Puan her rakip için aynı!

Trabzon bu sezon ezeli rakipleriyle oynadığı 4 maçtan 3 beraberlik çıkardı, birini kaybetti. Son Beşiktaş maçı hariç hepsinde de rakiplerinden üstündü, buna Galatasaray maçı da dahil. Kazanamamanın türlü nedenleri var. Yeni kurulmuş bir takımın, ezeli rakipleriyle yaptığı maçları kaybetmeme psikolojisi içinde bulunmasını en önemli faktörler arasına koyabiliriz. Ancak son Beşiktaş maçını kazanamamasında, oyun içinde stratejik uygulamalardaki hataların rolünü de yadsımamak gerek. Büyük maçları kazanamadan da zirve yarışını önde göğüslemek mümkün tabii ki. Zira her maça verilen puan eşit. Büyük maçların farkı, rakibini geride bırakmak ya da öne geçmesini engellemek. Trabzonspor kötü oynadığı bu maçta elde ettiği skorla, en azından rakibiyle puan farkını korudu. Küçümsenmemesi gereken bir başarıdır bu da.

Ergun ATA

Kafaları karıştırmadan

Bugüne kadar sadece Galatasaray'a yenilen ama diğerlerine kaybetmese de kazanamayan Trabzon'da Ersun Yanal'ın kafaları rahatlatması lazım. Tamam Fener önünde iyi oynadı ve galibiyeti kaçıran taraftı. Ancak diğer maçlar için ne demeli! Sivasspor ile içeride beraberlik, Beşiktaş önünde İstanbul'da hiç kimseyi tatmin etmeyen ezik ve silik futbol... Tek tesellisi ikili averaj. Gelelim bundan sonrasına; artık ok yaydan çıkmış. Taraftar şampiyonluk ya da Şampiyonlar Ligi'ne şartlanmış. Trabzon ligin sonundaki Fenerbahçe maçına bırakmadan işi garantilemeli. Çünkü Bordo-Mavililer'e sezon başı böyle bir çıta gösterilmemişti. Ama aldıkları sonuçlarla çıtayı kendileri yükselttiler. Bundan sonra içeride kazanan dışarıda kaybetmeyen Trabzonspor ipi göğüsler. Başka formül ve sistem kafaları karıştırır ve de takımı tökezletir.

Tunç KAYACI

Yanal'ın taktiği ise tamam!

Trabzonspor'un sezon boyunca en kötü futbolu, iyimser olarak düşünüldüğünde “Ersun Yanal'ın kurnaz oyun planı” olarak yorumlanabilir. Rakibi Beşiktaş'ı üstüne çekerek Yattara, sonradan giren Alanzinho gibi hızlı, Gökhan ve Colman gibi seri adamlarla tuzağa düşürmek bağlamında bakıldığında. Ancak ortada bir gerçek var ki, o da Bordo-Mavililer'in İstanbul'da farklı maçlar kaybetmesine rağmen oyun olarak bu kadar çok ezildiğine az rastlandığıdır. Alınan 1 puan yarışa devam etme yolunda matematiksel katkı sağlamıştır. Ve bu Yanal'ın taktiğiyle geldiyse tamam... Ancak şampiyonluğa oynayan bir takımın, düne kadar bir türlü 'takım olamayan' Beşiktaş önündeki futbolu nereden bakılırsa bakılsın düşündürücüdür. Trabzon'un kötü futbol kredisinin zirve yaptığı bir İstanbul deplasmanında aldığı 1 puan ise artısıdır.

Kaan BORA

Kazanmadan da olur ama...

Trabzonspor, İnönü'de zoru başarmıştır! Sistemdir, taktiktir, deplasmandır, 1 puandır ama Trabzonspor yapması zor olanı yapmıştır. İbrahim Üzülmez'in 'yıldız' olabilmesinin, Trabzon'un rakip kaleye sadece 1 kez gitmesinin başka bir izahı olmasa gerek. Maçı izlemeyen biri için 1-1 başarı sayılır ama izleyen için azap ve ızdıraptır. Evet büyük maç kazanmadan da kupa gelir, o kupanın nasıl geldiği kimsenin aklına gelmez. Ama Trabzonspor'un Fenerbahçe karşısındaki oyunu, gol olmamasına rağmen ve yine 1 puana rağmen taraflı tarafsız alkışlanmıştı. Yani sonuç aynı ama sonuca giden yolun takdiri vardı. Bu kadronun daha iyi nasıl oynadığını, oynayabileceğini, taktiği, tekniği en iyi teknik direktör Ersun Yanal bilir. Bizimkisi ise bu işten keyif alma amacındaki bir öneridir.

Serhat DEMİRTAŞ