Trabzon’da gazetecilerin bir araya gelerek kurduğu ‘Trabzon Kürsüsü’ ilk panelini Zorlu Grand Otel’te gerçekleştirdi.

Şikenin 3 Temmuz’u başlığı altında organize edilen panele konuşmacı olarak Taraf Gazetesi’nden Mehmet Baransu, Fotomaç Gazetesi’nden Turgay Demir, Zaman Gazetesi’nden Erdal Hoş,  Trabzon Barosu avukatlarından Hakan Orhan, İstanbul Barosu avukatlarından Erdem Egemen konuşmacı olarak katıldılar.

Trabzon Kürsüsü Başkanı Ulaş Özdemir panel öncesi bir konuşma yaptı. Her ay şikeyle alakalı bir panel düzenleyeceklerini söyleyen Özdemir, “Şikeyi unutturmamak adına etkinliklerimizi sürdüreceğiz” dedi.

Panelin ilk konuşmasını Trabzon Barosu avukatlarından Hakan Orhan Yaptı.

Orhan, şikenin varlığını anlayabilmek için dosyalara bakmaya gerek olmadığını söyledi. Orhan şöyle konuştu:

“Hukukçular dosyaya bakar ama şikenin varlığına inanmak için dosyaya bakmaya gevrek yok. Şikeyle şampiyonluğun elimizden alındığını biliyoruz. Emeğimiz çalındı alınterimiz çalındı, bugüne kadarki süreci  tekrar tazelemeye gerek var, çünkü olayları unutmamızı sağlamaya çalışıyorlar. Biz bunları unutmayacağımızı göstermek için hatırlıyoruz. 3 Temmuz’dan biraz öncesine bakmak gerekiyor. 2005 yılında TBMM’nin hazırladığı bir rapor var, Bu raporun amacı, Türk sporunun yozlaşmasına neden olan etkenleri belirlemek ve buna yönelik önlemleri almak. Maalesef siyaset her zaman spora bulaşmıştır. Yaşadığımız şike sürecinde bildiğimiz gibi ne zaman kişilerle kurumlar ayrıldı o zaman dengeler bozuldu. Burada bir parti ayrımı yapmıyoruz burada en büyük kusur iktidar partisinindir ama meclisteki diğer iiki parti de farklı bir tavır sergilememiştir. Burada iktidar kim olursa olsun farklı bir tavır sergilemeyeceklerini görmüş olduk. Oy kaygısı ile hareket ettiler oylarımız incinmesin dediler ama vicdanlarımızı incittiler.

Av. Hakan Orhan 3 Temmuz şike sürecinde yaşananları başlıklar halinde yeniden hatırlattı. Orhan, “Türk futbolu tecavüzcüsü ile evlendirilerek kurtarılmaya çalışılıyor. Şikeyi buharlaştırmaya çalışanlar, siz ateşi yakmaya çalıştıkça biz soğutmaya devam edeceğiz, mail atmaya devam edeceğiz. Hakkımızı alana kadar her şeyi yapacağız. Her zaman her zeminde yaptıklarını yüzlerine vuracağız, Türkiye’nin ilk futbol kitabının yazıldığı bu şehrin hakkını yedirmeyeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız” ifadelerini kullandı.

Panelde ikinci konuşmayı Fotomaç Gazetesi’nden Turgay Demir yaptı. Demir şöyle konuştu:
“Dünyada çok fazla icat eden bir millet değiliz ama sahaya yansımayan şikeyi biz icat ettik. Bizim tertemiz duygularımızı çaldılar şikenin en büyük zararı budur. Yaptıkları şikeden utanmadıkları için hayretler içinde kalıyorum. Trabzonspor, fener, Beşiktaş gs benim için hiç fark etmez. Ancak hakkaniyetli adaletli hakemler olacak ve alınteri ile maçların sonucu belli olacak kim kazanırsa kazansın. Trabzonspor yönetimini ziyaretimde de söyledim. Saraçoğlu’nda korkudan çalamadığı bir düdüğü çalamayan hakem başka bir yerde çalan hakem şerefsizdir dedim. Cüneyt Çakır’ın yüzüne aziz yıldırımdan korktuğu kadar Allah’tan korkaksa çok iyi hakem olacak dedim. Güneş var doğmuş, biz insanları bu güneş diye anlatmaya çalışıyoruz şike olay ıböyle bi şey. Adam yaptığını zaten biliyor bizden de iyi biliyor. Ancak biz susacak hale geldik, konuşurken korkar hale geldik. Bizim utanmamızı bekliyorlar. Niye çünkü diyoruz ki kardeşim bir kişinin hakkını alırsan Allah karşıma gelme, onun hakkını ancak o sana helal eder yada etmez diyor’ sen binlerce insanın hakkını aldın Allah’tan utanmıyorsan kuldan utan. Radara yakalandık diyorlar, o zaman radarı kaldırın. Ben onlara aziz bahçeli diyorum, gerçek fenerlilerin onlardan rahatsız olduğunu biliyorum. Fenerbahçe düşmanlığı ile şöhret olmak istemekle suçluyorlar beni eğer ben şöhret olmak istesem fener yalakalığı yapar üç dakikada şöhret olurum.

Ortada bir çukur var ve Türk futbolu bu çukura düşecek. Olayı kupaya küçültenler sizin gibi düşünen insanların hak aradığının düşüncesinde değiller. Trabzonspor için İstanbul’da on kişi yirmi kişi temiz futbol eylemi yapıyor benim için çok değerliler. Bu kupa buraya gelirse avni akerin duvarına isimlerinin yazılacağının sözünü ben verdim onlara. Aziz yıldırım üç ay kenarda oturdu Türk futbolunda hiçbirşey olmadı, bir kez sahaya girdi ne TFF kaldı ne başka bir şey. Şike ahlaksızlıktır ondan kötü bir şey varsa o ahlaksızlığı örtmek için futbol camiasının hemfikir olmasıdır.

Zaman Gazetesi’nden Erdal Hoş:

Dünyanın en aksi, en yaramaz ama en mert insanları merhaba’ diyerek sözlerine başladı. Hoş şöyle konuştu:
“Şikeden buradakiler kadar muzdarip değilim. Bana çok şey öğretti şike süreci. Futbol üzerinden bu memleketin meselelerini anlamak mümkün. Beddualar duyuyorum aman gözüm dikkatli beddua edin. Şike süreci kendi adıma çok öğretici oldu. Aslında sorun sosyolojik. Bu ülkede askeri darbe bile sosyolojik zemini hazır olmadan yapmaz. Halk razı olacak o zaman. Bütün bunlara ahali ne yazık ki razı, bu yüzden muhatap, sokaktaki vatandaşı muhatap alma taraftarıyım. Bu noktada bizlere daha çok görev düşüyor. Fenerbahçililerle konuşuyorum, ‘Kendinizi Trabzonspor’un yerine koyun’ diyorum. Onda bir kazanırsanız çok önemli. TS bu ülkede kadre uğrayan her kesime örnek teşkil etmek zorunda. Bu topraklarda adı değişse de mazlum hep var.

Ancak buna bir isyan modeli geliştirebiliriz biz buna ahlaklı isyan diyebiliriz, yakmadan yıkmadan. Ama taciz etmeden bunu yapabilirsek Türkiye’ye çok şey öğretmiş oluruz, TS futboldan çok daha öte. Bunları becerebilirsek daha başka bir şey olur. Buradaki hissiyat görünmüyor. Öyle değil gördüm, özür dilerim.

Sivasspor’un yükseldiği dönemde bir ülkücü ile bir DHKP-C’li Sivaslı birlikte el kaldırdılar. Bizde aynı partiliyi aynı aileyi kolay kolay bir araya getiremezsin. TS’nin kırmızı çizgisi nedir diye bana sorarsanız, bizbirbirimizi yesek de dışarıdan bir haksızlığa uğradımızda yan yana oluruz. Ne yazık ki bunu bu süreçte göremedik. Mesele şahısları suçlamak değil durum tespiti yapmak.

Şike ile takım birbirinden ayrılacak ve takım sahada oynayacak. Bu yönetimin asli vazifesi. Ama ortada böyle bir mesele varken belden aşağıya vurmak hele hele eski başkan ağabeylerimize yakışmıyor.

Transferden dolayı takım top oynamıyorsa eleştireceğiz, TS sahaya çıkıp top oynayacak. TS sadece futbol takımı değil, şike sürecinde bizim Sadri Başkan ve yöneticiler içeri alında aradan on saat zaman geçti, bir mesaj geldi Avustralya’dan, 12 saattir bilgisayar başındayım, bizimkilerde bir şey varsa futbolu da her şeyi de bırakacağım dedi.

Bundan sonra ne yapılabilir?
Bu topraklarda galip Avrupa’dan ilan edilir. Burada ne yaparsanız yapın işe yaramaz. Bu topraklara soğuk hava da cumhuriyet de Avrupa’dan gelir, mevcut iktidar da Avrupa’dan onay alır gelir TS’nin muhatabı Avrupa’dır. İki anlamda bir takım avrupada olacak. Avrupa ligine kalmış olsaydık 6 bir de turu geçerdik 7 maç şikeyi duyuracağımız bir alan olurdu. İkincisi eylem adına da duyurulacak yer Avrupa. Çünkü bu coğrafyada karar batıdan gelir.

Burası bizim için çok önemli, benim için çok önemli. Benim dedemin mezarı burada. Benim kızımın TS’li olması için TS’nin bir çizgi takımı olması lazım. TS’ye biz gurbette siz burada mecburuyuz. O yüzden ne yapıyorsak Allah aşkına yapıcı olalım.

Taraf Gazetesi’nden Mehmet Baransu

Bu süreçte burayı çok önemsediğim için yurtdışı programımı iptal edip geldim. Bu kirli süreci anlatmak için bir metne gerek yok. Eğer içinizde AK Parti, MHP ve CHP’liler varsa kusura bakmasın. Çünkü o videoda sevinen bir çocuk vardı biz o çocuk için kendi çocuklarımız için buradayız. Bu şike sürecini kapatanlar çocuklarının yüzüne bakamıyorduk büyük ihtimalle o yüz yoktur onlarda.

Eğer ahlaktan kupadan bahsediliyorsa bu bir teneke falan değil onun için bambaşka şeylerle dolu. Onun içinde hangi çocuğun hayali var hangi futbolcunun teri var kimse bilmiyor. Hangi deplasmana giden kaza atlatan, hayatını kaybeden hangi hayatlar var kimse bilmiyor. Sakin düşündüğünüz zaman o kupanın içinde altında yanında sağında solunda çok şey var. Ben bunun mücadelesini veriyorum.

Aziz Yıldırım yada başka bir şeyden korkmuyorum korkmayacağım da. Sizin ortada bir formanız var. 82 forması ile fotoğraf çektirdik ben onun tertemiz olduğuna inanıyorum ve gurur duydum o formadan. Ortada büyük bir ahlaksızlık var Ama Trabzonlular maalesef bir araya gelemiyorlar.

Bundan sonra yapılması gerekenler; en doğrusu bunlar. Hasip Kaplan da BDP de bu işin içerisindedir.

Ahlaksızlık var, federasyon basıyorlar. Bunların hepsi var. Bu insanların federasyona kadıköye şu kadar yaklaştırılmama gibi cezaları olmalı. Gerçek tüzel kişileri ayıralım diyorlar evet ayıralım. Sayın Başbakan güzel diyor. Peki TS’nin kaç milyon taraftarı var, GS’nin kaç milyon taraftarı var. Diğer takımların kaç taraftarı var, mağdur olan takımları nereye koyacağız. Şike sadece TS’ye yapılmadı. İbrahim Akın bir kol saatine İİB Bursa maçını satmıştır. Bursa Kayseri maçlarında bile Fenerbahçe teşvik yapıyor. Hakkı yenen diğer takımlar ne? Size yüz tane anayasa mahkemesi kararı göstererim, gerçek kişilerle tüzel kişiler ayrılamaz diye ama bu ülkede ayrıldı ve maalesef iktidar bunu söyledikten sonra bir takım değişiklikler yapıldı. Ortada bir kirlilik var. Kirliliği temizlemek için Yıldırım Demirören seçilmiştir. Temiziz diyorlarsa bu süreçte ve bu sürecin hızlanmasında adımlarını atmak zorundalar. Etik Kurulu başkanını gördüm, Ahmet Çakar’la konuşmadan iki gün önce ben onunla konuştum. ‘Sayın başkan birinci etik kurulu raporlarının tamamını ben yayınladım. Dedim. Sonra ikinci etik kurulu raporu icat ettiniz dedim. Anlattı kendince, anladım dedim, peki inşaat işçilerini nereye koydunuz dedim, bana, ‘Mehmet Bey, Ankar’da inşaat şirketi varmış. Diksin ve KAhe diye inşaat işçileri varmış da bizim haberimiz mi yok dedim. Bana, ‘yaaa’ tapeleri alt alta koyduğunuz zaman şike teşvik görünüyor dedim, evet dedi, niye koymadınız dedim, ‘biz ayrı ayrı koyduk’ dedi.

Ben olsam sokağa çıkmam. Sokağa çıkacak yüzüm olmaz. Etik kurulu niye değiştirildi, bu oyunlar niye oynandı, çünkü disiplin kurulu 6’ya bir fenerin küme düşürülmesini isteyecekti başkan hariç. AK Parti Aziz Yıldırım karşısında çökmüştür, diz çökmüştür kimse kusura bakmasın. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve dahi Gürsel Tekin Aziz yıldırım karşısında diz çökmüştür. Aynı şekilde MHP çökmüştür. Başbakanın evinde Rıdvanın haftada bir ne işi var. Göksel Gümüşdağ tapelerden nasıl çıkarıldı.

Oradaki avukat nerenin avukatı bakın, Rıdvan hangi halı saha arkadaşlarını getirdi. Meyreleş’in cezasının düşürülmesinde. Ama asla umutsuz olmamak gerekiyor. Bana kimse dokunamaz diyen Aziz Yıldırım’ın üç kişi kimyasını bozdu. Şuna inanın, Trabzonluladan şunu duyuyorum, gücümüz yok diyor. Siz içinizdeki gücü daha bilmiyorsunuz ve inanmıyorsunuz. Yapılacak o kadar çok şey var ki yaparsanız sonuna kadar yanınızda olacağım. Ben bu filmi Trabzonspor’un burada oynadığı her maç öncesi devre arası gösteririm. Federasyon izin vermiyorsa maçtan önce üç led ekran ayarlarım her maç öncesi yaptırırım bunu. Fenerbahçenin geleceği gün heryerde bunu izlettiririm. Bundan sonra yapacağınız tek şey hukuk içerisinde radikal eylemler yapacaksınız. Yönetime gerek yok, Trabzon platformu hepiniz bir araya gelseydiniz şuradan Meclis’e yürüyorum deseniz yürümeye hazırım, karar alın ben hazırım. Yeter ki herkes olacak. Bütün siyasiler bütün gruplar hiç fark etmez. Herkes gelecek. Siz Meclis’e yürümeye kalkın, Giresun’da sizi durduracaklar, sizinle pazarlığa oturacaklar. Bugün birileriyle pazarlığa oturuluyor. Bunu yapabilirsiniz. Bunu siz yapabilirsiniz. AK Parti’nin, CHP’nin, MHP’nin önünde yapın bir açlık grevi, onar kişi. Şurada deyin orada ben durmaya hazırım ve orada açlık grevi yapmaya hazırım. Yapacnız en büyük eylem UEFA’nın önünde olacak. İstanbul’dan yola çıkın UEFA’ya kadar yürüyeceğiz diyin. Siz Kapıkule’ye vardığınız zaman dünya sizin eyleminizi konuşacak yalnız ve güçsüz edğilsiniz, uefanın önünde eylem yapın eğer o uefa üçüncü haftada kararını açıklamazsa ben mesleği bırakırım. Aynı anda hem Ankara’da hem İstanbul’da federasyonun hem UEFA ve hem de FİFA’nın önünde eylemi yapın. O kupanın bir yerden alınıp yola çıkarılacağından eminim. Bunun için inanmanız gerekiyor, Şu psikolojiden çıkın, bu sizin yol haritanız olacak federasyon başkanı aziz yıldırım kim, siz yol haritanızı belirleyin. Eylemden daha net bir cevap veya gür bir ses olduğuna inanmıyorum.

Necip Fazıl Bu ruhun sizde olması gerekiyor kazandığınız gün o gün Trabzon o gün kazandı bu kirlilikten bütün Trabzon ve Türkiye kazanacak.

Necip Fazıl ne diyor kendi cenazesi için;

Son gün olmasın dostum çelengim top arabası

Alıp beni götürsün beni dört inanmış adam

Trabzonspor’un ihtiyacı dört dane inanmış adam. Siz eğer o dört tane inanmış adamı bulabilirseniz ceza evinde Aziz Yıldırım’ı ziyaret eden Başbakan dahil MHP dahil sizin önünüze geleceğini göreceksiniz. Ana muhalefet partisi kurum önemli bir kurum ama asli kurum değildir. Benim vekilimdir ve benim taleplerimi yerine getirmek zorundalar. Hiçbir Trabzon milletvekili Trabzon’a sokmam. AK Parti, CHP bunları bir tarafa bırakın, o çocuğun hayallerine o ninenin sözü önemli, burada ahlak önemli. Biz maalesef ahlakımızı yitirmeye başladık. O parti bu parti meselesi değil bu sorun ahlak meselesi. Bu düşmüş ahlakı ya yerine kaldırmaya çalışacağız ya da bu ahlak batacak. Ama ben söyleyeyim bu ahlak net kalkacak. Bu pisliği kimse kapatamaz, kimse sırtında taşıyamaz bu pisliği. Taşıyacağını da zannetmiyorum.

Ben bu ruhu gördüm ama bunu kavga etmeden devam ettirmelisiniz. Şu kupayı buraya getirin en büyük kavgayı ben edeceğim sizinle. Önce bu kupanın buraya gelmesi lazım. En sert şekilde birbirinizi eleştirirsiniz ama o güne kadar kavgalarınızı bir tarafa bırakıp dondurmalısınız.

İstanbul Barosu avkukatlarından Erdem Egemen süreçte yaşananlara ilişkin yapılan faaliyetlere ilişkin bilgi verdi. Egemen şöyle konuştu:

“Bu ülkede göz göre göre disiplin talimatı değiştirildi. Bu şikede şike yapan insanlar zamana yayma sürecine yayarak halk kahramanı olarak lanse edildi. Bu yolda PFDK ve Tahkim Kurulu’nun hukuk ilkelerine aykırı kararları sosyal meşruiyete kavuşturuldu. Süreci zamana yaymanın taraftar açısından bir etkisi oldu. Bu süreçte taraftar mücadele etmenin gereği yok, gibi bir düşünce ortaya çıktı. Biz 18 aydır bir mücadele veriyoruz. Trabzon Fikir Kulübü ve çeşitli adlarla e-mailler atıldı. Farklı şehirlerde eylemle yapıldı. Bu süreç içerisinde farklı bildirimlerde de bulunuldu.