Kayserispor maçına kadar taraftarın vetosuna uğrayan Tayfun, Kayserispor maçında ise vizeyi aldı.

Trabzonspor'un genç sağbeki Tayfun içini döktü. Kayserispor maçına kadar taraftarın protestosuna maruz kalan Tayfun Kayseri maçında taraftarın alkışlarıyla sahayı terk ederken, adeta mutluluktan uçuyordu.

Tayfun Trabzonspor'un ligdeki zirve şansı ve taraftar protestosu karşısında yaşadığı duyguları haber61.net'e anlattı

Tayfun her şeye kafasına takmamayı öğrendiğini söylerken, “Artık elimi taşın altına soktum. Kaçmak kolaydı, ben mücadele edeceğim. Bunu yaparken hatada yapabilirim .Taraftar beni Kayseri maçında alkışladı, demek ki bugüne kadar  sorun bendeymiş "

Bugüne kadar taraftar seni sürekli olarak protesto ederken ,Kayseri maçında  ne değişti de ilk kez alkışlarla sahayı terk ettin.?

Bana sürekli olarak bazı kesimler tarafından yoğun bir eleştiri yapıldı. Burada oynuyorsak bunlar olacak. Bunun değişmeyeceğini de biliyorum. O zaman kendimin değişmesi gerek. Ben daha iyi oynamalıyım. Çünkü bu güne kadar  beni eleştirenler, sahada daha iyi olmamı istiyor. O zaman ben de onların istediği gibi olmalıyım. Profesyonel olarak, bir Trabzonlu olarak, bende iyi olmak istiyorum. Son Kayseri maçında taraftar beni alkışladı. Ben de bunun tadını aldıktan sonra bunu devam ettirmek zorundayım.

Kendi kentinde , taraftarlar tarafından eleştirilmek ve protesto edilmek  seni bir futbolcu ve her şeyden önemlisi bir insan olarak nasıl etkiliyor?

Sonuçta ben Trabzonluyum ve Trabzon'da yaşıyorum. Herkes bir tarafa gidiyor , biz burada kalıyoruz. Tepkileri kaldırmak zor. Tribünde o tepkileri duyduğumda hissettiklerimi anlatamıyorum. Bu acıyı  anlamak için  yaşamak lazım. Bunları yaşamak kolay değil ve maalesef ben bunları yaşadım. Bunu kaldırmak,ltından kalkmak da çok kkolay değil.Eleştiriler geçmişte oldu, bundan sonrada olacak. Ama ben de bir insanım. Duygusal bir insanım ve bazı tepkilerden çok çabuk etkileniyorum.Tüm tribündeki taraftarları da değiştiremeyeceğime göre benim kendimi  değiştirmem gerek.Onların istediği Tayfun olmalıyım.

Karadeniz insanın yapısı farklıdır takımda da Trabzonlu sayısı az. Yabancılara bunları anlatabiliyor musunuz”

Herkes takımda Trabzonlu sayısının az olduğunu söylüyor ama, bu konuda sorunun çözümü için çok fazla  bir eylemde yok. Bu söylemde var ama eylemde yok. Ben her zaman örnek olarak şunu örnek veriyorum. Eski Başkanımız Özkan Sümer döneminde Fatih ağabeylerin oynadığı kadronun yüzde sekseni Trabzonluydu. O takımda 12 Trabzonlu futbolcu vardı o takımda.Çok da başarılı sonuçlar ve dereceler elde ettiler .Bakın bunu söylerken de yanlış anlaşılmasın  dışardan gelenlere de haksızlık yapmayalım. Onlarında bize çok katkısı oluyor. Bu kutsal formayı layıkıyla terleten herkes, bizim için değerlidir Dışardan gelenleri,eleştirmek benim haddime de değil. Ancak bu kentte doğup burada büyüyen, burada yaşayan Trabzonlular , tribündeki taraftarların ne istediğini daha iyi anlar,onlarla iletişimi daha rahat kurar. Biz Trabzonlular birbirimizin daha iyi anlarız,huyumuzu suyumuzu biliriz. Bende Trabzonlu sayısının fazla olmasını isterim ama bu benim de işim değil. Bu kulübü yöneten büyüklerimizin işi. Bunu söylerken dışardan gelen ve bu takım için emek harcayan arkadaşlarımızada gereken değeri hepimiz vermeliyiz.

Dışardan gelenler yeteneklerini oyuna katarlar ama ruhlarının oluşması zaman alır deniyor.Buna katılıyor musunuz.

Hayır katılmıyorum. Bu farklı bir iş. İnsan iradesi ve karakteri ile ilgili bir iş bu. Biz Trabzonlular yenilgiyi kolay kabullenemeyiz. Mücadeleci insanlarız. Ama dışardan gelenler böyle değil demek, son derece yanlış ve yakışıksız olur. Bunu söylemek onlara  karşı yapılan bir haksızlık olur.. Dışardan gelen arkadaşlarımız ,oyuna yeteneklerini ve ruhlarını da katıyorlar. Bunu sizlerde görüyorsunuz.Doğum yeri önemli değil.Saha içinde ne verdiği ve yetenekleri önemli. .Aynı kentte doğup büyüyen acı tatlı bir sürü olayı birlikte yaşayan aynı havayı soluyan suyu için insanlar daha çabuk kaynaşır. Bu nedenle Trabzonlu oyuncu sayısının fazla olmasını istiyorum.

Bugüne kadar tribünlerden sürekli tepki aldın.Maça çıkarken bu seni nasıl etkiliyor.Mesela maça çıkarken neler hissediyorsun yine yuhalanacağım mı  korkusu seni nasıl etkiliyor

En başka söyledim. Burada oynuyorsak Trabzonspor forması giyiyorsak bunlar olacak. Kendimizi ona göre hazırlayacağız. Şöyle düşünüyorum. Bu taraftar son maça kadar bana tepki gösterdi, ama son maçta beni ayakta alkışladı. Demek ki onların istediği gibi olunca, alkış da alıyorum. Bu onların değil ,benim sayemde oldu. O zaman benim de hep öyle oynamam gerekli. Eksikliğin bende olduğunu biliyorum. Bizden belki de çok şey bekliyorlar ve onu bulamayınca tepki gösteriyorlardı.  Bazen de çok acımasızca eleştiriliyor ve bu yüzden acı çekiyorum . Mesela "Tayfun bu takımda oynamaz , yetersiz" deniyor. Bunları ben de duyuyorum.Benim adım Tayfun olduğu için bunlar oluyor.Taraftar iyi ya da kötü ,tezahürat yapsın, benim bunları düşünme hakkım yok. Kafayı bunlara  takmadan ,sahadaki bana verilen görevi en iyi şekilde yapmak zorunda olduğumun bilincindeyim. Her şeyden kolay etkilenirsek, o zaman bırakıp gidelim.Bu duygusal atmosferi ayarlamak lazım. Eylem yapmak mücadele etmek gerekir. Ben elimi taşın altına sokuyorum. Kaçmak kolaycılık olur,ben ise zor olanı seçtim .Bir şeyleri başarmak için direnmek gerek. Ben bir şeyler başarmak için çabalarken elbette hatada yapacağım.

Takımın genel durumunu değerlendirir misin. Şampiyonluk şansı ne Trabzon'un ?

Şuan arada ki puan farkı beklenenden fazla açıldı. Ama takımlar  çok iyi oynamadan maç kazanabiliyorlar. Bu lig her şeye gebe. Bizim  maçlara tek tek bakmamız gerek. Hep sıradaki maçı düşünmeliyiz. Şimdi önümüzde Beşiktaş maçı var. Tek hedef koymak yerine hedefleri tek  maç olarak koymak gerek. Bu bizi başarıya getirecektir. Önümüzdeki maçı alalım lig sorunda nerede olduğumuza o zaman bakarız.

Sözleşmen bitiyor kalacak mısın  gidecek misin ?

Ben buranın çocuğuyum. Tabii ki kalmak istiyorum. Zaten yönetime bu konudaki fikrimi söyledi. Yönetimde kalmamı istiyor. Bu konuda görüşme yaptım.Yaptığımız ilk görüşme taraflar için olumlu geçti.

Röportaj: Orhan Çavuşoğlu / haber61.net