Zokora: Emre vicdanıyla yüzleşsin

Trabzonspor'un sezon başı Sevilla'dan renklerine bağladığı Zokora Beşiktaş maçı sonrası Sabah’ın sorularını yanıtladı. Trabzonspor'da nasıl bir sezon geçiriyorsun? Bu sezon ortaya koyduğunuz performansı başarılı buluyor musun? Bir tarafıyla çok zor bir ta

Zokora: Emre vicdanıyla yüzleşsin

Trabzonspor'un sezon başı Sevilla'dan renklerine bağladığı Zokora Beşiktaş maçı sonrası Sabah’ın sorularını yanıtladı.

 

Trabzonspor'da nasıl bir sezon geçiriyorsun? Bu sezon ortaya koyduğunuz performansı başarılı buluyor musun? 

Bir tarafıyla çok zor bir tarafıyla iyi bir sezon geçiriyoruz. Kendi adıma da aynısı geçerli. Türkiye Ligi'nde oynadık, Şampiyonlar Ligi'nde oynadık, ardından Avrupa Ligi oynadık, Türkiye Kupası oynadık. Bunların üstüne ben Fildişi Sahilleri Milli Takımı'yla oynadım. Çok yoğun bir takvimde maçlar yaptık. Yoğun takvimde süreklilik yakalama konusunda ciddi sorunlarımız oldu. Ligde orta sırada bulunan birkaç takıma karşı çok puan kaybettik. Kaybettiğimiz o puanlar yüzünden zirveyle aramızdaki puan farkı açıldı. Ama Beşiktaş karşısında önemli bir maç kazandık ve hala oynamamız gereken 4 maç var.

Devamı Sayfa 2'de

 

Afrika Kupası'nın lig takvimine denk gelmesi senin için bir handikap mı oldu? Bu konuda sıkıntı yaşadın mı? 

Öncelikle oynadığım Afrika Kupası son Afrika kupamdı. Bende de derin bir yara bıraktı çünkü büyük bir finali kaybettik. Fiziksel duruma gelirsek o mutlaka dezavantajlar yaratıyor. Çünkü bir sezon oynuyorsunuz, süreklilik yakalamışsınız ve onun ardından çok uzun seyahatler yapıp çok farklı bir yere gidiyorsunuz. Bunun geri dönüşte size yarattığı ciddi bir takım sıkıntılar oluyor. PSV maçları döneminde bunun sıkıntısını ciddi ciddi yaşadım. Hocamdan (Şenol Güneş) büyük destek gördüm. Çünkü kendisi durumumu anlayışla karşıladı.

 

Fenerbahçe maçında Emre ile aranızda tatsız bir olay geçti. Olayın ardından geride kalan zaman boyunca neler hissettin, neler yaşadın? 

Ben İngiltere'de ciddi bir kariyer yaptım. İngiltere çok kozmopolit bir yer. Türkiye için de aynı şeyi söyleyebilirim rahatlıkla. Birçok yabancı tatil için Türkiye'ye geliyor. Ben Türkiye'ye geldiğimden beri kendime ve aileme yönelik hiçbir saygısızlık hele ki ırkçı diye nitelendirilecek bir tavır kesinlikle görmedim. Buraya geldiğimden beri etrafımdaki insanlardan sevgi, saygı ve hoşgörü gördüm. Bunu yakın çevreme ve aileme de söylüyorum. Bu tip bir olay yaşamış olabilirim ama bu durum sizin Türkiye hakkında önyargılara kapılmanıza neden olmasın. Emre'nin İngiltere'de oynadığı dönemde Yobo ile arasında geçen bir olay var. Şimdi de benimle arasında geçen bir olay var. Olup bitenlerin, doğruların ne olduğunu Emre'nin çok iyi bildiğini düşünüyorum. Bunun muhasebesini de kendi vicdanında yapmasını öneriyorum. Olayın devamına dikkatli bakarsanız Emre olayın hemen arkasından yaptığı bir açıklamada bir hata yaptığını söyledi. Bunu özellikle dile getirmek istiyorum. Altı çizilmesi gereken bir durum çünkü. Ben de tıpkı Emre'nin düşündüğü gibi düşünüyorum ve bunu bir hata bir kabahat olarak görüyorum. Saha içerisinde Emre bana 'sorry' dedikten sonra ne düşündü de ifadesini değiştirdi. Kendi vicdanında ne düşündü de başka türlü ifadeler kullanmaya başladı? Olayla ilgili olup biten doğruları kabullenmek yerine neden beni zor durumda bırakacak açıklamalar yaptı bunu merak ediyorum. Benim için en önemlisi şu. Bir insan hata yaptığında özür dilemesini bilmeli. Yaptığı hatayla ilgili vicdan muhasebesini kendi kendine çok iyi yapabilmeli ve daha da önemlisi bu hatadan dersler çıkarabilmeli. Emre kendi vicdanında rahatsa onun adına ben mutlu olurum. Ama umarım vicdanı rahattır.

Devamı Sayfa 3'te

 

Verilen cezayla ilgili ne düşünüyorsun? 

Benim umduğum ceza Emre'nin 10 maç ve para cezası almasıydı. Uluslararası kurallar ortada. Buna karşı caydırıcılık olması için yapılan çalışmalar da ortada. Beklediğim ceza buydu ama karar merci bu tip bir ceza vermedi. İşin diğer kısmı Emre'yle ilgili beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey bir ifade kullandıktan sonra ifadesini değiştirerek bambaşka şeyler söylemesi ve beni zor durumda bırakmaya çalışması. Maçtan sonra farklı milletlerden, toplumlardan ve kültürlerden insanlar futbol dünyasında yer alıyorlar. Ve bu insanların hepsi bu işten para kazanıyor ve futbol dünyasına katkı yapmaya çalışıyorlar. Biz ayrımcılığa karşı caydırıcılık oluşturmalıyız ki bu çoklu yapıyı huzur ve barış içinde tutabilelim.

 

Beşiktaş karşılaşmasına dönersek, kadın taraftarlar müthiş bir atmosfer yarattı. Neler hissettin? 

Erkekler kusuruma bakmasın ama Beşiktaş maçında kadınlar, birlikte olduklarında ne tür güzellikler yaratabileceklerini gösterdiler. Bize öyle bir destek verdiler ki kendimizi hiç baskı altında hissetmedik. Maçın her anında bize olumlu katkı yaptılar. Eğlenceli tavırlarıyla bize pozitif etki ettiler. Saha içinde ben ve takım arkadaşlarım bunu hissettik. Sizi hiçbir şekilde baskı altına almayan, hem size hem rakibe saygı duyan taraftarlar tribünde olduğunda sizin de saha içinde işiniz oldukça kolaylaşıyor.

 

Bu, diğer maçlarda stres ve baskı hissediyorsunuz demek mi? 

Kadınlar büyük bir kitle halinde tribünde bulunduklarında futbolun eğlenceli ve sevimli tarafına daha fazla ilgi gösteriyorlar. Bu da baskıyı azaltıyor. Erkekler sürekli golü düşünüyor.

 

Ülkede süren bir şike davası var. Trabzonspor camiası kupanın hakkı olduğunu düşünüyor. Bu konudaki fikrin nedir?

 

Geçtiğimiz sezon burada değildim. Konuşulanlar ve söylenenler bana bir takım fikirler veriyor. Eğer Fenerbahçe bahsedilenlerden dolayı bir ceza alacaksa bunun devamı olarak kupanın Trabzonspor'a verilmesi gerekir. Çünkü bildiğim kadarıyla uluslararası kaideler bu şekilde işliyor. Tüm bu konuşulanlar ve anlatılanlar Türkiye futbolu açısından Avrupa ve diğer yerlerde çok olumsuz bir imaj yaratıyor. Bunu çok iyi gözlemleyebiliyorum. Bence Türkiye'de futbolla ilgilenen ve futbol dünyasına katkı yapan insanların bunun üzerine oturup ciddi ciddi düşünmeleri gerekiyor.

 

Trabzon'da mutlu musun? 

Evet mutluyum... Ailem ile birlikte bir spor kentinde yaşıyoruz.

 

Elinde olsa Trabzonspor'a oyuncu olarak kimi getirmek istersin? 

Kendi kardeşimi getirebilirim. Kendisi 19 yaşında Afrika'da bir kulübün altyapısında oynuyor. Hatta bana da zaman zaman söylüyor. Beni nerelere götürebilirsin diye. Öyle bir durum olsa kardeşimi getiririm. Zaten gelecek vadeden bir oyuncu. Bu söylediğime ciddi ciddi niyetlendim. Sezon bitince Afrika'ya gidip onunla ve yöneticilerimizle de konuşacağım. Onu buraya denemeye getireceğim. İsterim ki Avrupa'daki kariyerine burada başlasın.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler