"YÖNETİMLER, BİRBİRLERİNİ TAMAMLAYAN KİŞİLERDEN KURULMALI"
Trabzonspor'da bir Olağan Genel Kurul sürecü yaşanıyor. Ama Trabzon'da bu süreç futbol takımının aldığı başarısız sonuçlardan dolayı sanki Olağanüstü Genel Kurul gibi yansıyor. Divan Başkanı olarak Trabzonpsor'da yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Trabzonspor'un 40. yılındayız. Bu 40 yıl içerisinde tüzüğümüz gereği genel kurullarımızı belli bir süre içerisinde yılda bir yapıyorduk, belli bir süreden sonra 2 yılda bir yaptık, şimdi de 3 yılda bir yapıyoruz. Bu 40 yılın içerisinde olan bir kişi olarak diyorum, futbolda 2 yol var. Bir yönetim ve sosyal faaliyetler, iki teknik dolayısıyla sahadaki sonuçlar. Herkesce malumdur ki bu saha sonuçları hep diğer konuların önüne geçiyor. Trabzonpor'un bu seneki Olağan Genel Kurulu da saha sonuçlarının öne geçtiği gündemle devam ediyor. Haliyle heyecanı arttırıyor, beklentileri gündeme getiriyor. Ama sonuçta muhakak ki Trabzonspor'un Genel Kurul üyeleri sağduyularıyla en isabetli kararı verecekler ve belli bir grubu yönetime getirecekler. Şu anda henüz Divan Başkanlık Kurulu'na resmen başvuran bir aday yok ama zamanı da var. Genel Kurul'un yapılacağı saatten 2 tam gün öncesine kadar bu zaman var. Yani 13 Aralık saat 10.00'a kadar müracaat zamanı var. Adaylığını açıklayan arkadaşlarımız var, adaylığı gündemde olan arkadaşlarımız var. Trabzonpor için bunlar beklenen şeylerdir, olması gerekenlerdir. Bizim Divan olarak yapacağımız, müracaatları beklemek ve bu arada bazı tavsiyelerde bulunmaktır. Şunu ısrarla söylüyoruz, yönetimler eğer kurul olabiliyorlarsa, birbirlerini tamamlayan kişilerden oluşuyorlarsa ve ihtiyaçlara göre kuruluyorlarsa başarılı olurlar. Örneklersek ne lazım, bir başkan lazımdır. Bunun yanında bugünkü gündeme oturan ekonomik konular var, teknik konular var, sosyal konular var. Bunları yönlendirecek bilgi ve beceride olan kişileri bulmak ve bunları bir hamur yapmak lazım. Bunlar birbirlerini tamamlamadı. Yoksa birbirine benzeyen 15 kişiyi biraraya getirirsen 1 kişiden alacağın verimi onlardan daha zor alırsın. Çünkü aralarında bir de ihtilaf başlar. Trabzonspor'un tarihinde görüyoruz ki bu tip yönetimler iş başında olduğu zaman Trabzonspor başarılı olmuştur. Yani konularında hakim kişiler, ihtisas sahibi kişiler. Bunlar bir araya geldiğinde ve birbirlerini tamamladığında başarılar gelmiştir. Bize müracaat edecek adaylara bu tavsiyelerde bulunacağız. Kurullarınızı böyle yapın, böyle oluşturun diyeceğiz. Demokrasinin gereği çok aday olabilir ama realiteye döndüğünüzde aday sayısı çoğaldıkça kurul yapma şansları azalır. Şu anda 4 isim gündemde, 4 kişiye 15'er kişiden 60 kişi lazım. 1 kişiye 15 kişi lazım ama 4 kişiye 60 kişi lazım. O zaman ne oluyor, buna kalite düşüyor demiyeceğiz ama bu ihtisas sahibi olan kişilerin bir araya gelme şansı azalıyor.
 
"ADAYLAR BİR ARAYA GELSİN"
Yani bir anlamda Trabzonspor Divan Başkanı olarak görüşünüz çok adaylı bir Genel Kurul'un Trabzonspor'a çok fazla fayda sağlamayacağı yönünde oluyor?
Kanaatim odur. Gönül arzu eder ki bu aday olan arkadaşlarımız bir araya gelsinler, otursunlar. İlle içinde olmak değil, içinde olanı da desteklemek Trabzonspor'a hizmet etmek demektir. İçinde olmak kadar desteklemek de mukaddestir. Ve Trabzon kamuoyu bunu taktirden aciz değildir, taktir eder.
 
"KARADENİZ İNSANI SABIRSIZDIR"
Hep birlik bütünlük mesajları verilir, kalkınma projeleri ortaya koyulur. Ama hep bir bölünmüşlük söz konusu oluyor.
Buna bölünmüşlük demEyeceksin de, hani nöbete talip olmamak veya nöbetle birleşememe diyeceksin.

Bu sıkıntıyı neye bağlıyorsunuz?
Bu sıkıntıyı ben Trabzon'un özelliklerine bağlıyorum. Yani bunu izah etmekte de güçlük çekiyorum. Ama bu bize neyi duğuruyor, her sene veya 2 senede bir olağanüstü Genel Kurul yapmayı doğuruyor. Biz ya gönüllüleri biraraya getiriyoruz ya da zorlayarak biraraya getiriyoruz. Ve bunlarda dediğimiz o özellikleri bulamayınca devamlılıkları da sağlayamıyoruz. Düşünün son yıllarda 3 yılda bir seçim yapan Yönetim Kurulumuz hiç yok.
 
Bunun nedeni şu olabilir mi? Burada herkes futbolu bilir, Karadeniz insanı zekidir.
“Ve sabırsızdır”
 
Agresiftir, hırçın yanı vardır, kolay tepki gösterir. Yani bir anlamda Karadeniz'in hırçınlığını insanı da yaşar.
Trabzonspor'un Genel Kurullarında bu dediğinzi agresiflik hiçbir zaman meydana gelmemiştir. Ama acelecilik ve sabırsızlık hep hakim olmuştur. Biz her nedense sabretmesini bilemiyoruz.
 
Ki mutlaka adaylara her kongre öncesi bu mesajları veriyorsunuz.
Muhakkak. Sandıktan çıkanlara da bu istikamette birsürü önerilerimiz oluyor. Ve bunu daha çok biz sandıktan çıktıktan sonra nöbete gelenlerle yapıyoruz ve bunu kendi aramızda yapıyoruz. Bunu basın huzurunda, ekranda orada burada yapmıyoruz, yaymıyoruz. Kendi meselemizi kendi aramızda halletmenin ve Trabzonspor'a faydalı olmanın yollarını arıyoruz. Genel Kurul öncesi bize müracat eden adaylara sadece önerilerimiz sunarız. Ama onları etkileyecek, caydıracak veya birini destekleyip diğerini desteklememek gibi bir durumumuz olmaz.
 
"ŞAMPİYONSUZLUĞUN NEDENİ DEVAMLILIĞIN OLMAMASI"
Trabzonspor camiasının hep bir şampiyonluk özlemi söz konusu. Yıllara dayanan bir özlem var. Trabzonspor'da şampiyon olabilecek bir kadro olmasa bile taraftar şampiyonluk ister. Yani Trabzonpor taraftarı da Türkiye'de farklı bir profil sergiler. Bu özlemin son bulamamasını neye bağlıyorsunuz? Yani şampiyonukların yaşandığı dönemde oynanan futbol, ekonomik yapı, şartlar, anlayış mı değişti, yoksa Trabzonspor mu değişti?
Trabzonspor değişti. Trabzonpor devamlılığı kaybetti. Dediğiniz gibi başarılı yıllarına baktığımızda yönetimde devamlılık vardı. Teknik kadroda devamlılık vardı, futbolcu kadrosunda devamlılık vardı. Biz bunları kaybettik. Bugün hiçbiri yok. Yönetime bakıyorsun 1 yıllık 2 yıllık. Ondan fazla devam eden yok. Teknik kadroya bakıyorsun bir senede 3-4 tane değişiyor. Futbolcu kadrosuna bakıyorsun, 2 yılda 30 futbolcu geliyor 30 futbolcu gidiyor. Bu devamlılığın olmadığı yerde başarının gelmesi mümkün değildir.
 
"HERKES ŞAMPİYONLUK SÖZÜYLE GELİYOR"
Neden bu devamlılık yok peki?
Sabırsızlıktan. İlle de bu sene, ille de bu sene... Gelen, gelebilmek için yahut da kendi içindeki hasreti, izah edebilmek için vaatlerle geliyor. Bugüne kadar gelen hiçbir Yönetim Kurulu "Trabzonspor'u şampiyon yapmaya geliyorum" dışında başka birşey kullanmamıştır.

Projeler sunmamıştır yani.
Evet. Trabzonspor için bana sorarsanız makbul olan her yıl başa oynamasıdır. Başa oynayan takımlar bir kaç tanedir ama baş olan bir tanedir her sene. Örneklersek ne diyoruz 4 büyük diyoruz. Bu 4 büyük her sene başa oynuyor ama bir tanesi işampiyon oluyor. Trabzonspor son yıllarda başa oynuyor da devam ettiremiyor. Ama kamuyounda bu bir hırs haline gelmiş. İlle de zirveyi istiyor. Ve hiçbir yönetim de hiçbir teknik adam da geldiğinde "Şu plan programla, şunları oluşturacağım. Ondan sonra da bu takımı ben zirveye taşıyacağım" demiyor. Geldiğinde Trabzonspor nerede olursa olsun, "Ben Trabzonspor'u bilmem nereye getirmeye geldim şeklinde" konuşuyor, bunlar yanlış.
 
Adayları isim isim konuşmak istemiyorsunuz anlıyorum ama mevcut yönetimi sormak istiyorum.
2 seneden beri çalışıyorlar. 2 seneden beri Divan Kurulu ile istişare halindeler. Birbirini tamamlayacak şekilde bilgi alışverişi yapılmıştır, ama sonuçlar ne olmuştur ne olmamıştır, o kamuyonun taktiridir. Bunun dışında bir şey şu aşamada söyleyemem.