Song: Zirve inancım artıyor

Song, Trabzonspor Dergisi'nin Eylül ayı sayısındaki röportajında, Avrupa'da birçok ülkede forma giydiğini belirterek, “Bunun haricinde Türkiye'de kendimi çok rahat hissediyorum. Geride kalan 4 yıl içinde çok güzel anılarım var. O yüzden Trabzon'a gelmek v

Song: Zirve inancım artıyor

Song, Trabzonspor Dergisi'nin Eylül ayı sayısındaki röportajında, Avrupa'da birçok ülkede forma giydiğini belirterek, “Bunun haricinde Türkiye'de kendimi çok rahat hissediyorum. Geride kalan 4 yıl içinde çok güzel anılarım var. O yüzden Trabzon'a gelmek ve Trabzonspor'da oynamak için hiç tereddüt etmedim. Hemen karar verdim. Zaten niyetimde tekrar Avrupa'da futbol oynamak gibi bir planım yoktu” dedi.

Song, Türkiye'de çok sevildiğini ve kalmayı düşündüğünü kaydederek, şöyle devam etti:

“Burada o kadar seviliyor, o kadar değer görüyorum ki belki kendi ülkemde bile bu kadar sevilmiyorumdur. Burada futbolu bırakıp, sonra antrenörlük yapabilirim. Bu başka bir şey, ama benim niyetim Türkiye'de kalmak. 4 sene Galatasaray'da forma giydim. Oradan iyisiyle kötüsüyle güzel hatıralarla ayrıldım. Şimdi Trabzonspor ile 2 yıllık sözleşme imzaladım. Tek düşüncem bu süreç içerisinde yapabileceğimin en iyisini ortaya koymak. Ondan sonra neler olup biteceğine bakacağım. Ama burada kalma niyetim kesin. Türkiye'de ileride ne yaparsam yapayım mutlu olacağımı düşünüyorum. Gönül ister ki Trabzonspor'da başarılar elde edip ondan sonra futbolu bordo-mavili forma altında bırakayım, ama bu şimdi düşünmem gereken konu değil. O nedenle bırakma konusunu hiç düşünmüyorum. Çünkü düşünürsem bu benim futbola odaklanmamı etkiler. Önce 2 yılın hakkını vermem gerekir.”

"İSTESEM AVRUPA'YA GİDEBİLİRDİM"

Türkiye'nin kendisi için istisnai bir yer olduğunu ifade eden Song, “Kendi ülkemden daha çok ilgi görüyorum. O nedenle gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Türkiye benim ikinci vatanım haline geldi. Zaten böyle olmasa Avrupa'da futbol hayatımı sürdürebilirdim. Bunu sağlayacak düzeyde bağlantılarım vardı” diye konuştu.

Trabzonspor ile ilgili her şeyin kendisi için olumlu olduğunu belirten Song, “Trabzon'a geldiğim ilk günden beri başkanımız, yöneticiler, teknik direktörümüz, antrenörler, takım arkadaşlarım ve kulüptekiler bana fazlasıyla yardım ettiler. Şehre ilk ayak bastığımda şöyle bir fikre kapıldım; burada bize ciddi anlamda yüklenen bir sorumluluk var. Çok ağır bir mücadele vereceğiz. Ama geçmişte forma giydiğim bütün kulüplerin belirli hedefleri vardı. Şimdi Trabzonspor da öyle. O nedenle bu sorumluluğu kaldıracağıma inanıyorum. Bu sezon için yapmamız gereken en azından geçen seneye oranla daha iyi bir performans ortaya koymak” diye konuştu.

“ZİRVE İNANCIM ARTIYOR”

Takıma baktığında iyi oyunculardan kurulu olduğunu söyleyebileceğini kaydeden Song, “Fakat bu sene için karşılaşacağımız mücadele biçimleri fazlasıyla zorlu olacak. Bunu iyi bilmek lazım. Takımın kalitesi bu zorluklarla başa çıkabilecek güçte. Zirve mücadelesi vereceğimize olan inancım günden güne artıyor” dedi.

Camianın beklentisinin olmasından dolayı yaşanacak baskıdan etkilenmeyeceğini ifade eden Song, şöyle konuştu:

“Ben aksine baskıdan hoşlanıyorum. Buraya geliş tercihimin bir parçası da bu. Baskıyı bilerek ve görerek tercih yaptım. Takımın hedeflerine gelince burada duyuyorum, herkes şampiyon olmaktan bahsediyor. Bana kalırsa ilk yıl yapılması gereken geçen sezon ligi altıncı sırada bitirdiysek bu yıl daha üst noktada tamamlamak olmalı. Bunu şampiyon olamayız diye söylemiyorum. Başlangıçta düşünülmesi gereken bu olmalı. Yani ilk adımda şampiyon olacağız, şampiyon olmalıyız fikrine kapılmamalıyız. Ama altıncılık veya altıncılıktan kötü bir derece bizim için söz konusu bile olmamalı. Ligde belli bir yol aldıktan sonra şampiyonluk hedefinden bahsetmeliyiz.”

Savunmada diğer oyuncularla birlikte yeni bir hat oluşturduklarını belirten Song, şöyle konuştu: “Ama futbolda evrensel bir dil var. Ya uyum sağlarsınız ya da sağlamazsınız. Bu ikisinin arasında bir şey yok. Kaldı ki biz belirli bir süreden beri birlikte çalışıyoruz. Uyum aşamasını şu anda aşmış durumdayız. Ama şu bilinmeli. Savunmayı sadece savunma oyuncuları yapmaz. Takım halinde yapılır. Hem savunmayı hem de hücumu takım halinde yapmalıyız. Bu noktada iyi bir hocaya ve fazlasıyla profesyonel teknik kadroya sahibiz. Kazanma arzuları oldukça yüksek. Takım içinde bu birlikteliği başarırsak lig içinde başımıza kolay kolay kötü şeyler gelmez diye düşünüyorum.”

YÜZDE 200 KAPASİTEYLE MÜCADELE

Fizik olarak maksimum düzeyde olduğunu belirten Song, “Hatta yüzde 200 kapasiteyle mücadele edebilirim. Bundan hiç kuşkum yok. Çünkü yapmam gereken iş bu. Elbette hepimiz insanız. Bazen güne kötü başlar, gün içinde istediklerinizi tam anlamıyla yerine getiremezsiniz. Ama genel olarak yüzde 200 ile oynamaya alışık bir oyuncuyum. Eğer sahaya çıkıyorsam elimden ne geliyorsa sonuna kadar ortaya koyarım. Şu anda da kendimi mükemmel durumda hissediyorum” diye konuştu.

“BÜYÜK ŞEF” LAKABI

Song, bordo-mavili taraftarların kendisine “büyük şef” demesine ilişkin olarak ise “Taraftarlar beni benden daha iyi tanıyorlar. Neleri yapıp neleri yapamayacağım farkındalar. Onların bu şekilde hitap etmesi bana güç veriyor. Ayrıca uyum sorunumu ortadan kaldırıyor. Gerçekten benim için çok önemli” dedi.

Song, Kamerun formasıyla iki kez Afrika Uluslararası Kupası'na kazanmalarının iyi anılar olduğunu, kötü anısının ise 2003 yılında Konfederasyon Kupası'nda saha içinde Defoe'nun ölümü olduğunu sözlerine ekledi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler