İlk olarak sözü alan Caner Erkin: "Biz buraya puan ve puanlar almak için geldik. Hollanda'yı yendiğimizde her şey değişecek. Bizim için de grup için de... Kaybetmek hiç bir zaman aklımızdan geçmiyor. Dediğim gibi puan ve puanlar için geldik. Kamp sürecimiz çok iyi geçti. İyi hazırlandık maça. Konsantrasyonumuz üst seviyede. Hollanda maçından alnımızın akıyla çıkmak istiyoruz. Her maçta birlik beraberlik lazım. Milli Takımımızda her zaman birlik beraberlik var. Fatih Hoca'nın olduğu yerde de bu durum vardır. Bir olduğumuz zamankazanamayacağımız maç yok. Ben böyle düşünüyorum." dedi.

"ÖMER'İN DE BURADA OLMASINI İSTERDİM"

Terim, "Böyle şeyler oluyor, olmamasını diliyoruz ama oluyor. Onun milli takımımıza yansımaması için, herkes el birliğiyle bu krizi doğru yönettiği kanaatini taşıyorum. Özellikle söylemek istediğim bir şey; bir kaç tane konu vardı. Bir tane değil. Ben Ömer'in de burada olmasını isterdim. Niyetimi de açıkça belirtmiştim. Dünyanın her yerinde böyle bir hakkı vardır. O da aynı şeyi düşünmüştüm. Burada çok da fazla bir konu olmadı açıkçası. Hakan da iyi birçocuk. Gökhan da her zaman özür diledi."

"Burada kulüp gözetmeksizin çalıştığımız, uzun yıllar sonrasında herkesi ay yıldız altında toplamaktır. Bunun için herkese gerekli anlayışı göstermeye çalıştık"

"BÖYLE ZAMANLARDA İYİ REFLEKS GÖSTERİYORUZ"

"Bir gerçeği ortaya koymak lazım. Dünya 3.'sünden bahsediyoruz. Çok yakın zamanda alınan bir başarı var ve Hollanda Futbolu diye bir kavram da var. Önemli ve güçlü bir rakiple oynayacağız. Hollanda da Çek Cumhuriyeti'yle oynadı. Biz de Çekler'le oynadık. Biz müthiş oynamışız. 10 pozisyona girmişiz. Biz sadece İzlanda'ya karşı kötü oynadık. Bunu da maç sonrası söyledim. Hollanda iyi bir takım. En az onlar kadar mücadele etmelisiniz. Sahada bir şeyler yapacaksınız. Biz böyle zamanlarda iyi refleks gösteriyoruz. Umarım o refleksi gösterebiliriz. Bulunduğumuz yer oyunumuzun hakkı değil. Ben bu maçı böyle algılıyorum.Güçlü bir rakip. Amsterdam Arena'da daha da güçlü olacaktır.

"EMRE'NİN YAPTIKLARINI TASVİP ETTİĞİM ANLAŞILMASIN"

"Böyle bir basın toplantısında üzücü olan taktiğimizi konuşmamız gerekirken; Ömer, Hakan ve tabii ki Emre konusunu konuşuyoruz. Bu bizim hastalığımız. Başka yerlerdeyiz. Statta olanın sahada kalması gerektiğini beceremiyoruz. Emre'nin yaptıklarını tasvip ettiğim anlaşılmasın. Kampa geldiğinde onunla da konuştum. Ama hedef göstermek güzel bir şey değil. Hele hele milli kamptayken böyle bir şey olduğu zaman daha da kötü. Çok üzüldüğünü görüyorum. Yaptığı bir çok şeyi tasvip etmediğimi kendisine de söyledim. Ama bu durum Emre'nin iyi yönlerini görmemize engel değil. Linç etmenin gereği yok ki bunları biz de yapıyoruz antrenör olarak. Başkanlar, yöneticiler... Sahada oluyor. O da isteyerek yapmadığını söylüyor. Ama olay farklı yerlere gidiyor.

"EMRE - GÖKHAN KÖTÜ GÜNLER GEÇİRDİ..."

"Buranın iki rengi var. Biri kırmızı, biri beyaz. Burada başka renk yok. Burası kulüp fanatizminden uzak olması gereken bir yer. Hassas ve adil davranmak zorundayız.Emre'nin, Gökhan'ın kötü günler geçirdiğini söylemek zorundayım. Bu durum diğer arkadaşlarını da etkiliyor. Biz bilerek buraya geldik kamp için. Derbi sonrası sonuç ne olursa olsun kampı ülke dışına aldık. Yanılmadım. Keşke yanılsaydım. Ama uzak kalamıyorsunuz."

"TARTIŞMAYI BİRKAÇ GÜN ERTELEYEBİLİRDİK"

"Antrenmanda haberimiz olmadan başka bir şey daha oldu. Ama maçtan sonra kaybedersek ne söylerseniz söyleyin. Ama maça kadar bu çocukları nasıl hazırlıyorsunuz diye soran yok. Milli Takım kazanmasın diye yüreği çarpanlar bugün Milli Takım kazansın diyor. En azından bu tartışmayı birkaç gün erteleyebilirdik. Demek ki bu gösteriyor ki milli maç kimse için çok önemli değil."