TFF'nin arkasında olmayabilirim
Kulüpler Birliğinin küme düşmeyi kaldırması yönündeki çalışmaları devam ederken, Gençlik Spor Bakanı Suat Kılıç, konu hakkında konuştu.Kulüpler Birliğinin küme düşmeyi kaldırması yönündeki çalışmaları devam ederkne, Gençlik Spor Bakanı Suat Kılıç, konu ha
Kulüpler Birliğinin küme düşmeyi kaldırması yönündeki çalışmaları devam ederken, Gençlik Spor Bakanı Suat Kılıç, konu hakkında konuştu.
Kulüpler Birliğinin küme düşmeyi kaldırması yönündeki çalışmaları devam ederkne, Gençlik Spor Bakanı Suat Kılıç, konu hakkında konuştu. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Kılıç, "Herzaman TFF'nin arkasında olmayabilirim" dedi.
Fenerbahçe Tribünlerini dolduran Bayanlar için Cezalı bir maçta kadınları tribünlere çağırmak doğrumu diye bir çok yerden eleştiriler oldu. Eleştirileri bir yana bırakarak işin pozitif yönünü görmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yaptığımız kesinlikle doğru bir yaklaşım Halk arasında ayakları alışsın diye bir deyim vardır kadınlarımızı ve çocuklarımızın ayaklarını stadyumlara alıştırmak lazım. Futbol tüm popüliterisine rağmen stadlarda hala beklenen ilgiyi oluşturamadı.
İki örnek verirsem Samsunspor geçen sene Bank Asya Liginde şampiyonluğa oynamasına rağmen biletli seyirci ortalaması maç başına 8 bin. Trabzonspor şampiyonluk potasında yarışmasına rağmen onundaA vni Aker’de ki seyirci ortalaması 18 bin. Demek ki stadyumlarda henüz beklenen ilgi oluşabilmiş değil. Özellikle bayanların stadlarda ki temsilleri siyasettekinin temsillerinden çok çok gerisinde. Kadınlarımızın, Şükrü Saraçoğlu stadındaki seyircisiz maç uygulamasını sona erdirmesi TFF tarafından son derece doğru, yerinde taktir edlip cesaretlendirilmesi gereken bir karardı. 12 yaş sınırı yükseltilebilir. 14 yaşındaki bir çocuğun annesinin,halasının, ablasının yanında küfürlü tezahuratı olacağını zannetmiyorum. Bu uygulama bundan sonra ki seyircisiz maçlarda da harfiyen uygulanması ve gelenekselleştirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Sadece ebeveynlerden birini çocuğuyla maça gelmesi olumsuz hadiseleri engellemek için doğru bir karar. Hukuken de TFF buna riayet etmese bile emniyet böyle bir koşul arayabilirdi. Sadece seyircisiz maçlarda değil seyircili maçlarda da sezon boyunca en azından bir tanesinin kadın ve çocuklara ayrılması lazım. Kulüplerimiz bu konuya anlayış göstermesi lazım. Kulüplerimiz, gelir kaybını düşünürlerse TFF yarısını karşılasın bizde bakanlık olarak reklam karşılığı katkı vermeyi düşünebiliriz. Kadınların çocukların tribünlere gelmesi lazım. Maç günleri erkeklerin eşleri ve çocuklarından ayrıldığı günler erkekler belki bana kızacak ama dizileri de birlikte seyretsinler, maçları da beraber izlesinler. Mutfak işlerini kadınların maç ve seyir zevkini de erkeklerin olarak görmemek lazım. Biraz da erkekler dizilere alışsın.
Çirkin Tezahurata Prim yok
Fenerbahçe Manisspor maçında yapılan olumsuz tezahuratlar Trabzonspor camiasından tepki topladı. Beşiktaş Tel Aviv Maçında da Aziz Yıldırımla ilgili bazı olumsuz tezahuratlar oldu o duruma da üzüldüm. Her şeyden önce tutklu olan yargılanmasına devam edilen bir isim ora da da Beşiktaş camiasınıda top yekün hedef tahtası haline getirmemek lazım. Kadınların Şükrü Saraçoğlu stadında ki o güzel görüntüsünüde diğer konunun gölgesinde bırakmamak lazım. Bu konuların düzeltilmesi için biz siyasilerden daha ziyade spor yorumcularına sporun içinde kişileri söylemleri etkileyen basın mensuplarına düşen görevler var. Çirkin ve kötü tezahuratı ortadan kaldıracaksak bakan olarak benim görevimin yanı sıra basın mensupları da bir o kadar önemli görevler yükleniyor. Çirkin tezahuratta her kim ederse muhattabı kim olursa olsun prim vermemek gerekir. Taraftarlar kendi kulüp yöneticilerine ve başkanlarına da kötü tezahuratta bulunuyorlar.
Bir kulübün başkanı o kulübün başarısı için var. Yeni sistemde ne kadar puan kazanırsanız o kadar para getirisi var, başarı geldikçe bilet satışı forma satışı artıyor bunları göz önüne alırsak kötü tezahurata maruz kalan hangi başkan kulübünün başarısızlığını ister. Hangi hoca hangi futbolcu gol kaçırarak takımını başarısız kılmak ister. Bu yönüyle bakıldığında taraftarlar önce kendi kulüplerine sahip çıksınlar sonra rakip takımlar olmadan rekabetin olamayacağını görsünler rakip takımlarada gereken saygıyı göstersinler. Kaldı ki küfürlü tezahurat işin en kolayıdır. Önemli olan zekice sloganlar üretebilmektir.
Herhangi bir yıldızı parlatamayız ama her takımın taraftarları içinde zekice tezahurat geliştiren Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve diğer takımlarda da guruplar var. Olay şudur iş kızıştığı hakemin yanlış düdük çaldığına herkesin inandığı anlarda, sert bir faulle tribünlerin alevlendiği anlarda gerilimi koruyup tansiyonu düşürebilmektir. En zeki taraftar grubu bile kendileri için yanlış karar verildiğini düşündüğü anlarda küfürlü tezahurat edebiliyor.
Futbolumuzun içinde bulunduğu durum üzücü
Türk Milli Takımı en zor dönemde, en başarısız olduğumuz anlarda bile dünya ölçeğinde futbolunun kalitesiyle olan bir milli takım. Türk Milli Takımının gittiği ülkelerde gelinen yerde şike var yaklaşımı bile benim açımdan en üzücü durumdur. Fenerbahçe gibi Galatasaray, Beşiktaş Trabzonspor ve diğer takımlarımızın bu türlü olumsuz iddialara muhattap olması olma ihtimalinin bulunması bile son derece üzücü. Şike olayına karışma durumunu bu olaya karışan ya da karışmayan hiçbir takım taraftarı kendi takımının bu tür iddialarla anılmasını istemez. Taraftar tribünde de ekran başında da kazanmak ister. 3 puan taraftar için önemlidir. İnanıyorum ki her taraftar sahada futbolcusunun alın teriyle kazanmak ister. Şike ya da benzeri hadiseler skora yansımadığı taktirde zaten adalet yeşil sahada tecelli edecektir. Bunun ötesinde beklenti kimsede olmaz.
Yorumcular yorumlarında taraftar gibi
Kulüpler Birliğinin küme düşme kaldırılsın talebine spor sever olarak üzülüyorsanız evet ama taraftar olarak üzülüyorsanız başka. Olaylar değerlendirilirken içine düşülen yanlış şu. Bir kısım yorumcular olayları ve yorumlarını içinde bulundukları takımın taraftarlarının değerlendirmesine vereceği tepkilere bakarak yorumladılar. Bu son derece sakat ve yanlış bir durum. Spor yorumcularının taraftar kimliklerini böyle bir olayda bu kadar ön planda tutmaya hakları ve şansları yok. Fenerbahçe de yaşananlardan en çok rahatsızlık duyanlar Fenerbahçe taraftarlarıdır. Fenerbahçe camiası ve taraftarlarının yaşanalarda sorumlusu gibi gösterilmesi bu olaylardan dolayı taraftarların bedel ödemesi gerektiğinin düşünülmesi haksızlık. Başka bir takıma yapılsda aynı şeyler ona da tepkimi gösteririm.
Samsunluyum Samsunsporluyum
Samsunsporluyum demenin mahsuru yok Samsunluyum. Bugünlerde en risksiz taraftarlık anadolu kulüpleri taraftarlığı.
Şike ve Şiddet Kanunu TFF ve KBV ortak ürünüdür
Spor yasasının oldu bittiye getirilmesi ifadesi benim ifadem değil. Bu konuda hızlı bir yasalaşma süreci oldu. TBMM seçim kararı aldı. Bu karar alındıktan sonra aslında yasama düzenlemeleri asgariye indirilir sadece acil işler ön plana çekilir. O dönemde Türkiye Futbol Federasyonu ki kesinlikle iyi niyetle olaya yaklaştıklarına eminim kanuna katkı sağlayanların iyi niyetimden en ufak bir kuşkum yok. O kanunu hazırlayanlar arasında dört büyük kulübün başkanı bir fiil var.
Okumamış olabilirler. Kendilerine verilen bilgilendirme dosyalarında görmüş olabilirler ama kanunun hazırlanma sürecinin içinde varlar. Satır aralarına girmemiş olabilirler, mühendis, iş adamı oldukları için kanunla ilgili verilen bilgilendirmelere hukukçu hassasiyeti göstermemiş olabilirler. Bu kanun Kulüpler Birliği’nin Türkiye Futbol Federasyonun ortak ürünüdür. TBMM’ye geldiği andan itibaren de meclisteki partilerin rızası alınarak seçim döneminden dolayı hızlandırılmış yasa çalışmasıdır.
Şike ve Şiddet Kanunu sert bir kanun
Benim ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin Beyin kanuna muhalefetimiz vardı. Muhafeletimiz şunaydı; Sadullah Ergin hukukçu bende hukuk mezunuyum. Bu kanunu okuduğumuz zaman şunu düşündük; ‘Teşebbüsle nihai suç aynı cezayı almamalı’kanunlar böyledir adam yaralamayla öldürmek aynı suç değildir. Kademe kademe cezanın ağırlaştırılması gerekir. Bu kanunun aykırılıklar içeriyor olabileceği kanusunda hazırlayan ilgililerin dikkatlerini çektik. Elimizdeki kanun metnini detaylı okuyup inceledik ama İtalya’da, İngiltere’de, Almanya’da, İsviçre’de düzenlemeler nasıldı inceleme zamanımız yoktu.
Futbolun beşiği sayılan ülkelerde şike ve teşvik düzenlemeleri hangi temel kaideler üzerine oturtulduğunu görecek kadar zamanımız yoktu. Türkiye Futbol Federasyonu ve vekiline görüşebildiğimiz kulüp başkanlarına şunu sorduk; getidiğiniz ve acil yasalaşmasını istediğiniz metin uluslar arası düzenlemelerle paralelmidir? Onlarda bize dünyada da uygulamalar bizim metnimizdeki gibi ifadesini ortaya koydular. Hatta diğer ülkelerde kanun çıktıktan sonra Türkiye’de ki uygulamaları örnek alacaklarını ifade ettiler. Bakıldığı zaman şikeyi de şiddeti de önlemeye yönelik sert bir kanun. Ama hemen uygulanmaya başladığında kimsenin bu kanunu değerlendirmeye fırsat olmadı.
TFF’nin attığı her adımın arkasındayım diyemem
Türkiye Futbol Federasyonunu göreve geldiği günden bu yana özellikle yaşanan süreçte TFF nin aldığı kararlardan ziyade sık sık açıklama yapması tedirginlik meydana getirdiğini düşünüyorum. TFF’nin aldığı aslında çok fazla karar yok. Yapılan açıklamalarla alınan kararlar zaman zaman örtüşmedi çünkü işin içinde UEFA, FİFA uluslararası kurallar ve kurullar var bunların gereği olarak bir takım adımların atılması yönünde talimatlar var mektuplar var şunlar var bunlar var ben TFF’nin attığı her adımın arkasındayım diyemem. Bunu dersem peşinen TFF’nin aldığı her kararın bakanlık olarak müsebbibi benmiyşim gibi bir algı çıkar. Bu federsyon ne karar alırsa alsın Türkiye’nin yarısı o karara karşı koyacaktır. Kararlar Fenerbahçe’nin lehine olursa diğer diğer takım taraftarları tepki koyacak. Fenerbahçe’nin aleyhine olursa diğerleri onaylayacak ama bu kez de Fenerbahçe taraftarlarının tepkisi olacak. Şu durumda kimsenin olmak istemeyeceği şey TFF’ye başkan ya da yönetici olmaktır. Zorlu, riskli ve kritik bir süreç ve TFF başkanı taraftar kimliği gizli olan birisi değil.
Yönetilmesi zor süreç inşallah en doğru kararları alırlar. Benim kariyerimin hiçbir yerinde heleki son süreci yaşadıktan sonra TFF’ye başkan olmak olmayacak. Şu anki tablo içinde iş adamlarının Kulüp Başkanı olması daha makul görünüyor. Taraftarlarda başkanlarına sahip çıkması lazım. Her başarısız sonuç sonrası başkanları istifaya çağırırlarsa yakın zamanda kulüplere başkan olması için kimseler bulunamayabilir. Samsunspor’un her dönem yanında olmaya gayret ettim ama Samsunspor’a başkan olmak gibi de bir niyetim yok.
Bayan Hakeme Ülkemizde Tolerans Yok
Spor Toto Süper Lig’de bir maçın hakeminin bayan olması taraftarın ona tolerans göstereceği anlamına gelmez. Kadın hakemlerimizin böyle bir talebi varsa Şükrü Saraçoğlu stadını dolduran kadınlar bile olsa taraftar nihayetinde taraftardır. Spor Toto Süper Lig’de düdük çalacak yeterlilikte kadın hakemimiz var mı yok mu? Eğer varsa TFF sadece kadınlara ve çocuklara açık olacak maçlarda 3.4. hakem olarak görev verebilir.
Şehit Yakınları geniş bir kavram
TBMM Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı beni arayıp bu maçlara keşke kadınlar ve çocukların yanında şehit aileleri ve gazi ve refakatçileri de dahil edilebilse bunu TFF başkanıyla olabilir mi diye konuştum. Sayın Aydınlar; Şehit yakınları ve gazi yakınları kavramının geniş bir kavram olduğunu söyledi. Bu maçlara gelecek olan böyle kişiler çok ateşli taraftar olabilir. Kadınsa bu gruplar zaten gelmelerinde mahsur yok ama şehit yakınları ve gazi ve refakatçileri dediğinizde erkekler işin içine girecek ve neticede bu insanlar taraftar.
Başbakanımızın Söz verdiği 12-13 yere stadyumlar yapılacak
Sayın Başbakanımızın seçim öncesi yapımını taahhüt ettiği 12-13 yeni stad var ve bunları yapacağız. 7-8 tanesini ben Başbakanlık Toplu Konut İdaresi ile imzaladım.Arazilerin maliki durumundayız. Stadların, Havuzların hizmet binalarını tamamının mülkiyeti bizde protokolleri imzaladık.
Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadına kadınları ve çocukları almasından sonra Tesisler Daire Başkanımızı ve sorumlu Genel Müdür Yardımcımızı toplantıya çağırıp yeni yapılacak tüm stadyumlarda kadın tuvaletleri tamamen ayrı olacak ıslak zeminleri de kadınlara yönelik yapılacak ve bu tuvaletlerin kapısında mutlak suretle kadın güvenlik görevlisi bulundurulacak ki stadyumların altyapı olarak kadın izliyicilere hazır hale gelmesi için talimat verdim. Bir diğeri engelli vatandaşlarımız için onlarada yeni yapılacak stadlarda zemin girişleri ve asansör girişleri onların kullanabilecekleri tuvaletlerde yapılacak uygun hale getirilecek.
İlk ihalesini yapacağımız stadyum projesi Mersin Stadının projesi olacak ve orada ilk uygulamaları projeye dahil ettik. 2013 yılında Mersin’de Akdeniz oyunları yapılacak. Kadınları engellileri stadyumlara tribünlere daha fazla alıştırmamız lazım bütün giriş çıkışlar onların kullanabileceği hale getirilecek.
Şike sahaya yansısın yansımasın Şikedir
Şike olaylarında sonuca yansıdı ya da yansımadı olarak bakmıyorum. İki diplomalı da olsa doktora diploması cebinde de olsa taraftarda yanlış anlama katsayısı yükseliyor. İddalar sahaya yansıda ya da yansımadı demiyorum şunu diyorum; sahaya asimetrik, yasal olmayan gayri meşru hiçbir müdahale yansımadığı taktirde her takımın taraftarı her sonucu vicdanen benimseyecektir.
Düşmenin kaldırılması ile ile ilgili yasa hazırlığımız yok
Spor Toto Süper Lig takımlarımızı temsilen 18 kulübümüz var. Düşme kaldırılsın talebine hepsi iştirak edecek mi aynı talebi bütün mecralara taşıyabileceklermi buna bakmak lazım. Hem fikir olurlarsa siyasi partilere gider, spor kamuoyuna, spor medyasına haklı nedenlerini ve gerekçelerini anlatabilirlerse bunun gereği o şartlardan sonra değerlendirilebilir. Bir yanlış anlamayı düzeltmek lazım.Gençlik ve Spor Bakanlığının veya hükümetin veya parti gurubnun bu yönde tek yanlı yasa hazırlama çalışması varmış gibi bir anlayışa kimsenin sürüklenmemesi lazım. Bizim bakanlık olarak noktalı virgül kadar düşmenin kaldırılması için yasa hazırlığımız sözkonusu değil. Yasayı nasıl kendileri hazırladılarsa düşmeme içinde kendileri hem fikir olup ortak bir paydada buluşup hazırlasınlar önce muhalefete gidip sonra gerekli yerlere gidip anlatsınlar rızalarını alsınlar. Böyle bir düzenleme yapılırsa küme düşme haricinde ki etkenlerinde değerlendirilmesi lazım. Eğer bu düzenlemeyle ilgili yeni bir düzenleme talebi gündeme getirilecekse hiç olmazsa bu sefer dünyada ne olduğuna bakılması lazım. Biz bir ortadoğu ülkesi herhangi bir ülke, sibirya steplerindeki herhangi bir yer, uzak doğu ülkesi değiliz.
Biz UEFA ve FİFA’ya tabi olan şampiyonalara katılan dünya üçüncüsü olan bir memleketiz. Biz aynı zamanda Avrupa Birliği tam üye adayı bir ülkeyiz. Hukuk normlarımızı Avrupa Birliğinde ki tüm kriterlerle örtüştürmek durumundayız. Avrupa hukukundaki düzenleme ne ise Türk Hukukunda ki yeni düzenlemeyle o hale getirmeliyiz. Yine dünyada eşi benzeri olmayan düzenlemeyle yeni riskler ve sorunlar yaratılmamalı. Sezon öncesi kulüpler ve TFF Başkanının katılımıyla yaptığım toplantıda böyle bir çalışmanın tarafı ve adresi olmayacağımızı söyledim. Yürürlükteki bir kanun için yeni talepleri var diye iktidar çoğunluğuna dayanarak gelin yasalaştıralım diyemeyiz. TFF’nin talimatnameleri de tam açıklayıcı değil. Neyin kanunla neyin talimatla değiştirilmesi konusunda netlik yok. Düşmenin kaldırılmasıyla ilgili konunun muhattabı Kulüpler Birliği ve tüzel kişiliğidir.
3 yıl içinde Gelir giderlerini dengelemezlerse kimse bu kulübün patronuyum havasını atamaz
istanbulda yaptığım toplantının yegane misyonu şuydu; taraftarların bu kadar gerildiği bir ortamda, kulüp başkanlarının birbirlerini bu kadar hedef aldığı bir dönemde, teknik direktörlerin açıklama yapıp tansiyonu yükselttiği bir dönemde ilgili bakan, TFF ve 18 kulübün başkanları aynı masanın etrafında oturup Türk Futbolunun sorunlarını konuşup mütebessim çehrelerle fotoğraf vermek ve misafir takımları tribünlerde gerektiği gibi ağırlanmasının gerekliliğiydi. Ve bu durumun gerçekleştiği kanaatindeyim. Türk Futbolunu bu zorlu döneminde destek olmak amacıyla Spor Toto Süper Lig’e isim hakkını veren Spor Toto Özellikle Anadolu kulüplerine maddi anlamda destek olmak amacıyla göğüs reklamı pazuband reklamlarını kanunlar çerçevesinde verdik. Bu yardımlar hep böyle devam etmeyecek spor camiasının taviz vermeden sahip çıkması gereken Finansal Fair Play. Kulüplerin gelirleriyle giderleri üç yıl içinde dengelenmediği taktirde ülkede hiç kimse ben bu külübün patranuyum havasını atamaz. Yerli yabancı transfer yaparken dikkat edecekler, boşa para harcamayacak kulübün geliriyle giderini dengeleyemezse o koltukta oturamayacağını görecek. Finansal Fair Play ne Gençlik Spor Bakanlığının ne de TFF’nin doğrudan bir talimatnamesi değil doğrudan UEFA’nın kriteri. Bundan sonra bu kritere uymadığı halde uyduranlar utansın.
Yabancı miktarı doğru ayarlanmalı
Türk Futboluna yabancı oyuncunun hocaların katkısının olduğu kanaatindeyim ama süte ne kadar yoğurt katarsınız maya miktarınca. Son çıkan kanunda TFF’nin siyasal iradeden tamamen özerk hale getirilmesidir. Eskiden bakan olarak TFF’yi olağanüstü kongreye çağırma yetkim vardı. Dediklerimi yapmazsan dersem federasyonun şirazesi bozulur.son kanunla bu yetkim ortadan kalktı. Bundan memnunum. Federsyon özerk ama yabancı miktarı maya ölçeğinde olmalı.
Huzur için Yardım Yaptık
Türkiye de futbol sezonu gecikmeyle kan kaybıyla yorgun başladı.en fazla beraberliklerin başlandığı bir sezon başlangıcı yaptık. Dolayısıyla Türk Futbolunun bir miktar desteklenmesi gerekn bir dönemden geçiyoruz. Amatöre yatırım yapılması lazım bunda başı çeken Fenerbahçe kulübümüzdür. Galatasary,Beşiktaş ve Trabzonda imkanları doğrultusunda katkıda bulunuyorlar ama nüfusun çoğunluğu anadoluda olduğu düşünülürse anadolu kulüplerimizi amatör sporcuları yetiştirme konusunda teşvik etmemiz lazım. Önümüzdeki yıllarda bakanlık olarak düşüncemiz Spor Toto Süper Lig’de ki isim hakkı dışındaki yardımlarımızı yapalım ama amatör branşları kalkındırmak için veya yapılacak katkıların yüzde ellisini amatör branşlara harcamak kaydıyla. Anadolu ölçeğinde amatör spor kulüplerimizi yoğun şekilde desteklemek hedefimiz var. Çünkü sporun kaynağı olan gençler orada. Bu gençleri spora çekerek Türkiye’de ki iç barışa ve ailede ki huzura katkı sağlamak istiyoruz.
Stadları Şehrin Dışına taşıyacağız
Yeni stad projeleri kapsamında ilk sırada 2013 te Akdeniz Oyunları nedeniyle Mersin’e verdik.ikinci sıra Ankarayı hedefliyoruz. 19 Mayıs Stadını çok daha geniş bir coğrafi mekana taşıyabiliriz. İllerde stad fikrini en fazla sahiplenen kesim Antalyalılar. Antalya’nın stadı kullanaılamaz durumda bir otelin stadını lig maçları için kullanıyorlar. Antalya, Gaziantep, Malatya ve Samsun var çalışmalara başladık. Başbakanımız nerede söz verdiyse orada bu stadyumlar gerçekleştirilecek. Yeni yapılacakların yanı sıra onarım gerektiren yerler var Süper Lig’e çıkan Mersin’de gece maçlarının oynanabilmesi için ışıklandırma çalışmalarına hız verdik. Bazı illerde yeni stadyum yapılacak olmasına rağmen tribünleri restore ediyoruz. Antalya’da eski stadın olduğu yer sit alanı yeni stadını yapıp eskiyi revize ettikten sonra Antalya’ya kamp yapmaya gelen çok sayıda ki yabancı takım hazırlık maçlarını eski stadta oynayacak düşünün Fenerbahçe Antalya’da Real Madrid Antalya’da orada oynayacaklar ve bilet geliri Antalyaspor’a kalacak.
Stadların mülkiyetleri bakanlığımızın ama kullanım haklarını vereceğiz. Stadları şehir merkezlerinde dışarılara taşıyoruz. Eski stadlar olduğu için şehrin trafiği maç günleri yükü kaldırmadığı için çevrelerinde geniş alan olmadığı için dışarıya taşıyoruz. Bir stadyumda bir koltuğun devlete maliyeti asgari 2000 TL civarında.
Futbolun üstünde bu kadar karabulutlar dolaşmaması lazım
Kazakistan maçını çok farklı bir skorla kazanabileceğimiz bir maçtı. Ama son ana kadar heyecan yaşattılar 3 puanı aldık sağolsunlar. Bir oyuncu milli takım formasıyla sahaya çıkıyorsa o hepimizin ortak değeridir. Bu hassasiyeti gözetmek lazım. Türk Futbolunun yaşadığı bu dönem beni milli takım noktasında kaygılandırdı. Futbolun üstünde bu kadar karabulutlar dolaşmaması lazım. Spor yorumcuları taraftarı bilgilendirsinler onlara çok iş düşüyor. Taraftarları tahrik edecek, nümayişlere neden olacak bir takım benzetmelerden ve taraflı ifadelerden özellikle kaçınsınlar.
Pazar günleri İstanbulda gündüz maçı oynanabilir
Pazar günleri özellikle genç kesimin maçlara gidebilmesi için gündüz maçları oynanabilir. Gazeteler sayfalarında gündüz maçlarının oynanmasına yer verir taraftar guruplarını bu konuda ki olumlu görüşlerine yer verirseniz bu olmaz bir şey değil. En azından İstanbul’da her hafta sonu bir maç güzdüz oynanabilir. İşin marketing kısmına bakarsanız da gece primetime vakti. Yayıncı kuruluş çok ciddi paralar ödüyor kulüplerimize bunu da finansa etmenin yolu en çok izlenen saatlerde maçları yayınlamak.
İnönü Stadının yenilenmesine taraftarım
İnönü Stadı zaman içerisinde yapılan değişikliklerle eklektik bir yapıya dönüşmüş. İnönü stadı mimari bir harika değil ama mimari bir mucize olarak değerlendirilebilir. Stadların bir bölümü İnönü Stadında olduğu gibi yer altına indirilerek kütlesel büyüklükleri azaltılması bize ilham verdi. Yeni yapacağımız stadyum projelerinden birini bu fikirle çalıştırıyorum. Böylece şehirde göz bozan beton kütle minimum düzeye indirgenmiş olacak. Maliyetine bakıyoruz.
Maliyeti çok ciddi yükseltirse buna girmeyiz. Ora da yeni stad yapılmasına Çarşı Gurubundaki arkadaşlar ne kadar taraftarsa bende o kadar taraftarım. Yıldırım Demirörenden daha az istekli değilim bu konu da ama tabi tarihi doku ve Dolmabahçe Sarayıyla ilgili bir takım kaygılar var. Mühendislik harikaları da var. Beşiktaş taraftarlarının ümitleri tükenmesin o yapı geleceğin İstanbul’unun kaldıramayacağı bir yapı haline geldi. Ortak bir çözüm üretilebilir.
Basketbolcularımız bize Litvanya’da hayal kırıklığı yaşattı
Bize dünya ikinciliği yaşatan Basketbol Milli Takımız, otoritelerin Litvanya’da ki şampiyonayı hüsran olarak değerlendiriyor olmalarına rağmen hepsinin dev adam olduğu kesin. Dünya çapında o kadar kanıtlanmış başarıları var ki bu toplum onlardan en azından final oynamalarını bekledi. Ben final oynayacağımızı düşünüyordum. Hatta süpriizlerimiz ve hediyelerimizle yarı final maçına gidip güzel bir ortam yaratmayı planlıyorduk. Evet bir hayal kırıklığı yaşandı doğru bunu bende kabul ediyorum. Hayal kırıklığı bile takımın iyi bir takım olduğunun göstergesi. Moralleri yıkmamak lazım. Dünya Şampiyonasında aldıkları o primleri onların kursağından getirmemek lazım. Bize ait olmayan, Amerikaya ait olan bir spor dalında ABD ile final oynadı bu takım ve karşılığını aldı. Bunu burunlarından fitil fitil getirmenin anlamı yok. Bu çocukların arkalarında durmaya devam etmeliyiz bize daha başarular getirecekler.
Amatör Sporlara Gazetelerde yer verilirse ilgi artar
Güreşteki hayal krıklığında spor medyasının da payı var. Açılış seramonisindeki haberler bile benim algıma göre yeterli değildi. 4000’e yakın spor adamı,106 ülkeden 800 güreşçi mindere çıktı. Yapılan tanıtım harcamalarının yanında salon boştu. Major medyada yeteri kadar yer almadı duyurusu yapılamadı. Sözkonusu olan futbol olsa aynı durum yaşanmazdı. Güreş Kampında medyayla bir araya geldik ilk soru futbol oldu. Azarbeycan’a giden Boksörlerimize bile gazetelerde ya kibrit kuytusu kadar yer ayrıldı ya da bir el yüzeyi kadar bu çocukların salladıkları yumruklar Türk Milletinin yumruğu değil mi o bayrak göndere öçekildiği zaman hepimizin göğsü kabarmıyor mu? Futbol futbol tamam da amatör sporları gazeteler ve televizyonlarda yer verildiği zaman ilgi büyüyecek.
Federasyonlar artık spor federasyonu gibi çalışacaklar
Yeni dönemde federasyonlar sadece sportif işleriyle iştigal eden yerler olacak. Bakanlığımız federasyonlara inşaat yapmak için kaynak aktarımını sona erdirecek. Aktaracağımız kaynaklar sadece sportif organizasyonlar ve sporcu yetiştirme faliyetleri için kullanılacak. Bu federasyonlara verebileceğimiz en büyük müjde bu olsa gerek.
Hırçın taraftar yaftası yapıştırmak doğru değil
Bursaspor’un da Beşiktaş’ın da çok çoşkulu taraftar gurupları var. Yeni yasaya göre bu çoşkunun dozu aşarsa kulüplere ve yönetimlere çok çok büyük maliyetleri var. Taraftar artık takımı yöneten sürecin bir parçası olduğunu görmeli. Taraftardan dolayı takıma maliyet çıkmmalı taraftar gurupları da üzerine düşeni yerine getirmeli. Bursaspor ve Beşiktaş ortak aldıkları karar doğrudur ama Bursa’dan da neden misafirlerimiz gelmedi diyenler vardır. Bu sezonun böyle geçmesi gerekliydi geçmişte olanlar bitecek. Spor camiasına bilinçlendirme yönünde önemli işler düşüyor. Çıkan olaylar sonrası Bursa taraftarını, Beşiktaş taraftarını tefe koyarsanız diğer takım taraftarlarını tefe koyup hırçın taraftardır diye bir yaftayı boynuna asarsanız görevinizin gereğini yerine getirmemiş olursunuz bunu tüm spor ailesi içindeki herkese söylüyorum. Yanlış yapana kardeşim bu yaptığın doğru değil demeliyiz. Kulüp yöneticileri herşeye rağmen taraftarın abisi olabilmeli. Gerektiğinde de susturabilmeli.
Gençlik ve Kültür Merkezleri yaparak İsdihtam sağlayıp çocuklarımızı sokaktan kurtaracağız
Antrenörlük, Spor Yöneticiliği ve Bedeb eğitimi Öğretmenliği de buna dahil onların mesajlarını alıyorum sıkça. İstihdam planlaması YÖK tarafından geçmiş yıllardan beri sağlıklı yapılamamış. Altyapı yeterli değilse, bu çocuklar mezun olduktan sonra istihdam edilemeyecekse, evrensel kriterlere göre teknik adamlar olarak yetiştirilemeyecekse bu kadar genci oralara bağlamanın bir diplomayla hayatlarını kapamanın ne anlamı var. Bu gençlerimiz mezun oldular.
Devlet olarak bizim, kulüplerimizin ve amatör spor kulüplerimizin kapılarını bu gençlere sonuna kadar açması lazım. İhalesini yaptığımız 125 tane sentetik çim yüzeyli futbol sahamız var.125 tane daha ihale ediceğiz adı geçen mezunlardan buralara istihdam edeceğiz. Gençlik ve Kültür Merkezleri yaparak buralara bu mezun gençlerimize imkan vereceğiz. Spor, tiyatro,müzik, kütüphane gibi faliyetler olacak ve branşlarıyla ilgili kişilere iş bulabilme imkanı yaratmaya çalışacağız. Bu merkezlerin esas amacı ikili eğitimi tekli eğitime dönüştürmeye çalışıyoruz. Okul sonrası boş olan çocuklarımız sokaklarda bu merkezlerle çocuklarımızı buralarda gerek sportif gerek kültürel anlamda konusunun uzmanlarıyla buluşturarak sokaktan kurtaracağız. Türkiye de yüzme havuzu olmayan il bırakmıyoruz.
Buralarda engellilerin kullanacağı düzenlemeler yapıyoruz. Bakanlığımıza bağlı salonlarımızı mahalledeki çocuklarımıza nasıl kullandırabilirizin çalışmalar yapıyoruz. Sokaktaki çocuklarımızın eğilimlerini fark ederek onları sporla buluşturarak zararlı alışkanlıklarına son vermek bakanlığımızın yapması gerekenler Fenerbahçe bu konuda çok önemli misyon üstlendi tebrik ederim kendilerini.
Yıldızları çıkarmak medyanın elinde
2101 Londra Olimpiyatları için çok iddialı vurgular yapamayacağım. Halteri Türkiye’ye tanıtan Naim Süleymanoğlu’dur. Cep herkülü dediniz bunu medya yaptı. Mahmut Demir gibi Hamza Yerlikaya gibi isimler sayesinde Güreş ülkede seyir zevki olan bir spor haline geldi ama sonradan yine kan kaybetmeye başladı. İllah güncele gelip güncel yıldızlara bakmamak lazım.
Yıldız nasıl çıkar?
Yıldızları çıkartmak medyanın elinde. Ben bakan olarak katkı vermeye hazırım bu toplum sporu yaşam biçimi haline getirmeye ihtiyacı var, Spordan uzaklaşma ve obezite tehlikesi var. Tek yol sporu yaşam felsefesi haline getirilmesi var. Bir kısım federasyonlar bakanlığı bilgilendirmekte bile sıkıntı çekiyorlar.
2020 İstanbul Olimpiyatlarını kazanacağımıza inanıyorum
Ev sahipliğe aday olduğumuz Olimpiyat düzenlemelerinde çalışmalarında Kadir Topbaş olmazsa olmaz. HDK’ların başkanı benim ama bir bakanın bir koltukta bu kadar karpuzu taşıması mümkün değil. Uluslararası organizasyonların Hazırlık Komitesi Başkanı olarak Türkiye Milli Olimpiyat Komitesiyle birlikte 2020 Olimpiyatlara adaylığımızın çalışmalarına başladık. 2013 Eylül ayındaki karar tarşihinde 2020 İstanbul Olimpiyat oyunlarını inşallah alacağız. Kadir Topbaş’a da bu emaneti devredeceğiz. O tarihe kadar İstanbul altyapı çalışmalarını sürdüreceğiz. Aldığımız andan itibarende evsahibi olarak Kadir Topbaş formülünü hayata geçireceğiz.
Biz Bakanlığımıza bağlı yeni atamalar ve rotasyon yaparak bir değişimi başlattık. Makamlar kişilere kaim değil. İyi bir sistem kurarsak başındakiler kim olursa olsun tıkır tıkır çalışacaktır. İmkanlar eşliğinde iyi bir sistem kurmaya çalışıyoruz.