Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, futbolda şiddetin önüne geçilebilmesi için bir takım yeni uygulamalar yapılabileceğini belirterek, Avrupa’daki ‘gündüz maçı’ modelinin incelendiğini açıkladı. Futbol terörüne karşı elektronik bilet, kameralı güvenlik sistemleri uygulamalarını destekleyen Kılıç, futbol maçlarının ailelerin de rahatlıkla izleyebileceği ve güvenlik endişesinin minimize edilebileceği saatlerde oynanmasının gündeme gelebileceğini ifade etti. Kılıç, “İngiltere, Almanya, İtalya, Hollanda gibi ülkelerde holiganizmle mücadelede gündüz maçları uygulaması en önemli başlıklardan biri oldu” diye konuştu.

 

İstanbul 2020 Olimpiyat adaylığı için başarılı bir sunum gerçekleştirilen Rusya’nın St.Petersburg kentinde futbolla ilgili görüşlerini de açıklayan Kılıç, olayların gece maçlarında yoğunlaştığına dikkat çekti. Avrupa modelinin incelenmesi sonunda elde edilecek sonuçların Futbol Federasyonu, yayıncı kuruluş ve kulüplerle de paylaşılacağını ifade eden Bakan Kılıç, ‘gündüz maçları’ için söyle konuştu: “Maçın erken oynanmasında ticari kaygılar var. Ancak pazar gecesi oynanan bir maç ertesi gün çalışacak insanlar için de, aileler için de efektif değil. Zaman zaman VIP tribünlerinde bile yaşanan olaylar var. Bu olayların önüne geçmemiz gerekiyor. Statlara alkol girişinin kontrol altına alınması gerekiyor. Biz alkolle ilgili değerlendirmelerimizi düşüne düşüne, milimetrik ifade ediyoruz. Ama İngiltere’de de, Almanya’da da, İtalya’da da, Hollanda’da da holiganizmle mücadelede en önemli parametre alkol kontrolü oldu. Spor alanlarına alkolün sokulmaması, satışının yapılmaması, maçların erken saatlere alınması gibi... Bakanlık bu konuda, bu ülkelerdeki uygulamalarla ilgili bir çalışma yürütüyor. Sonuçlarını daha sonra tüm paydaşlarla paylaşacağız.”

 

Bakan Suat Kılıç, futbolda şiddetin önüne geçebilmek için bakanlığın kapılarının tüm başkanlara sonuna kadar açık olduğunu söyledi. “Tüm başkanlarla da, dört büyüklerin başkanlarıyla da bir araya gelmeyi düşünürüm. Benim kapım sonuna kadar açık” diyen Kılıç, şöyle devam etti: “Fakat ‘Devlet emretti gittik’ zihniyeti doğru olmaz, bunu hepimizin isteyerek yapması lazım. Konuşursak ortamı yumuşatabiliriz. İki kulüp arasındaki çözümsüz sorunlar başkanlar bir araya gelince mucizevi şekilde çözülmez. Yargıdaki sorunlar, federasyondaki sorunlar varsa UEFA, FIFA’daki sorunları orada devam eder, çözümler oradan gelir. Ben başkanların bir araya gelmesinde hiçbir problem görmüyorum. Ama bir araya geldiklerinde kendi camialarının ne düşüneceği konusunda emin değiller, sorun bu! Başkanların da sevgiye, dostluğa, barışa ihtiyacı var. Tepedekiler bir araya gelmeden aşağıdakilerin gelmesini beklemek hayalperestlik olur. Tepede hafif bir esinti, aşağıda kasırgaya dönüşüyor.”

 

“Emniyette, koruma görevlisi diye yeni bir meslek birimi oluşuyor. Stadyumlardaki güvenliğinin de bu koruma görevlileri tarafından yapılması söz konusu. Koruma görevlileri ve özel güvenlik birimleri entegre çalışabilir. Ama liderliği koruma görevlileri üstlenebilir. İl emniyet müdürüne bağlı olarak bir güvenlik organizasyonu yürütülebilir. UEFA ve FIFA’nın hassasiyetlerini de dikkate alıyoruz. UEFA ve FIFA’ya göre futbol bir eğlencedir. İki kulüp taraftarlarının eğlenmek için toplandığı stadyumda polisin görev yapmasına gerek yoktur. Eğlenceyi düzenleyenler, güveniğini de düzenlemek zorundadır. Bu çok çağdaş bir bakış açısı. Sorun sistemin kusursuz yürümemesi. Türkiye’de futbol sahalarına cam içki şişeleri atılabiliyor. Bunun tesise bile girmemesi lazım. Nasıl giriyor, kimler sokuyor? Alkol tüketildikten sonra mı acaba bir taşkınlık var. Fenerbahçe, Plzen ile maçını seyircisiz oynamak zorunda kaldı. Yazık değil mi?”

 

“Digitürk şu anda TMSF’de. Yönetimler konusunda hiçbir problem yok. Türkiye hukuk devleti. TMSF, Digitürk’ün kurumsal olarak imza koyduğu herşeyin gereğine bağlı kalmak zorunda. İmzalanan sözleşmelerin gereği yerine getirilecek. Ben hiçbir problem yaşanacağını düşünmüyorum. TMSF, Digitürk’ü satışa çıkarırsa o zaman imza koyduğu sözleşmeleri de beraberinde satışa çıkarmış olacak. Digitürk’ün yayın haklarından arındırıldığını düşünün, bir kutu olarak değeri kalmaz. Digitürk yayın haklarıyla beraber bir ekonomik değer ifade ediyor. TMSF, o ekonomik değeri öldürmez. TMSF’nin amacı kamu alacağını tahsil etmek. En değerli şekilde satışa koymayı düşünecektir.”

 

“Burak’ın ölümü çok acı bir hadise. Kesinlikle gözardı edilmemesi lazım. Benzer olaylar dünyanın farklı ülkelerinde de yaşanıyor fakat bizde yaşanmaması için çaba gösterilmesi lazım. Lazio ile Roma taraftarları arasında bu sezon yaşananlar Türkiye‘den çok daha ileri görüntüler. Fakat herşey yolundayken; futbol özerk, siyaset karışmasın, bakan gözükmesin... Ama ortalık karıştığında; devlet nerede, hükümet nerede, bakan nerede, kanun nerede, savcı nerede, polis nerede? Bu bir çelişki!”

 

“Spor programlarının içeriğiyle ilgili devletten çok şey bekleniyor fakat yayıncı kuruluştan hiçbir şey beklenmiyor. O spor programlarını yayınlayanların kamuoyundan gelen tepkileri dikkate alması lazım. TRT’nin görüntü dağıtmasından söz ediliyor. Eğer bu olacaksa, hak sahibi olanlarla oturup anlaşmaları lazım. Yayınlarla ilgili sorunları RTÜK gündemine alıyor. Fakat yayıncılar da kendi yayınlarının sorumluluklarını yerine getirmeli. Vatandaş da bu yayınları izlemeyerek tavrını ortaya koysun. Hem bir yayını beğenmeyip hem de izleyerek reyting kazandırmak gibi bir çelişkinin içine girmesin. Rahmetli Turgut Özal söylemişti, özel TV’lere geçilirken ‘Beğenmeyen düğmeye bassın’ diye. Herkesin elinde kumandası var beğenmeyen izlemesin! Taraftarın tahrik olmamayı öğrenmesi lazım. Kasten tahrik edenler varsa yayıncıların bu konuda kendi üzerilerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getirmesi lazım.”

 

 

Genellikle cumartesi günleri 12:45’te 1 maç oynanıyor. Haftanın büyük bir bölümü ise cumartesi 15:00’te oynanan maçlarla sürüyor. Pazar günleri en geç oynanan maç 17:15’te başlıyor. Hafta içi ise maçlar 19:30’dan sonra.

 

Almanya Ligi’nde cuma günleri genellikle tek maç var ve saat 20:30’da başlıyor. Cumartesi 15:30’da haftanın maçlarının büyük bir bölümü oynanıyor. Pazar günkü maçların başlama saati ise en geç 17:30.

 

İspanya Ligi’nde cuma ve pazartesi maçları çok nadir. Barcelona ve R.Madrid’in maçları genel olarak prime time’da. Bu ekipler kimi zaman pazar 11:30’da da oynuyor. Diğer maçlar ise genel olarak saat 16:00’da başlıyor.

 

Serie A’da cuma maç yok. Cumartesi maçlar 18:00’de, büyük takımların maçları 21:00’de başlıyor. Hafta pazar günü 15:00’te oynanan maçlarla tamamlanıyor. Avrupa kupalarına göre bazı maçlar pazartesiye sarkabiliyor.