Zorlu Ulusoy'a ateş püskürdü

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski yöneticilerinden Kemal Zorlu, Haluk Ulusoy'u dönemin bakanı İsmet Sezgin'in isteğiyle federasyon yönetim kuruluna üye yaptığını söyleyerek, "Ancak bugün başkan adayı olsam yönetimime Haluk Ulusoy'u kesinlikle almam" d

Zorlu Ulusoy'a ateş püskürdü

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski yöneticilerinden Kemal Zorlu, Haluk Ulusoy'u dönemin bakanı İsmet Sezgin'in isteğiyle federasyon yönetim kuruluna üye yaptığını söyleyerek, "Ancak bugün başkan adayı olsam yönetimime Haluk Ulusoy'u kesinlikle almam" dedi.

Şenes Erzik'e karşı girdiği yarışta Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanı olan, ancak dönemin hükümetinden gördüğü siyasi müdahaleyle futboldan kopan Türk futbolunun duayen yöneticilerinden Kemal Zorlu, 14 yıl aradan sonra ilk kez Futbol Extra'ya konuştu. Haluk Ulusoy'u dönemin bakanı İsmet Sezgin'in ricasıyla federasyon yönetim kuruluna üye yaptığını ifade eden Kemal Zorlu, "O zaman Şenes Bey ile birlikte seçimlere giriyoruz, listeleri ve seçim çalışmalarını hep ben yapıyorum. Haluk Ulusoy'u
çağırdım, konuştum ve listeye yazdım. Ama şunu söyleyeyim, bazı insanlar için belirli makam ve mevkiler son duraktır. O makama ve mevkiye öyle ya da böyle gelmişsinizdir ama o kişi veya kişiler o makama bir daha gelemez" diye konuştu. Türk futbolunun özellikle son 10-15 senedir bir takım kişilere ve kurumlara bonus dağıtılan bir ortam haline geldiğini, bu bonus kavramını da ortaya çıkaranın Haluk Ulusoy federasyonu olduğunu söyleyen Zorlu, şöyle konuştu:
"Kimseye bonus vermemek lazım. Kimseye prim vermemek lazım. Herkes hakkını alsın. Şimdi bakıyorsunuz, şu seçim arifesinde öyle kulüplere öyle yardımlar yapıldı ki. Bırak onu, düşme hattının veya şampiyonluğun belirleneceği ortamda kalkıyorsun, ligin son 5 haftasında bir takıma yardım yapıyorsun. Yani diyorsun ki o takıma, 'Kardeşim sen ligde kal'. Yani bu bir gizli şike değil mi ? Bana göre gizli şike. Bu gizli şike, son 10 yıldan beri var. Bunu kulüp başkanlarına soracaksınız. Bu bonus kavramını ortaya
çıkaran Haluk Ulusoy Federasyonu'dur. Türk futbolunda 30 sene öncede şike vardı şimdi de var. Dünyada futbol var oldukça da olacaktır. Ama Türkiye'de geçen sezon en kritik maçlarda doping kontrolü yapılmadı. En kritik maçlara yeteri kadar gözlemci gönderilmedi. En kritik maçlarda bazı şeyler görmemezlikten gelindi"
"Haluk Ulusoy'u keşke federasyon yönetimine almasaydım' diyor musunuz ?' şeklindeki soruya Zorlu, "Ben hayatımda hiçbir işten pişman olmadım. Ama Haluk'u üye yaptım, başkan yapmadım, bunun altını çizmek isterim" şeklinde cevap verdi.

"ÜYE YAPTIĞIM ULUSOY GİTMİŞ, BAŞKA BİR ULUSOY GELMİŞ"
Federasyon yönetimine üye yaptığı o günkü Haluk Ulusoy ile bugünkü Haluk Ulusoy arasında korkunç bir bir fark olduğunu dile getiren Zorlu, "Üye yaptığım Ulusoy gitmiş, başka bir Ulusoy gelmiş. Haluk'un yaptığı bir tek müspet icraat vardır, o da naklen yayınlar konusunda çok çeşitli baskılara rağmen dik durmuştur. Haluk kulüp içinden geldiği için kulüp yöneticiliğini bilir. Bu yüzden hiçbir zaman federasyon başkanı gibi davranmadı, kulüp başkanı gibi davrandı. Bu yüzden Milli Takım'ın başarısındaki payı
büyüktür. Ama Haluk hiçbir zaman başkan gibi dik duramadı" ifadelerini kullandı.
"Bugün başkan adayı olsam ve İsmet Sezgin beni yine arasa, yönetimime Haluk Ulusoy'u kesinlikle yazmam" diyen Zorlu, 'Haluk Ulusoy'u yönetici yapmak hayatınızın en büyük hatalarından biri midir ?' sorusu üzerine ise, "Hayır, değildir. Başka büyük hatalarım da oldu. Hatasız kul olmaz" diye konuştu.

Haluk Ulusoy'un son seçimde 'Geçmişten ders aldım, aynı hataları yapmayacağım' dediğini, ancak göreve geldiğinde daha büyük hatalar yaptığını söyleyen Zorlu, 'Haluk Ulusoy'un bu durumu karşısında onu bu işin içini sokan kişi olarak vicdan azabı çektiniz mi?' sorusuna ise "Onu ben başkan seçmedim ki, onu seçenlere soracaksın. Niye vicdan azabı çekeyim ki?" şeklinde cevap verdi.
"Haluk Ulusoy'u federasyon başkanı seçmezdim" diyen Zorlu, "Benim için başkan olacak insanın belli kriterleri var. Türkiye'de başkan olabilecek kişi Şenes Erzik'tir. Eğer Şenes olmazsa diğer insanları konuşalım diyorum. Kaldı ki ben Şenes Erzik ile ters düşmüş bir insan olarak bunu söylüyorum" dedi.
Futbol Federasyonu başkanlığına adaylığını açıklayan Ayhan Bermek'in de federasyon başkanlığı görevini Haluk Ulusoy'dan daha iyi yapacağına inandığını kaydeden Zorlu, "Ayhan Bermek de bu işi çok isteyen, yıllardan beri kendini buraya hazırlayan bir insan. Ben Ayhan Bey'in de Haluk'tan çok çok daha iyi başkanlık yapabileceğine inanıyorum. Bundan sonra Haluk Ulusoy dönemini arayacağımızı sanmıyorum" ifadelerini kullandı.

Türk hakemliği ile ilgili de değerlendirmede bulunan Zorlu, bu yönetim anlayışıyla Türkiye'de hakemliğin bu seviyede olmasının bile mucize olduğunu kaydetti. Zorlu, "Neden mucizedir ? Bu yönetim anlayışı içerisinde hakemlerin hepsi için konuşmuyorum ama büyük bir bölümünün hala temiz olarak ayakta durması mucizedir çünkü. Bir de eyyamcılık yapmayan adamın hakemlik hayatı biter. Metin Tokat geçenlerde söyledi, birçok şey doğru. Yani Türkiye'de üst kademelere gelebilmek için eyyamcı olacaksın. Mutlu Çelik meselesini ele alın. Mutlu Çelik, bu federasyona en büyük hizmeti verdi ama dışladılar adamı. Şimdi misal olarak Mern Haluk Ulusoy Federasyonu'dur. Tkez Hakem Kurulu'nu ele alalım. Bülent Yavuz adil miydi? Nasıl adil oldu ? Her sene bir takıma kıyak yaparak adil oldu! Ama Bülent Yavuz'u yönlendiren kimdi? Yukarısıydı. Yani Bülent Yavuz tek başına hareket etmedi. Ondan istendi, o da isteği yerine getirdi. Çünkü burada seçimlerdeki destekleme, kamuoyundaki yönlendirme, medyadaki ağırlık rol aldı. Bugün hangi

Federasyon nasıl iktidara geldiyse, eğer burada legal yolların dışına çıkıldıysa, hep aynı şekilde gidiyor. Kulüp başkan ve yönetimlerinde de bu geçerli. Oyunun kaidesi bu. Gün olur devran döner sözünü boşuna söylememişler. Nasıl geldiysen öyle gidersin" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE FUTBOLDA HER YERDEN PİSLİK FIŞKIRIYOR"
Türkiye'de futbolda her yerden pislik fışkırdığını dile getiren Zorlu, "Bakın Türkiye'de benim bildiğim bir sezon içinde en az 10 defa gözlemci raporu değişiyor. İki, belirli hakemler listelere girebilmek için belirli kişilere inanılmaz derecede eyyam yalakalığı yapıyor. Yapmıyor mu ? Bunu sahada seyrediyoruz. Bizzat yaşadığım, gördüğüm karşılaşmalar var. Kirli kokuların çıkmadığı mıntıka kalmamış. Hani bir petrol bölgesi vardır, nereyi kazarsanız kazın oradan petrol çıkar; Türkiye'de de futbol böyle.
Hangi sahaya giderseniz gidin, kazmayı vurduğunuzda müthiş pislik fışkırıyor. Sözünü ettiğimiz ortam en çok bu son dönemde oluştu. Tabii ki baştaki insanla ilgili bir şey bu. Kim yönetiyorsa onun sistemidir o" dedi.
Türkiye'de çamurun herkese bulaştığını söyleyen Kemal Zorlu, "Bana göre ortada bir futbol topu var, o da çamurlu bir top. Etrafındaki bütün takımlar da beyaz takım elbise giymiş. Bu futbol topuna dokunmadan ligde kalamazsınız, şampiyon olamazsın, ama o elbise de çamurlanır. Bembeyaz olup şampiyon olan, kümede kalan, hedefine ulaşan, istisnalar dışında yoktur. İstisna ise yüzdelerle bile ölçülemeyecek kadar küçük bir rakamdır" değerlendirmesinde bulundu.

Levent Bıçakcı'nın ise fedarasyon başkanlığı döneminde radikal kararlar alamadığını söyleyen Zorlu, "Levent Bıçakcı, benim görev yaptığım dönemlerde Hukuk Kurulu üyemizdi. Tecrübeli bir arkadaştır. Ama Levent geldiğinde kendi grubunu kuramadı. Üstelik o dönemde çok şanssız olaylar yaşandı. Çok radikal kararlar alması lazımdı. O radikal kararları alamıyorsan, o gücü gösteremiyorsan, sana o gücü gösterirler. Ve nitekim de kendisine o güç gösterildi" dedi.

Levent Bıçakcı'ya fedarasyon başkanlığı teklifi gittiğinde hazırlığının olmadığını kaydeden Zorlu, "Liste yapmadı ki, listeyi eline alırken hata yaptı. Bu teklif kendisine birdenbire gitti. Hazırlıksızdı. Bu işe soyunacak adamın hazırlığı olması gerekir. En önemlisi Levent olaylar karşısında radikal kararlar alamadı. Levent Bıçakçı dönemi her ne olursa olsun, bir önceki Haluk Ulusoy döneminden daha pozitifti" dedi.
"Haluk Ulusoy, 2002 yılında görevi bırakmalıydı" diyen Zorlu, "Haluk dünya üçüncülüğünden sonra görevi bıraksaydı, herkes onu omuzlarda taşıyordu. Haluk en büyük hatayı o gün noktayı koymamakla yaptı. Türkiye'de hiçbir başkan o başarıyı yaşamamıştı. Şimdi sportif açıdan baktığınız zaman Haluk Ulusoy başarılı bir başkan. Ama yönetici olarak baktığınız zaman barn Haluk Ulusoy Federasyonu'dur. Tşarılı değil. Türk futbolu son 10 yılda knötüye gitti. Ulusoy'u bu işe sokan kişi olarak bu işte benim de payım
var. Ama vicdan azabı çekmem, niye çekeyim ki ? Ben mi başkan seçtim Haluk Ulusoy'u. Ben geliyorum, seni gazeteye muhabir olarak alıyorum, oradakiler seni genel yayın yönetmeni yapıyor. Ben diyorum ki "Bu adamdan muhabir olur", sen bu adamı genel yayın yönetmeni yapıyorsun. Bu benim sorunum mu ? Ben adamı kapıcı diye alıyorum, gidiyorlar apartman yöneticisi yapıyorlar. Bu iş böyle" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler