Yeni trend KOLBASTI

Karadeniz'de halkoyunları denince akla ilk horon geliyor(du). Kemençe, davul-zurna ya da tulumun sesi duyulmaya görsün, hemen orada bir halka çevrilir, eller tutuşur ve 'Laz uşakları' horona dururdu.

Yeni trend KOLBASTI

Karadeniz'de halkoyunları denince akla ilk horon geliyor(du). Kemençe, davul-zurna ya da tulumun sesi duyulmaya görsün, hemen orada bir halka çevrilir, eller tutuşur ve 'Laz uşakları' horona dururdu. Son zamanlarda ise 'horon'a ciddi ciddi bir rakip çıktı: 'Kolbastı' ya da 'hoptek'.

LAZ UŞAKLARININ SON TRENDİ

Düğünlerde, derneklerde kolbastı oynanıyor artık, hatta Trabzonsporlu futbolcular, golden sonra sevinçlerini 'kolbastı' oynayarak gösteriyor.

Karadeniz yöresinde halk oyunları denince akla ilk horon gelir. Kemençe, davul-zurna ya da tulumun sesi duyulmayagörsün, hemen orada bir halka çevrilir, eller tutuşur ve Karadeniz uşakları horona durur. Karadeniz'in folklorik zenginliği bu kadar mı derseniz; elbette hayır. Son yıllarda ülke ve dünya gündemine oturmaya başlayan bir başka geleneksel oyunu daha var: En bildik adıyla 'kolbastı' ya da 'hoptek'.

TRABZONLU OYUNCULAR ÜNÜNE ÜN KATTI

Trabzon ve Giresun başta olmak üzere çevre illerde yıllardır düğünlerde ve eğlencelerde oynanan kolbastı, 2007 yılında yapılan 1. Karadeniz Oyunları'ndan sonra meşhur olmaya başladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Beden Eğitimi Bölümü Başkanı Yard. Doç. Dr. Engin Erşen tarafından oluşturulan Karadeniz Uşakları Kolbastı Ekibi'nin açılışta yaptığı gösteri, kolbastıyı bir anda ülke gündemine getirdi. Trabzonsporlu futbolcuların özellikle bu sezon maç sonralarında saha içerisinde yaptıkları kolbastılı kutlamalar da oyunun ününe ün kattı. İnternete düşen kolbastı görüntüleri tıklama rekorları kırmaya başladı.

Bir ekiple başlayan kolbastı rüzgarı bu kadar hızlı esince yeni yeni ekipler kurulmaya başladı, hatta komşu iller arasında tartışmaları bile çıktı. Kolbastının, Karadeniz insanının karakteristik özelliğini en iyi yansıtan horunun önüne geçmesi zor gözükse de, bugünlerde hemen her yerde revaçta olduğunu söylemek mübâlağa olmaz.

Engin Erşen, amaçlarının bu kültürel mirası korumak, yaşatmak ve geliştirmek olduğunu söylüyor. Erşen, 'kolbastı, hoptek ve Faroz kesmesi' adıyla bilinen oyunun geçmişinin 18. yüzyıl sonlarına, Osmanlı Harbiyesi'ne bağlı kolağalarına kadar dayandığını ifade ediyor. Erşen, "Kolbastı kuşların kanat çırpması, balığın sıçraması, denizin dalgalanması, balıkçıların ağ çekmesi, deniz atlarının dansı gibi figürleri içerir." diyor.

Erşen, 1930'lu yıllarda Trabzon Farozluların Ankara çiftetelli oyununun adımlama tekniklerini, kolbastı teknikleriyle harmanlamasıyla oyunu folklorize ettiğini anlatıyor.

HORON MU KOLBASTI MI

Trabzon'da başlayan kolbastı fırtınasının dalga dalga tüm Türkiye'yi sardığına işaret eden Erşen, şu ana kadar yüzün üzerinde gösteri yaptıklarını, yurtiçi ve yurtdışından birçok davet aldıklarını söylüyor.

Trabzon'un son yıllarda bazı olumsuz olaylarla gündeme geldiğine dikkat çeken Erşen, kolbastı oyununun kentin olumsuz imajının düzeltilmesine ve kültürel zenginliğinin tanıtımına da önemli katkılar sağlayacağını ifade ediyor. Erşen, Trabzonsporlu futbolcuların bu sezon maç sonlarında kolbastılı kutlama yapmalarını da oyunun tanıtımında önemli bir rol oynadığına işaret ediyor. Trabzonspor'un kolbastı ritmiyle ligde daha da hızlanmasını temenni eden Erşen, özellikle Song ve Yattara'yı başarılı bulduğunu belirtti.

Erşen, kolbastının horondan sonra Trabzon'un ikinci milli oyunu olduğunu ifade ediyor. Hatta arzu etmeseler de kolbastının horonun tahtını sallamaya başladığını öne sürüyor. İmece Halk Oyunları Derneği Başkanı Hüseyin Tahmaz ise kolbastının horonun yerine geçmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Tahmaz, kolbastının geçmişinin yaklaşık 150 yıl, horunun ise daha eski olduğunu kaydediyor. İki oyunu rakip gibi görmenin yanlış olacağına vurgu yapan Tahmaz, "Müzikal ve ayak yapısı itibarıyla horon belli bir sınıra hakim olarak kalabilir ama kolbastı bütün Türkiye'ye hatta dünyaya açılabilir. Önemli olan bunu doğru ve düzgün ritimlerle geliştirmek." diyor.

Son yıllarda ülke gündemine oturan kolbastı, komşu iller Trabzon ile Giresun'un ise arasını açtı. Erşen, kolbastının orijininin Trabzon olduğunu savunurken, Giresun Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Asaf Zeki Kitapçı ise buna itiraz ediyor. Erşen, Türk Patent Enstitüsü'nden 'Kolbastı, Hoptek ve Faroz Kesmesi' adı atında oyunun patentini aldıklarına dikkat çekiyor. Önemli olanın müzik değil, oyun olduğunu anlatan Erşen, "Trabzon ve Giresun iki komşu şehir. Bizim havamıza onlar, onların havasına da biz oynarız." diyor. Trabzon'da yeni bir derleme yapıldığına işaret eden Kitapçı, "Ancak çalınan müzikler Giresun müziği. Bizim itirazımız şudur; Giresun kolbastısı Giresun müziği ile Trabzon kolbastısı da Trabzon müziği ile oynansın." diyor.

KOLBASTI

Rivayete göre, eskiden geceleri bazı mekanlarda toplanan insanlar çeşitli eğlenceler düzenlerlerdi. Dönemin kolluk kuvvetleri kolağaları da buralara baskınlar yapardı. Orada bulunanlar baskın sırasında 'Biz burada eğleniyorduk.' diyerek bir oyun oynamaya başlardı. Kolhavası diye de bilinen bu oyunun Karadeniz yöresinde türediği belirtiliyor. Daha çok Trabzon Faroz ile Giresun'un Bulancak, Espiye ve Görele ilçelerinde oynanan oyun, bölgede zamanla düğünlerin ve eğlencelerin vazgeçilmezi haline geldi. Günümüzde hoptek ya da kolbastı diye bilinen oyun, hızlı ve hareketli figürleri ile dikkat çekiyor. Oyunda ağ atma ve çekme, olta atma, balık çekme, tokatlama, kalp masajı yapma, kürek çekme gibi figürler yer alıyor.

HORON

Karadeniz'de Samsun ili sınırlarından Gürcistan sınırına kadar olan bölgede kız, erkek veya karma olarak düğün, asker uğurlama, nişan ve yayla şenlikleri gibi toplu eğlencelerde kaval, davul-zurna, kemençe, akordiyon veya tulum eşliğinde oynanan geleneksel dans çeşitlerinin adı. Bölge dışında Osmanlı-Rus savaşları sonucunda Adapazarı, İzmit, Bolu civarına yerleştirilen Karadenizli muhacirler, 1923 mübadelesinde bölgeden Yunanistan'a gönderilen Hıristiyan Rumlar arasında da yaygın bir oyun. Gürcistan'ın Acara yöresinde de oynanıyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler