en renkli simalarından birisidir. Geçen hafta içinde sıkıntılı günler yaşadı. Belindeki rahatsızlık nedeniyle 10 saat süren bir ameliyat geçirdi. Evinin kapısını çaldık, hem geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk, hem de kendisiyle hoş bir sohbet yaptık. Moralli ve keyifli olan Cavcav, birbirinden ilginç konulara değindi...

Türk futbolundaki çirkinliklere hep beraber karşı çıkmamız gerekir. Önceki sezonlardan birinde kümede kalmaya çalışan bir takımın yöneticisi bana telefon açtı ve “Yenilirseniz 400 bin dolar nakit parayı hemen veririz” dedi. Ben de “Sen ne diyorsun kardeşim, hadi işine git. 4 trilyon da verseniz olmaz” dedim, ağzıma geleni söyledim. Rakip takımların yöneticileri de bize teşvik niteliğinde paralar önerdi. Hepsine gereken cevabı verdim. “Kimin düşeceği bizi ilgilendirmiyor” dedim. Sahaya çıktık, aslanlar gibi oynadık. Sonuçta yenilmemiz için 400 bin dolar teklif eden takımı yendik ve o takım küme düştü.

İkisini de kovdum

Yıllar önce de buna benzer bir olay yaşadım. Güzide bir kulübümüzün, güzide bir başkanından şike teklifi aldım. Haliyle yine büyük tepki gösterdim. Ama sonradan o başkan “Sağol İlhan Ağabey. Sayende param cebimde kaldı. Sana önerdiğim paranın onda birine senin futbolculardan ikisini satın aldım. Maçı da bu şekilde kazandık” dedi. Bunu duyunca deliye döndüm. Adı geçen o iki futbolcuyu hemen kulüpten uzaklaştırdım.

Rüyamda bile transfer yaptım

AMELİYATIM sonrası narkozun etkisi biterken rüya görmeye başladım. Rüyamda futbolcu transfer ediyordum. Transfer etmek istediğim futbolcu da bir süredir almayı düşündüğüm siyahi bir stoper. Bu stoper, diğer 32 siyahi oyuncu ile birlikte otobüsle maça gidiyor. Arabamla takip ettim.

Yakaladım. Otobüse bindim ve 33 oyuncu arasından kendisini tanıdım. “İşte almak istediğim siyahi stoper bu” dedim. Aşağıya zorla indirdim, kulübe gönderdim. Sonra uyandım. Uyanır uyanmaz kulübe telefon açtım ve “Siyahi stoper geldi mi” diye sordum. “Geldi” dediler. Rahatladım.Futbolsuz bir hayat düşünemiyorum. 24 saatim futbolla geçiyor. Galip geldiğimiz maçların gecesinde mışıl mışıl uyurum. Ama yenildiğimiz maç gecesi kabus görürüm.

Kimseye borcumuz yok

BEN başkan olmadan önce G.Birliği'nin hali içler acısıydı. Deplasmanlara bile zor gidilirdi. Futbolcular aç kalırdı. Bu gerçekleri herkes biliyor. Benden önce inanılmaz büyük hizmetlerde bulunan başkan Hasan Şengel, kulübümüzü ayakta tutabilmek için çok büyük zorluklara katlandı.Türkiye'nin en modern tesislerine sahibiz. Kimseye borcumuz yok. Futbolumuza sayısız yıldız kazandırdık.

Hiçbir futbolcunun parası bizde kalmaz. Diğer bazı kulüpler gibi bir milyon veririz diyip de, “100 bin” vermiyoruz. “500” diyoruz, 500'ü veriyoruz.

Diyarbakır'a bedava oyuncu veririm

DİYARBAKIRSPOR ile bu sezon oynadığımız maçın benim için ayrı bir önemi vardı. Çünkü maç 25 Ekim'deydi. Doğum günüme denk geldi. Futbolcularıma “Benim için oynayın” dedim. Çocuklar da fena oynamadı. Dört topumuz direkten döndü. 1-0 yenildik. Golü yediğimiz anda çok üzülmüştüm. Ama Diyarbakırspor taraftarlarının o müthiş coşkusunu görünce duygularım değişti. Çok etkilendim. Devre arasında Diyarbakırspor Başkanı'na “Kardeşim, ligin devre arasında istediğin tüm oyuncularımı sana bedava vermeye hazırım” dedim.

Her işin başında dostluk ve kardeşlik gelir. İyi niyetli ve dürüst olursanız başarıya kolay ulaşırsınız.


150 bin $'a getirdim 5 milyon $'a sattım

GEREMİ'yi alabilmek için Arjantin'e gittim. 150 bin dolara aldım. Çok iyi performans sergiledi. Süleyman Seba, isteyince 2 milyon dolar talep ettim. Süleyman Bey bana “Sen bizi deli mi edeceksin” dedi. Sonra Toshack, Geremi'yi Real Madrid'e götürmek istedi. İspanyol yöneticilerle masaya oturduk. Onlar 10 kişiydi. “2 milyon dolar” dediler. Kabul etmedim, sinirlendim. Kağıt istedim, getirdiler. Üzerine önce 5 yazdım, yanına da 6 sıfır koydum ve dolar işareti yaptım. Sonra da bu kağıdı masadaki o 10 kişinin yüzüne dayayarak tek tek gösterdim. Şaşırdılar ama okeyi verdiler.

Benim param Cavcav dolarıdır

BENİM param kıymetlidir. Daha doğrusu herkese hak ettiği parayı veririm. Bu yüzden benim ödediğim paraya “Cavcav doları” ya da “Cavcav dinarı” falan derler. Kimseye gereğinden fazla değer biçmem. Mesela Tabata'ya 750 bin Euro falan verirdim. Mehmet Topuz'a da 1 milyon Euro yeterliydi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler