Ankaralı Vücut Geliştirmeci 22 Yaşındaki Akın Hondoroğlu, 'Dünyanın En Prestijli Vücut Geliştirme Yarışmalarından' Biri Olarak Gösterilen 'Nac Universe 2010'da Kainat İkincisi Oldu.

Ankaralı vücut geliştirmeci 22 yaşındaki Akın Hondoroğlu, 'Dünyanın en prestijli vücut geliştirme yarışmalarından' biri olarak gösterilen 'Nac Universe 2010'da kainat ikincisi oldu. Spora 6 yıl önce halterle başlayan, ancak geçen zaman içerisinde ailesinin desteği ve farklı bir şey yapmak isteğiyle vücut geliştirmeyle uğraşmaya başlayan Hondoroğlu, hocaları Levent Zülfikar ve Rıfkı Karataş'ın da teşvik etmesiyle kendini bu işe verdi.

Aslen Trabzonlu olan ancak büyüdüğü, yetiştiği Ankara'da spor hayatına devam eden Hondoroğlu, 2008 yılında elde ettiği Türkiye ikinciliğini Kasım ayında Almanya'da düzenlenen 'Nac Universe 2010'da gençlerde kainat ikinciliği derecesine taşımayı başardı.

Akın Hondoroğlu, vücut geliştirmenin, zor ama bir o kadar da güzel bir spor dalı olduğunu anlatarak, spora ilk başladığı günlerde yarışmalara katılmak gibi bir düşüncesinin olmadığını, ancak hocalarının teşvikleriyle başarılı olacağına kendisinin de inandığını söyledi. Hondoroğlu, 'Bir çok kişi 'boyun kısa kalır', 'bu sporu yapanların hormonları bozuluyor' gibi eleştirilerle beni vazgeçirmeye çalıştı, ama ben başarılı olacağıma inanmıştım ve bu eleştiriler için de gerekli araştırmayı yaptım. Halk arasında çeşitli söylentiler var, ama bunların çoğu doğru değil. Özellikle erkeklerin bu sporla ilgilenmesi çok sağlıklı. Biz Türkler tarih boyunca hep 'güçlü, kudretli' olarak bilinmişiz. Ben tüm Türk erkeklerinin bu imajı yıkmamasını, vücutlarını geliştirmesini isterim. Ayrıca yine halk arasında vücut geliştirme, 'iri olmak'la eş anlama geliyor, ama bu da doğru değil. Önemli olan kendinize yakışan, sağlıklı ve düzgün bir vücuda sahip olmak. Zaten yarışmalarda da buna dikkat ediyorlar' dedi.

- 'BİR TEŞEKKÜRÜ ÇOK GÖRDÜLER'

Akın Hondoroğlu, 2008 yılının şubat ayında sadece kendisini denemek için girdiği Türkiye Şampiyonası'nda ikincilik, yine aynı yılın ekim ayında düzenlenen şampiyonada da birincilik elde ettiğini dile getirdi.

Şampiyonada birinci olduğu için 'Türkiye Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu'nca milli takıma alındığını, ancak çeşitli sebeplerle aynı günün sabahı takımdan çıkarıldığını ifade eden Hondoroğlu, 'O zaman bana bir çok mazeret sundular, ama hiçbir şekilde bunların haklı bir dayanağı yoktu. İlaç kullanmış olma ihtimalimi dile getirdiler, yurt dışı organizasyonlar için kaynak olmadığını söylediler, ama ben bunların hepsine cevap verdim. Beni istedikleri teste sokabileceklerini, kendi imkanlarımla organizasyonlara katılabileceğimi söyledim, ama neticede olmadı. 1 günlük milli oldum ve bitti' diye konuştu. Bu gelişmelerden üzüldüğünü, ancak amacından vazgeçmediğini dile getiren Hondoroğlu, sözlerine şöyle devam etti: 'Milli olmasak da yılmadık ve ülkemize dereceler getirmek istedik. Başarılarımızı duyan Nac Federasyonu yetkilileri bizi davet etti ve PNP Team olarak Almanya'ya gittik. Çok iyi bir organizasyondu ve takım halinde orada önemli başarılar elde ettik. Ben ikinci oldum. Yaşım daha genç. Önümde bu sporda daha uzun yıllar var. İlerleyen zamanlarda ülkeme daha iyi derecelerle dönmek istiyorum. Ancak beni üzen tek bir şey var. Türkiye'de 'spor' denildiğinde akla sadece futbol geliyor. Ülkeme kainat ikinciliği getirdim. Takımda benden daha başarılı ağabeylerim de var. Ayrıca benim gibi futbolun dışındaki farklı spor dallarında başarı elde eden bir çok sporcu var, ama bize sahip çıkılmıyor. Federasyonumuzun en azından bir teşekkür etmesini beklerdim, onu bile çok gördüler.'

- '8 AY BOYUNCA TAVUK YİYORUZ'

Yarışmalara hazırlanmanın en zor kısmının girdikleri sıkı diyet olduğunu vurgulayan Hondoroğlu, podyuma çıkmadan en az 7-8 ay önce başladıkları diyetin, normal bir insanı çok zorlayacağını ifade etti. Hondoroğlu, 8 aylık süreçte sadece 'makarna, haşlanmış tavuk ve pirinç lapası' yediklerini belirterek, vücutlarının gelişimi için böyle bir diyete mecbur olduklarını söyledi. Vücut geliştirme yarışmalarına hazırlanan tüm sporcuların, yağsız ve yüksek protein içeren gıdalar tüketmek zorunda olduklarını dile getiren Akın Hondoroğlu, şunları kaydetti: 'Bizi en çok zorlayan şey bu beslenme konusu. Sporun hangi dalıyla uğraşırsanız uğraşın, bu kadar hayatınızın içinde olmuyor. Bu sporu sadece vücutlarını toparlamak için yapanları kastetmiyorum, ama benim gibi yarışmalara hazırlanan sporcuların işi bu anlamda zor. Günde en az 6 öğün yemek yiyoruz. Çünkü vücudumuzun gelişmesi için iyi beslenmesi gerek ,ama günde 6 öğün aynı şeyi yemek bir insana ne kadar zevk verir bunu da düşünmek lazım... Özellikle yarışmaya 3 gün kala sıvı hiçbir şey almıyoruz. Sıvı alırsak kaslarımız istediğimiz gibi görünmüyor. Podyumdayken en çok dikkat edilen şeylerin başında bu geliyor. Orada 1 dakikalık bir gösteri yapıyorsunuz. Duruşunuz, bakışınız, gülüşünüz, vücudunuzun oranı gibi bir çok konu değerlendiriliyor. Bunların hepsinin sonuca direkt etkisi var.' Yarışmalara hazırlanmanın maliyetli de bir iş olduğunu anlatan Hondoroğlu, her şeye dikkat edilmesi halinde aylık masrafının 10-15 bin lira civarında olduğunu söyledi.