Birkaç sene öncesine kadar Gençlerbirliği takımına yeni yetenekler kazandıran ve Asaş ismiyle mücadele eden Gençlerbirliği OFTAŞ, şimdilerde Süper Lige kendini adapte etmeye çalışıyor. Kimilerine göre Gençlerbirliği'nin ikinci takımı kimilerine göre ise kendi kaynaklarıyla varolma mücadelesi veren, futbolumuza yeni bir renk getiren, olanaksızlıkları bahane etmeyen bir kulüp. Ve bu kulübün başkanı Turgay Kalemci…

Kalemci, ODTÜ'yü derece ile bitiren mühendislerden ve futbola da matematik kafasıyla yeni bir açılım getirmek isteyen bir başkan…. Trabzonlu başkan Kalemci, işi ve özel hayatı dahil tüm mesaisini Gençlerbirliği Oftaşspor'a veriyor.

- Genç bir takımınız var. Bu oyuncuları seçerken, izlerken ekstra bir yönteminiz var mı?

Maç içinde oyuncuyu izlerim. Oyuncunun yetenek kullanma yüzdesi çok önemli…Yani kafasında arayışlar olacak. Bize diyorlar, transfer yaptınız mı? Yaptık… Ama kimse duymamış. Mevcut sistem içinde oyuncuların yetenek kullanımını artırırsanız, transfer yapmış olursunuz. Transfer yapmak para harcamak değil ki!


- Oftaş'ın 1.Lig'den Süper Lige çıkışında ve bu günlere gelmesinde kimlerin emeği var?

Gençlerbirliği Oftaş'ta, sistem işliyor. 5-6 yıl içinde Oftaş, Avrupa çapında bir kulüp olacak. Sistemi bilimsel olarak ben kurdum ama İlhan Cavcav olmasaydı, yapamazdım. Onursal başkan olarak onun da bize büyük destekleri oldu. Ve benden daha fazla bu kulübü seviyor. İlhan Cavcav gibi birinin desteğini almak çok önemli… Ondan çok şey öğrendim. Herkes ondan bir şeyler öğrenebilir. İlhan Cavcav'dan öğrendiğim bir şey var: Futbolu iyi bileceksin. Ayrıca bu işi de seveceksin.

- Siz kendinize model gördüğünüz bazı kulüpleri de ziyaret ettiniz… Nerelere gittiniz ve neler gördünüz?
Ajax ve Barcelona gibi kulüplere gittim. Yönetim kurulu diye bir şey yok. Ne medyada ne başka bir yerde… Yönetim kurulları hedefleri tayin ediyor ve tüm sorumluluğu profesyonel kadrolara yıkıyor. İşlerin takibini yapıyorlar başka bir şey değil. İkna olmak istiyorlar.

- Oftaş ile olan kulübün bağlantısı nedir? Bilmeyenler için açıklayabilir miyiz?

Sezon başında göğüs reklamını toplam gelirin yüzde 10'u civarında satmak istedik, % 7 veren oldu ancak ben %10'un altına düşmek istemedim. Bunun için de başka bir Trabzonlu arkadaşımız Muammer Akyüz'ün firmasının % 7'sine adını kullanmaya devam etme kararı aldık.

- Reklam,sponsorluk-kurumsallaşma konularına nerelerdeyiz? Yani söylendiği gibi aslında futbolumuz kurumsallaştı mı?

Türkiye'de kurumsallaşma uygulamada hiçbir alanda yok. Kulüplerde hiç yok.

- Trabzonlu başarılı bir işadamısınız ancak spordaki desteğinizi bir Ankara kulübüne veriyorsunuz… Zor bir soru ama hangi takım gönlünüzde daha fazla yer tutuyor?

Bir televizyon programında da sordular, hangi takımlısınız diye? Trabzonluyum, Ofluyum, bunu herkes biliyor. Bir yanda da kurucusu ve başkanı olduğum bir kulüp var. Yani hangi takımı tutmamı bekliyor insanlar? Bir insanın çocuğu yokken başkasının çocuğunu sever ama kendi çocuğu olduğu zaman kendi evladını sever. Trabzonlu olmamdan dolayı Trabzonspor'a elbette sempatim var ancak benim takımım başkanı olduğum kulüp…

- Trabzonspor Ankara'dan nasıl görünüyor? Trabzonspor'un sorunlarının çözümü için bir Trabzonlu olarak önerileriniz nedir?

Trabzonspor'da şehrin takımına karşı müthiş bir sevgisi var. Taraftarı ve medyası var. Yönetim kurulları, taraftarların ve medyanın üstünde bir seviyede olmalı. Taraftar ve medyası senden bir şeyleri isteyecek. Sen daha tepede olacaksın. Trabzonspor'un etrafında oluşan kitlenin en yukarısında yönetim kurulu olmalı. Trabzon, 12 imparatorluk başkentinden biri.. İstanbul, Roma gibi eski bir kent... Trabzon'a gidince Trabzonlu olunur. Kentte bütünlük var. Trabzonluların tek tutanağı Trabzonspor… Oradakiler açlığı da kabul ediyor ve Trabzonspor'un başarısı bekliyor. Trabzonspor, Trabzon'a sığmaz… Ancak, başarı için kulüp başkanı orada olmalı…

Aytekin AKAY