"Trabzonspor'a kurtuluş savaşı lazım"
Osmanlıspor'un Trabzonlu teknik adamı Mustafa Akçay dikkat çeken açıklamalar yaptı
Yayınlanma:
Trabzonspor'un eski teknik direktörü Mustafa Reşit Akçay samimi açıklamalarda bulundu. Akçay, Trabzonspor'da ciddi bir teklif gelirse altyapı konusunda kabul edebileceğini söyledi.
İşte Akçay'ın açıklamaları;
“Trabzon’un bir kurtuluş savaşına ihtiyacı var. Aynı tavır ve davranışları yapıp başka bir sonuç beklemek nokta noktadır... Yoksa Trabzonspor’un elde ettiği gelirlerle birlikte her 3 yılda bir şampiyon olma şansı yüzde yüzdür”
“Ben 58 yaşındayım. 1985’te bu işe başlarken araştırırdım sabahlara kadar. Kendime söz verdim. Bırakana kadar kendime eziyeti asla bırakmayacağım. Bela bir sözdü bu. Ama mutluyum, iyi ki bu sözü vermişim. Futbol son 3 yılda bana araba verdi, ev verdi, çocuklarımı okuttum. Hesaplattırdım; emekli olunca 2 bin 500 TL maaş alacakmışım. Ben Trabzon’da 2 bin 500 TL’yi nerede bitireceğim. Seviyorum orayı. Halkı ne kadar uyumsuz olsa da Trabzon’dan başka yere gitmem. Trabzon halkı beni sever. Ama Trabzon’un başına geçtiğinde iş değişir. Çünkü Trabzon’u senden daha çok severler. Çünkü Trabzon halkı, Trabzon nüfusuna değil, Trabzonspor nüfusuna kayıtlı. Fırıncıya git pide iste, yiyene kadar sana Trabzonspor anlatırlar. Bu şehir kendi sevdiğine zarar vermeye başladı. Sabır bizde yoktur. Beynin altında bulunan ve stresle sabrı kontrol eden mekanizma bizde çalışmaz. Trabzonspor’u sevmek yok edişe doğru gidiyor. Yoksa Trabzonspor’un elde ettiği gelirlerle birlikte her 3 yılda bir şampiyon olma şansı yüzde yüzdür.”
‘Sıradan bir antrenör olursun’
“Trabzonspor’un 100 milyon TL geliri var her yıl. Bugün 700 milyon TL borcu olduğu söyleniyor. Akıl alır gibi değil. Bana göre eksik olan akıla saygı, uzmana saygıdır. Ben bütün antrenör eğitimlerini aldım. En az 15 seminere katıldım. 5-6 tane kurs aldım. En azı 3 ay. Avrupa’da maçlara çıkmış olmama rağmen bugün Trabzon’dan herhangi birisiyle futbol tartışmasına girdiğiniz zaman sizin bu öğrendiklerinizin hiçbir değerinin olmadığı konuşmalar yaşayabilirsiniz. Bu, sevgiden kaynaklı. Öyle anlarda öyle sözcüklerle muhatap olursunuz ki kendinizi sıradan bir antrenör gibi hissedersiniz. Nasıl düzeleceğine toplum karar verecek. Ya da cesur yöneticilerin yanındaki sağduyulu teknik direktörlerle bu olabilir. Trabzon’un bir kurtuluş savaşına ihtiyacı var. Aynı tavır ve davranışları yapıp başka bir sonuç beklemek nokta noktadır...”
Avrupa’nın fethinden sonra Karadeniz’de midye pişirmeye!
Mustafa Akçay, futboldan kopma kararının kesin olduğunu söyledi. Yalnızca Trabzon’a ve milli takımların altyaş kategorilerine açık kapı bıraktı:
“Futbolda düzgün insanlar da tanıdım ama sistemin kendi içinde barındırdığı ya da sistemin eksikliğinden yararlanıp içeride dolaşanlar var. Bu yüzden futbolla ilgili bazı tramvalar yaşadım. Bu tramvalar bende yaralar açtı. Babamı 43, abimi 49 yaşında kaybettim. Onlardan daha fazla yaşam şansı elde ettim. Ama bu 32 yılda atladığım bazı şeyler var hayatla ilgili. Ölümü hatırlayan birisi olarak evimde çorba pişecek, çocuklarımı harçlıksız bırakmayacak kadar para kazandım. Futbol bana bunu sundu, ben de ona 32 yıl hizmet ettim. Hakkını verdim, vicdanen rahatım. Tenekenin üstünde midye pişirip yemediysen çok şey kaybetmişsindir. Balığı 40 yıl önce tutmuşum en son. Viya vardır bilmez kimse. Şimdi sörf diyorlar. Göğsüne tahtayı alıp denize girersin. Keyfi hiçbir yerde yok. Futboldan uzaklaşıp bunu yapacağım. Kararım kesin kopacağım bu işten.”
‘Hayatta prim almam’
“Tamamen kapanmayı da düşünmüyorum. Sosyal projelere varım. Altyapılarla ilgili bir proje gelirse çalışmaya devam ederim. Çünkü paranın zekatı olduğu gibi bilginin de zekatı var. Bunu aktarmamız lazım. Trabzonspor ciddi bir yaklaşımla 1461 Trabzon’u da kapsayan ciddi bir kompleksi düşünüp teklif yaparsa değerlendirebilirim. Milli Takımlarda Ümit Milli veya aşağısında çalışabilirim. A takım bana göre değil. Çünkü A takımda hazır olanla oynuyorsun. Ben diyorum ki zor olanı yapayım ve milli takımda da kesinlikle prim almadan çalışırım. Bana vereceklerini sosyal projelere aktarsınlar. Sakın yanlış anlaşılmasın birileri alıyor olabilir. Onların hakkıdır. Ama bir ilke bu, ben almam. Sakın yanlış yere çekilmesin.”
‘Nörotik antrenman’
“Mesela nörotik training dediğimiz Amerika’da çıkan yeni bir antrenman bilimi var, bundan haberimiz var mı! Bunlarla ilgili bir araştırma var mı! Örneğin şimdiye kadarki anlayış silinip yenisi mi lazım. Almanya’nın bir gecede bütün kitapları yakıp yepyeni bir futbol dünyası inşaa ettiği gibi bir şey mi lazım! Bununla uğraşan biri var mı bu ülkede. Ya da İspanya’daki Tiki Taka ile mi başlanacak! Bunlar o ülkelerin örnekleri. Bizim bir örneğimiz olacak mı!”
‘Pantolon ıslanacak’
“Türkiye’nin, Avrupa’nın Brezilyası olmaması akıl alır gibi değil. Hazine bizim elimizde. Bir vizyona, yeni vizyona ihtiyaç var. TFF 2.5 milyar Dolar’lık sektörün neden para etmediğini, insanların neden tribüne gelmediğini araştıracaklar. Buna kafa yoracaklar. Birileri bir şeylerden sorumlu. 5 yıldır sorumluluklar var ama değişen bir şey yok. Islanmadan suya girip balık tutamazsın. Çünkü balıklar aptal değil, kendisi gelip beni avla demez. Pantolonun ıslanacak!”
Sorumluluklar var İcraat yapan yok!
“Ben niye konuşmuyorum, röportaj vermiyorum... Soruyor herkes! Çünkü bu ülkede herkes konuşuyor. Bu ülkede yalancı çok. Futbol için de öyle. Birileri yalan söylüyor. Ama hiç kimse sahanın çimlerine basmıyor. Almanya’da 3 milyon Türk var. 10 tane üst düzey oyuncu çıktı. Bunlar nereli Yozgatlı, Bayburtlu, Sivaslı. Genetik aynı. Bu kadar büyük paranın girdiği, 15 milyar TL’nin konuşulduğu bir piyasada bir tane Arda çıktı. Bunu neden kimse dert edinmiyor. Bugün birileri bir şeylerden sorumlu. 5 yıldır sorumluluklar var, 10 yıldır sorumluluklar var ama değişen hiçbir şey yok. Mutlaka bir planlama gayret vardır ama bilgimiz yok.”
Fanatik
İşte Akçay'ın açıklamaları;
“Trabzon’un bir kurtuluş savaşına ihtiyacı var. Aynı tavır ve davranışları yapıp başka bir sonuç beklemek nokta noktadır... Yoksa Trabzonspor’un elde ettiği gelirlerle birlikte her 3 yılda bir şampiyon olma şansı yüzde yüzdür”
“Ben 58 yaşındayım. 1985’te bu işe başlarken araştırırdım sabahlara kadar. Kendime söz verdim. Bırakana kadar kendime eziyeti asla bırakmayacağım. Bela bir sözdü bu. Ama mutluyum, iyi ki bu sözü vermişim. Futbol son 3 yılda bana araba verdi, ev verdi, çocuklarımı okuttum. Hesaplattırdım; emekli olunca 2 bin 500 TL maaş alacakmışım. Ben Trabzon’da 2 bin 500 TL’yi nerede bitireceğim. Seviyorum orayı. Halkı ne kadar uyumsuz olsa da Trabzon’dan başka yere gitmem. Trabzon halkı beni sever. Ama Trabzon’un başına geçtiğinde iş değişir. Çünkü Trabzon’u senden daha çok severler. Çünkü Trabzon halkı, Trabzon nüfusuna değil, Trabzonspor nüfusuna kayıtlı. Fırıncıya git pide iste, yiyene kadar sana Trabzonspor anlatırlar. Bu şehir kendi sevdiğine zarar vermeye başladı. Sabır bizde yoktur. Beynin altında bulunan ve stresle sabrı kontrol eden mekanizma bizde çalışmaz. Trabzonspor’u sevmek yok edişe doğru gidiyor. Yoksa Trabzonspor’un elde ettiği gelirlerle birlikte her 3 yılda bir şampiyon olma şansı yüzde yüzdür.”
‘Sıradan bir antrenör olursun’
“Trabzonspor’un 100 milyon TL geliri var her yıl. Bugün 700 milyon TL borcu olduğu söyleniyor. Akıl alır gibi değil. Bana göre eksik olan akıla saygı, uzmana saygıdır. Ben bütün antrenör eğitimlerini aldım. En az 15 seminere katıldım. 5-6 tane kurs aldım. En azı 3 ay. Avrupa’da maçlara çıkmış olmama rağmen bugün Trabzon’dan herhangi birisiyle futbol tartışmasına girdiğiniz zaman sizin bu öğrendiklerinizin hiçbir değerinin olmadığı konuşmalar yaşayabilirsiniz. Bu, sevgiden kaynaklı. Öyle anlarda öyle sözcüklerle muhatap olursunuz ki kendinizi sıradan bir antrenör gibi hissedersiniz. Nasıl düzeleceğine toplum karar verecek. Ya da cesur yöneticilerin yanındaki sağduyulu teknik direktörlerle bu olabilir. Trabzon’un bir kurtuluş savaşına ihtiyacı var. Aynı tavır ve davranışları yapıp başka bir sonuç beklemek nokta noktadır...”
Avrupa’nın fethinden sonra Karadeniz’de midye pişirmeye!
Mustafa Akçay, futboldan kopma kararının kesin olduğunu söyledi. Yalnızca Trabzon’a ve milli takımların altyaş kategorilerine açık kapı bıraktı:
“Futbolda düzgün insanlar da tanıdım ama sistemin kendi içinde barındırdığı ya da sistemin eksikliğinden yararlanıp içeride dolaşanlar var. Bu yüzden futbolla ilgili bazı tramvalar yaşadım. Bu tramvalar bende yaralar açtı. Babamı 43, abimi 49 yaşında kaybettim. Onlardan daha fazla yaşam şansı elde ettim. Ama bu 32 yılda atladığım bazı şeyler var hayatla ilgili. Ölümü hatırlayan birisi olarak evimde çorba pişecek, çocuklarımı harçlıksız bırakmayacak kadar para kazandım. Futbol bana bunu sundu, ben de ona 32 yıl hizmet ettim. Hakkını verdim, vicdanen rahatım. Tenekenin üstünde midye pişirip yemediysen çok şey kaybetmişsindir. Balığı 40 yıl önce tutmuşum en son. Viya vardır bilmez kimse. Şimdi sörf diyorlar. Göğsüne tahtayı alıp denize girersin. Keyfi hiçbir yerde yok. Futboldan uzaklaşıp bunu yapacağım. Kararım kesin kopacağım bu işten.”
‘Hayatta prim almam’
“Tamamen kapanmayı da düşünmüyorum. Sosyal projelere varım. Altyapılarla ilgili bir proje gelirse çalışmaya devam ederim. Çünkü paranın zekatı olduğu gibi bilginin de zekatı var. Bunu aktarmamız lazım. Trabzonspor ciddi bir yaklaşımla 1461 Trabzon’u da kapsayan ciddi bir kompleksi düşünüp teklif yaparsa değerlendirebilirim. Milli Takımlarda Ümit Milli veya aşağısında çalışabilirim. A takım bana göre değil. Çünkü A takımda hazır olanla oynuyorsun. Ben diyorum ki zor olanı yapayım ve milli takımda da kesinlikle prim almadan çalışırım. Bana vereceklerini sosyal projelere aktarsınlar. Sakın yanlış anlaşılmasın birileri alıyor olabilir. Onların hakkıdır. Ama bir ilke bu, ben almam. Sakın yanlış yere çekilmesin.”
‘Nörotik antrenman’
“Mesela nörotik training dediğimiz Amerika’da çıkan yeni bir antrenman bilimi var, bundan haberimiz var mı! Bunlarla ilgili bir araştırma var mı! Örneğin şimdiye kadarki anlayış silinip yenisi mi lazım. Almanya’nın bir gecede bütün kitapları yakıp yepyeni bir futbol dünyası inşaa ettiği gibi bir şey mi lazım! Bununla uğraşan biri var mı bu ülkede. Ya da İspanya’daki Tiki Taka ile mi başlanacak! Bunlar o ülkelerin örnekleri. Bizim bir örneğimiz olacak mı!”
‘Pantolon ıslanacak’
“Türkiye’nin, Avrupa’nın Brezilyası olmaması akıl alır gibi değil. Hazine bizim elimizde. Bir vizyona, yeni vizyona ihtiyaç var. TFF 2.5 milyar Dolar’lık sektörün neden para etmediğini, insanların neden tribüne gelmediğini araştıracaklar. Buna kafa yoracaklar. Birileri bir şeylerden sorumlu. 5 yıldır sorumluluklar var ama değişen bir şey yok. Islanmadan suya girip balık tutamazsın. Çünkü balıklar aptal değil, kendisi gelip beni avla demez. Pantolonun ıslanacak!”
Sorumluluklar var İcraat yapan yok!
“Ben niye konuşmuyorum, röportaj vermiyorum... Soruyor herkes! Çünkü bu ülkede herkes konuşuyor. Bu ülkede yalancı çok. Futbol için de öyle. Birileri yalan söylüyor. Ama hiç kimse sahanın çimlerine basmıyor. Almanya’da 3 milyon Türk var. 10 tane üst düzey oyuncu çıktı. Bunlar nereli Yozgatlı, Bayburtlu, Sivaslı. Genetik aynı. Bu kadar büyük paranın girdiği, 15 milyar TL’nin konuşulduğu bir piyasada bir tane Arda çıktı. Bunu neden kimse dert edinmiyor. Bugün birileri bir şeylerden sorumlu. 5 yıldır sorumluluklar var, 10 yıldır sorumluluklar var ama değişen hiçbir şey yok. Mutlaka bir planlama gayret vardır ama bilgimiz yok.”
Fanatik
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.