Trabzonspor'u Sevenler Platformu'ndan mesaj var
DEĞERLİ TRABZONSPORLULAR2010 – 2011 sezonu sonu 3 Temmuz şike sürecinden başlarsak;Tertemiz,d anasının ak sütü gibi helal, şikesiz, teşviksiz, 7. Şampiyonluğu ve kupası elinden alınmış ve haksızlığa uğramış bir camia. Şike sürecinde haksız yere gözaltına
DEĞERLİ TRABZONSPORLULAR
2010 – 2011 sezonu sonu 3 Temmuz şike sürecinden başlarsak;
Tertemiz,d anasının ak sütü gibi helal, şikesiz, teşviksiz, 7. Şampiyonluğu ve kupası elinden alınmış ve haksızlığa uğramış bir camia.
Şike sürecinde haksız yere gözaltına alınan ve sorgulanan, Sadri ŞENER’ler, Nevzat ŞAKAR’lar, Hasan YENER’ler, Recep DENİZERİ’ler ve diğerleri bu acıyı, ızdırabı yaşarken ortalıkta görünmeyen ve ağızlarından çıt çıkmayan SÖZDE TRABZONSPORLULAR!, Yönetimin masumiyeti kanıtlanınca onlara teşekkür etmek yerine saygısızlık yaptılar, iftira attılar. Ki; o yönetim, TS tarihinin en büyük borç yükünü oluşturan borsa belasından (25 yılda yaklaşık 200 milyon $ temettü ödenecekti), bu kulübü büyük bir gayretle kurtarmışlardı. Ve ilk defa Türk Futbol Tarihinde bir kulübe HES (Hidroelektrik Santrali) kazandırmışlardır. Bu yatırım Trabzonspor'a yılda yaklaşık 5 milyon Dolar getirecektir. Ve bu yönetim Trabzonsporumuzu ilk defa Şampiyonlar Ligi'ne taşımış bir yönetimdir.
Tabi ki; Sadri ŞENER yönetimi bütün bu işleri yaparken bazı önemli yanlışlar da yapmıştır. Özellikle son 2 yılda iyi oyuncuları elinden kaçırmış, koruyamamıştır. Büyük bir panikle, gereksiz, kalitesiz çok sayıda futbolcuyu almış, bu transferlere büyük paralar vererek Trabzonspor'u borçlandırmıştır. Sonuçta daha süreleri dolmadan Mayıs 2013’te ayrılmak zorunda kalmışlardır.
Bu yönetim ayrıldığı zaman, hepimizin gururu olan, PTT Liginde mücadele eden ve değeri 20 milyon TL olan1461 Trabzon takımını ve bugünkü yönetimin elden çıkardığı çok değerli oyunculardan kurulu bir kadro bıraktı. Bu kadroda kimler vardı?
TOLGA – ONUR - FATİH -SERKAN –GİRAY- MUSTAFA –BAMBA- CELUSTKA- CECH -EMERSON –COLMAN- ZOKORA- SONER- AYKUT AKGÜN- ADRİAN -VOLKAN -YASİN -OLCAN -HENRİQUE –YUSUF- HALİL ALTINTOP ve diğer gençler. Bu kadrodan yanış politikayla da olsa elde edilen önemli geliri har vurup harman savurdular.
(Seçime gidilirken mevcut Trabzonspor durumu bu. )
5 Adayla seçime gidilirken seçilen Başkanın vaatleri:
-Öze döneceğiz.
-Kupa 2 ay içerisine Trabzonspor müzesinde olacaktır.
PEKİ SÖYLEM BU İKEN, YAPILAN NE OLDU?
Öze dönülecekken önce Tolunay Kafkas, ardından yerine getirilen Mustafa Reşit AKÇAY son olarak da Efsanemiz Hami MANDIRALI kapının önüne konuldu. Kaptan Tolga kulüpten gönderildi. Ünal KARAMAN, Fatih Tekke ve Ömer EYÜBOĞLU ile yollar daha başlamadan ayrıldı. Trabzon'un saygın isimlerinden Osman İLYAS ve İrfan COŞKUN Bizans oyunlarıyla yönetimden uzaklaştırıldı. Başkan'ın en yakın arkadaşı Sebahattin ÇAKIROĞLU bizzat başkanı çok ağır ifadelerle suçlayarak görevden ayrıldı. Bu suçlamalara cevap verme cesareti bile gösterilemedi. Engin KARA da usulsüz gerekçeyle azledildi.
Trabzonspor Başkanı sadece gidenleri değil, birlikte yola devam ederek yola çıktığı, kader birliği yaptığın arkadaşlarına, "Ben onları sokaktan topladım" diyerek hakaret etti.
32 yaşındaki Malouda’ya 1 yılda 9 Milyon ödendi. 1461 dağıtıldı. Bu paranın sadece bir milyonu bu güzide takım için harcansaydı, 1461 Trabzon PTT 1. Liginde kalacak, değerine değer katacaktı.
Ne kadar Trabzonlu futbolcu varsa kafası koparıldı. Alt yapıdaki hocalara bin 500 TL maaşı reva görürken; sakatlığı nedeniyle bir yıl oynamamış 32 yaşındaki CARDOZO’ya 40 milyon ödeme taahütünde bulunuldu.
Başkan tarafından "Trabzon’a kupayı getireceğim" sözü kullanılıp şike olayı istismar edilerek seçildikten sonra Trabzon’a hizmet edenlere iftira, saygısızlık yapıldı. Ama kupayı getirmelerinden geçtik, şike sürecini, Kendilerinin hiç bir katkısı olmadan, kupanın gelmesine katkı vetecek bir çok helişme yaşanmasına karşın sürecin neredeyse
Trabzonspor'un aleyhine işletecek yanlışlar yapıldı.
Başkan, kendi yönetimini de hiçe sayarak, yanına aldığı bir iki kişiyle, kadrodaki değerli oyuncuları düşük fiyatlarla elden çıkarıp "şampiyon olacağım" diye Trabzonspor tarihinin en büyük mali külfetine sokan bir transfer taarruzuna girişti. Yetmedi, sıkılmadan "tarihin en iyi kadrosunu kurduk" diyerek eski futbolcu, başkan ve yöneticilere saygısızlık yapıp Trabzonsporlu futbolseverlerle dalga geçti.
Başkan, "Futbolculara bir lira borcumuz yoktur" deyip bankadan kullandığı faizli parayı babasının parası zannetti. Trabzonspor’un paraya ihtiyacı yok derken; borcun 300 Milyonu aştığı hiç söylemedi. Şimdiyse, "Stadın isim hakkını satıp borcunu ödeyeceğiz." Kemdisini futbol uleması sanan başkans şunu söyleyelim: İsim hakkını satabilirsen ki; çok zor, (3-4 yıllık geliri dâhil) o parayla ancak Cardozo’nun ücretini ödersin.
"9 dairemin 5 tanesini Trabzonspor için sattım" diyerek Trabzonspor için servetini harcayan, Trabzonspor’a şampiyonluklar yaşatan, kupalar kaldıran Şamil EKİNCİ (1978 yılında kulüpteki alacağı 8 milyon TL bugünkü değeri 20 milyon Dolar'dan fazla) ve 7. Şampiyonluğu getiren Sadri ŞENER’e (mali durumu bozulmasına rağmen 1994’te 6.5 milyon Dolar'ı kulübe bağışladı.) ve camiaya büyük saygısızlık etmiştir.
“Trabzonspor’a verdiğim mesaiyi işime verseydim zengin olurdum” (mesleği organizasyonluk, Selçuk AYDIN’ın menajerliği, Fatih ve Gökdeniz’in peşinde koşmak)” diye söyleyen, ki; bu beyan doğru değildir. Ona bu yaşa kadar ne yaptın? Hangi işi yapıyorsun? Diye sormak bir zorunluluk oluyor.
46 yıldır karşılıksız olarak bu kulübe hizmet etmeye çalışan, bu süre içinde Trabzonspor’u başarıdan başarıya koşturan ve başkanın “Derin Trabzonspor” diyerek aşağılamaya çalıştığı kişiler, hiçbir zaman yalan, dedikodu ve iftiraya meyil etmemişler, 2500 yeni üye ile kulübü ele geçirmek gibi usulsüz, ahlaki olmayan ve hukuksuz bir düşünce içerisinde olmamışlardır.
“Derin Trabzonspor” diye suçlayıp, insanların önüne atılan bu kişiler, özünde Trabzonspor’u 1967’den beri bu kulübü her zeminde, her zaman başarılı bir şekilde temsil etmiş, akılla, duyarlılıkla ve özveriyle 4 büyük kulüpten biri yapmışlardır.
Bu kişiler, eleştirildiklerinde, karşıdakilere iftira atmadılar, küfür etmediler, tehdit etmediler, saygısızlık yapmadılar.
Masum insanlara, “Yargıtay’da dosya takip ediyor” diye iftira atanlar, sürecin tamamlanamama nedenleriyle ilgili nedense bir açıklama yapamıyorlar.
Şimdi de “Paralel yapının Trabzonspor’a girdiğini” söylemekteler. Paralel yapının TS’ a girdiği söylemini duyunca araştırdık ki; gerçekten böyle bir izlenim var. TS’ luların tanımadığı bir zattan Trabzonspor’a 4.5milyon TL ödünç para alınmış, ve bu para bir müddet sonra sana geri verilmiş. Bu zatın, 17 Aralık operasyonunda gözaltına alınıp, 18 Aralık’ta serbest bırakılıp, Pensilvanya’ya giden bir zat olduğu söyleniyor. Bu zat kimdir ve paralel yapıyla alakası var mıdır?
Şimdi takıma 7 şampiyonluk yaşatan sizin ifadenizle “Derin Trabzonsporlular” dese ki; “Ey futbol ulemalar, biz olmazsak bu armaya tek yıldızı takabilir miydiniz? Bu günleri görebilir miydiniz? Şeref tribünlerinde oturabilir miydiniz?”, ne cevap vereceksiniz?
Şimdi Başkana şu soruları soruyoruz.
1- Tolunay ve Vahit Hocanın tazminatları kaç trilyon olduğunu ve kimin ödeyeceğini söyler misiniz? Bu nasıl anlayışsızlıktır ki 18 ayda beşinci teknik adam değişikliği yapıldı?.
2- Transferleri kimin yaptığını, milyon Dolar ve Euro’ların menajerlik ücreti olarak kimlere ödendiğini açıklayabilir misiniz?
3- “Dünya yıldızı” Malouda ve Borceanu’yu aldınız, bir yıl dolmadan ikisini gönderdiniz. Trabzonspor’un bu alışverişten kaç lira zarar ettiğini söyler misiniz?
4- Hemşerimiz Aykut’u 3 milyon € bonservisle 5 yılda 20 Trilyon lira ödeme anlaşmasıyla Trabzonspor’a helikopterle getirdiniz. Buna rağmen üstüne 3 tane stoper aldınız, hala stoper mevkiine futbolcu arıyorsunuz. Bu hamleleri yaparken hangi tecrübeli isimlerle görüş alışverişi yaptınzı söyler misin? Yoksa kişisel futbol dehanızla mı hareket ettiniz?
5- Kadroyu yeniden kurmak için yapılan harcamaların borç tutarı 300 milyonu aşarken, mevcut Trabzonspor’un kaç futbolcusunun yarıştığınız takımlarda oynayabileceğini, A milli takımda kaç oyuncumuzun oynadığını ya da oynayabileceğini söyleyebilir misiniz?
6- Şenol, Turgay, Kadir, Necati, Cemil, Bekir, Serdar, Ali Kemal, Hüseyin, Necmi, Ahmet, Necdet, Mehmet Ekşi, Orhan, Hüsnü, Güngör, İskender, Dobi Hasan, Ogün, Hami, Abdullah, Osman, Cengiz, Ünal, Fatih Tekke, Gökdeniz Karadeniz, Tolunay, Lemi, Hamdi’lerin (vs) kazandıkları kupalar sayesinde camiaya saygınlık kazandırdıklarını unutmayın. O dönemin başkan ve yöneticilerin büyüttüğü bu camia sayesinde şimdi şeref tribününde oturmanıza rağmen, “tarihin en iyi takımını kurduk” söylemiyle o futbolculara, o yöneticilere ve geçmişe saygısızlık yaptığınızın farkında değil misiniz?
En önemlisi; devlet yöneticilerinin karşısına Trabzonspor Kulübü Başkanı sıfatını kullanarak çıkıyorsunuz. Bu imkana kaç kulüp başkanı erişebiliyor? Bütün bunları saygısızlık yaptığınız eski futbolcular, başkanlar ve yöneticiler sağlamadı mı? Kısacası Trabzonspor’un sayesinde değil mi? O zaman bu isimlerden özür dilemeniz gerekmez mi?
7- Sezon başında kendi kafanıza göre çok sayıda oyuncu aldınız. Vahit hocadan yediğiniz fırçadan sonra, forma giydirmeden takımdan gönderdiniz. Trabzonspor tarihinde bir ilktir bu. Bunları neden gönderdiğini söyleyebilir misin? Bu oyuncuların maliyeti ne olmuştur?
ÖZET:
Şöyle bir kıyaslama yapalım.
Devraldığınız takımın borcu 170 milyon tl idi. Türkiye’nin en iyi 2 kalecisi kadrondaydı. (Onur Kıvrak ve Tolga Zengin), Galatasaray ve milli takımda oynayan Olcan ADIN, Galatasaray’da oynayan Yasin, Bursaspor’u sırtlayan ve Milli Takımda oynayan Volkan ŞEN, Almanya’da 280. Maçını oynayan Halil ALTINTOP, Arabistan’da harikalar yaratan Adrian, Çin’de gollerine devam eden Henrique, Bir Avrupa kumaşı Celutska, Giraylar, Serkanlar ve diğerleri kadrondaydı.
Bu kadroyu dağıtarak, daha dengesiz ve kalitesiz bir takım kurduğunuzun, “İyiyi ucuza sat. Kötüyü pahalıya al” şeklindeki futbol bilgisizliği ve acemiliğinin sonucu olarak, Trabzonspor’u maddi olarak tarihinin en zor dönemine soktuğunuzu göremiyor musunuz?
Ocak ayında da tekrar transfer yapılacak mı? Paralar çöpe atılacak mı? Ve yapılacaksa ne uğruna? Eğer Şampiyonluk uğruna ise; kimse kimseyi kandırmasın. Bursaspor’u geçebilirsek, en iyi ihtimalle dördüncü olabiliriz. Yazık değil mi?
Ey Trabzonspor camiası
Ey Trabzonspor’la yatıp kalkan medya
Ey kanaat önderleri
Ey Divan Kurulu
Ey Denetleme Kurulu.
Ey Sicil Kurulu
Ey eski futbolcular
Ey eski yöneticiler,
SUSMAYIN!
Bu büyük varlık kolay kolay ortaya çıkmadı. Bu değerde çok emek var. Kendinize gelin. Kulübe sahip çıkın.
Değerli TRABZONSPORLULAR özetlersek doğru konuşmayan, konuştuklarının arkasında durmayan, iftira atan, Trabzonspor değerlerini koruyamayan ve Trabzonspor geçmişini bilmeyen, Trabzonspor’u siyasete bulaştıracak çizgide hareket eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Trabzonspor camiasının bölünmüşlüğünden yaralanıp Trabzonspor’a başkan ve yönetici olanlar şunu hiçbir zaman unutmasınlar ki bu camia ve camiayı sevenler gereğini yapacaklardır. Trabzonspor camiası cesur, duyarlı, sorumlu olmalı ve üzerine ölü toprağı serpilmiş camia kendine gelmelidir.
Aksi takdirde; Trabzonspor’u hakkıyla temsil edemeyen, Trabzonspor camiasının bölünmüşlüğünden yararlanıp seçilen, ancak yalanlarla, kötü niyetli iftiralarla ve bu kötü yönetimanlayışıyla, Trabzonspor’umuz hızla uçuruma doğru gitmektedir.
Şunu unutmayın: KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZLER
TRABZONSPOR’U SEVENLER PLATFORMU