Trabzonspor hatayı düzeltti

Trabzonspor'un resmi internet sitesi 06/10/2009 tarihi saat 14:30 da "Futbolcularımız laktak testinden geçti" başlığı ile girdiği haberde eleştirilere konu oldu.

Trabzonspor hatayı düzeltti


Trabzonspor gibi dünyaya mal olmuş bir kulübün resmi yayın organında, hem de sporcu ve sporcu sağlığı ile ilgili bir haberde “Laktat” teriminin yerine “Laktak” ifadesinin kullanılması tepkilere neden oldu.

Birçok internet sitesinde haber yazılış ve verilişinde hatalar olabileceğini  mail ve telefonlarla haber61.net'e bildiren taraftarlar “Ama Trabzonspor gibi bir kurumun resmi yayın organında bu tür bir hata affedilmez. Acaba o testi yapanlar mı Laktat'ı Laktak olarak biliyor, eğer yaptıkları testin adını bilmiyorlarsa bu testi ne kadar doğru yapıyorlar" ifadelerini kullandılar.

Trabzonspor.org.tr hatasını düzeltti:

Haber61.net'te yayınlanan haberin ardından Trabzonspor'un resmi sitesindeki hatalı başlık düzeltildi.

hatalı terimin siteye haber giren Editörün dalgınlığından kaynaklandığı da öğrenildi.

Laktat Testi nedir?

Her insan "uniqe" yani eşsizdir ve doğal olarak farklı bir organizmaya sahiptir. Bu organizmadan en yüksek performansı almak içinde öncelikle bu organizmanın kapasitesini ölçmeli ve ortaya çıkan sonuca göre bu organizmaya yüklenmeler yapılmalıdır. Tüm dünyada organizmanın kapasitesini belirlemede ve bireye özgü antrenman yükü belirlenmede en çok kabul gören ve kullanılan yöntem Laktat Testidir. Laktat testi egzersiz sırasında sporcunun kanındaki laktik asit seviyesinin takip edilerek sporcunun kondisyon durumunun ve dayanıklılık kapasitesinin belirlenmesini sağlayan bir testtir. Bu testin bu derece yaygın kullanılmasının başlıca sebebi diğerleriyle kıyaslandığında toplamda en güvenilir , en kolay ve en ekonomik yöntem olmasıdır.

Bilim dünyasında sıkça tartışılan bir konu bu testleri hangi koşullarda yapmak gerektiğidir? Laboratuarda mı sahada mı? Bu sorunun cevabı sporcu hangi şartlarda antrenman yapıyorsa testinde o şartlarda yapılması gerektiğidir. Çünkü her zeminin ve koşulun kendine özgün şartları vardır ve bunlar başka koşullara aynen uymayabilirler. Örneğin dayanıklılık koşularınızı çim zeminde yaptırıyorsanız testide o zeminde yaptırmalısınız çünkü çim zeminde elde edilecek sonuçlarla koşu bandında elde edilecek sonuçlar farklılıklar gösterebilir. Bunun sebebi bu iki zeminde koşu biyomekaniğinin birbirinden farklılıklar göstermesidir. Ya da kış dönemi soğuk hava koşullarında antrenman yapıyorsanız testinde bu hava koşullarında yapılması gerekir. Oda sıcaklığındaki laboratuar koşullarında organizma egzersize doğal olarak farklı yanıtlar verecek ve bu sonuçlar dışardaki hava koşullarıyla örtüşmeyecektir. Bu sebeplerle biz bütün testlerimizi sahada sporcuların antrenman yaptığı şartlarda yapmaktayız.

Peki bu laktik asit nedir? Laktik asit (Laktat) kaslarda oksijensiz ortamda enerji üretimi sırasında oluşan bir maddedir. Ilımlı bir egzersize başladığımızı düşünelim. Çok düşük tempolarda   gerekli enerjinin büyük bir kısmı oksijenli yoldan sağlanır. Solunum ve dolaşım sistemimiz bu esnada dokulara yeterince oksijen taşıyabilmekte ve metabolitleri de uzaklaştırabilmektedir. Daha önceki konularımızda tüm enerji sistemlerimizin istirahatta bile  devrede olduğundan bahsetmiştik . Bu sebeple Laktik asit istirahat halindeyken bile az bir miktarda da olsa kanımızda bulunur (0,5 - 1,5 mmol kadar). Egzersizin başlamasıyla beraberde laktik asit üretimi de artmaya başlar. Üretilen laktik asit kaslardan alınarak karaciğere taşınır ve yeniden enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere parçalanır. Bu yoğunlukta laktat yapım ve yıkımı arasında bir denge vardır ve bu şekilde egzersiz glikojen depoları boşalana kadar sorunsuz bir şekilde sürdürülebilir.

Egzersiz şiddetinin artmasıyla beraber kasların oksijene olan ihtiyacı da artar. Daha fazla oksijen alabilmek için solunum derinliği ve şiddeti artmış, kalp kaslara daha fazla kan pompalamak için daha hızlı bir şekilde atmaya başlamıştır. Oksijen sıkıntısının başladığı bu aşamada kaslar anaerobik (oksijen kullanılmayan) yolu da daha fazla kullanmaya başlamıştır. Laktik asitin anaerobik enerji yolunun bir ürünü olduğundan daha önce bahsetmiştik. Bu yolun kullanımının artmasıyla beraber kandaki laktik asit miktarı da artmaya başlar.

Egzersiz şiddeti belli bir aşamaya gelinceye kadar laktat yapım ve yıkım dengesi korunur. Ama bu aşamanın üzerine çıkılınca üretilen laktat miktarı yıkım kapasitesini aştığı için bahsettiğimiz denge bozulur ve kaslarda laktik asit göllenmeye (birikmeye) başlar. Beraberinde H iyonlarının da artışıyla asidik bir ortam oluşur ve bunun sonucu  metabolik asidoz denilen tablo oluşur. Asidozdaki yüksek asidik ortam dokuların tahrip olmasına ve bir süre sonra da egzersizin sürdürülmesini engelleyen bir tabloya sebep olur. İşte bahsettiğimiz bu yapım ve yıkım dengenin oluştuğu maksimum laktik asit miktarına Laktat Eşiği denir. Bu miktar  kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte ortalama 3,5 ila 5,5 mmol/l arasındadır.

 Aşağıdaki grafikte artan koşu hızıyla birlikte kanda laktik asit oluşumu görülmektedir. Egzersizin başlayıp artmasıyla birlikte kandaki laktik asit miktarı da artmaya başlar. Koşu hızı belli bir noktaya gelinceye kadar laktat miktarındaki artış ılımlı bir şekilde sürer. Fakat hız bu noktanın biraz daha üstüne çıkınca laktik asit miktarında çok hızlı bir artış görülür ve göllenme başlar. İşte bu hızlı artışın başladığı nokta laktat eşiğidir ve bu noktaya karşılık gelen hızda Anaerobik Eşik Hızı olarak kabul edilir. Kaynak: http://kondisyoner.net/neden.htm

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler