Trabzonspor'u İstanbul'dan takip eden, Trabzonspor üzerine düşünen, yazan spor61.net köşe yazarı olan Aytekin Akay, Nuri Albayrak'ın son açıklamaları, Kasımpaşa maçı, takım içindeki sıkıntılar ve Aralık kongresine dair sorularımızı yanıtladı…

- İsterseniz en sondan başlayalım. Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak'ın açıklamaları var. Federasyondan yakındı, adalet istedi ve kulüple ilgili de başka açıklamalarda bulundu. Sayın Albayrak'ın bu çıkışını nasıl okumak lazım?

Sayın başkan sürekli 'adalet yerini bulsun' diyor. Federasyonun adil olmadığından söz ediyor. Hakemlerden dert yanıyor. Ee yani, bu federasyon hep adaletsizdi zaten. Trabzonspor, tüm zamanlarda sadece İstanbul'daki rakipleriyle değil, federasyon ve hakemlerle de mücadele etti. Trabzonspor tarihinin hakem hataları kitaplaştırılsa, birkaç ciltlik ansiklopedi bile olur. Hakem hatasının faturasını oraya buraya kesmeye gerek yok. Adres, federasyondur.

- Federasyon seçimlerini Trabzonspor belirledi. O günkü Trabzonspor, bugün kendi seçtiği federasyonu eleştiriyor. Bir Sivas maçı mı buna neden, yoksa başka bir şeyler de var mı?

Trabzonspor'un federasyon seçimlerinde Haluk Ulusoy'u desteklemesi normaldi. Hem söz vardı, hem de bir duruş gösterisi… Şu zaman itibariyle Trabzonspor ile federasyonun arası kötü olması da normal. Bülent Demirlek'in, soyunma odasına gittiği ve maçı tatil ettiği an, her iki taraf için de sonun başlangıcı oldu. Hakem hatasının bedeli, Haluk Ulusoy'a Trabzonspor'u kaybettirdi. Kavga Haluk Ulusoy ile Nuri Albayrak kavgası değil, federasyon-Trabzonspor kavgasıdır. Yani kamuoyunda bu durum ikili arasındaki kavga gibi algılanıyor; yok öyle bir şey… Trabzonspor'un geçmiş dönemlerde çok hakları yendi ancak federasyona (doğal olarak hakemlere) hiç bu kadar sert tepki verilmedi. Bu bir ilk… Albayrak, federasyonun kongreye gitmesini istiyor. Federasyon yakın zamanda kongreye gitmez. Ancak Aralık ayında Trabzonspor kongresi var. Albayrak, bence kendi kongresini düşünsün. Aralık kongresi, bana göre, hem Trabzonspor hem de Futbol Federasyonu açısından dönüm noktası…

- Trabzonspor'un Aralık kongresi şimdiden çok konuşulmaya başlandı. Sana göre kongreden ne sonuç çıkar? Adaylar kimler ve Trabzonspor'da neler değişir?

6 bine yakın delege aidatını yatırdı ki bu bir rekor. 3 İstanbul kulübü bile böyle kalabalık delegeli kongrelere gitmiyor. Demek ki delege, Aralık ayına bileniyor. 6 bine yakın delegenin oy kullanacak olması şimdiden mesajtır, söyleyeyim. İster bunu değişim olarak algılayın, isterseniz başka bir şey… Yani, takım başarılı olsa, yönetimden yana sıkıntılar olmasa bu kadar kişi aidatını yatırır mı? Bence yatırmaz… Daha adaylar tam olarak ortaya çıkmamış ama bakıyorum çevremdekilere, Aralık kongresi için uçak biletini cebine koyanlar bile var. Kongre ne olur? Nuri Albayrak'a seçim kazandıran stratejileri hatırlayalım. Sahada başarı, saha dışında dik tavır. Ünlü bir yabancı oyuncu, kurumsallaşma, Avrupa'da başarı… Ve zengin başkan… Taraftar iki sene önce sandığa giderken şunu düşündü;
“Bir yere kadar gidiyoruz ama sonra önümüz kesiliyor. Artık kesilmesin.” Trabzonspor'u yönetmeye talip olacaklar, delege davranışlarını iyi okusun derim.

- Aralık değişim anlamında bir milat mı, yoksa diğer kongreler gibi bir kongre mi?

Normalde, bir büyük camia için değişim anlamında bir fırsat… Kişilerden bağımsız konuşuyorum. Trabzonspor'da kelleler değişiyor ama değişim olduğu yok. Şarkı aynı, anlayış aynı, icra edenler farklı… Ancak, 100 bin üye ile yeni genç bir Trabzonsporlu jenerasyon var. Onlar değişimi tetiklerlerse ne ala! Değişim isteği Trabzon'da nasıl yankı bulacak merak ediyorum doğrusu… Göreceğiz, bakalım…


- Biraz da futbol konuşalım… Kasımpaşa maçı, sen de maçı yerinde izledin? Nedir Trabzonspor'un sorunu? Nasıl düzelecek, neler öneriyorsun?

Neler önermiyorum ki? Takımın sıkıntısı sadece Ziya Doğan değil… Kasımpaşa maçında, Yattara, Gökdeniz ve Ceyhun Kasımpaşa'nın oyuncusu olsa maçı Trabzonspor kaybederdi. Artık dünyanın hiçbir takımı iki ön libero ile oynamıyor. Ayman-Hüseyin cezalı, oh derken, çıktı başımıza Serkan-Hasan… Ceyhun'u oyundan alıp, Yattara'ya 'gel orta alana top dağıt, kenara koş orta yap, bir de geriye gel adamını kaçırma' demek kaçıncı yüzyılda kaldı? Trabzonspor'da mücadele var deniyor. Hayır, yok. Bir Theo'yu geride üç adamla savunuyorsun, beklerin doğru-dürüst ileri çıkmıyor, buna rağmen oyundan düşüyorsun. Kabul değil, mazeretler kabul değil… Trabzonspor'a yeni 8 ilk on bir oyuncu lazım. Hem de direkt oynayacak, 8 oyuncu… Siz de, kağıdı-kalemi elinize alın bakalım, kim gider, kim kalır bu takımdan? Yahu çok basit bir şey söyleyeyim; Trabzonspor Milli takıma kaleci vermiyor, takım defans adamından geçilmediği halde defans adamı da vermiyor. Forvet de vermiyor. Vere vere bir Hüseyin'le Gökdeniz'i veriyor. Hüseyin de Aurelio'nun yedeği… 8 oyuncu dedim, iyimser olabilirim, onu da Trabzonsporluluğuma verin…

- Başkan, yönetim kurulu, teknik direktör, federasyon, oyuncular vesaire… Kendi içinde ve dışında bu kadar tartışılan, bu kadar konuşulan ve konuşan bir kulüpte başarı gelmemesi doğal gibi..

Ee, yani konuşturmayın derler adama… Yönetim kurulu yanlış oyuncu tercihlerinde bulundu, takım bu halde… Teknik direktör yanlış takım kuruyor, kurgusal yanlışlar yapıyor takım bu halde… Oyuncunun para sıkıntısı yok, oyuncunun hava sıkıntısı yok. Havaysa hava, paraysa para, üç metreye düzgün pas atamıyor, dahası altı pastan topu kaleye gönderemiyor. Forma büyük, camia büyük, beklenti büyük. Karşılığında futbol yok, gol yok, galibiyet yok, hep idare hep idare… Bunları tartışmayalım, konuşmayalım diyenlere soruyorum,

Trabzonspor'la ilgili ne konuşalım, ne yazalım? Yerel ya da ulusal medyada Trabzonspor'u takip edenler, tesislerin bahçesine yeni dikilen fidanların ne kadar büyüdüğünü mü yazsın, Boztepe'den Trabzon'un ne kadar güzel göründüğünü mü?