''Şampiyonluk ümidimiz var''
Trabzonspor'un takım kaptanlarından olan orta alan oyuncusu Selçuk İnan, ligi ilk 3 takım arasında bitireceklerine inandıklarını ve şampiyonluk ümitlerinin sürdüğünü söyledi. Trabzonspor'un başarılı orta saha oyuncusu Selçuk İnan, orta sahada değişik mevk
Trabzonspor'un takım kaptanlarından olan orta alan oyuncusu Selçuk İnan, ligi ilk 3 takım arasında bitireceklerine inandıklarını ve şampiyonluk ümitlerinin sürdüğünü söyledi.
Trabzonspor'un başarılı orta saha oyuncusu Selçuk İnan, orta sahada değişik mevkilerde oynatıldığını ve bunun verimini olumsuz etkilediğini belirterek artık ön libero mevkiinde oynamak istediğini söyledi.
Trabzonspor Kulübü Dergisi'ne konuşan Selçuk, geçen sezon iyi bir sezon geçirdiklerini hatırlatarak "Hatta son maçı kazansak ligi ikinci bitirip Şampiyonlar Ligi'ne bile katılabilirdik. Bunun sonucunda bu sezondan beklentiler arttı. Geçen sezon hedeflenen noktaya ulaştıktan sonra yeni sezondan şampiyonluk bekleniyordu. Ama bazı şeyler istediğimiz gibi gitmedi. Geçen sezon yakalanan hava bu sezon yoktu. Bunun sonucunda da olumsuz sonuçlar aldık ve bugünlere kadar geldik. Ama karamsarlığa kapılmamız gerekiyor. Eğer bir galibiyet serisi yakalarsak her şeyin çok farklı olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki maçları kazanırsak ligin ilk yarısını yukarılarda bitirebiliriz" dedi.
Geçen sezon Türkiye Kupası'ndan erken elendiklerini kaydeden Selçuk "Ancak bu bizim için kötü de olsa bir tecrübe oldu. Bu sezon aynı hataya düşmek istemiyoruz. Tek hedefimiz kupayı kazanmak olacak. Grubumuz güçlü takımlardan oluşuyor. Ancak biz Trabzonsporuz, güçlü bir takımız. Gruptan rahat bir şekilde çıkacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
Bu sezon ki kendi performansını da değerlendiren yıldız futbolcu şunları söyledi:
"Aslında futbolcunun performansı ne olursa olsun takımın performansına bağlıdır. Takım iyiyse, paylar her futbolcuya eşit şekilde dağılır. Her futbolcunun performansı üst noktalara çıkar. Ama takım istikrarsız sonuçlar almaya başlarsa bundan sizinde etkilenmeniz normal. Manisaspor'da biraz daha rahat oynuyordum. Daha çok sorumluluk alabiliyordum. Burada ise daha çok defansif oynuyorum. Bazı maçlarda ise forvet arkası oynadım. Yerim sürekli değişiyor. Ama bu teknik adamın kararı. Maça göre belirli bir
mevkide beni oynatabiliyor. Ben inişli çıkışlı performansım olduğunu biliyorum ve onu yükseltebilmek için elimden geleni yapıyorum. Bana sorarsanız artık ön libero oynamak istiyorum. Son 3 yıldır çoğunlukla bu mevkide oynadım. Kendimi orada rahat hissediyorum. Özelliklerimin buraya uygun olduğunu düşünüyorum."
"LİGİ İLK 3 TAKIM ARASINDA BİTİRECEĞİMİZE İNANIYORUM"
Selçuk İnan, ligdeki sıralamanın kimseyi aldatmaması gerektiğini ve zirvenin değişeceğini kaydederek "Samimi bir şekilde söylemek gerekirse ne olursa olsun ligi ilk 3 takım arasında bitireceğimize inanıyorum. Şampiyonluk için ümidimiz devam ediyor. Ama bu yolda ciddi bir yara aldığımızı söylemeliyim" şeklinde konuştu.
Gol noktalarında bu sezon yaşadıkları sorunlarla ilgili olarak ise Selçuk "Gol atamamanızın iki sebebi olabilir. Birisi şanssızlık diğeri ise beceriksizlik. Benim düşüncem daha çok şanssızlıktan kaynaklandığı. Bana göre ülkenin en iyi forvet oyuncularına sahibiz. Onlarda büyük baskı altındalar. Gol atamayınca da üzerlerinde baskı artıyor. Onlar bu sorunun üstesinden geldikleri taktirde başarılı işlere imza atacaklardır. Zaman zaman kötü oynayabiliriz ancak her ortamda en iyisini vermemiz gerektiğini
biliyoruz. Form düşüklükleri bireysel olduğu sürece, yerinize bir başkası oynatılarak telafi edilebilir ancak takım halinde yaşanan düşüşlerde taraftar desteğinin şart olduğuna inanıyorum. Bunu bizden esirgemesinler" ifadelerini kullandı.
Futbolda basamakları tek tek çıktığını ve şuan Türkiye'nin 4 büyük takımından birinde forma giydiğini kaydeden Selçuk "Büyük takım altyapısında yetişmekle, amatör takımdan yetişmek arasında fark var. İşler bir hayli zor oluyor. Önce seçmelere katılıp, sonra alt liglerde oynayıp buraya gelmek kolay değil. Ama böylelikle merdivenleri tek tek çıktığımızı da söyleyebiliriz. Büyük takımda ise altyapı sonrası direkt olarak A takım var önünüzde. Bu durumdaki oyuncularda asansörle çıkmış gibi oluyorlar. Böyle
söyleyerek onları kötülemek istemiyorum. Sadece bu bir şanstır. Bunu çok iyi değerlendirmek lazım. Hele de benim gibi aileden uzakta futbol oynayıp bir yerlere gelmek çok zor. Sürekli bir şeylerden fedakarlık yapmak zorundasınız. Zaten en büyük fedakarlık 14 yaşında aileden ayrılmak gibi gözüküyor. Özellikle annem gitmemi hiç istemiyordu. Ben buna rağmen içimde yanan futbol ateşi sebebiyle her şeye katlanmayı göze aldım. Ortaokul ve lisede kızlarla sohbet bile etmeyip, futbola yoğunlaştım. Bunun
sonucunda da olmak istediğim yerdeyim" açıklamasını yaptı.
Selçuk, futbol uğruna eğitiminden vazgeçtiğini de hatırlatarak "Lise sonrası üniversiteyi kazandım ama bir türlü kaydımı yaptıramadım. Çünkü girsem bitirmem zor olacak. Tabi böyle söyleyerek bu işi rafa kaldırmadım. Eninde sonunda üniversite okuyacağım. Bu benim hedeflerimden bir tanesi" diye konuştu. .
SELÇUK'UN RÜYA TAKIMI VE ZİDANE HAYRANLIĞI
Selçuk hayalindeki futbol sistemi ve rüya takımını da söyleyerek "4-3-3 sistemiyle oynardım. Kalede Taffarel olurdu. Savunma Cafu, Maldini, Ferdinand ve Carlos dörtlüsünden oluşurdu. Önlerinde Viera, solunda Zidane, sağında Cruyff, hücumda ise Ronaldo, Pele ve Maradona olurdu. Rüya gibi bir takım olurdu" dedi.
Takımda Hırvat futbolcu Cale ile oda arkadaşı olduğunu ve çok iyi anlaştığını da belirten Selçuk "Aslına bakarsanız biz Cale'yle çok daha önce tanışıyoruz. Ben genç milli takım kaptanıyken, Cale'de Hırvatistan'ın kaptanlığını yapıyordu. Kuşadası'nda bir müsabakada karşılaşmıştık. Orada tanışmıştık. Hatta geçen sezon başında geldiğinde o maçta beraber çekildiğimiz fotoğrafı bana gösterdi. Çok iyi bir insan. İyi anlaşıyoruz. Ayrıca ben onunla İngilizce, o da benimle Türkçe konuşmaya çalışıyor. Artık tek
dil kimseye yetmiyor. Şuan imkanım olsa eskiye dönsem yabancı dil derslerini asla kaçırmazdım. Hala iş işten geçmiş değil. Kendimi geliştirmek için yoğun bir şekilde çalışıyorum" şeklinde konuştu.
Selçuk koyu bir Zidane hayranı olduğunu da ifade ederek "Benim hayatımdaki en büyük arzum Zidane'ı canlı olarak izlemekti. Hatta Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda her ne olursun onu izlemeyi planlıyordum ama bir türlü nasip olmadı. Bilet bulamadığım için gidemedim. Öyle bir şey ki federasyondaki tanıdıklarımdan bile bilet konusunda yardım istedim. Kısmet olmadı. Şimdi yardım maçlarına çıkıyor. Ne yapıp edip, onu bir şekilde izleyeceğim. Birçok çocuk Zidane'ı sever ama ben ayrı bir hayranlık
duyuyorum" ifadelerini kullandı.