Trabzonspor'un eski kaptanı ,Beşiktaş'ın takım kaptanı Tolga Zengin, yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada, Trabzon'un zor bir şehir olduğunu söyledi.

 Tolga Zengin,  gündeme dair bazı açıklamalarda bulundu. Zengin, yayıncı kuruluşa verdiği röportajda futbola başladığı günden itibaren başından geçenleri anlatı ve özel hayatı ile ilgili de itiraflarda bulundu.

Babasının futbol oynamasını istemediğini dile getiren Tolga Zengin, "Herkes futbol oynamak için halı sahalara para verirken, üstelik ben para alıyorum. Babam futbol oynamamla ilgili 'normal bir işin olsaydı' diyor. Hafta sonların olsun diyor. Kaleci olarak futbola başladım. Mahallede de kalecilik yapıyordum. Mahalledeki hacı amcam beni Trabzonspor'un alt yapısına götürmek istedi. Babam izin vermedi. Ancak annem çok büyük destek verdi. Babamı da dinledim. Babamın rızasını alırım, öyle bir şey alırım. Beni bu noktaya taşıyan önce Allah, sonra ailemdir. Seçmelere gitmemiştim. Hacı amcam İdmanocağına yazdırmıştı. Gizli gizli gider gelirdim. Annem de elbiselerimi yıkardı. Önce okul dedim. Okuluma da devam ettim. Mahallede oynarken bu noktalara gelebileceğimi bilmiyordum. Futbolcu olup çok büyük paralar kazanayım demedim. Hep çocuk kalabilmeyi istedim ama önemli olan küçükken oynadığım mesleğimi hala da yapabiliyorum. Aynı şekilde Mutlu olabiliyorsun. Tek üzüldüğüm alt yapıdaki oyunu şimdi oynayamamak" dedi.

"HİS MESELESİ"

Çocukken de kaleci olmak istediğini itiraf eden Zengin, "Benim yeteneğim kalecilikti. İsteseydim de santrafor olamazdım. Penaltı atılırken alıştık artık. Penaltı da sadece konsantre oluyorsun. Maç içerisinde çok fazla bir şey düşünemiyorsun. Maç günü rakip takımın penaltı atan oyuncusunu izliyorsun. Ama his meselesidir" ifadelerini kullandı.

"O BANT İNSANI VEZİR DE YAPAR, REZİL DE"

Beşiktaş'a transfer olduktan sonra kaptan olan Tolga Zengin, bu süreçle ilgili şu şekilde konuştu:

"Her şeyden önce Trabzonspor'da yıllarca kaptanlık yaptım. Beşiktaş'ta kısa sürede beni kaptanlığa getirmek istemeleri gurur verici. İlk önce kabul etmek istemedim. Yıllarca kaptanlık yapan isimler vardı. İbrahim Toraman yeni kadro dışı kalmıştı. Sivok ikinci kaptandı. Ancak daha sonra oyuncuların ve Önder Özen'in de ısrarları sonrası kabul etmek zorunda kaldım. Ortada duran bir şey varsa, onu birine verirsin. Ama birindeki bir şeyi alıp birine verirsen bu olmayacak şey. Bazı şeyleri ince düşünmek lazım. Neticede hiçbir şey bir kişinin kalbini kırmamaktır. Hocamız cezalı olduğunda Nicola gelip benim maç konuşması yapmamı istedi. Burada sorumluluk sadece taktığım bant değil. Önemli olan sadece saha içinde değil saha dışında da. O bant insanı vezir de yapar, rezil de."

"BAZEN YALNIZ KALMAK DA GÜZEL"

Beşiktaş kaptanı Tolga Zengin, yaptığı meslekten dolayı yalnızlığa alıştığını vurgulayarak, "Bazen yalnız kalmak da güzel. Kendinle hesaplaşıyorsun. Zaman zaman kendini dinlemek lazım. Takım ileri gittiğinde yalnız kalıyorsun ama giydiğin kıyafetten her şeye kadar yalnızsın" diye konuştu.

"TRABZON ÇOK ZOR BİR ŞEHİR"

Trabzon halkının çok sabırsız olduğuna değinen tecrübeli kaleci, "Bir anda parlayıp, bir anda sönüyor. Statta tepki oluyordu, stat dışında bir anda sizi öpüyorlardı. Aslında Trabzon çok zor bir şehir ama futbolcu için çok iyi bir şehir. Çok büyük futbolcular çıkardı" ifadelerini kullandı.

"HEDEFLER BİTMEYECEK"

Tolga Zengin, çok iyi kaleci hocalarıyla çalıştığını hatırlatarak, "Hedefler bitmeyecek. Trabzon'da ve burada da çok iyi hocalarla çalışıyorum. Ben anı yaşayan, günü yaşayan bir insanım. Çok ileriyi düşünürsen, bugünü yaşayamazsın. İdolüm ilk olarak Şenol hoca, sonra da Rüştü abi. İdol olarak aktif olanlar da Onur, Buffon, Diego Lopez, Van der Sar. Yerlilerden çok iyi kaleciler var. Onur ve Cenk gibi. Cenk çok yetenekli bir kaleci. İnsanların ona güvenmeleri gerek. Geçmişe göre kendini çok toparladı. O da belli yerlere gelecek. Sakatlık veya başka bir şey olursa gözüm arkamda kalmaz. Hatta sakatken Cenk yanıma geldim. Tam sakalları kestim. Oynamak için geldim. Beni bir gör diye şaka yaptı. Emre iyi. Sinan Bolat da iyi kalecidir. Bir de Volkan. Benim kendimi saymam olmaz" şeklinde konuştu.

"PARADAN ZİYADE DOST KAZANMAK ÖNEMLİ"

Eskide neyse şimdi de aynı şekilde yaşadığını ifade eden Zengin, "Annemin rahatsızlığı sırasında her şeyi yaptım. Veren Allah, alan Allah. Paradan ziyade dost kazanmak çok önemli. Dünyalarınız olur, çok zengin olursunuz ama bir tane çay içeceğiniz bir dostunuz olmazsa neye yarar. Telefon hattım 16 senelik hattım. Çocukluk arkadaşlarımla hala konuşurum. Daha doğal takılırım. Kullandığımız araba, oturduğumuz ev değişti. Ancak geleneklerim değişmedi" dedi.

Annesinin adını yaşatmak istediğini vurgulayan Tolga,"Trabzon'da annemin ismini vereceğimiz bir okul yaptırmak için çalıştık. Köyümüzün camisinin minaresini onardık. Önemli olan şimdi bir şeyler yapmak. Adının iyi hatırlanması. Annemi kaybedeceğimizi biliyorduk; ama yine de kabul edemedik. Onun duaları olmadığı zaman güçlü olmadığımı biliyorum. Genç yaşta torununu sevmek için emekli olmuştu. Ama onu yaşayamadı. Maçtan da önce onunla konuşmuştum. Ancak konuştuktan yarım saat sonra yaşamını yitirmiş. En son benimle konuşmuştu. Özlüyorum. İşin kötü tarafı zamanla daha da çok özleyeceğimi biliyorum. Veren Allah, alan Allah" ifadelerini kullandı.