Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, deplasmanda Avusturya ile oynanacak özel maç öncesi düzenlenen basın toplantısında milli futbolcu Ahmet Yılmaz Çalık ile birlikte açıklamalarda bulundu.

Fatih Terim'in açıklamaları şöyle:

"Maçları zorluk derecesi yüksek rakiplerden seçiyoruz. Tüm rakiplerimiz Avrupa Şampiyonası'nda. 4 maç daha oynayabilirsek, iyi olacak. İyi hazırlanmak istiyoruz. Karadağ ile oynayacağız ama Slovenya'da birkaç gün kamp yapıp hem Slovenya ile hem de başka bir takımla oynayabilirsek çok iyi olacak. Bir şekilde tekrar daha Antalya'ya uğramak istiyoruz. Hem yurt dışındaki turistler adına hem de ülkemizdeki turizmciler adına iyi olacağını düşünüyorum."

"Yaş önemli değil"

"20 oyuncu artı 3 kaleci gideceğiz. Kimse kırılmasın, herkesi götüreyim istiyorum. Ancak arkadaşlarımızla birlikte oturacağız, yanımızda teknik destek ekibimiz de olacak. Tuncay, Nihat ve Tümer... Daha da sayıları artabilir. Oturacağız, enine boyuna tartışacağız. Bu kadrodan da orada olacaklar var. Sınıfı geçenler olacak, kalanlar olacak. Bizim olmazsa olmaz alternatifleri istediğimiz mevkiler olacak. Türk futbolunda TFF ve kanunların verdiği yetkiler herkesi çağırabileceğim nitelikte. Herkes oynasın, daha çok efor sarf etsin, kendisine burayı hedef belirlesin. Binlerce arkadaşı izliyoruz. Bir fazla bulursak, tercih edebiliriz. Ama şu an 20+3'ü belirlemedim. Zaten olmaması da lazım. 13-15'i tamam. 1 dakikanın, 1 saniyenin insanı aylarca sakat bıraktığı bir sporda başımıza neler gelecek bilmiyoruz. Son 24 saate kadar herkes için bu şans açık. Hiç çağırmadığım bir oyuncuyu çağırıp beraber gidebiliriz. Yeter ki inanayım, güveneyim ona. Yaş hiç önemli değil. Okuyorum ben de sizin yazdıklarınızı. Herkese açık bu kapı. O gün seçtiğim kişilerle ilgili de tartışmalar olacaktır. Fikir zenginliği ülkemizin en önemli kazançlarından biri. Ama sonuçta en adil kararı vermeye çalışacağım."

"Herkes aç olmalı ben açım"

"Bugün, kollektif sporlarda, hangisi olursa olsun, hatta aile veya kurum içinde, takım olmazsak işimiz zor olur. Ben dün ve önceki gün yoktum. Geldim, biraz evvel iki günlük antrenmanı seyrettim. Ben var mıyım yok muyum hiç belli değil. Bu, burada bıraktığım arkadaşların ve oyuncuların başarısı. Takım olmak çok önemli. Bir takım olamazsanız, hiçbir başarı olmaz. Bugün takımın en genç iki oyuncusunu basın toplantısına aldım. Daha önce Oğuzhan vardı, Mehmet vardı. Başkanından, teknik heyetine, oyuncusundan, malzemecisine, basın danışmanından, kameramanına, biz bir bütün olmak zorundayız. Kayıpta da kazançta da... Takım olmayanların kazanma şansı yoktur. Yaptıklarınız çok zor olur, yıkılanlar çabuk yıkılır. O yüzden, herkesin bunu hissetmesi gerekir. Başka türlü olmaz. Sizi bir arada tutmayan şeyler çok uzun ömürlü olmaz. Bizde de ufak tefek problemler oluyor tabi. Ama bu sevgi çemberi içerisinde bunlar kayboluyor. Aç olmalı insan. Yeteri kadar duyulacak başarılarım var benim. Ama en aç benim. Kafamda bir iki tane eksik var, hala onlarla uğraşıyorum. O yüzden Mehmet Topal da Arda da Hakan da aç olacak, yeni çocuklar da aç olacak. Herkes aç olacak. Bu çok net. Başarı başka türlü gelmez. Bunu bir avantaj olarak kullanacağız ve şartlar ne olursa olsun iyi hazırlanacağız. Yarın da yeni yeni bize katılan isimler olacak. Fiziki, mental ve tenik taktik olarak da en iyi şekilde Fransa'ya gideceğiz."

"İki yönlü oynayabilen oyunculara ihtiyacımız var"

"Orta sahada oyunun her iki tarafını da oynayabilen oyunculara ihtiyacımız var. Sadece top bizdeyken değil, top rakipteyken de ideal oynayabilen isimleri arıyorum. Mücadelesi çok yüksek, aynı zamanda teknik becerileri de çok yüksek arkadaşlarımız var elimizde. Onların bir kısmının felsefesini ve Türkiye Ligi'ndeki oyun tarzlarını değiştirmeye çalışıyoruz. Uluslararası seviyede de kabul görecek bir orta saha olması lazım. Oyunun her tarafını iyi oynamak zorunda. Omuz omuza, hava topu, az pas hatası, birçok unsurun olması lazım. Bizde aşağı yukarı her takımda hücuma dönük, atağa daha çok gidebilen orta saha oyuncuları çok fazla. Ama gitmeyi, gelmeyi, orayı çok kat etmeyi, gerektiği zaman defans da yapabilen orta saha istiyorum. Bazı arkadaşlarımız bunu çok iyi yapmaya başladılar. Bunları daha da fazlalaştıracağız."

"İspanya'ya yenilmekten korkmuyoruz"

"İki tane İspanya maçı oynadık Madrid ve Ali Sami Yen'de. Milli Takım ikisinde de baskılı oynadık. Birini 10 kaybettik. Diğerinde Nihat atsaydı çok farklı şeyler konuşulurdu. O İspanya'ya hiç korkmadan oynadık. Yenilmekten korkmuyoruz. Felsefemizi ve oyun anlayışımızı da değiştirmiyoruz. Kendimize ait bir şablonumuz ve anlayışımız var. Çek Cumhuriyeti de iyi bir takım. Fransa'nın en önemli grubu bizim grup. Diğer turlar, bizim için çok daha eğlenceli olacak. Gerçeği kabul edelim ama vazgeçmeyelim. Hırvatistan'ın takımına baktığımız zaman insanın aklına çok başka şeyler geliyor. Biz de yürüyoruz, ayak seslerimiz de duyuluyor."

"Avusturya'nın atak bölümü çok etkin"

"Avusturya özellikle öndeki 5 oyuncusuyla, Alaba, Arnautovis, Junuzovic, Janko çok etkili oynuyorlar. Dikkat etmemiz lazım. Ama genel olarak iyi bir takım Avusturya. Öndeki 5'linin Avrupa'da gol atamayacağı bir takım yok. Geri orta sahadan Alaba'nın da katkısıyla merkezde çok ciddi işler yapıyorlar. Bunu dikkatle saha içerisinde berteraf etmek zorundayız. Her an her saniye dikkatli olmak zorundayız. Bence atak tarafı çok daha etkin Avusturya'nın."

"EURO 2016'da hedef final"

"Geçmiş başarılar hepimiz için çok önemli. Gerek istatistik, gerek sohbetlerde bunları kullanabiliriz. Ama gerçek hayat böyle değil. Bunlarla övünmeliyiz ama daha iyisini nasıl yapabiliriz, bunun da çalışması içerisinde olmalıyız. Daha iyisini nasıl yapabiliriz? Anca bu şekilde rekorlar kırılabilir, başarılar kazanılabilir. Yoksa anlatmaya kalkarsak baya bir başarı öyküsünü anlatabiliriz ama bu bizi bir yere götümez. Umuyorum, en az 2008 kadar başarılı oluruz, hatta üzerine koyarız. EURO 2016'da hedefimiz final. Zaten 2008'de 3. olduğumuz üzere, hesap çok açık. Ümit ederim böyle olur. Ülkem adına, futbolumuz adına çok iyi olur. Türk Milli Takımı'nın Fransa'da olması başlı başına bir başarı öyküsüdür. Bu platformda olmak bizim için çok önemliydi."