"Uşaklar bir kez daha tarih yazın"

Vatan Gazetesi köşe yazarlarından “Tayfun Bayındır” Trabzonspor bir futbol devi karşısında “dev” gibi mücadele etti. Ne ezildi ne de büzüldü. Liverpool’dan fazla gol pozisyonu buldu ama atamadı. İş Trabzon’a kaldı. Hadi uşaklar bir kez daha tarih yazın...

"Uşaklar bir kez daha tarih yazın"

Vatan Gazetesi köşe yazarlarından “Tayfun Bayındır” Trabzonspor bir futbol devi karşısında “dev” gibi mücadele etti. Ne ezildi ne de büzüldü. Liverpool’dan fazla gol pozisyonu buldu ama atamadı. İş Trabzon’a kaldı. Hadi uşaklar bir kez daha tarih yazın...” köşe yazısı Trabzonspor’a methiyeler dizdi.

Helâl uşağum!

Şenol Güneş’in dersine iyi çalıştığı; Alanzinho’yu yanına çekip Umut ve Teofilo ile maça başlamasından belliydi.

Güneş sezon öncesi hazırlık maçları ve Süper Kupa karşılaşması da dahil hiç çift forvet kullanmamıştı. Sadece A.Gücü maçının son 15 dakikasında -ki o da zorunluluktandı- denemişti iki golcüyü. İşte o 15 dakika Trabzon’a radikal sayılabilecek sistem değişikliğini getirdi. Takımına çok güvendiğini İngiltere’ye gitmeden verdiği demeçlerle net biçimde ortaya koyan Şenol Güneş, hiç çekinmeden Liverpool’a karşı çift santrfor ile sahaya çıkarak bu güvenini eyleme de dönüştürdü. Açıkçası 45 dakika bu yeni sistem takır-tıkır işledi.. Ama o pisi pisine yenilen gol yok mu? Tam da yüksek bir moralle soyunma odasına gitmeye hazırlanırken.

Aslında dünün en verimli isimlerinden biri olan Ceyhun’un göğsünden seken ve Trabzon’un en çarpıcı ismi Glowacki’yi şaşırtan o pozisyonu hiç kimse tahmin bile edemezdi. Oysa o dakikaya kadar en az İngilizler kadar orta sahada topu kontrol etmeyi beceren ve Liverpool’un en etkili yeri olan kanatları iyi kapatan bir Trabzon vardı. Ön liberoda tek başına oynayan Selçuk, gösterişsiz ama müthiş faydalı oynayan Ceyhun-Colman ikilisi Roy Hodgson’ın oyun planını altüst etmeye yetti. Elbette savunmada mükemmel bir eşleşme sergileyen Egemen-Glowacki ikilisinin üst düzey performansları da İngilizler için bile şapka çıkartılacak cinstendi. Ah bir de Cale ile Burak bu tıkır tıkır işleyen çarkın önüne taş koymasalardı. Özellikle Burak bir türlü kendisinden beklenen hücum desteğini Teo ile Umut’a aktaramadı..

NAZAR DEĞMESİN

Ve kaleci Onur.. “Allah nazardan saklasın” yakın bir gelecekte dünya çapında bir kaleci olacak. Bundan hiç kuşkum yok. Kurtadığı penaltı ile Trabzon’un umutlarını diri tutmayı becerdi.

Güneş karşılaşmanın hiçbir anında “hücüm” oynama felsefesinden vazgeçmedi. O nedenle oyun hiç çirkinleşmedi. Burak’ın kenara alınıp Alanzinho’nun sahaya sürülmesi de bu felsefenin bir ürünüydü. Brezilyalı oyuna girdikten sonra Trabzon’un temposu gözle görülür biçimde yükseldi.

Sonrasında da Umut iki gol pozisyonuna girdi. Son vuruş becerisi yetersiz kaldığı için sıkça eleştirdiğimiz Umut, bu kez her iki pozisyonda da becerikli ama şansızdı. Geçen hafta Arsenal’dan yediği “komik” gol sonrası İngilizler’in alaya aldığı kaleci Reina bu iki pozisyonda da aslında ne kadar klas bir kaleci olduğunu kanıtladı...

AnfIeld Road’dan çıkan kıssadan hisse şu: Trabzonspor bir futbol devi karşısında “dev” gibi mücadele etti. Ne ezildi ne de büzüldü. Liverpool’dan fazla gol pozisyonu buldu ama atamadı. İş Trabzon’a kaldı. Hadi uşaklar bir kez daha tarih yazın...

 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler