TSli yönetici reçeteyi sundu
Trabzonspor Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, hastalanmış kulüp ekonomilerinin bir an önce karantina altına alınıp tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.Trabzonspor'da ekonomiden sorumlu başkan yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, kulüplerin içinde bu
Trabzonspor Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, hastalanmış kulüp ekonomilerinin bir an önce karantina altına alınıp tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Trabzonspor'da ekonomiden sorumlu başkan yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, kulüplerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları değerlendirirken, kurtuluş reçetesini de sundu. Üstünsalih yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı.
"Türk spor kulüplerimizin içinde bulunduğu ekonomik durum, ölçülebilen ancak standardize edilmemiş yapısı gereği 2000’li yıllardaki bankacılık sektöründe yaşanan kriz gibi büyük bir ekonomik buhrana doğru sürüklenmektedir. Ülkemizde spor kulüpleri ya dernek şeklinde ya da dernek çatısı altında anonim şirket veya şirketler olarak faaliyet göstermektedir. Anonim Şirketlerin sermaye sahipliği de derneklerin elinde olduğundan başta futbol olmak üzere kulüp çatısı altındaki tüm branşlarda ulusal bir ekonomik buhran hızla yaklaşmaktadır."
"HASTALIK KULÜPLERİMİZİ YATAĞA DÜŞÜRÜR NOKTAYA GETİRMİŞTİR"
Üstünsalih, "Kulüplerimiz gelirleri özellikle son 10 yılda şifreli TV yayınlarının etkisiyle öndeki dönemlere kıyasla olağanüstü artmış buna mukabil hareketlenen transfer piyasaları kulüplerin içerisine bütçelerine paralel kalite koyamadıkları sporcu kadroları nedeniyle kronik bütçe- kalite uyumsuzluğu hastalığına dönüşmüştür. Ancak bu hastalık giderek kulüplerimizi yatağa düşürür noktaya gelmiştir. Bütçe-kalite problemi bir yana hemen tüm kulüplerimiz mali olarak tıkanma noktasına gelmiş, sportif başarılar bile mali görünümdeki bozulmaları saklayamaz hale gelmiştir. Konunun tespiti çok kolaydır. Hastalığın teşhisi herkes tarafından yapılmıştır. Sorun tedavi edici kurumsal yapının (ilgili tedavi ünitesinin) olmayışıdır."
"TEKRAR SEÇİLME ARZUSU FEDERASYON YÖNETİMLERİNİ SORUNLARDAN UZAKTA DURMAYA ZORLAMAKTADIR"
Trabzonspor Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk spor kulüpleri ilgili Federasyonlar tarafından yönetilmekte, ancak bu yönetme biçimi rutin faaliyetler ötesine geçememektedir. Zira Federasyon yönetimleri ilgili kulüplerin oyları ile oluştuğundan seçimle oluşan bir yönetim yapısının düzenleyici ve denetleyici olması, rutin görevlerinden öteye karar ve uygulamalar yapması beklenmemelidir. Tekrar seçilme isteği veya seçilememe baskısı, bindiği dalı kesmemek adına federasyon yönetimlerini sorunlardan uzakta durmaya zorlamaktadır."
"Öte yandan spor kulüplerinin yönetimleri de seçimle gelmekte, aslında hem kulüp hem de federasyon yönetimleri sürekli yapmayacakları ve seçilmeme dışında hukuki ve cezai sorumluluk taşımaksızın diledikleri kadar görev yapacakları için sonuçları kendilerini bağlamayan gerçekçi olmayan kararlar alabilmektedir.Bu da sportif yöneticiliğin bir sertifikasyonu olmadığına göre başarısızlıkların sahibi yöneticiler değil, ilgili kulüpler olmaktadır."
"SPOR DENETLEME VE DÜZENLEME KURUMUNA İHTİYAÇ VARDIR"
Trabzonspor Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, spor denetleme ve düzenleme kurumuna ihtiyaç olduğunu belirterek, "Özellikle ekonomik ve mali açıdan seçimle oluşan yönetimlerin alacakları kararların sınırlarını belirleyecek, kurallar koyacak, denetleyecek ve düzenleyecek, harcamadan borçlanmaya kadar bir spor denetleme ve düzenleme kurumuna ihtiyaç vardır. Bu üst yapı Türkiye'deki diğer üst yapılar gibi özerk, atanmış ve uzman personelden oluşmalı ve kendi mevzuatını yapabilmelidir. Bu konuda Türkiye kulüp iflasları yaşamadan hızlı hareket etmeli, hastalanmış kulüp ekonomileri bir an önce karantina altına alınıp tedavi edilmelidir."
"Ülkemizde halen görev yapmakta olan üst kurulların yönettikleri ekonomik büyüklükler bir kaçı hariç spor kulüplerimizin oluşturduğu ekonomik büyüklükten daha büyük değildir. Üstelik spor kulüplerinin ekonomik buhranları taraftar etkisiyle neredeyse tüm halkımızın ortak tutkusu ve duygularının da buhranına sebep olacağından önemli bir sosyal problem de yaratmış olacaktır."
"SPORUMUZ MALİ SORUNLAR NEDENİYLE GERİYE GİTMEYE BAŞLAMIŞTIR"
"Sporumuz bırakın gelişmeyi, giderek mali sorunlar yüzünden geriye gitmeye başlamış olduğu herkesin gözünün önündedir" diyen Üstünsalih, "Başarının da ötesinde Türk sporunun kurumlardan ziyade kurumsallaşmaya, uluslararası standartlarda normlara ve bağımsız etkin denetim ve düzenlemeye ihtiyacı vardır. Başarısızlık, hatalı karar ve uygulamalar yöneticilere kişisel sorumluluk getirmedikçe, standardı ve sertifikasyonu olmayan kulüp ve federasyon yöneticiliğinin kararlarını kişisel tercihlerinden öteye hangi mevzuat ve otorite denetlemekte ve hesap sormaktadır.Kulüp yöneticilerinin ekonomik ve mali uygulamalarının maalesef bir üst sınırı ve limiti de bulunmamaktadır" diye konuştu.
"BU KADAR KEYFİYETİN OLDUĞU SEKTÖRDE FACİA KAÇINILMAZDIR"
Üstünsalih, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Yapılan harcamalar bulabildikleri para veya krediler sayesinde olduğundan kulüplerin gelecekleri ipotek edilmekte, bunun dışında yapılan anlaşma ve sözleşmelerle de belirsiz yükümlülükler altına girilmektedir. Yani harcamaların ve sözleşmelerin ekonomik ve mali büyüklükleri kredi kartı gibi peşin ve taksitli harcamalardan da oluşsa belirli limitler dahilinde yapılmalıdır. Özel işletmeler ve kamu kurumları dahil hiç bir ekonomik yapıda böylesine ölçüsüz harcama yapılamamakta ve yükümlülük altına girilmemektedir.
Üstelik bu keyfiyet kişisel sorumluluk doğurmaması nedeniyle de hiç bir kulüp yöneticisini bireysel olarak sorumluluk altına sokmamakta ve korkutmamaktadır. Bu kadar keyfiyetin olduğu bir sektörde facia kaçınılmazdır. Zira hiç bir kurumun geleceği kişilerin keyfiyetine bırakılacak kadar önemsiz değildir. Mevcut yapı ile gelinen sportif ve mali tablo ortadadır. Acilen seçim ve seçilmeden bağımsız, kamu kurumu niteliğinde bir düzenleyici ve denetleyici üst otorite gereklidir. Bu otorite bir zorunluluk haline gelmiştir, tercih bu yapının kulüplerin mali ve ekonomik buhranından öncemi yoksa sonra mı yapılacağıdır."