Lig TV'de yayınlanan, Bahri Havadır ve Ömer Güvenç'in hazırlayıp sundukları 2'ye 1'e konuşan Gökdeniz'in açıklamalarını ilgiyle izleyeceksiniz…

İşte Maraton.com.tr'nin Gökdeniz'in sözlerinden sizin için derledikleri:

-“BURADA ABARTILI KUTLAMALAR OLMADI”-

Çok mutluluk verici bir olay şampiyon olmak Rusya'da. Gönül isterdi ki Türkiye'de de yaşayayım bunu, kısmet değilmiş. Rusya'da iki yıl üst üste şampiyon olduk ama hiçbir zaman Türkiye'deki kadar abartılı şampiyonluk sevinçleri görmedik.

-“TÜRKİYE'DE İNANILMAZ BİR BASKI VAR”-

Ben burada hiçbir baskı görmedim şu ana kadar. Takım arkadaşlarım da görmediler. Çok fazla bir baskı yok. Türkiye'de inanılmaz bir baskı var ve bu futbolcuları direkt olarak etkiliyor. Hem saha içinde hem de özel yaşamında. Biz Rusya'da çok önemli maçlar da kaybettik. Çocuğum ve eşim stadın önünde beni karşılıyordu, kendi arabamızla stadımızdan çıkıyorduk. İmza da dağıtıyorsunuz her zaman… Spartak Moskova'ya 3-0 yenilmiştik mesela kendi sahamızda, alkışlanarak çıktık.

-“TÜRKİYE'YE DÖNMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM”-

Şu anda Türkiye'ye dönmeyi düşünmüyorum. Hem ülkemi hem de kendimi temsil ediyorum. Yapacak işler olduğunu düşünüyorum daha dışarıda. Benim hedefim futbolu yurt dışında bırakmak. Şu an 10 parmak kadar futbolcumuz var dışarıda oynayan. Bunu çok daha fazlalaştırmamız gerekiyor. Türkiye'ye dönmeyi düşünmüyorum ama dönersem tabi ki ilk tercihim Trabzonspor olur. Kulübün eski oyuncularına yaklaşımı çok sıcak olmasa da bizim önceliğimiz Trabzonspor'dur.

-“ÖLENE KADAR OYNASAK TRABZON'A BORCUMUZU ÖDEYEMEYİZ”-
Trabzon'da talihsiz ve şanssız olaylar yaşadık. O olaylardan sonra 2 sene daha oynadı ben. Gitme nedenim kulübe para kazandırmaktı. Sezon sonu gitseydim en fazla 3 milyon Euro'ya gidecektim. Rubin 8 milyonluk teklifle geldi. Bana da İngiltere'den teklifler vardı, bonservisimi elime alıp, gidebilirdim… Beni buraya getiren kulübüme ben de iyilik yapmak istedim. Hatta Rubin bana dedi ki “Trabzon'a ödeyeceğimiz bonservisin bir kısmını sana ödeyelim”, ben istemedim. Tabi ki herkes doğruğu kulüpte futbol oynamak ister. Biz ölene kadar Trabzonspor'da oynasak oraya olan vefa borcumuzu ödeyemeyiz.

-“KÖTÜ İŞLER DAHA ÇOK GÜNDEM OLUYOR”-

Biz kötü işler yapınca daha ön planda oluyoruz medyada. İyi işler yapınca fazla öne çıkmıyoruz. Bu sadece benim için değil tüm Türkiye için böyle. Güzel şeyleri 1-2 cümleyle geçiyoruz ama kötü şeyleri gündemde tutuyoruz. Barcelona'yı yenerken golü ben atmamın takımım açısından önemi yoktu, benim açımdan da öyle ama Türk halkı sevindiyse ne mutlu bana.

-“FATİH TERİM'İN TERCİHİ ÖYLEYDİ”-

Milli Takım'da olmadığım için kimseye kırgın değilim. Her futbolcu milli takımda oynamak ister ama bu bir tercih meselesidir. Sayın Fatih Terim'in tercihi farklıydı o zaman belki. Bundan sonraki hocamız görev vermek isterse tabi ki seve seve oynarım bende. Yeni hoca için Federasyon en güzel kararı verip uygulayacaktır.

-“ŞENOL GÜNEŞ'İN SÖZLEŞMESİ TAMAMLANMALI”-

Uzun zamanlı bir planlama olursa Şenol Güneş'le şampiyonluk yaşanabilir. Ama kısa vadeli kararlar alınırsa bu durum Trabzonspor'u bir 10 sene daha geri atar. Uzun zamandır şampiyonluk yaşayamayan bir takım var. Bu baskıyı üzerlerinden atmak için uzun vadeli planlar yapmak gerekir. Şenol hocamızla 3 senelik sözleşme imzalandı mesela, bu 3 senenin dolması lazım. 3-5 maç kötü gidildiğinde Şenol Güneş'in gidip başka hocanın gelmesi her şeyi daha da kötü hale getirir.

-“ALTYAPIYA ÖNEM VERMEK GEREKİYOR”-

Trabzon halkı 25-26 yıldır sabrediyor. Bu süreleri biraz daha uzatıp, altyapıya önem vermek gerekir. Başarı gelmesi için sabır ve güven şart. Şenol hocamız hem o şehrin takımında kalecilik yapmış, o şehrin çocuğu. O havayı biliyor. Gençleri çıkartması gerekiyor hocanın. Benden sonra kimse çıkmadıysa önem verilmediği içindir. Mutlaka çıkartması gerekiyor Trabzonspor'un futbolcu… Trabzon ve Karadeniz futbolcu fabrikasıdır. Bu cevheri elimizin tersiyle itersek hüsran yaşanır.

-“BULUNDUĞUM YERDEN ÇOK MUTLUYUM”-

Şu anda gerçekten bulunduğum yerden çok mutluyum. Ailem de çok mutlu. Yaşamış olduğum başarılar, güzellikler var… İnsan bunu bir anda bırakamaz. 3 yıllık sözleşmem daha var. Belki futbolu burada bile bırakırım. Benim tabi ki İspanya'da oynama gibi bir niyetim var. Benim futbol zevkime ve stilime daha uygun bir ülke. Belli olmaz ama tabi ki.

-“TRABZON'UN HER ŞEYİNİ ÇOK ÖZLÜYORUM”-

Rusya'nın yemeklerine alışamadım. İnsanları ilk önce biraz soğuk geldi ama sonra birbirimize alıştık. Trabzon'un her şeyini özlüyorum. Taraftarını, şehrini, kokusunu, insanını, denizini, balığını, lahanasını… Her şeyini özlüyorum. Trabzonspor taraftarı çok ateşlidir, burada öyle bir ortam yok. Spartak'ta, Zenit'te, CSKA'da var iyi taraftarlar. Rubin'de spor denince ilk akla gelen şey buz hokeyi. 15 bin kişilik spor salonu var ve ağzına kadar doluyo her maç.

-“FENERBAHÇE VE GALATASARAY'LA OYNAMAK İSTERİM”-

Fenerbahçe veya Galatasaray'la karşılaşmak isterim UEFA Avrupa Ligi'nde. Sırf ben değil Rubin Kazan takımı istiyor. İstanbul'a gitmek önemli bir şey tabi ki. İstanbul'daki seyirci çok ateşli mesela, bizimkiler de görürler, öğrenirler… İyi olur tabi ki.

-“RUSYA'DA ÖDEME SORUNU YAŞANMIYOR”-

Rusya'da paraların ödenmesi konusunda fazla sorun yaşanmıyor. Tabi ki bazı aksamalar oluyor. 2-3 aylık gecikmeler olduğu oluyor ama telafi ediyorlar. Çok titizler sözleşmeler konusunda.

-“TARAFTAR BENİ SEVİYOR”-

Rubin Kazan taraftarının beni sevdiğini ve destek verdiğini çok iyi hissedebiliyorum. Benimle birlikte 10 tane falan yabancı var. Yabancılar arasında en iyi Hasan Kabze'yle anlaşıyorum (gülüyor). 2 senede 12 tane gol attım burada şimdiye kadar.

-“HAKEM HATALARI BURADA DA OLUYOR AMA…”-

Bütün dünyada hakemler hata yapıyor, burada da yapıyor. Maçın skoru da etki altında kalabiliyor ama Türkiye'deki kadar uzatılmıyor. Yorumlanıyor ve bitiyor. Eleştiri mutlaka olacak. Hakem de futbolun bir parçası. Ancak bizim eleştirilerimiz yıkıcı olduğu için ters tepki oluyor hakemlerde. Daha yapıcı eleştiriler olması lazım.

-“HOCAMIZ MAÇA KURAN'LA VE TESBİHLE ÇIKIYOR”-

Bir elinde tesbih, bir elinde Kuran'la maça çıkıyor hocamız. Her sene hacca da gidiyor. Uğuru bu onun. Maçlar devam ederken okuyor. Kuran'ı elinde tutup duasını okuyor maçlarda. Tesbih de çekiyor. Hocanın müslüman olduğunu biliyordum zaten gelmeden önce. Maç içinde tabi böyle olmasına şaşırdım ilk başlarda, sonra alıştım. Hocamız Barcelona maçında nasılsa, ligdeki en önemsiz maçta da öyle. Çok disiplinli bir hoca. Ancak özel yaşantımıza kesinlikle karışmıyor. Maçlardan 1 gün önce kampa giriyoruz.

-“RUSYA'DA DİSİPLİN, TÜRKİYE'DE YETENEK…”-

Rusya ve Türkiye arasında çok fark yok aslında. Rusya'da disiplin, Türkiye'de yetenek ön planda. Herkes Rusya'da para çok sanıyor ama Türkiye'de çok daha fazla para var Rusya'dan. Türk futbolu yetenek olarak çok önde ama disiplin olarak Rusya çok daha önde. Gelirleri çok fazla Türk takımlarının buraya göre.

-“HER FUTBOLCUYA KEFİL OLURUM”-

Ben Türkiye'deki her futbolcuye kefil olabilirim. Hocayla sürekli görüş alış-verişi yapıyoruz zaten. Kulüpleriyle görüştüğümüz oyuncular da vardı ama çok yüksek bonservis bedelleri istendi, olmadı transfer. İsim vermek istemiyorum ama dört büyüklerden oyunculardı bunlar.

-“FATİH TEKKE OLAYI ÇOK UZADI”-

Fatih Tekke olayı Trabzonspor için çok uzadı. İki tarafa da zarar verdi bu durum. Fatih'in iyi düşünüp doğru kararı vereceğini düşünüyorum ben. Çok ilgilenmedim, çok bilmiyorum kim haklı, kim haksız ama umarım en doğru biçimde çözülür bu konu.

-“ANADOLU'DAN ŞAMPİYON ÇIKARSA SÜRPRİZ OLUR”-

Bu sene Anadolu'dan bir şampiyon çıkarsa sürpriz olur benim için. Bursa ve Kayseri çok iyi takımlar olsalar da bu yolda mutlaka eksikleri vardır. Geçen sezon Sivasspor'da yaşadı bunu.

-“BURADA -15 DERECEDE MAÇ OYNATILMIYOR”-

Biz Sivas'ta -25 derecede maç oynadık. Rusya'da -15 olduğu zaman maç oynatmıyorlar. O dereceye indiği zaman maçı iptal ediyorlar. Türkiye'de -20'de -15'te oynanıyor mesela, burada oynanmıyor. Öyle çok soğuk havalarda maç oynamadım hiç burada. Zaten en soğuk aylarda lig yok biliyorsunuz.

-“CHELSEA VE MANCHESTER'DAN AŞAĞISI KESMİYOR!”-

İngiltere'ye gittiğiniz zaman ya Chelsea'ye gideceksiniz ya Manchester United'a… Aşağısı kesmiyor maalesef Türkiye'yi. İspanya'da kim var? Bir Nihat vardı. O da çok iyi temsil etmiştir ülkemizi. Tuncay'a helal olsun.

-“RUSYA'DA ÇOK TAKIM ŞAMPİYON OLABİLİR”-

Rusya Ligi ve Türkiye Ligi eşit gibiler. Ancak şöyle bir fark var Rusya'da, Rubin Kazan çıkıp şampiyon olabiliyor. Türkiye'de 4 takım şampiyon olmuş sadece. Burada birçok takım şampiyon olmuş ve güçler birbirine çok yakın.

-“MİLLİ TAKIMI ÇOK ÖZLEDİM”-

Milli takımı tabi ki çok özledim. Fatih Terim'le en son 2 sene önce görüştük herhalde. Parmağıyla ilgili bir şanssızlık yaşadığında aramıştım ama ulaşamamıştım. Dünya Kupası'na katılamamamızın nedeni hem şanssızlık hem beceriksizliktir. Şans ama bu tabi ki. Rusya da gidemedi. Fransa'nın nasıl gittiğini de biliyoruz. Artık herkes çok güçlü. Estonya'yı bile görüyoruz mücadele ettiği zaman nasıl bir takım oluyor.

-“GALATASARAY'IN KADROSU DAHA ÖNDE”-

Bütün takımların kendilerine göre iyi kadroları var. Bana göre Galatasaray'ın kadrosu diğerlerine göre biraz daha önde. Bu benim görüşüm. İnanılmaz yerlerde inanılmaz kayıplar yaşanabilir tabi ki. Daha çok uzun zaman var ligin sonuna. Trabzonspor bu yarışta aradan çıkmaz herhalde. Gönül ister ki çıksın ama şu an çıkması çık zor.

-“DİGİTÜRK İNANILMAZ BİR KAYNAK SAĞLADI”-

Digitürk inanılmaz bir kaynak sağladı Türk futboluna. Rusya'da Rubin'in geçen sezon naklen yayından aldığı para 1 milyon dolar. Bu parayı güzel kullanarak çok güzel bir miras bırakabiliri gelecek nesillere. Bu paranın nasıl kullanıldığı çok önemli. Bizim kulüplerin yapısı şu an düzgün değil. Birkaç kulüp haricinde maalesef böyle. Umarım bu para iyi kullanılır.