TFF’den TS-BJK ve GS açıklaması
Dün yaşanan bildiri savaşında Trabzonspor hemen ardından Beşiktaş ve daha sonra da Galatasaray 2. başkanı Işın Çelebi üstüste sert açıklamalar yaptı. Trabzonspor, Kulüpler Birliği başkanı Aziz Yıldırım, Türkiye Futbol Federasyonu ve MHK'yı; Beşiktaş, TFF
Dün yaşanan bildiri savaşında Trabzonspor hemen ardından Beşiktaş ve daha sonra da Galatasaray 2. başkanı Işın Çelebi üstüste sert açıklamalar yaptı. Trabzonspor, Kulüpler Birliği başkanı Aziz Yıldırım, Türkiye Futbol Federasyonu ve MHK'yı; Beşiktaş, TFF ve MHK'yı, Işın Çelebi ise MHK ve TFF'yi sert ifadelerle eleştirdi.
Eleştirilerin odağındaki isimlerden Aziz Yıldırım sessizliğini korurken, Türkiye Futbol Federasyonu Trabzonspor ve Beşiktaş'ı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk etti.
TFF'DEN CEVAP GELDİ
"TFF'den sağduyu çağrısı" başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye Futbol Federasyonu, kamuoyunda yer alan futbol gündemine ilişkin tartışmalarla ilgili bir açıklama yaptı. Tüm kulüpler ile yöneticilerini sağduyuya, sporun evrensel değerlerine bağlı hareket etmeye ve davranmaya davet eden açıklamanın tam metni şöyle:
Spor Toto Süper Lig'de 2010-2011 sezonunda son haftalar yaklaştıkça oluşan ortam, maalesef Türk futbolundaki tüm kötü alışkanlıkların toplu gösterisi haline geldi. Yöneticilerimiz kameraların karşısına, mikrofonların başına geçerek ya da yazılı açıklamalar yayınlayarak, hep bir ağızdan konuşuyor ve akıllarına gelen her konu hakkında düşünmeden tepki gösteriyorlar.
Bu açıklamalar içinde, Türkiye Futbol Federasyonu'na, kurullarına, yöneticilerine ve hakemlerimize yönelik de birçok suçlama bulunuyor. Türk futbolunun en üst yönetim kurumu olarak, objektiflikten uzak bu iddialara teker teker yanıt vermemizin kurumumuzu da bu kısır tartışmaların ve bitmek bilmeyen bir döngünün içine çekeceğinin farkındayız.
Futbolumuzda kaos ortamı yaratmak ve gündem değiştirmek isteyen sayın yöneticilerimize bir kez daha ve özenle hatırlatmak isteriz ki; FUTBOL BİR OYUNDUR...
Yapılan açıklamalar, futbolumuza hiçbir katkıda bulunmadığı gibi, onarılması çok zor olan büyük zararlara yol açıyor. Daha önce birçok örnekte görüldüğü gibi bu açıklamaların yöneticilerin kendi kulüplerine de hiçbir olumlu katkısı bulunmamaktadır. Futbol ortamındaki gerilimi yükseltmek; oyuncularımızın, teknik adamlarımızın, futbolseverlerin sağlıklı karar verebilme ve uygulama olanaklarını da azaltmaktadır. Geride kalan 10 haftada kaos ortamı oluşturmak, bahsi geçen açıklamaları yapan veya yapmayan herkese zarar verecektir.
Yapılan yorumlarda, hakemlerimiz ağır bir şekilde eleştirilmekte, kişilik hakları zedelenmekte, talimat almakla ve birçok komplo teorisiyle suçlanmaktadır. Eleştirilerin ölçüsü tamamen kaçmıştır. Önemli hakem yorumcularının üstünde farklı yorumlar yaptığı, çoğunlukla hakemlerimizi haklı bulduğu pozisyonlar üzerinden bile suçlamalar yapıldığı şaşkınlıkla gözlemlenmektedir.
Uluslararası alanda birçok önemli maçta görev verilen, kendilerini başarılı yönetimlerle kanıtlayan hakemlerimiz, haksız eleştirilerin hedefi olmaktadır. Kaldı ki, hakemlerimizin hata yaptığı durumlar ve maçlarda da, Türkiye Futbol Federasyonu olarak gerekli açıklamalar yapılmakta ve önlem alınması için gerekli her türlü çaba gösterilmektedir.
Hakemlerimizi objektiflikten uzak bir şekilde, sadece kendi kulüplerinin çıkarlarına göre eleştiren yöneticilerimiz, futbolumuzda barış ve güven ortamını tehdit etmektedir. Yapılan bu açıklamalarla kendilerine avantaj sağlamayı düşünen yöneticilerimiz, futbol atmosferini olumsuz etkiledikleri için en büyük zararları yine kendileri görmektedir.
Bu ortam içinde Türkiye Futbol Federasyonu olarak daha önce yaptığımız açıklamaların da ışığında bir kez daha sağduyu çağrısı yapmak istiyoruz.
Maç sonuçlarının, tartışmalı bazı pozisyonların, hakemlerimizin performanslarının üzerinden komplo teorileri üreterek aslı olmayan suçlamalar yapmak futbolumuzu bir girdabın içine sürüklemektedir. Bu girdabın içinde, istenmeyen olaylar, kavgalar ve şiddet bulunmaktadır. Yöneticilerimizin, kendilerine verilen sorumlulukların ve değerin farkında olarak daha dikkatli davranmaları gerekmektedir. Büyük kitlelere seslenen yöneticilerimizin, toplumsal dinamiklerin de farkında olmaları ve şiddet ortamından uzaklaştırmaya çalıştığımız futbolumuzun genel durumunu da düşünmeleri zorunludur.
Türkiye Futbol Federasyonu olarak, tarafsız yönetim ve adil oyun için gösterdiğimiz çabayı, sağduyulu uyarıları da dikkate alarak devam ettirmeye kararlıyız. Üstümüze yapıştırılmak istenen "taraflı" etiketi, geçtiğimiz sezonlarda başka takımlar, kulüp başkanları ve yöneticiler tarafından da kullanıldı. Yapılan açıklamalara göre, Türkiye Futbol Federasyonu'nun aynı anda her takımı kolladığı ve her takımın da karşısında olduğu gibi mantıktan uzak bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Ulaşılan her şampiyonluk ve her başarı "şaibeli" ilan edilmekte, sahada futbolcularımızın verdiği emeğine, teknik adamlarımızın özverili yaklaşımlarına ve işini üstün bir dikkatle yapan yöneticilerin başarılarına çok ama çok büyük haksızlık edilmektedir.
Kurumumuz, geride kalan 10 haftada futbolu kaos içine sürüklemek isteyen tüm girişimleri engellemek için gerekli önlemleri alacaktır. Ancak futbol ailesinin tüm mensuplarından sağduyulu ve özverili davranmalarını bekliyoruz. Tüm kulüplerimiz ile değerli yöneticilerimizi sağduyuya, sporun evrensel değerlerine bağlı hareket etmeye ve davranmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla"