Trabzon 2. batan Rize olmasın
Prof. Dr. Osman Bektaş’ın, geçen günlerde Akyazı Projesi ile ilgili olarak, haber61.net'te yayımlanan açıklaması gündem belirlemişti.Akyazı Projesinin gerçekleştirilmesi sırasında bölgesel bazı jeolojik özellikler risk faktörleri olacağını kaydeden Bektaş
Prof. Dr. Osman Bektaş’ın, geçen günlerde Akyazı Projesi ile ilgili olarak, haber61.net'te yayımlanan açıklaması gündem belirlemişti.
Akyazı Projesinin gerçekleştirilmesi sırasında bölgesel bazı jeolojik özellikler risk faktörleri olacağını kaydeden Bektaş, açıklamasının sonuç bölümünde ise şu önerilerde bulunmuştu.
-Akyazı ve Trabzon civarında denizden yer kazanma işlemi 20- 25m metan gazı kritik su derinliği ile sınırlandırılmalıdır. Bu derinlikten sonra yapılacak dolgular riskli olup zemini tıpkı tüpgaz üzerinde oturtmaya benzer.
-Yasal olarak dolgu alanlarında zemin iyileştirilmesi yapılmadan yapılaşmaya izin verilmez. Bu nedenle sahil oto yolu dolgu sisteminden farklı tekniğe ve yönetmeliklere uygun dolgulama yapılmalıdır
-Dolgu alanın zemin ve jeolojik yapısını aydınlatmak, gaz birikimi veya gaz bacalarının olup olmadığını anlamak, olasılıklı aktif fayların varlığını kontrol etmek amacıyla ayrıntılı sığ jeofizik çalışmalar yapılmalıdır.
-Jeofizik çalışmalarını sondaj çalışmaları izlemelidir.
-Jeofizik,sondaj ve jeolojik çalışmalarla zeminin özelliği kesin olarak belirlendikten sonra fizibilite, maliyet ve projelendirme çalışmalarına geçilmelidir. Başka deyişle zemin etütleri proje çalışmalarının yol haritası niteliğinde olmalıdır.
Haber61.net Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Aydınlı, Prof. Dr. Osman Bektaş ile Akyazı Projesi üzerine bir söyleşi yaptı.
İşte Prof. Dr. Osman Bektaş ile yapılan röportaj:
DENİZİN DOLDURULMASINDAN YANA DEĞİLİZ
“Bilim adamı olarak 2 şeye önem veririm… Yapılacak iş toplum ve bilime uygun mudur. Biz bu 2 kriteri dikkate alırız, Akyazı Projesi’nin herhalde getirisi gotürüsü yapılmıştır. Biz Denizin doldurulmasından yana değiliz. Çünkü ekolojik dengeyi, doğal dengeyi bozuyor. Ama şehrin büyümesinde, şehir planlayıcıları, denizin doldurulması gereklidir, şarttır, deniliyorsa, o zaman da denizin doldurulması bilimsel yöntemlerle olmalıdır”
YANI BAŞIMIZDAKİ RİZE HEP ÖRNEK GÖSTERİLİYOR
“Denizin doldurulması neden bilimsel yöntemlerle yapılmalı, bunu niye söylüyoruz, yanı başımızda Rize var ve herkes de bunu örnek veriyor, Rize denizi doldurarak stadını yaptı, peki soruyorlar mı denizi doldurduktan sonra ne oldu”.
Elimde Rize Belediye Başkan yardımcısı Osman Karavin’in açıklaması var. Başkan yardımcısı Karavin adeta bu konuyla ilgili olarak feryat ediyor.
“Deprem olsa Rize yerle bir olur”
Rize Belediye başkan vekili Osman Karavin, Rize’de çökme tehlikesi yaşayan bir çok bina olduğunu söyledi.
Karavin, Rize’de kolan patlamasına bir çok binada rastlanabileceğini belirterek, “Deniz dolgusu üzerinde bulunan birçok binada aynı durumlar söz konusu, bunun dışında Rize’de yüzde 30’lara varan hatalı binalar var. Geçmişte bu tür binalara izin verildi.
DEPREM OLSA RİZE YERLE BİR OLUR
Rize’nin 3. derece deprem kuşağında olduğunu kaydeden Karavin, “Rize’de 4.5 şiddetinde deprem olsa birçok mahalle yerle bir olur. İnşaatlarımız maalesef evsafına uygun yapılmadı. Rize’de yüzde 50 oranında binaların ruhsatı yok. Bunlar geçmişin izleri. Deniz üzerinde yapılan binaların teker teker incelenmesi gerek, Rize meslek yüksek okulu inşaat bölümü yeterli donanıma sahip ve binaların teker teker incelettirilmesi gerek. Boşaltılan site apartmanında 3 yıl önce de sorun yaşandı. Ancak müteahhit sorunu çözüm bulmadı. Site apartmanlarının bulunduğu sokağı trafiğe kapadık.Bu sokak araç geçisine sarsıntı olmasın diye izin vermiyoruz” dedi.
Rize belediye başkan yardımcısını böyle bir feryat ederken, yanı başımızda bu yanlış varken, deniz dolgusu üzerinde olan bir çok binada çökmeler söz konusuyken, halen daha bu yanlışta ısrar etmenin bir anlamı var mı?
TRABZON 2. BATAN RİZE OLMAMALI
“Hata yapılır ama hatanın tekrarlanmaması gerekiyor. Biz Trabzon 2. batan bir Rize olmasın. 30-40 bin kişilik bir stadı Akyazı’ya koyacaksınız, bu stadyumda dolgu alanı üzerinde oturmalar olacak, çökmeler olabilecek, stadyumun yanında, terminaller sosyal tesisler kurulacak, bu bakımdan oranın güvenli bir yapıda olabilmesi için dünya standartlarına uygun jeolojik etüt yapıp, bu etüt sonucunda yine teknolojiye bilime uygun bir şekilde dolgu yapılır. Biz buna karşı değiliz. Biz sadece Rize’de olduğu gibi, dolgulama sistemine karşıyız”
RİZE’DE YAPILAN YANLIŞ TRABZON’DA YAPILMASIN
“Biz diyoruz ki Trabzon’da Rize gibi olmasın. Rize’de yapılan yanlış Trabzon’da yapılmasın, yoksa Trabzon’a yapılacak yatırıma biz neden karşı olalım. Bu konuda iki çekincem var. Gerçekten Akyazı projesinin yapılması için Sahil doldurulması gerekiyor mu, Trabzon’un büyümesi için bu gerekli midir?, gerekliyse Rize gibi dolgulama sistemi değil, bilime, teknolojiye uygun şekilde dolması lazım”
“Akyazı’da dolgulama sırasında olabilecek risk faktörlerini sıraladık. Akyazı heyelan bölgesi, dolgu alanında aynı zamanda deprem bölgesi dedik, metan gazı olabilir dedik, bu riskleri saydık, bu riskler dikkate alınarak orada çok detaylı jeofizik çalışması yapıldıktan sonra da dolgulama yapılır, niçin yapılmasın”
Bir iddia daha var
“Her yere bina her yere tesis yapılır, yapılır ama bunun maliyetini de düşünmek lazım, yani sizin yapacağınız tesisin fizibilitesi olması lazım, biz Karadeniz’de şuanda petrol çıkaramıyoruz, çünkü çıkardığımız petrolün maliyeti bugün ki piyasa değerinden yüksek Ben illa Akyazı’yı dolduracağım, burada stat yapacağım, kaç liraya mal olursa olsun gelecek kuşaklar tehlike altında olsun, bu iddia ile bu iş olmaz”
TRABZON’UN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOKTUR
“Dolayısıyla akıl ve mantığı kullanmamız lazım. Aklı ve bilimi kullanmamız ve her zaman da şunu sorgulamak lazım, yapılan iş topluma yararlı mı, yapılan iş bilime uygun mudur? Biz buna bakarız, işi kim yapmış, o bizi ilgilendirmiyor, toplum için iyi şeyler yapan herkesin yanındayız, emrindeyiz, hangi belediye olursa olsun, bizim siyasi görüşümüz olmaz, hangi belediye, hangi hükümet gelirse gelsin yapıcı her kuruluşun yanındayız. KTÜ’nün amacı eğitim ve araştırmanın yanında bir amacı da toplumun sorunlarına çözüm bulmaktır. KTÜ’nün modern üniversite anlayışı doğrultusunda bir görevi de eğitim ve araştırmanın yanında, bir görevi de toplumun temel sorunlarına çözüm bulmaktır. Bugün ki üniversite yönetiminin sayın rektörün yönetim kurulu üyelerinin genel politikası da budur. Trabzon’un sorunlarını üniversite kendi sorunu gibi görür, ve o sorunlara çözüm aramaya çalışır, bu 3’lü koordinasyonla olur, üniversite, şehir yönetimi ve halk biz bunu defalarca söyledik. Halkın yönetimin ve üniversitenin koordinasyonuyla Trabzon’un çözülemeyecek sorunu yoktur. Yeter ki yapılan iş topluma yararlı olsun ve bilime uygun olsun”
AKYAZI PROJESİNE KARŞI DEĞİLİM
“Akyazı’ya yoksa ben karşı değilim, yeter ki Akyazı’da yararlı şeyler yapılsın, Bugüne kadar biz üniversite olarak, sayın rektörün ve yönetimin genel prensibi şudur, şehirden gelecek olan her türlü talebe açığız, bizden bir yardım beklenirse, katkı beklenirse bunu sayın rektör ve bizler seve seve yerine getiririz”
VATANDAŞ RİZE’DEKİ FACİANIN NE OLDUĞUNU BİLMİYOR
“ Bize bu konuda hiçbir teklif gelmemiştir, sadece biz kamuoyundan öğrendiklerimize göre yapılan işin ve izlenen yolun bir bakıma yanlış olduğunu söylüyoruz. Akyazı’daki yanlışlar Rize’de olduğu gibi tekrarlanmasın. Hata bir kere yapılır, bu hatadan insanlar ders çıkartır. Rize doldu ne oldu, Akyazı Rize’nin kaçta kaçıdır, niye buna köstek oluyorsunuz eleştirisini alıyoruz, vatandaş Rize’deki facianın ne olduğunu bilmiyor. Facia gün geçtikçe büyüyecek, bu konuda vatandaşı da bilgilendirmek lazım”
-Prof. Dr. Bektaş'tan Akyazı uyarısı
Selahattin Aydınlı / haber61.net