Sahtecilik yapan Hacıosmanoğlu ve Aydın'dır!

Haber61/Spor Servisi - Trabzonspor Disiplin Kurulu’ndan ceza alan Hasan Al, Trabzonspor Başkanı ve kulübün genel müdürünü hedef aldı. Hasan Al açıklamasında şunları söyledi; Bu Basın Toplantısı’nı Disiplin Kurulu Başkanı Rüştü Araz’ın sözlü beyanına göre

Sahtecilik yapan Hacıosmanoğlu ve Aydın'dır!
Haber61/Spor Servisi - Trabzonspor Disiplin Kurulu’ndan ceza alan Hasan Al, Trabzonspor Başkanı ve kulübün genel müdürünü hedef aldı.
 
Hasan Al açıklamasında şunları söyledi;
 
Bu Basın Toplantısı’nı Disiplin Kurulu Başkanı Rüştü Araz’ın sözlü beyanına göre yapıyorum. Yazılı gerekçe henüz elime ulaşmadı. Disiplin Kurulu’ndan istedim vermediler. Yarın gerekçeyi değiştirip, başka gerekçe, tarihi değiştirip başka tarih atarlarsa hiç şaşırmam.
Tüzüğün “kovuşturma yöntemi” başlıklı 60.maddesi 3. Paragrafı gereği bir ayda açıklamaları zorunlu olan kararı, suç unsuru bulamadıkları için 1 ay geçmesine rağmen açıklayamadılar. Suçlamalar dışında suç üretip “Ceza” vererek Hacıosmanoğlu’nu tatmin yolunu seçtiler. Tüzüğü ihlal ettiler. Bu nedenle verdikleri karar bize göre yok hükmündedir. Bana ve Alpaslan Özdemir’e verilen cezanın tüzükte, yasada, kanunda ve hukukta yeri yoktur.
 
Hepinizin bildiği gibi Kulüp personeli Osman Aydın marifetiyle yüzlerce üye "imzadan vazgeç” diye arandı ve aratıldı. Buna Disiplin Kurulu Başkanı Rüştü Araz’ın oğlu Akın Araz da dâhildir. Ancak üyelerin çoğundan olumsuz cevap aldılar. Ne var ki kulüple maddi ilişkisi olan üyelerden birkaçı, ilişkileri zarar görmesin diye,  metni kulüp tarafından hazırlanan şikâyet dilekçelerine imza attılar.
 
İbrahim Hacıosmanoğlu da bunlardan bahisle beni ve Alpaslan Özdemir’i aşağıda ki suçlamayla Disiplin Kurulu’na sevk etti;
 
"Sadece Yönetim Kurulu’na muhalefet etmek ve yeniden seçimli genel kurul talebinde bulunmak için, üyelerimizin rızası dışında başkaca kampanyalara vermiş oldukları imzaları kullanan hatta daha ileri giderek bu hususta sahtecilik yapmaya kadar hukuka aykırı yollara başvurma cüretinde bulunan bu üye için Disiplin Kurulu’nca soruşturma yapılarak eylemi hakkında gereğinin yapılması hususunu rica ederiz.’’ (EK-4) 
 
Disiplin Kurulu bu gerekçeye göre bizim sözlü ifade verme isteğimiz kaale alınmayıp, sadece yazılı savunmalarımız alınmış, Şikâyette bulunan bazı üyeler ile şahitlerin bilgisine başvurulmuştur. Disiplin Kurulu yapılan suçlamadaki gibi sahtecilik yapmadığımızı, bunun kulüp personeli tarafından düzenlendiğini kanıtlarıyla açıkça görmüş ve bizlere bu suçlamayla bir ceza verilemeyeceğini anlamışlardır.
 
Aksine suç işleyen Hacıosmanoğlu ve Aydın’dır. Bu isimler hakkında yasal yollara başvuracağımız da bilinmelidir.
 
Ama işte can alıcı noktası da şudur;  
 
Ceza vermesek çocuklarımızı işten atar ve bizi topa tutar kaygısı başlamış, ‘’ne yapsak, nasıl bir ceza uydursak’’ arayışına girilmiş, bu telaşla karar verme süresi bir ay geçirilmiştir.
Disiplin Kurulu tüzük hükümlerine aykırı işlem yapamaz, keyfi ceza veremez. 
O nedenle bu karar hükümsüz ve yok niteliğindedir…
 
Tüzüğün 30. Maddesi, Medeni Kanunun 75. Maddesi ve Dernekler Kanunun 13. Maddesi üyelere Seçimli Olağanüstü Genel Kurul için imza toplama hakkı tanıyor.
 
Tüzük gereği yargılamanın bitmesi gereken 1 Şubat 2015 tarihinden sonra Disiplin Kurulu Başkanı Rüştü Araz’ı birkaç defa arayarak kararın tarafımıza neden tebliğ edilmediğini sordum. ‘’Ne artı, ne de eksi. Bir şey yok’’ dedi.
 
Ancak 23 Şubat’ta tekrar aradığımda kınama cezası verildiğini söyledi..
 
Ben de kendilerine suçsuzluğumuzu ispat etmemize rağmen bize neye dayanarak ceza verdiklerini sordum.
 
İmza atılması konusunu dikkate almadıklarını,  imzanın toplanış biçimine ceza verdiklerini söyledi.
 
Ben de Araz’a, yönetimin yazısında böyle bir talep olmadığını beyan ettim.
 
Araz, ‘’hayır var’’ dedi.
 
Bu cevaptan da anlaşılacağı üzere Disiplin Kurulu, belli ki İbrahim Hacıosmanoğlu tarafından gönderilen yazıyı okumadan karar vermiş.
 
Bana Divan Başkanı Ali Sürmen’in de görüşlerini aldıklarını söyledi.
 
Ali Sürmen ise Rüştü Araz’ın tam aksi bir açıklama yaptı; 
 
"Yanımda arkadaşım vardı. Rüştü Araz, imza toplama biçimini sordu. Bende tek tek toplansa daha kolay sonuç alınır. Neticede bir yöntem. Ancak bundan ceza verilmesi hukuka aykırıdır dedim. Telefonu kapattıktan sonra da arkadaşıma döndüm, bunlar suç arıyor. Galiba Hasan Al’la Alpaslan Özdemir’e ceza verecekler dedim.’’ 
 
AVUKATLARA 5 KİŞİ VEKÂLET VERDİ
 
İÇİNDEN HASAN AL VE ALPASLAN ÖZDEMİR SEÇİLDİ…
 
11040776_914812925279855_448841936_n.jpgListeler Notere Trabzon, Ankara, İstanbul olmak üzere 5 ayrı isim tarafından bildirildi (Hasan Al-Alpaslan Özdemir-Bilgin Aygül-Atacan Aksoy’un oğlu Cihan Aksoy ve Erdem Ersoy). Dolayısıyla bu 5 ismin de sorumluluğu aynı. Bu 5 isim arasından Hasan Al ve Alpaslan Özdemir özel olarak seçildi. 
 
Rüştü Araz’a bunu sorduğumda verdiği cevap çok şaşırtıcı; 
 
"Diğer isimlerden haberim yok.’’
 
Elbette olmaz. Çünkü o nedenle ilgili bir suçlama yok… Alpaslan Özdemir ile Hasan Al’a Hacıosmanoğlu istedi diye suç üretmeye çalışırsanız, böyle olur… Düştüğünüz ve Kulübün en saygın kurumlarından biri olması gereken Disiplin Kurulu’nu düşürdüğünüz durumu görüyor musunuz?
 
Hem gönderdikleri metinde imza toplanma biçiminin yanlış olduğuna dair bir iddia yok, hem de imal ettikleri suça karşı dinleme niyeti yok…
 
Rüştü Bey ‘’Bizi niye dinlemediniz’’ diye sorduğumda ‘’ Yazılı ifadenizden tatmin olduk’’ demişti oysa. Meğer ceza almamız için yeterli görmüşler. Suçsuzluğumuzu ispat etmemiz onları ilgilendirmiyor…
 
Belli ki hiç inceleme yapmamışlar. Yapsalardı, bu imzaların muhalefet yapmak için değil, tüzükten doğan genel kurul yapılması isteme hakkı olduğunu anlarlardı. Kaldı ki bizler kulübe gönderilmek üzere toplanan imzaları notere onaylatmak için Avukata veren kişileriz. Yani bizlerle o listelerde imzası olan hiçbir arkadaşımızın ayrıcalığı yoktur.. O nedenle kınama cezası bizim şahsımızda tüm imzası olan arkadaşlarımıza verilmiştir. Biz de onlar adına sizleri kınıyoruz. Yani siz 4 kişi olarak 2 kişiyi kınadınız. Ancak 2000 kişinin de siz Disiplin Kurulu Üyeleri’ni kınadığını bilmelisiniz.
 
Disipline üyeleri aldatmaktan sevk ediliyorsunuz. Bütün kamuoyu bunu bu şekilde biliyor. Ancak imza toplama yönteminden, muhaliflikten ceza alıyorsunuz. Kamuoyu bunu bilmiyor. Hasan Al’ı ve Alpaslan Özdemir’i vicdanlarda üyeleri aldatmaktan mahkum etmeye çalışarak İbrahim Beyi memnun etmeye çalışıyorsunuz…
 
İBRAHİM HACIOSMANOĞLU OSMAN AYDIN’LA BİRLİKTE ŞAHSIMA VE ALPASLAN ÖZDEMİR’E KUMPAS KURMUŞ, ANCAK BAŞARILI OLAMAMIŞTIR.
 
Kulüp Müdür Yardımcısı Osman Aydın bazı üyeleri arayarak kulüple olan ticari, sosyal ve idari ilişkilerini kullanarak imzalarını geri almak için çeşitli şekilde baskı kurdu. Bu üyeleri aile yaşamları zarar görmesin diye kamuoyuna açıklamıyoruz. Bunlardan Disiplin Kurulu’nun bilgisi var.
 
Ancak durumun imzaların sayısını 1480’in altına düşürmek için yapıldığı anlaşılınca, üyeler Noter onaylı beyan vererek imzaların kendilerine ait olduğunu kabul etmişler, bu durumu Disiplin Kurulu’na bildirmişlerdir. (EK-6)
 
Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun bu itibarsızlaştırma ve imzaları 1480’in altına düşürme gayreti kamuoyunda deşifre olmuştur. Ayrıca Disiplin Kurulu’na bildirilen isimler, gerçekler ortaya çıkınca mahkemeye bildirilmemiş, mahkemeden saklanmıştır. Kaldı ki toplam imza sayısı seçimli olağanüstü kongre için yeterlidir. 
 
DİSİPLİN KURULU ÜYELERİ KENDİLERİNİ SAVCI YERİNE KOYUP SUÇ İMAL EDEMEZ…
 
İmzalarla ilgili halen 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde süren davaya Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun yaptığı savunma ise tam bir skandaldır. 
 
Disiplin Kurulu’nun bize kınama cezası verdiği gerekçe, Trabzonspor Yönetimi tarafından Mahkemeye dahi bildirilmemiştir.
 
Trabzonspor savunmasında, husumet içinde olduğum, disipline verildiğim için mahkemeye verdiğimi, 24 bin üyenin beşte birinin imzası olması gerektiği ve Dernekler Müdürlüğü’nün tüzük konusunda ki uyarı yazısını sunmuştur. 
 
Tüzüğe aykırı muhaliflik, Disiplin Kurulu’nun ürettiği bir suçtur. 
 
İmzaların ne şekilde toplanacağı Disiplin Kurulu’nun konusu değildir. Bunun kararını mahkeme verir. Kaldı ki halen 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bu dava görülmektedir. Disiplin Kurulu’nun yönetimin iddia ettiği konunun dışına çıkıp imzaların toplama biçimini yargılaması maksatlıdır. Mahkemeyi yanıltmaya yöneliktir. Disiplin Kurulu üyeleri kendilerini savcı yerine koyup suç imal edemez. Sadece iddia edilen konu hakkında kararını verir.
Rüştü Araz’ın torunu Mert Tuncay 01/08/2014 tarihinde Trabzonspor’da işe başladı. İmzalar kulübe ulaşınca İbrahim Hacıosmanoğlu ve Osman Aydın, reddi imza gayretine girdi. Başkan Hacıosmanoğlu, ‘’1500 imza toplayamazlar. Toplarlarsa gereğini yaparım’’ demişti. Sözünü yememek için kamuoyunda imzaların sahte olduğu algısı yaratarak, hukuken de geçersiz kılmaya çalıştı…
 
Aranan isimler arasında Rüştü Araz’ın oğlu Akın Araz ve kardeşi Metin Araz da var. Benim ve Alpaslan Özdemir’in Rüştü Araz’ın oğlu Akın Araz’dan, kardeşi Metin Araz’dan tek farkımız avukata vekâlet vermiş olmamızdır.
 
Yakınlarına imzalarını geri aldıramayan, İbrahim Hacıosmanoğlu’na karşı mahcup duruma düşen Rüştü Araz, bana ve Alpaslan Özdemir’e ceza vermemezlik yapamazdı. 
 
2000 imza atan kongre üyeleri bilmelidir ki hiçbir yanlış yapılmamıştır. Bu da Disiplin Kurulu’nun imzalar ile ilgili herhangi bir suçlayıcı karar verememesiyle ispatlanmıştır. 
Bugüne kadar Trabzonspor Yönetim Kurulu ve Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu tarafından şahsıma açılmış bir dava yoktur.
 
Bu da mesleğimi eleştiri sınırları içinde yaptığımın en büyük kanıtıdır. Eğer bir suç unsuru olsaydı, Disiplin Kurulu’na şikâyet etmeden önce şahsımı yüz kere mahkemeye vermişlerdi. O fırsatı onlara vermedim. Ancak Disiplin Kurulu üyelerinin beni sırtımdan hançerleyeceğini bilemedim…
 
MAHKEMEYİ DİSİPLİN KURULUNA VERİLMEDEN ÖNCE AÇTIM VE TRABZONSPOR YÖNETİM KURULU TARAFINDAN DAVA AÇTIĞIM İÇİN DİSİPLİN KURULUNA SEVK EDİLDİM: 
 
İbrahim Hacıosmanoğlu Disiplin Kuruluna verilmem sonrası dava açtığımı iddia etmektedir. Bu da koca bir yalandır. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne 19/11/2014 Tarihinde, 3. Asliye Hukuk Mahkemesine de 26/11/2014 tarihinde dava açtım (EK-8).
 
Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun Disiplin Kurulu’na sevk edildiğimi bildiren yazısı 02/12/2014 tarihinde (EK-2), Disiplin Kurulu’nun bana gönderdiği yazı 12/12/2014 tarihindedir (EK-3). Bu davayı çarpıtmak, yanlış yöne doğru çekmek için ne kadar art niyetli olduklarının kanıtıdır. 
 
DENETLEME KURULUNDAN TEBLİGATI SAKLADILAR…
 
Denetleme Kurulu hakkında da davacı oldum. Tebligat elime ulaşınca Denetleme Kurulu Başkanı Mahmut Ören’i aradım. Mahkemeden tebligat alıp almadığını sordum. Mahmut Ören almadığını beyan etti.  Mahkemenin, delillerinizi bildirin dediği 15 günlük sürenin son gününde (6/02/2015 Cuma)  Mahmut Ören’i tekrar aradım, Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun tebligatı kendisine ulaştırmadığını söyledi. Son gün olan 6 Şubat Cuma günü kulübe gittiğini, kulübün Avukatıyla görüştüğünü, önce tebligat gelmediğini söylediklerini, daha sonra tebligat geldiğini itiraf ettiğini, çeşitli mazeretler ileri sürdüklerini, kendisinin de bu durum karşısında son gün tebligatı kendisine teslim ettiklerine dair alındı kâğıdını bayan avukata imzalattığını söyledi. 
 
Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun Denetleme Kurulu’nu Bay-pas etme nedeni, daha önce, Denetleme Kurulu’nun 10/12/2013 tarihli yazısında Trabzonspor Yönetim Kurulu’nu Seçimli Olağanüstü Kongreye davet etmesidir (EK-10). Yönetim kurulunun gelen tebligatı Denetleme Kuruluna bildirmemesinin nedeni, Mahkemeye Trabzonspor Yönetim Kurulu aleyhine olası bir olumsuz görüş bildirme kaygısıdır. 
 
TRABZONSPOR’UN DEĞERLERİNE TECAVÜZ EDİLDİ
 
Sadri Şener’i mahkemeye veren, Ahmet Suat Özyazıcı’yı kovan, Özkan Sümer’i itibarsızlaştıran, Faruk Özak’ı sahtekâr yapan, Ömer Eyüpoğlu’nu dışlayan, artık ben susacağım o konuşacak dediği en yakın arkadaşı Sebahattin Çakıroğlu’nu satan, yönetimine alabilmek için adeta dilendiği Yaşar Aşçıoğlu’nun onurunu kıran, Haluk Ulusoy’un ismini Trabzonspor’a kazandırdığı tesislerden silen, Fatih Tekke’yi, Ünal’ı, Tolunay’ı, Alper’i, Hami’yi ve Mustafa Akçay’ı kovan (geldiği günden bu yana üç teknik direktör değiştiren, milyonlarca dolarlık transferler yaparak kulübü borçlandıran ve bugün ligde ve Avrupa’da hiçbir iddiası olmayan bir takım yaratan Hacıosmaoğlu ve işbirlikçileri) zihniyet bize kınama cezası verdirmiş, az bile…

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler